cern fizik hacim ivme direnc momentum parcacik fizigi mass gravity electromagnetic field kutle buzukmesi isik aydinlik - 2

The REAL source of Gravity might SURPRISE you : Why Gravity is NOT a Force

Bir Mezon,, Nötron'a sıçrayınca, Nötron,, Proton olur aniden.
Mezon'un terk ettiği Proton ise Piyon durumuna düşer ve Nötron olur aniden.
Bir piyon,,Proton'a sıçrayınca, Proton ,, Nötron olur aniden.
Piyon'un terk ettiği Nötron ise Mezon durumu kazanır ve Proton olur aniden.
Bir Melek,, İblis'e sıçrayınca, İblis,, Melaik olur aniden.
Meleğin terk ettiği Melaik ise Melek durumuna düşer ve İblis olur aniden.
Bir Melek,,Melaike'ye sıçrayınca, Melaik ,, İblis olur aniden.
Meleğin terk ettiği İblis ise Melek durumu kazanır ve Melaik olur aniden. teriyontfutyumar6134bmp edvlet uslukt@gmail.com bektaspektas@hotmail.com bektaspektas@gmail.com

https://www.enterprise.com.tr/uye-ol Heyhat340? bektaspektas@hotmail.com
benim ehliyetimde son kullanma tarihi yok, ehliyet bilgisi ekleyemiyorum ve tamamlanmıyor rezervasyonum.


fc sebkavip3461bmp - tabgac61bmp ben masa. baraddai persephon

baraddai@yandex.com teriyontfutyumar5051bmp https://tr.pinterest.com/baraddai/_saved/ teriyontfutyumar3461bmp

teriyontfutyumar5051bmp https://tr.pinterest.com/tueyitik/kimag3/

teriyont@mail.ru bmpektas@aol.com - https://tr.pinterest.com/bektasp/usluturk/ bekpek@aol.com

https://tr.pinterest.com/pin/1069182767756949912/ mont
-
Merhaba info.canadatrank@vfshelpline.com
Ben geçen hafta "Federal skilled worker - Express Entry" girişi yapmak istedim ama beceremedim. Language ability kısmında dil test şıklarını aşamadım.

Benden CELPIP sonuç puanı istiyor ama ben CELPIP ingilizce kursuna hiç gitmedim. Lise mezunu olduğum için Lise düzeyi ingilizce biliyorum. Alışana dek idare ederim. Yani CELPIP olmaksızın skilled worker formuna "i am sewing machine operator" yazmak istiyorum. Nasıl yapabilirim bunu?

https://www.canada.ca/en/immigration-ref...ed-workers.html
.
-
Adonis, sara/persephone 'nin yanında iken kış başlar. Yeraltı Dünyası'nda bir şey yiyenler yeraltı dünyasından ayrılamazlar. Yediği 4 nar tanesi yüzünden Persophone yılın 3 ayını yeraltı dünyasında, 9 ayını dünyada geçirmeye
mahkûm edilmiş. Kızı persefoni yi görmenin coşkusuyla Demeter, toprağı çiçekler ve yapraklarla kaplar, ilkbahar olur. persefoni nin yeraltı dünyasında geçirdiği 3 ay kış olur. baharın başlangıcı olarak Demeter anılır.

https://vk.com/videos-59568282 : https://vk.com/videos-60738975
Tevbe 30, yahudilerce, henüz hayatta iken üzeyir tanrı nın oğlu Esasen Kur’an’ın indiği dönemdeki Hicaz bölgesi Yahudilerinde böyle bir inanç vardı ve Hicaz Yahudileri diğer Yahudiler gibi bir kurtarıcı mesîh beklentisi içindeydi. Ancak ezoterik inanç yapısına sahip bu bölge Yahudilerinin beklediği mesîh farklıydı. Muhtemelen onlar bu mesîhe “Tanrı’nın yardımcısı” anlamında İbrânîce Azar yahu yahut Ozer diyorlar ve onun Tanrı’nın oğlu olduğuna inanıyorlardı. Bu kelimeler Arapça’ya Üzeyir şeklinde aktarılmıştır.

