hastane saglik klinik kanser, beyin omurilik, yatak uyku ruya serap empatinin evrimi ayna neronlar

✔ Sarımsaktan kaçan kanser hücresi videosu, kanser hücresinin sarımsaktan kaçarken altın yüzüğe doğru yaklaşma iddiası.
✔ Mikropları gören ilk kişi: Mercek ustası kapıcı Leeuwenhoeck

✔ Kozmolojinin problemi: Ölçme hatası mı, yoksa yeni bir fiziğin habercisi mi?
✔ Çernobil: Algı ve karar mekanizmalarına dair kamuoyu hafızası

✔ 12 ocak 2019 avcılar devlet hastanesi rezaleti.

medikalci odaya girip para istediğinde yandaki yatakta bulunan bir hasta ve yakınları olaya şahit olmuş ve hasta yakınları ile birlilte tepki göstermiştir gerekli görüldüğü zaman şahitlik edebileceğini söylemiş. kamera kayıtları da bu şahsın odaya geldiğini ıspatlar. hastanede geçirdiği operasyonlar ve yatıp çıktığı tarihlerdeki hastane belgeleri mağduriyeti yaşayan arkadaşta mevcut. belgeleri ekleyeceğim.

istanbul ili avcılar ilçesi murat kölük devlet hastanesinde görev yapmakta olan uzm. dr. levent inanç ’a dizimdeki menisküs ile ilgili muayene olmak için randevulu olarak gittiğimde kendisinin takdiri ile ameliyat olmam gerektiğini öğrendim. ameliyat günüm geldiğinde devlet güvencem sayesinde sorunsuz ve ücretsiz ameliyat olacağım düşüncesi ile ailem ve refakatçim ile birlikte ameliyat öncesi uzm. dr. levent inanç beyin sekreterini beklemeye başladık. mesai saati çoktan geçmesine rağmen keyfe keder iş yapan sekreterin çok geç de olsa gelmesi ve ameliyat öncesi gerekli işlemlerimi yapması neticesinde geç de olsa 24.12.2018 tarihi sabah saati itibari ile ameliyata alındım.

soğuk ameliyathane girişinde uzun bir süre bekletilmem neticesi girdiğim ameliyatta; ortamın ve sağlık durumumun geleceği konusundaki belirsizliğin yeterince olumsuz etkilediği psikolojik durum yetmezmiş gibi birde ameliyat esnasında uzm. dr. levent inanç şahsıma; ameliyat için gerekli malzemenin olmadığını belirterek açtığı yeri sözde biraz temizlediğini söyleyerek kapatıp ameliyatı bitirdiğini belirtti. sosyal güvencem olmasına rağmen bir yandan ameliyat malzemesi (ip) olmamasının şahsımda meydana getirdiği ağır psikolojik durum, diğer yandan ‘’madem malzeme yoktu, neden ameliyata alınıp neşter altına yattım? ‘’ sorusunun cevabı; bulunduğum ortam sebebi ile zaten hassas durumda olan psikolojimi çok daha kötü hale getirdi.

ameliyat sonrası yanıma gelen uzm. dr. levent inanç, ‘’neden tam olarak ameliyat olamadım?’’ sorusuna yanıt olarak; ‘’ameliyat için gerekli malzeme hastanede yok, dışarıdan geliyor. sen girdiğinde de henüz gelmemişti o nedenle seni ameliyata alana kadar malzeme bekledim. malzeme (ip) gelmeyince de temizleyip diktim. fakat bir sonraki ameliyatında ip gelmiş olur. o zaman ameliyatını yapmış oluruz. bu malzeme (ip) için senden belki bir miktar talep edilebilir belki de edilmeyebilir.’’ dedi ve ikinci ameliyat tarihi olarak 07.01.2019 tarihinde mutabık kaldık. sözde ameliyat sonrası yürümekte zorluk çeksem de aynı günün akşamı çıkışımı yaptıklarını söyleyen tıbbi sekreterin sözlerine itibar ederek baston ve refakatçi desteği ile de olsa evime gidebildim.

