[b][/b]
[i][/i]
[u][/u]
[code][/code]
[quote][/quote]
[spoiler][/spoiler]
[url][/url]
[img][/img]
[video][/video]
Smileys
smile
smile2
spook
alien
zunge
rose
shy
clown
devil
death
sick
heart
idee
frage
blush
mad
sad
wink
frown
crazy
grin
hmm
laugh
mund
oh
rolling_eyes
oh2
shocked
cool
[pre][/pre]
Farben
[rot][/rot]
[blau][/blau]
[gruen][/gruen]
[orange][/orange]
[lila][/lila]
[weiss][/weiss]
[schwarz][/schwarz]
enkimdu kabil
enkimdu kabil
Posts: 131 | Last online: 08.16.2022
Date registered
01.07.2018
Sex
not specified
    • buzdağları rüzgar iel hareket etmez, rüzgar kesilse de hız kesmeden aynı hızda gittikleri yönde devam eder. Nasıl bir embesilsen, bunu bir türlü anlamadın, hala sayıklıyorsun, bedevinin uydrumasını aklayacağım diye. Buzdağının su altı tarafı, su üstü tarafından en az 9 kat daha büyüktür. Bu nedenle rüzgar onu kımıldatamaz. buzdağları okyanus akıntıları ile hareket eder, rüzgarla değil. Golfstream falan nedir gidip bir baksaydın. hidrodinamik oşinografi falan okumadın, bari biraz klimatoloji okusaydın. Buz üzerinde hava daha soğuktur ve basıncı daha düşüktür, çünkü denizin üstünde hava daha sıcaktır ve basıncı fazladır. Bu yüzden, buzul bölgelerind erüzgar her zaman denizden karaya doğru eser. Rüzgara kalırsa iş, buzdağı asla denizde yüzemez, karaya yapışır kalır. Bunu bile düşünemeyecek kadar, hatta allah denen bedevi masalına kanacak kadar cahil ve budalasın, kaç defadır da söylüyorum halbuki.

      Rüzgar, su ve dalga üçlüsü biraradası yok, tek güç, okyanus akıntısı, en başta gulfstream akıntısıdır. Titaniğin çarptığı buzdağını da getiren o akıntıydı zaten, rüzgar falan değil. O yüzden kuzey buz denizi, rüzgar var veya yok demeden, buzdağı dolu. Akıntı rüzgarla olmaz budala. Okyanus akıntılarını rüzgar değil, su sıcaklık ve tuzluluk oranları, gelgitler ve coriolis kuvvetleri vs belirler. Özgül ağırlığı yüksek olduğu için basıncı düşük olur. Balon neden şişip uçar, sıcak hava ile? Soğuk havanın basıncı daha yüksek olsa, o sıcak hava balonu doldurru mu, hiç mi azıcık düşünmüyorsunuz? Rüzgar okyanus yüzeyini çarşaf gibi sallasada farketmez, akıntı bildiği yönde akar gider, üstünde buzdağları ile birlikte. O, seise oluşturup akıntıyı değiştirme, işte o dediğin bölgesel yerlerde olur birazcık. Karadeniz/Marmara falan gibi, buzdağı olmayan yerlerde.

      okyansuta böyle olmaz bu. Neden kasırgalar inatla okyanustan gelip, karayı vurur Meksika Körfezinde? çizim alakasız çünkü bu bir kapalı hücre sistemi. Isınan hava yükselecektir, soğuk havada aşağıya çöker, bir tarafta hava azalırken, diğer tarafta artar. Bu bahsettiğin, karada, özellikle çöl, orman vs. gibi şeylerde yaşanır. Ha, alizeler gibi, okyanus üzerinde de benzer döngüler var elbette, okyansu kapalı sistemi olarak. Ama okyanus ve kara ayrık iki sistemdir, Ve okyanus kenarında yaşayanlar bilir, rüzgar hep denizden eseri yüksek enlemlerde. O yüzden kıyıda dalga bitmez. kuzey buz denizinde rüzgar zamanın %95'inde kuzeye doğru eser, ama buzdağları hep güneye gider, çünkü hepsi gulfstream ile taşınır. Soğuk havanın özgül ağırlığı fazladır.Soğuk olan yerde hava basıncı artar. Siklon merkezinde hava basıncı düşük 'dür. O zaman, sıcak hava balonu nasıl oluyor da şişiyor, dışındaki soğuk havanın basıncı daha yüksek ise. basit bir deney yap, bir balonu azıcık şişir, buzluğa koy, sonra da kaloriferin üstüne, ne zaman şişip, ne zaman inecek? Eğer dediğin gibiyse, buzlukta şişip, kaloriferin üstünde büzülması gerekmez mi?