https://eksisozluk.com/yahudilerin-uzeyr...memesi--5419600
yahudilerin doğrudan ezra'ya olmasa bile birtakım kişilere bene ha elohim yani tanrının oğulları dedikleri;
bazı krallara mecazen tanrı oğlu dendiği tevrat ve tanah' la sabit. maide 18 : yahudiler biz allah’ın oğulları ve sevgili kullarıyız dediler.
böyle söyleyenler ezra'ya üzeyir'e allah'ın oğludur" demiş olacağı ortaya çıkar.

futyumar6134bmp heyhat340gallu-galatura : uslukt@gmail.com futyumar3teriyont,
beriyont ligarba pinterest (bektaspektas@hotmail.com futyumar6134bmp elemannet Esnaf Kurye fiyuu)
sahibinden-beriyont@yandex.com beriyont61aol34, @-futyumar6134bmp - bmpektas61aol34
vk beriyont@yandex.com amset6134bmp 5423150861 atform enkimdu-kabil
face twit inst bektas_mp bektaspektas@hotmail.com futyumar6134bmp 5423150861
beriyont@yandex.com okru rakam kabulsuz6134bmp futyumarbmp : fc gliza futyumar6134bmp
beriyont@yahoo.com (usluturk -1) futyumarbmp 542 3150861 enkimdu kabilheyhat340prismegistus
that breaks my heart Okan Serbes tercümesi: "Kalbim pıt etti" 18:43

elektron çok çok yavaş bir madde parçasıdır. Gözlem yapana gözlemci dendiğine göre insan elbette gözlemcidir. Bu deneyde söylenmek istenip de söylenemeyen şey, gözlemcinin gözlenene etkisinin olup olmayacağı ve gözlenenin gözlemlendiğinden haberdar olup davranışını değiştirip değiştirmeyeceği. Gözlemcinin gözlenene etki etmesi kuantum kuramının Kopenhag yorumudur. Deneydeki elektronların girişim yapması De-Broglie' nin 1924 yılında ortaya koyduğu bağıntı ile açıklanmaktadır.

De Broglie Hipotezi nedir? Einstein’ın kütle enerji eşitliği gereğince: p (momentum) = Bu denklemlerde "momentum" gibi tanecik karakteriyle, "dalgaboyu"gibi dalga karakteriyle ilgili terimler bulunmaktadır. De Broglie,buradan hareketle, ışığın, tanecik-dalga ikiliğinin katıldığı fiziksel olaylardaki yansımaları olduğunu, tanecik-dalga ikiliğinin yalnız ışık için değil, tüm maddeler için geçerli olduğunu öne sürmüştür.

m kütleli bir cisime hareketi esnasında dalga boyu olan bir dalga eşlik eder. Bu dalgalara De-Broglie veya madde dalgaları adı verilir.


http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=101
Elektromanyetik dalga nedir?

İvmeli hareket eden elektrik yükleri, elektrik ve manyetik alanların oluşumuna yol açar. Manyetik alandaki değişim, elektik alanda bir değişimi, elektrik alandaki değişim de manyetik alan değişimine yol açar. Eğer, bir noktada, periyodik olarak bu alan değişimleri varsa, bu alan değişimleri elektromanyetik dalgayı oluşturur.

Elektrik ve manyetik alan vektörleri, daima ivmeli hareket eden yüklü taneciğin doğrultusuna dik olacak biçimde değişir.

Örneğin, U biçimindeki bir teli, H şiddetindeki manyetik alana, U şeklindeki telin düzlemi, manyetik alan kuvvet çizgilerine dik gelecek şekilde getirelim. U telin, üzerine d uzunluğunda bir iletken çubuk bırakalım.Bu çubuğu U telin üzerinde v sabit hızı ile hareket ettirelim. Bu durumda, bu ikili tel-çubuk sistemi çerçevesinden geçen manyetik akının zamana bağlı değişimi(indüksiyon motor kuvveti) şöyle olur:

Ф = manyetik akı,
t=zaman ,
H=manyetik alan ,
V = potansiyel fark ,
v=hız,
d=çubuğun boyu,
L= U telin kapalı ucu ile çubuk arasındaki uzaklık

V(indüksiyon motor kuvveti) =



(Elektrik alan) ise yukarıdaki ifadeden

E = Hv elde edilir.

Eşitliğin iki tarafındaki E ve H, bize elektrik alandaki değişimin manyetik alan değişimine, manyetik alan değişiminin de elektrik alanın değişimine yol açtığını gösterir.