fakat doktor ve hastane mağduriyetleri yetmezmiş gibi tıbbi sekreterin de çıkışımı yaptıklarını söylemelerine rağmen eve geldiğimde çıkışımın yapılmadığını öğrenip ameliyatlı halimde çok zor yürüyor olsam da hemşirelerin doğru işlem yapmaması neticesinde ikinci gün ameliyatlı halimde tekrar giderek hastaneden çıkışımı yaptırdım. mağduriyetlerim bununla sınırlı kalmadı. 2 hafta sonraki ameliyatıma kadar kişisel ihtiyaçlarımı dahi çok zor giderebildim. işlerimi yapamayarak, işyerime gidemeyerek her şeyden geri kalıp, müşterilerime de mahçup oldum. böyle zor durumlar yaşarken 2 haftalık zorlu günlerden sonra ‘’malzeme yok.’’ denilerek beni ikinci kez ameliyat psikolojisine sokan durumu yaşamak zorunda kaldım.

07.01.2019 tarihinde öğleden önce yine aile bireylerim ve refakatçim eşliğinde yatışımın yapılmasından sonra aynı sebepten ikinci kez ameliyata alındım. ameliyat esnasında daha önce görmediğim bir şahsın da uzm. dr. levent inanç ‘ın yanında gözetmen edasıyla bulunduğunu fark ettim. ameliyat esnasında söz konusu kimliği belirsiz şahıs ameliyatı takip ederken şahsıma yönelerek; senden para alınabilir. biliyorsun dimi dedi. bende; devletimizin bizlerden her ay aldığı primlere rağmen nasıl olur da bir ameliyat ipi dahi bulunmaz diye düşünsem de kimliği ve vasfı belirsiz şahsa mecburiyetten ve rakam telaffuzu olmaması sebebi ile ufak bir rakam olacağı düşüncesi ile evet, biliyorum dedim.

ameliyat sonrası soğuktan titrerken ortopedi katına çıkarılıp yatağıma yatırıldığım, 1 dakika içerisinde; ameliyatta başımda bulup ameliyatı takip eden fakat vasfını ve görevini bilmediğim şahıs; yan yatakta yatan hasta, o hastanın eşi, annem, babam ve refakatçimin önünde daha kendime gelememiş vaziyette olduğumu göre göre laubali ve sebepsiz sırıtma ile şahsıma; ‘’beni hatırladın mı? hatırlamadın mı? sana ameliyatta 2 tane ip harcadık bunun 1.000 tl bedeli var sana hesap numarası vereceğim onu hemen verdiğim hesaba yollarsın.’’ dedi. kim olduğunu sonradan öğrendiğim kişinin medikal işi yaptığı, bana ameliyat öncesi sadece; ‘’belki para alınabilir.’’ denmesine karşın önceden bir fiyat belirtmeden, bunun yazılı ve sözlü onayını almadan, maddi gücümün yetip yetmeyeceğini bilemeden aynı sebepten ikinci kez girdiğim ameliyattan onca mağduriyetime rağmen haksız ve hukuksuz şekilde para (1000tl) talep edilmesi; şahsımın, ailemin, refakatçimin, yan yatakta yatan hastanın ve yakınının da hayatlarında ilk kez gördükleri bir olaya tanık olmalarına sebep oldu.

babam tarafından konunun hızlıca serzenişte bulunmak suretiyle başhekim tarafına iletilmesi neticesi aranan uzm. dr. levent inanç, olayın duyulması neticesi şahsımdan para alınmamasını medikal işi yapan şahsa telefonda dile getirerek olayın kapanmasını istemişse de hem şahsım hem yakınlarım hem de olaya tanık olan diğer hasta ve hasta yakınları olaydan duydukları rahatsızlığı dile getirmek için uzm. dr. levent inanç ‘ın hasta ziyaretini beklerken bir süre sonra dr. bey odamıza geldiğinde öncelikle yan hasta ile ilgilenip tam çıkarken talebimizle ve istemsizce bize de bir iki kelime ile ameliyat sonrası nelere dikkat etmemiz gerektiğini belirtirken ameliyat sonrası yaşadığım durumu nezaket kuralları çerçevesinde kendimi ifade etmek üzere konuyu tekrar açmak istediğimde çok sert bir karşılıkla; o konuyu sakın açmayın, ben sizin iyiliğinizi düşünüp dışarıdan malzeme getirttim ama siz bu durumu başhekime anlattınız.