      Rüzgar saatte kaç km/h hızla eserse essin, buzdağlarının hareketi okyanus akıntıları sonucu 'dur. Okyanus akıntısının asıl kaynağı ise dünyanın güneş ışınlarını dikey alan ekvator bölgesinin sıcaklığı ile güneş ışınlarını düşük alan kutupların sıcaklık farkı 'dır. Bir buzdağının rüzgar ile hareket ettiğini düşünmek müslüman işi. atmosferde soğuk havanın özgül ağırlığı fazladır. civalı barometrede civa yüzeyine sıcak havadan daha yüksek basınç yapar. hava ısındıkça basınç yükselir. Barometre mi görmek istiyorsun, al, bak, basınç yükseldikçe hava nasıl oluyor. nasıl oluyor da balon dışardaki daha büyük basınca rağmen şişebiliyor?

    • Hastaneden taburcu olmuş; "Corona'yı sabır ve dua ile yendim" diyor, cami varken niye hastaneye gittin ki cami kapali

      banu güven, cumhurbaşkanının Korona bağış kampanyası milli ve makbul, belediyelerin değil, öyle mi? İçişleri Bakanı belediye kampanyalarını neden durdurdu? İktidar Korona ile ilgili dayanışmayı neden kendi tekelinde tutmak istiyor?

      Minareden gazel niye, ülkemizde alevisi, yahudisi, süryanisi, isevisi, deisti ve ateisti var ama diyanet, sünni mezhebinden başka, hiçbir inanca yaşam hakkı tanımıyor, Dinayet, bu milletin sırtında yüklenmiş en ağır bir yüktür ve bu millet dinci sülükleri beslemeye mecbur değil, para karşığı din satan din görevlisi olmaz, yine eskisi gibi din görevini gönüllür yapmalıdır. diyanet ve TRT kapatılsın

      Mustafa Kemal medrese öğrencilerini askere aldırması "sizin için medrese, Yunanlıları mağlup etmekten, halkı zulümden kurtarmaktan daha mı değerlidir? Millet kan içinde yüzerken; halkın en iyi çocukları cephelerde döğüşür, yurt için canlarını feda ederken, siz burada genç, sapasağlam delikanlıları besiye çekmişsiniz!… “ Mustafa Kemal konuşurken gözleri daha korkunç bir hal alıyordu.”Bu asalakların askere alınmaları için hemen yarın emir vereceğim!” Hocalar sindiler, ama yüzleri öfkeden kıpkırmızı kesildi, yabancıların yanında Hükümet Başkanı onları paylamıştı. Mustafa Kemal Paşa bize dönerek; “Hadi gidelim, dedi, artık burada bizim için yapılacak bir şey kalmadı.” Ve şöyle, isteksizce selam vererek oradan ayrıldı. Mustafa Kemal Paşa otomobilde uzun süre yatışmadı: “Savaş sona erince onlarla daha ciddi konuşacağım! Her şeyden önce onları mali kaynaklarından, vakıflardan yoksun edeceğim. Yurt topraklarının büyük bir parçası, neredeyse üçte ikisi, belki daha çoğu vakıftır. Bu topraklar mollaların yaşam kaynaklarıdır. Bunların çoğu köylülerin ellerinden alınmış topraklardır. Buna son vereceğiz. Bir de utanmadan hükümetten yardım istiyorlar.