Dinamoların elektrik üretmesi, içerilerinde bulunan mıknatısların dönerek, manyetik alan değişimleri oluşturması ve bunun da elektrik alan değişimine dolayısıyla elektriğe dönüşmesidir. Hidroelektrik santrallerin çalışma prensibi ise mıknatısları döndürmek için suyun potansiyel enerjisini kullanmaktır.

Bu durumda E ve H alan bileşenleri birbirlerine dik kalacak şekilde v hızı ile yayılmaya başlar. Bu iki alan birbirine dik kalmak koşulu ile elektromanyetik dalga herhangi doğrultuda yayılabilir.



Elektromanyetik dalgaların yayılımında değişen tek şey birbirlerine ve yayılma doğrultusuna dik doğrultuda değişen elektrik ve manyetik dalga bileşenleridir. Bu yüzden,elektromanyetik dalgalar enine dalgalardır.

Elektromanyetik dalga nedir?(2)

Elektromanyetik dalgaların yayılma hızı ortamın elektrik ve manyetik geçirgenliğine bağlıdır.Bir önceki denklemde gördüğümüz
E =Hv ‘i aslında
c E = µ H v (µ=manyetik geçirgenlik) ve
c H= k E v (k= elektriksel geçirgenlik)
şeklinde yazmak doğrudur.(c= ışık hızı)
Buradan v(hız) çekilirse,


Boşluk için µ ve k =1 olduğu için v=c çıkar.

Elektromanyetik dalgalar, boşlukta ışık hızı
ile yayılan enine dalga hareketidir.

Alan değişimine yol açan ivmeli yüklü tanecik örneğin bir elektronun elektrik ve manyetik alan vektörleri:


ile bulunur.
r= noktanın dalga kaynağına olan uzaklığı,
a= ivme,
e=elektronun yükü,
φ = a ve r vektörleri arasındaki açı

Eğer φ = 0 olursa E=H=0 olacağından, yüklü tanecikler hareketleri doğrultusunda elektromanyetik dalga yayınlamaz.

Eğer φ = π/2 olursa E ve H maksimuma ulaşır.


Elektromanyetik dalgaların bileşenleri olan E ve H, her doğrultuda sıfır ile maksimum bir değer arasında, aynı fazda değişimler gösterirken, birbirlerine ve yayılma doğrultusuna dik kalır. E alan vektörü dalganın titreşim doğrultusu ise, bu doğrultu uzaydaki herhangi bir doğrultu olabilir. Ancak, bazen elektrik alan vektörünün doğrultusu belirli bir düzlem içerisinde kalabilir. Bu dalgalara düzlemsel ya da çizgisel kutuplanmış dalga adı verilir.



Kutuplanma, ışığın çift kırıcı (polaroid) bir levhadan geçirilmesi, daha yoğun bir ortamdan belirli bir açı(Brewster açısı) ile yansıtılması gibi yöntemlerle sağlanabilir.

Elektrik alan vektörünün ucu uzayda bir elips ya da daire çizecek şekilde kutuplanmış ise bu dalgalara eliptik ya da dairesel kutuplanmış dalga denir. Aralarında 90 derecelik bir faz farkı olan iki doğrusal titreşimin bileşkesi dairesel kutuplanmayı sağlar. Çizgisel kutuplanmış bir ışığı, çift kırıcı bir levhadan geçirerek dairesel kutuplanmış ışık elde edilebilir.
Elektromanyetik dalga nedir?

Elektromanyetik dalgaları birbirlerinden ayıran özellikleri sadece dalga boyları veya frekanslarıdır.Uzun dalga boyları bölgesinde dalga boyları kilometreleri bulan radyo dalgaları ile bir angstromun binde biri dalga boyuna sahip gamma ışınlarını içerir.

Görebildiğimiz ışık ise 4200 angstrom dalga boyuna sahip mor ışık ile 6600 angstrom dalga boyuna sahip kırmızı ışık arasıdır. Frekansları ve dalga boylarından bağımsız olarak tüm elektromanyetik dalgaların boşlukta yayılım hızı
‘e eşittir.