ipin parasını ben ödeyeceğim sakın bir daha ödeme teklif etmeyin kabul etmiyorum ben ödeyeceğim. fakat bu durumu asla kabul etmiyorum, bunu bir saygısızlık olarak ve bir dolandırıcılık olarak kabul ediyorum. tedavini burada bitiriyorum. artık benim hastam değilsin.’’ diyerek bize de konuşma hakkı vermesini istememize rağmen son sözünden sonra 1 saniye dahi durmadan hızlıca çıkıp gitmiştir. hastaneden taburcu olduktan sonra kontrol için 11.01.2019 tarihinde tekrar hastaneye gittiğimde uzm. dr. levent inanç ‘ın şahsıma ilgisiz davranması neticesi aklıma; uzm. dr. levent inanç ‘ın dediğini yapıp medikal işi yapan laubali kişiye 1.000 lirayı verseydim doktor beyin ilgi ve alakası nasıl olurdu’ sorusu geldi.

devlet hastanesinde nasıl ameliyat ipi olmaz? öncesinde rakam konusunda net bilgiler verilmeyip ameliyattan çıkalı 1 dakika olmamış bir hastadan laubali şekilde biran evvel ne hakla para (1.ooo lira) talep edilebilir? haksız ve hukuksuz olarak talep edilen rakamı isteyen medikal işi yapan şahıs ne hakla ameliyatıma girer? bana öncesinde böyle kesin bir rakam söylenip rızam alınmadan neden ameliyatım yapılır? benden para talep eden kişi neden belge, fatura vs sunamaz? bu hukuksuz olayların döndüğü hastanede yöneticilerin, başhekim, yardımcıları vs nasıl bu durumlardan haberi olmaz?

✔ acil doktorlarının kan tahlili yaptırmaması

✔ kan testi ile alzheimer testi 20 yil erken

✔ tam kan sayımı ve kısaltmaların anlamları

✔ hemogram değerleri açıklamaları, kan sayımı testi neden yapılır?

✔ b12 vitamini eksikliği: pernisiyöz anemi nedir ve niçin tehlikeli dir?

✔ Bir hastanede bir lira olan ilaç, diğer hastanede 335 lira!

✔ suç işleyen doktorlara kaymakam koruması
ben ahmet cantekin. kendi halinde bir türkiye cumhuriyeti vatandaşıyım. çığlığımı duymanızı ve bu sese kulak vermenizi istiyorum.babam necati cantekin'i 24.04.2018 tarihinde saat 08:00 civarlarında aydın köşk ilçe devlet hastanesi acil servis birimine götürdük. babama birden çok yoğun ağrılar geldiğini, ailemizde inme inen insanların olduğunu ve felç geçiriyor olmasından şüphelendiğimiz için geldiğimizi babamı muayene hekime söyledik.ancak söyledimiz şeylerin hiçbirini ciddiye almadı ve babama sırt ağrısı tanısı koyup ağrı kesici ve soğuk algınlığı ilaçları yazarak bizi gerekli müdahaleleri yapmadan geri yolladı.babamın şeker ve hiper tansiyon hastası olduğunu da söyledik ama en ufak bir tetkik yapma gereği bile duymadı.eve geldik, aradan iki saat geçti ve babam fenalaşmaya başladı. biz de ambulans çağırdık ambulansla babamı önce aydın atatürk devlet hastanesine acil servisine götürdü, yapılan ilk muayenede babama felç tanısı koyulmuştur.oradan da adnan menderes üniversite hastanesine sevk edildik.çok acılar çektik ama şimdilik kısa geçiyorum sonuç olarak babam %91 özürlü hale geldi babamı ilk götürdüğümüz köşk ilçe devlet hastanesinde erken müdahele yapılsaydı babam felç geçirmeyecek, %91 özürlü ve yatalak hale gelmeyecekti. https://www.memorial.com.tr/…amana-karsi-bir-yaris/ biz de sorumlu tuttuğumuz ilk müdaheleyi yapmayan doktor ç.k. hakkında yasal işlemleri başlatma kararı aldık.