      Sümerler din dersi yerine okutulacak bir medeniyet, Pentagon beşgen şeklinde ama Yunanca beşgen anlamına geliyor zaten.

      Rab, kahinler ile levililere yeni görevler verir yeni kurallar gelir.

      The Muqata israel

      Kabala islam tasavvufunun kaynağıdır. Yahudi kabalist din alimleri halifelik zamanlarında Kahire-Şam-Bağdat 'da islam alimleriyle yaptıkları hasbihal ve sohbetlerde bu fikir alışverişlerini gerçekleştirmişler, Kabala ehli aynı Mevlana Celaleddin Rumi gibi biri.

      nahl 101, allah bir ayeti boşverip yerine başka ayet koyuyor

      şeytanı taşlayan kalmadı


    • Kanada'ya nasıl gidilir ? Adım adım online Kanada Göçmenlik RESMİ Başvurusu.

      Kanada Yeni Göçmen İşçi ve Personel Alımı Başvurusu Adresleri.
      2019 da Kanada 1 Milyon Personel Alacak.
      2019 da Kanada 1 milyon 80 bin göçmen alacak.

      Eray Karakuzu Kanada.
      Sema Kuyuk Kanada.
      Melike ile Kanada'da Hayat.

      mozcelik kanada rehberi.
      Kanadalı Türk sinan.
      Kanada savaş cebeci.

      Kanada Anıl Engin
      Kanada Arda Ertürk.
      Kanada Geyikleri.

      Kanada'da Yeni Yaşam öğretmen
      Kanada Arda Altinay.
      Kanada Görkem can.

      Kanada Yıldızları
      Kanada MinusZero.
      Kanada Şuan Dünya'da.

      Kanada Oğuzhan Altuntaş.
      Kanada ibrahim yöndem
      Kanada katyaselina.

      Turknews Canada.
      Fatih yedikardeş Kanada.
      Route To Canada.

      Aygun Siblings Canada.
      AtakanHasarVlogs Kanada.
      Cem Gürbüzdal Kanada.

      Kanada'da Azerbaijanli.
      Kanada HAKAN AKKOYUN.
      Kanada da Yaşamak.

      Kanada Madam Muguet.
      Kanada Yigit Yilmaz
      Kanada da Yaşamak.

      Kanada Gökçe Ailesi
      Kanada Gizem Ensari.
      Kanada tvMisha.

      Kanada Caner KAŞELER.
      Kanadalı Genç
      Kanada Gökçe Ailesi.

      Amerika'nın Sesi; Türk işadamları Türkiye den kaçıyor.

      kanada'da yeni yaşam
      kanadali türk 2016

      okan serbes instagram.
      okan serbes youtube.

      denizin ötesinde.
      denizin ötesinde youtube.

      moscow34 Moscow Oblast instagram.
      moscow34 Cem Kıran youtube.
      Sakallı adam Alplerde.

      Karacor emre Avustralya.
      Ece Targıt Avustralya.
      Geziseli Avustralya.

      Senems Melbourne Diary.
      Bir Damla Hayat Avustralya.
      Gastro Şef Avustralya.

      Kanadalı Türk.
      Finlandiya Rehberim.
      Life of Finlandiya.

      Kadir Kirisci Finlandiya.
      BackPackers Tr Finlandiya.
      finlandiya`da bir türk aile.

      BackPackers Tr Finlandiya
      finlandiya'da bir türk aile.
      finlandiya'da bir türk aile.

      finlandiya'da Kalkan Ailesi.
      finlandiya'da Halil Can Mutluer
      finlandiya'da ihsan Kara Revontuli.

    • Bos primigenius, Aurochs also urus, the ancestor of domestic cattle, were a type of large wild cattle which inhabited Europe. Aurochs in a cave painting in Lascaux France.