Yayılım hızını değiştiren faktör ortamdır. Belirli ortam içerisinde
v = λ.f ‘tır.
v= hız,
λ=dalga boyu,
f= frekans
Frekans, saniyedeki titreşim sayısını verir ve 1 / T dir.
T = peryod

Elektromanyetik ışıma enerjisi, uzun dalga boylarında daha çok dalga, kısa dalga boylarında ise daha çok tanecik karakterini hissettirmektedir.

Kısa dalga boyuna ve dolayısıyla daha yüksek frekansa sahip olan elektromanyetik dalgalar daha yüksek, örneğin gamma ışınları en yüksek enerjiye, radyo dalgaları ise en düşük enerjiye sahiptir.
E= hf
f=frekans,
h=Planck sabiti=


Sıcaklığı mutlak sıfırdan yüksek her cisim elektromanyetik dalga ışıması yapar

Termik Işıma nedir?

Sıcaklığı mutlak sıfırdan ( 0 Kelvin = -273 Celcius) büyük her madde, çeşitli dalga boylarını kapsayacak biçimde ışıma enerjisi yayımlar.Yayımlanan ışımanın dalga boyu, cismin sıcaklığına bağlı olarak değişir ve genellikle gözümüzün algılama kapasitesi olan frekansın dışında yer alır.

Cisimler ısıtıldıkça sırayla kırmızı, kırmızı ve turuncu, kırmızı-turuncu ve sarı renkleri alır. Son olarak beyaz(akkor) renge ulaşır.

Bir cismin bulunduğu sıcaklıkta elektromanyetik ışıma yapmasına termik ışıma denir.

Sıcaklık, cismin enerjisi ile ilgili bir kavramdır.

Bulunduğu ortama göre yüksek sıcaklıktaki bir cisim, etrafına ışıma enerjisi yayınlayarak, soğuk cisim ise enerjiyi soğurarak termik dengeye ulaşırlar.Her cisim enerji yayınlarken aynı zamanda soğurur.


Siyah cisim nedir?

Bir cismin belirli bir dalgaboyundaki ışıma enerjisini soğurabilme yeteneğine spektral soğurma enerjisi denir. Birim hacimdeki, birim zamandaki spektral soğurma miktarına spektral soğurma gücü denir. Üzerine düşen ışıma enerjisinin tümünü soğuran cisme siyah cisim denir. Siyah cisim düşünsel bir cisim olup, evrende böyle bir cisim bulunmamaktadır.Bir siyah cismin soğurma gücü
A(υ,T) = 1 kabul edilir.

G.R.E. Kirchhoff tarafından bulunan ilkeye göre, aynı sıcaklıktaki tüm cisimlerin her dalgaboyuna karşı gelen soğurma ve yayma güçleri birbirine eşittir ve aynı sıcaklıktaki bir siyah cismin yayma gücüne eşittir.
Hiçbir cismin ışıma yeteneği aynı sıcaklıktaki siyah cisimden fazla olamaz. Yani, siyah cisim, en güçlü ışıma kaynağı olup, birim zamanda yayınladığı ışıma enerjisi, aynı sıcaklıktaki bütün cisimlerden büyüktür.
Stefan-Boltzmann kanunu nedir?

J.Stefan deneysel olarak, L.Boltzmann da kuramsal olarak, siyah bir cismin toplam yayma gücünün cismin sıcaklığının dördüncü kuvveti ile orantılı olduğunu ortaya koymuştur.


Stefan-Boltzmann kanunu olarak bu eşitlikteki

tür. Buna göre siyah cismin ışıma gücü yalnızca sıcaklığa bağlıdır.

Bir cismin birim hacminden yayımlanan ışıma enerjisine spektral enerji yoğunluğu denir ve joule/m3 birimi ile gösterilir
Wien kayma kanunu nedir?

Bir siyah cismin yayımladığı ışıma enerjisin spektral dağılım eğrisini çeşitli dalgaboyları için incelersek, sıcaklık arttıkça, eğrilerin maksimum şiddette ışıma yaptığı dalgaboyunu gösteren tepe noktalarının giderek daha küçük dalga boylarına kaydığı görülür. W.Wien’in ortaya koyduğu bu ilke,
T = C = sabit olarak verilir.

Burada C = 2.897 768 5(51) × 10–3 m.K’dir.