kendimize bir ay sonra avukat tuttuk, köşk devlet hastanesindeki doktor ç.k. hakkında görevi kötüye kullanma, yaralama suçlarından suç duyurusunda bulunduk isim vermiyorum çünkü soruşturma devam etmektedir.doktor devlet memuru olduğu için idare mahkemesinde tazminat davası açtık bu davalar açıldıktan bir ay sonra da dr. ç.k. ve onunla aynı yerde çalışan dr. a.b. nin babamın sağlık kaydına eriştiklerini ve babam hakkında sahte tanılar koyduklarını fark ettik.bunu sağlık bakanlığının e-nabız isimli sisteminden tesadüfen fark ettik ve babam hakkında koyulan sahte tanıların gerçek olmadığını ispatlamak için yatalak babamı aydın devlet hastanesine götürdük. çünkü babam hiç hastaneye gitmediği halde babam hakkında dava açtığımız doktor ve onun mesai arkadaşı yanık tanısı vs. bile koymuşlar muayeneye gelmişiz gibi kayıt oluşturmuşlardı.

babamın yanığı olmadığına dair ve diğer işlemleri yalanlamak için aldığımız doktor raporunu ve e-nabız kayıtlarını da buraya yüklüyorum.avukatımızla yeniden görüştük ve doktorlar hakkında bilişim sistemine girme suçu, sistemi engelleme ve bozma suçu, görevi kötüye kullanma suçu.. resmi evrakta sahtecilik suçu, suç delillerini yok etme, gizleme ve değiştirme suçlarından tekrardan suç duyurusunda bulunduk.elimizdeki delilleri de savcılığa tekrar sunduk.bütün bu yaşadıklarımız neticesinde savcılığın doktorlar hakkında işlem yapabilmesi kaymakam tarafından izin verilmesi gerekiyormuş.doktorlar memur olduğu için bu izin gerekliymiş ve savcılık dosyayı köşk kaymakamlığına göndermiş.

buraya koyduğum kararda da göreceğiniz üzere köşk kaymakamı s.k. tarafından "soruşturma izni verilmemesine" karar verilmiştir ve doktorlar hakkında işlem yapılmasına engel olunmuştur.bu yaşadığımız acılar, çektiğimiz çileler neticesinde olan şey ciddi suçlar işleyen doktorların korunması, aynı hastanede çalışmaya devam edebilmesi ve haklarında savcılığın soruşturma yapmasına bile izin verilmemesidir. lütfen çığlığımı duyun! tek istediğim şey sorumluların adil bi yargılanma sonucu cezalandırılması ve yasal haklarımı aramak ama arayamıyorum! artık buraya yazmaktan başka da çarem kalmadı. lütfen birileri sesimi duysun artık.

✔ şükela: psikiyatrın bir genci ölüme sürüklemesi; psikolojik sorunları olduğu iddia edilen kerem öztürk isimli gencin, facebook hesabından uzunca bir not bırakarak intihar ettiği olaydır. intihar ölüml ie sonuçlandı, kimseyi zan altında bırakma gibi bir niyetim yok. doktorun ismi ve numarası olması nedeniyle linki kaldırıyorum.