      Machu Picchu Location map, Aztec inca maya.
      23 ocak 2019 venezuela olayları

      osmanlı cizye miktarının azalmaması için osmanlı müslümanlığa geçişi sınırlandırmıstır. kuran-i kerim hukumleri tevbe 29 yasli / genc, kadin / erkek, her gayrimuslum islam'in kilicindan basini kurtardigi icin bu vergiyi odemekle yukumludur. tevbe 29 kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar savaşın. Osmanlılar cizye vergisi azalmasın diye fethedilen balkan bölgesi halklarının islam'a girmesini süzgeçe sokmuştur. her isteyen islama girseydi osmanlı cizye toplayamayacaktı ve fethe katılan askerlerin parasını ödeyemeyecekti korkusu taşıyordu osmanlı siyaseti. islam barış dini ama para kadar asli ihtiyaç değildi osmanlılar için.



    • 2019 alfa romeo giulia interior
      alfa romeo giulia interior space review

      2019 alfa romeo giulia quadrifoglio

    • ilk görüşte aşk mı tanıdıkça sevmek mi evla, kimine göre ilk görüşte aşkın galip geleceği kimine göre tanıdıkça sevmek eyleminin kazanacağı bir karşılaştırma dır. şahsi düşüncem; ilk görüşte veya fazla tanımadan aşık olmanın bir duygu dalgalanması, bir kısa devre, anlık tezahür eden duygusal bir hastalık olduğu yönünde dir. oysa ki tanıdıkça sevmek sevdikçe güvenmek sonra daha çok sevmek, sevgiyle kaplı bir kar topunun zamanla çığa dönüşmesi ve adına aşk denmesi daha güzel olmaz mıydı? hep aynı heyecan , hep tanıdık telaş ama sonuç hep hüsran; olsun, geçer geçer daha öncekiler gibi bu da geçer neler neler geçmedi ki. gönül işlerinin doğrusu yanlışı olmuyor, mantık işlemiyor, teorisi yok, algoritması yok, denklemi yok, yukarıda yazanların bir anlamı, bir karşılığı bile yok. o yüzden sizi seven sizin de sevdiğiniz birisi varsa zamanınızı boşa harcamayın adı aşk olsun... 10minuteemail cercis mudiban medusa euryale

      diyanet'in 2021 bütçesinin 12.98 milyar tl olması


    • Bedir ve Uhud Savaşında kendi Tanrıları adına savaş yapıyorlar. Her iki tarafın da Tanrılarının savaşa olumlu veya olumsuz hiçbir katkıları yok. Olayın temelinde Tanrı adına yapılmış gibi gösterilen, Mekke'nin ticaretini ele geirme kavgası vardır. Çünkü bir tarafta kervanları soyarak yaşamını devam ettiren Muhammed, diğer tarafta ise ticaretle yaşamını devam ettiren ve Muhammed'in soygun düzenine karşı ticaret yollarını açık tutmaya çalışan Mekkeliler. Bu kavga sırasında bu insanlar akrabalarını, babalarını ve kardeşlerini katletmişlerdir. Her iki savaşı da anlatmamızın sebebi, İslam’ın anne, baba, kardeş ve akrabaları birbirine düşman yapması ve hatta öldürmesini örnekleriyle ortaya koymaktır.

      allah/muhammed önce yeri yarattım sonra gökleri yarattım diyor, ol der olur diyor ama ne hikmetse günler alıyor. Sonra 2 günde yarattım diyor, başka yerde 4 günde diyor, daha başka yerde 6 günde diyor. Daha göğü mü yeri mi kainatı mı önce artık nasılsa neyi nerde nasıl kaç günde yarattığını bilmiyor. Dünya düz olarak tasvir ediliyor, dünyanın sonuna gidip güneşi balçığa batar halde buldu diyor, uzayı yere düşecek bir şey zannediyor, göğü direklerle tutuyor, yıldızları kandil ve şeytanlara atılan atış tanesi yaptık diyor. 7 kat göğün dışında deniz var diyor. Üzerinde keçi suretinde 8 meleğin taşıdığı tahtta oturur diyor. 7 kat göğün dışında o "deniz" neyin nesi? Kısaca akıl, mantık, bilim ve fizik dışı ne varsa sayıyor şu din ve kitabı. Bizim modernistler de çıkıp şu çağ dışı arap dinini kurtarmak için habire güncel bilimsel argümanlara yanlayıp kıvranıyor.