Wien ışıma kanunu kısa dalga boyları için deneysel sonuçlara uygun iken, uzun dalga boylarında başarısız kalmaktadır.

J.W.S.Rayleigh, ışıma problemini istatiksel mekanik yöntemleri ile çözmeye çalışmıştır. Buna göre, bir cismin üzerindeki elektriksel yüklerin harmonik hareketleri ışınımın kaynağıdır. Bu yüklerin her biri, kendi doğal titreşim frekanslarında ışınım ve soğurma yapmaktadır. Işıma yapan cisim yeterince büyükse içerdiği bu harmonik osilatör( frekans üreteci) sayısı çok artmakta ve bu cismin elektromanyetik dalga ışıması ve soğurması tek bir dalga boyunda değil, hemen hemen tüm dalga boylarında olmaktadır. Belirli bir sıcaklıkta, osilatörlerin titreşimleri sonucunda ortam içerisinde dalgalar meydana gelir. Birim hacimdeki dalgaların sayısı 8dır. Bu cismin kinetik enerjisi E ort = kT dir.


Burada k = 1,381. J/K Boltzmann sabitidir.

Bu enerjiyi bir önceki dalga sayısı ile çarparsak, spektral enerji yoğunluğunu veren Rayleigh-Jeans kanunu elde ederiz.



Rayleigh-Jeans kanunu ise uzun dalga boylarında doğru sonuçlar vermesine karşılık kısa dalga boylarında başarısız olmaktadır
Wien ve Rayleigh-Jeans ışıma kanunlarının yetersizliği klasik fizikteki Maxwell’in elektromanyetik dalga kuramının yetersizliğinden kaynaklanır.

Örneğin, ışıma enerjisinin sıcaklığın dördüncü kuvveti ile orantılı olduğunu bulabilmemize rağmen, bu enerjinin dalga boylarına dağılımı ve maksimum enerjide ışımanın oluştuğu dalgaboyu hakkında bir bilgi vermemektedir.

Max Planck’ a göre ışıma olayı bütün dalgaboylarını kapsayacak şekilde sürekli değil, frekansı f olan E = hf birim enerji miktarının tam katlarına eşit olacak biçimde yani kesiklidir. Siyah cisim, iç duvarlarında mümkün olan her frekansta titreşen bir elektriksel osilatörün frekanslarına eşit frekanslarda ışıma yayınlamakta ve soğurmaktadır. Işıma enerjisi, her zaman hf gibi birim enerji miktarının tam katlarına eşittir.

E(n) =nhf (n= bir tam sayı)

Bu, ışığın tanecikli (kuvantlı) yapısının ilk kez ortaya sürülüşüdür.

Planck’ın T sıcaklığındaki bir siyah cismin spektral enerji yoğunluğunu frekansın bir fonksiyonu olarak verdiği denklem şu olur:



Planck Işıma Kanunu’nun deney sonuçlarıyla olan uyumu son derece başarılıdır. Bu bağıntı, küçük dalgalarda Wien Işıma Kanunu’na, uzun dalga boylarında ise Rayleigh-Jeans Kanunu’na yaklaşmaktadır. De Broglie’nin hipotezinden sonra Einstein, bu hipotezin doğru olması halinde madde tanecikleri ile de kırınım deneyi yapılabilmesi gerektiğini söylemiştir.

Bu deney için Davisson ve Germer adlı iki fizikçi, bir elektron tabancasından V potansiyel farkı altında hızlandırılan elektronların bir nikel levha üzerine çeşitli açılarla çarpacak şekilde gönderilmesini sağladılar. Buradaki saçılma açısının fonksiyonu elektronların şiddetini vermektedir. Dedektörle yapılan ölçümlerde, saçılma açısının değişik değerleri için elde edilen saçılma şiddeti eğrileri ile daha önceden yapılmış olan x-ışınları ile kristaller üzerinde gerçekleştirilen kırınım deneyleri sonuçları arasında benzerlikler görülmüştür. Elektron demeti ile elde edilen deney verilerini (Braag denklemi) ile karşılaştıran Davisson ve Germer, sonuçların De Groglie hipotezine uygun olduğunu görmüştür. Bu, parçacıklara hareketleri sırasında dalga boyu olan bir dalga hareketinin eşlik ettiğini göstermektedir. Bu dalgalar madde dalgaları.