"bugün itibarıyla zaman-mekan kavramı benim için son buluyor. artık dayanma kapasitesinin çok çok çok üzerine çıktım. eskiden çok daha ağır sonuçlar içeren etkenlere karşı dayanıklıyken, şu anda toleransım tükenmiş durumda. her gün ölmektense 1 gün tam öleyim bu iş bitsin sınırına geldim. 4-5 yıldır gittiğim ve büyük umut bağladığım psikiyatri ekolü beni çok çok daha kötü hale getirdi. son sözde şarlatan doktorumun saçmalıkları ve kendiyle kavga ettirip hakaret yemesi ve beni en zor anımda ötelemesi sayesinde son noktanın da ötesine geldim. enkaza döndüm desem az kalır. beni yıkıma sürükleyen türkiye'de sözde herşeyi bilen, öncül, hacettepe patentli, etiket-isim yapmış prof x'in acaba hiç vicdanı sızlayacak mı? olmadığı için pek sanmıyorum. zaten kendisinin de mental ve fiziksel sağlığı yerinde değildi pek ama her zaman benim gibiler ötelenir. beni de iyi manipüle edip umut tacirliği yaptı ki uzun süre gittim. psikiyatrinin zararları yararlarından çok hale gelmiş durumda ama kendilerine sorsanız "kahpe" gibi kıvırırlar. çünkü bu işten para alıyorlar. hangi "kandırıkçı" ben aaa yanlışmışım der ki zaten?! klasik insan zihni. zaten bu dünyada haklıdan çok, güçlünün sözü geçiyor. annem dahi tek kelime edemedi bu aşağılık "karıya". kadın için karı dedim ama bu şahıs bunu hak ediyor. zaten kendi de klasik bir psikiyatri topluma "entegre" etme figüranı. umarım birileri sadece yaptıklarını bu aşağılık şahsa sorar. ancak sanmıyorum. sözde "doktor", utanmadan ağzına alternatif tıp ve biyoenerji denen şarlatanlık mevzularını alıyor. bu tür insanlara hala değerli "bilim insanı" deniyor. bu ve bunun gibiler kendilerini inandırarak karşı tarafı kandıran kişiler ama bu, dünyada da çoooooook fazla alanda da mevcut zaten. yasal torbacılık, ilaçlarla kobaylık, "kahincilik" harika... bu alanda at koşturmak nasıl olsa serbest. devlet denen mekanizma da zaten bir sikime yaramayıp buna destek oluyor. klasik sahtebilim üstünden yapılan onca sözde boş "tedavi". en iyi psikiyatr, mesleğini bırakan psikiyatrdır. çoğu aşağılık birer şarlatan. mesleğini bırakan ve güveni kaybolan nice şahıs var psikiyatr dünyada. bu alanda yer alıp anti-psikiyatri boyutuna geçenler de var.

cerrahlar pek bir şey bilmez ama çok sayıda kişiye yardım ederler. dahiliyeciler çok şey bilirler ama ellerinde olmayan nedenlerle pek kişiye yardım edemezler. psikiyatrlar hiçbir şey bilmez ve hiç kimseye yardım edemezler. ateş olmayan yerden duman çıkmaz. çocuk/yetişkin tüm psikiyartlar yargılanmalıdır. kendileri tıbbın değil, hukukun ve kültürün etkisinde kalmış zavallı "yaratıklardır". tabi ki para için her şeylerini satarlar. kadın/erkek ayrımsız hepsi birer "orospudur" diyeceğim ama orospu kavramı bile aşağılık insanın iğrenç sözü olduğu için ben de kullandım. onlar için diyecek hiçbir söz yok. sigara ve alkol şirketleri nasıl insanların bağımlılığından yararlanıyorsa, psikiyatri de benzer şekilde sözde "bozuklukluklardan" yararlanıp hayatlarını ikame ediyor. bu ve bunun gibi yeryüzünde yer alan her türlü timsah gözyaşı döken tüm sektörlerin üstüne doğa ananın laneti olsun diyeceğim ama zaten insanlığın üstüne lanet işlemiş. artık fazla yapacak bir şey yok. idrar deliği ve dışkı deliği arasından çıkan bir üründen de fazla bir şey beklemek zaten yanılgı olurdu. acile gidince 6 saat bekletirler ama ölüm anında polis, ambulans, güvenlik arabaları dibinde birikir hem de 30 dakika bile geçmeden. dürüstlüğünüz(!) batsın!!! arkamdan bir kişi ağlarsa da yazıklar olsun. hiç kimse ve ben de dahil ama kimse dürüst değil ve dünya berbat, iğrenç bir yer... hele evlilik yaşayanlar... kadın-erkek; ikiyüzlülük had safhada. yaşam için verilen her emek, düşünce, inanç, eylem boşunaymış... çok geç anladım. "hayatın neresinden dönülse kardır." - n.m.