    • Muhammed Hakkında Bilinmesi Gereken 10 Gerçek

      Tarihte kaç tane Roma İmparatorluğu vardır bir bakalım.
      Başkent: Roma(MÖ 753- MS 330), Konstantinopolis(330-395)
      Dil: Latince, Grekçe(Yunanca).
      Din: Mitoloji, Daha sonra Hristiyan, Katolik, Ortodoks.
      Hükümet türü: Krallık(MÖ 753-MÖ 509), Cumhuriyet(MÖ 509-MÖ 27), İmparatorluk(MÖ 27- MS 395).

      Hazreti Muhammet islamdan Önce Neye İnanıyordu


    • müslümanların sorgulayamadıkları ayetlere bakıp neden ateist olduk.

      bilimvegelecek : yaratılış mitosuyla insan gerçek öznesinin kul yapılışı: Nasıl bu kadar acımasız ve ahlaksız

      insan beyninde daha önce bilinmeyen bir bölge keşfedildi

    • ASKOT gri TRANSPORTER 2021 uzun

      2020 BMW 118i

      Yunanistan’ın süper otomobili Project Chaos
      2021 maserati ghibli hybrid

      elektrikli nissan ariya crossover
      nissan ariya 360 kilometre menzil

      park yeri bulmak sürücü Profilin
      Uysal sürücü profili (Meek Profile) Kurnaz sürücü profili (Prudent Profile) - Umutlu sürücü profili (Optimistic Profile)

      drive listen google Earth üzerinden sokak sokak dünyanın farklı bölgelerinde sizlere şehir turu attırıyor
      şubat otomobil haberleri
      togg electric battery farasis company

    • determinizm/iklimlerin ve beslenmenin insan yaşamı ve uygarlıklar üzerindeki etkileri var. muhammed, yahudi krallarına niçin peygamber demiş? yehuda ve israel krallarını peygamber sıfatı ile quran'a yazmış muhammed, ama birer devlet kralı idi onlar. yakup, davud, süleyman vs kral sıfatı ile çağrılmışlar tevrat'da. ama muhammed, benyamin'e bünyamin, yonah'a yunus demiş. keloğlan gibi masal figürü eyüb'ü, sanki gerçek insanmış gibi anlatmış quran'da. teofanik eyüb'ü gerçekte yaşamış insan sanmış ve eyüb'ü de peygamberlik sıfatı ile quran'a eklemiş muhammed. yahudi krallarına peygamber diyen muhammed, bilgi kaynağında yanıltılmış olmalı, yanıltmışlar muhammed'i. yahudilerin kral dedikleri davud'a, müslümanlar peygamber diyor, muhammed'in yanıltılması yüzünden.

      21 avesta kitabından 4 tanesi kalmış günümüze. diğer 17'si peygamber ayetlerine dönüşerek yok edilmiş. mar sisin ve mar ammo, mezarı şerif türbesinde ölü yatıyorlar ama hz ali mezarı imiş kılıfında tanıtılıyor bize. geçmişte afgan balkh maniheizmi, taliban tarafından islam'a dönüştürülünce mezarı şerif, hz ali'nin mezarı olarak tanımlanmış, oysa maniheist peygamber mar ammo 'nun mezarı orası, hz ali'nin değil.

      muhammedçi islam ülkeleri, kazandıkları savaşlardaki ganimet sayesinde ekonomilerini besliyorlardı, şimdi islam ülkeleri savaşları yitirmeye başladılar, ganimet girdisi olmayınca, yeniçeriler gibi paralı askerler ganimet payı alamadılar, çarşı-pazarda ganimet parası harcayamadılar böylece sivil esnaf mal satamadı, tüccar kâr edemedi vs.

      taklitçi muhammed'in islamında, üretici zeka olmadığı için ve günümüzde ganimet ekonomisi çalışmadığı için islami argümanlar müslümanları zayıf düşürüyor ki zaten islami afganistan, norveç den ve türkiye den beslenmek yardımı alıyor her yıl, kızılay ve kızılhaç taliban'ı besliyor. hem atatürkçü laiklik den yararlanıp, hem muhammedçi islam dan zararlanıp feraha erişilemez


    • 2020 BMW X5M Competition, bmw forum

      otobüsler niçin tıslar - ıhlar? otobüslerde havalı fren sistemi, basınçlı hava fren sistemi ile ancak durabiliyor, otobüsleri durdurabilmek için normal frene normalden 30-40 kat daha fazla baskı uygulamak gerekecekti. yani anlayacağınız o tıs tıs fıs pıs sesi bir nevi ıhlamak. ayrıca otobüslerde konfora yönelik hassas hava körüklü süspansiyonlar (amörtisör) varmış. bu amortisörlerde biriken hava, belli bir basınçtan sonra basınç değerinin korunması için tahliye ediliyormuş. bu işlem esnasında da tıslama sesi çıkıyor.

      politia romana, country romania
      araçlarda iç hava sirkülasyon düğmesi

    • meleklerin isimlendirilmesi. cebrail, Azrail, Mikail, İsrafil vb.) Allah’ın iş ve oluşu (şe’n/emr) meydana getiriyorken ki melekeleri dir. allah dan gayrı birer ikinci (şefi’) değil. zamanla allah’ın yapıp edişini, edip eyleyişini (melekelerini) bu isimlerle ifadelendirmişler.

      Cebr-El: Tanrı’nın gücü…
      Azra-El: Tanrı’nın durduruşu/engelleyişi…
      Mika-El: Tanrı’nın övülüşü, tesbihi…
      İsraf-El: Tanrı’nın soluğu, nefesi…
      Samu-El: Tanrı’nın işitişi/Tanrı’yı duyan…
      İsra-El: Tanrı’nın yürüyüşü/Tanrı ile yürüyen…
      Rafe-El: Tanrı’nın yüceliği/Tanrı’ya yükselen…

      Bunların hepsi İbranice… Böyle yüzlerce isim var. Yahudi isimleri genellikle böyledir.

      Adı üzerinde Cebrail Allah’ın konuşma/vayhetme gücünü,
      Mikail mevsimleri yaratma gücünü,
      Ezrail ölüm,
      İsrafil hayat ve yaşam verme gücünü ifade eden özellikleri/melekeleridir.

      Bu isimlerin zamanla Tanrı’dan ayrı (alem dışı) ontolojik varlıklarmış gibi algılandığını görüyoruz. Kur’an yer yer bu muhayyileye hitap etmekle birlikte dönüştürmüş ve hepsini “tek bir Allah’ın” güzel isimlerinde toplayarak “Esmau’l-Hüsna”yı getirmiştir. Bu kültürden hareketle Abdullah (Allah’ın kulu), Seyfullah (Allah’ın kılıcı), Nurullah (Allah’ın ışığı), Nimetullah (Allah’ın nimeti), Lutfullah (Allah’ın nimeti) vb. Müslüman isimleri doğmuştur.

      bu isim ve sıfatlar Allah’ın “melekeleri” oluyor. O’ndan ayrı (alem dışı) ontolojik varlıklar değil; O’nun kendisi de değil; alemde yani tarihte, hayatta, tabiatta ve insanda tecelli eden iş ve oluşu, yapıp edişi, edip eyleyişi…