her bünyenin cehennemi kendinedir. umarım çektiğim acının bir açıklaması vardır. elveda"
01.11.2019 14:40 ~ 16:03 mollaoglu
hastalığını bilmeden ve tedaviyi yürüten doktoru dinlemeden yorum yapmak sakıncalı. çok genel bir suçlama ve nefret barındırıyor yazdıkları. eğer dediğini yaptıysa yazık. intihar eğilimli ruhsal bir bunalımdaysa doktor önleyici bir tedbir - tedavi uyguluyor muydu acaba?

✔ 5 yıldır gözlerini kırpamayan Halil Öztürk

✔ anne Gülsüm Özçelik "birlikte yürüyerek terapi merkezine gidebiliyorduk. O yıl, kardeşiyle birlikte puzzle oynarken ‘İki gözüm birden görmüyor anne’ dedi. Ardından göz doktoruna götürdüm, gözlerinde sorun yok, beyinden görme merkezi etkilenmiş dendi. 2014 yılından bu yana gözlerini hiç kırpmadı. Hep açık olduğu için gözleri kanlanıyor. En son gittiğimiz doktor, beyindeki virüs artmış ilaç veremem dedi. 2 yıldır ilaç kullanamıyoruz. SSPE hastalığının tedavisi yok" dedi.

✔ Halil Öztürk ’e, SSPE (Subakut Sklerozan Panensefalit) Hastalığı teşhisi konuldu.

✔ sigara bağımlılığı psikolojik mi

✔ istanbul florence nightingale hastanesi, bıçak parası adı altında para talep eden op. dr. bülent polat 'ın çalıştığı hastahane dir. arkadaşımın geçen aylarda bir bebeği dünyaya geldi fakat bebeğin bir kaç sağlık sorunu ortaya çıktı , bu sorunlardan dolayı hızlı bir şekilde ameliyat olması gerekmekteydi.

bu durumdan dolayı arkadaşımın eşi bankadaki işinden ücretsiz izin alarak , bebeğiyle ilgilenmeye başladı ayrıca çalıştığı bankanın sağladığı özel sağlık sigortasıyla görüşmesine istinaden bebeğin ameliyatının tüm masraflarını sigortanın karşılayacağı söylenmiş. fakat ameliyatı yapacak olan op. dr. bülent polat ameliyattan önce arkadaşımdan kişisel olarak önce 15.000 tl para istemiş , daha sonra pazarlığa girişip 10.000 , 8000 tl bir para talep etmiş.

arkadaşım şuanda sektörden dolayı çalışmıyor ve eşide çocugun bakımı için çalıştığı bankadan ücretsiz izin almış durumda ve şuanda maddi açıdan zor durumdalar. parayı veremedikleri için hastahaneden haberli ve ya habersiz şekilde bebeğin çıkışı yapılmış ve op. dr. bülent polat parayı vermezlerse ameliyatı yapmayacağını söylemiş.

op. dr. bülent polat sigortanın karşıladığı ameliyattan bile para kazanma çabası utanç verici bir durum. ülkemizde başınıza ve ya ailenizden birisinin başına bir sağlık sorunu gelse maalesef doktorların vicdanına kalıyorsunuz.

✔ Psikoloji, Joker Bir Psikopat Olabilir, ya siz?

✔ sapyoseksüel, ing. sapiosexual, entelektüellikten ve kullanimindan hoslanip buna bağlanan kisi olarak tanimlaniyor. akıllı veya zeki sözcüğünün latincesi olan sapien ile sexualis'in birleşmesinden oluşan sapioseksüalite "ben onun beynini seviyorum" culuk, zekadan etkilenme durumu, intelijans ancak zeki kişilere ilgi duyanlara verilen sıfat.

✔ Türkiye'de Sapyoseksüellerin Yaşadığı Bazı Şeyler