      Kur’an’ın ilk muhataplarına sorsan bir Allah’a inanırlar ve fakat O’nun “samed” olduğunu kabul etmezlerdi. Gökte bir tanrıya inanmakla birlikte, O’nun, tanrılığı alt tanrılarla (min dunillah) bölüştüğünü, paylaştığını düşünürlerdi. İşte samed ilkesi bunu reddediyor. Allah’ın tanrılıkta bölünmez, paylaşma ve ortaklık kabul etmez bir bütün olduğunu ilan ediyor. Bunun içindir ki özellikle ilk sureler Allah isminden ziyade O’nun “melekelerine” vurgu yapar. Şunu demek ister: Bir Allah’a inanmak yetmez, O’nun alemle; tarihle, hayatla, insanla, tabiatla dinamik ilişki içinde olduğuna, güçleri, isimleri, melekeleri ile aramızda olduğuna da inanacaksınız… Şu halde “Her kim Allah’ın alemdeki tasarrufunun bin bir çeşit görünümlerine yani “melekelerine” düşman olursa Allah’a düşmanlık göstermiş olur” ne demek anlaşılıyor olmalı…

      Keza “Kim Allah’a; meleklerine, peygamberlerine, kitaplarına ve ahiret gününe iman ederse…” de şu oluyor: “Kim insanla, tarihle, hayatla ve tabiatla iletişim içinde olan Allah’a; alemde tecelli eden güçlerine (melaiketihi), tarih boyunca gelen elçilerine (rusulihi), kitaplarına/hitaplarına (kutubihi), gelecekte de (yevmu’l-ahir) hesap soracağına iman ederse… İşte böyle insanlıkla canlı ve dinamik ilişki içinde olan (hayyu gayyum) Allah’a iman ederse, bilsin ki, kopmayan bir kulpa yapışmış olur ki asıl iman da budur. Yoksa müşriklerin gökte oturup duran, yarattıkları ile iletişimsiz, yetkilerini alt tanrılara (dunillah) devretmiş, vurdumduymaz tanrısı o “Gökteki”ne (Mülk; 67/16-17) değil…
      “Allah’ın meleklerle konuşması” ise metafiziği kavratma amaçlı olduğu için teşhis (kişileştirme) ve intak (dile getirip konuşturma) anlatım sanatları kullanılarak aktarılan Aliya İzzetbegoviç’in tabiri ile “semavi prolog” (gökteki ilk konuşma) oluyor.

      Yunus Emre’nin “Sordum sarı çiçeğe” ilahisinde çiçekle girdiği diyalog veya Yusuf Has Hacip’in “Kutadgu Bilig” (Kutlu Bilgi) adlı eserinde dört şey: Devlet/adalet/hükümdar (Kün-Toğdı), mutluluk (Ay-Toldı), akıl (Öğdülmiş), akibet (Odgurmuş)’u birbiriyle konuşturması, kişileştirmesi, diyaloglaştırması gibi… Böyle anlatımlar çoktur. Bunlara edebiyatta gerçeküstücü öykülendirme deniyor.

      Allah’ın melekler ve iblisle konuşması de böyledir. Yani sembolik olup aslında ortada Allah’tan başka kimse yoktur. Allah bir takım olay ve durumları kişileştirmekte, sonra da kişileştirdiğini dile getirip konuşturmaktadır. Aksi halde Allah’a yer, zaman, mekan, meclis biçmiş oluruz. Dağları, yeryüzünü, insanın iç dünyasını, vicdanını (ahd-i misak ayeti), ellerini, derilerini dile getirip konuşturması veya güneşi, ayı, yıldızları vs. dile gelip konuşmaya çağırması da böyledir. Bunlar metafiziği kavratma amaçlı yerlerde böyle olup Kur’an’da örnekleri çoktur. Fakat örneğin kıssalar böyle değildir. Onlara da toplumsal gerçekçi öykülendirme diyoruz.

      Kendisine Allah hitap ederken Peygamberimizin algıladığı/gördüğü şeyin “Allah’ın gücü” olduğunu ve asasında “Cebrail” (Tanrı’nın gücü) diye buna dendiğini şu rivayetlerden de anlarız: “Resulullah (sav) buyurdular ki: “Bu gece Rabbimden bir (melek, elçi olarak) geldi. -Bir rivayette ise şöyle demiştir: “Rabbim bana en güzel bir surette geldi” ve “Ey Muhammed!” dedi…” (Tirmizi; Tefsir, Sad, 3231, 3232). Yani “Melek/Cebrail olarak bana en güzel surette görünen şey Rabbimin vahyetme gücüydü.” demek istiyor…

      Yani “Gördüğü şey Allah’ın kendisi değildi; bilakis Allah’ın gücünün, eşiz güzelliğe sahip görkeminin her yanı kaplaması (zu merratin fe’steva), yüksek ufuk çizgisinde belirmesi (ufuki’l-a’la), yaklaşarak iyice sarkması (dena fetedella), aralarında iki yay hatta daha da yakın mesafeye (gabe gavseyni ev edna) kadar belirerek görünmesiydi” demek istiyorlar (Necm; 53/6-9). İşte buna Allah’ın gücü (Cebrail) diyoruz. Allah’ın kendisi değil; ondan ayrı bir varlık da değil; bilakis onun güç/konuşma/vahyetme melekesi… Bu melekenin kolay algılanması için “kişileştirme” yapılarak ifade edildiğine dikkat ediniz…
      Keza “Yeryüzünde dolanan seyyah melekler vardır, zikr edenleri gözleyen melekleri vardır, rahmet melekleri, gazap melekleri vardır, ölüm meleği vardır, dağların meleği gelerek şöyle dedi…” vb. rivayetler hep tek bir Allah’ın aramızda dolanan gücünü, kudretini, bilmesini, görmesini, sevgisini, merhametini, öfkesini, kızgınlığını, yapmasını, etmesini, eylemesini yani binbir çeşit “melekelerini” kavratmak için kullanılan ifadelerdir. Allah’ın insanda ve alemde tezahür eden melekeleri ve bunun görkemi, büyüklüğü…

      Kur’an’da melek, melekut, mülk, melekutu’s-semavati ve’l-arz kavram ve ifadeleriyle hep bu görkemin ve büyüklüğün anlatılmaya çalışıldığını görüyoruz. Örneğin (aynı kökten gelen) “Mülk” suresinin hemen başında şöyle denir: “Şu görkemli egemenliğin sahibi (bi yedihi’l-mülk) ne yücedir!” Sonra sure boyunca “bi yedihi’l-mülk”ten örnekler verilir: Hayat ve ölüm… Yedi kat gök…Işık saçan yıldızlarla süslenmiş dünya göğü… İnsanın iç dünyasında (zati’s-sudur) olup bitenler…Ürünlerle (rızk) dolu yeryüzü…Sıra sıra kanat çırparak uçuşan kuşlar…Kulaklar, gözler ve gönüller verilerek inşa edilmiş insan…Ve sure şöyle biter: “Bir sabah kalktınız sular çekilmiş, kim getirecek size suyu? (Mülk; 67/1-30)

      Bütün bunlar Allah’ın güç ve kudret “melekelerinin” (melaiketihi) tezahürü sonucu (ez-Zahir) olan yerin ve göğün “melekutu”dur (melekutu’s-semavati ve’l-arz). Allah işte bu görkemli egemenliğin sahibidir (bi yedihi’l-mülk): “Haydi, çevir gözünü, bir kusur görebiliyor musun? Sonra tekrar tekrar bak, aradığını bulamayacak, yorulup aciz kalacaksın!” (Mülk; 67/3-4)…
      Nedir insanoğlunun aradığı?
      Görüneni bırakıp görünmeyenler üzerinden spekülasyonlar yapmak… Hayatı, ölümü, yeri, göğü, yıldızları, iç dünyasını, uçuşan kuşları, kulakları, gözleri, gönülleri vs. atıp tutmaların konusu yapmak, yani bunlar üzerinden ğaybı taşlamak! Oysa böyle yapanları bekleyen alevli bir ateşten başkası değildir (Mülk; 67/5): “Tepelerinde sıra sıra kanat çırparak uçuşan kuşları (tayri fevgahum saffat) görmüyorlar mı? (Mülk; 67/19).

      saffat, saf saf, sıra sıra” anlamına geliyor. “Göklerde ve yerde olan kimseler (örneğin) sıra sıra uçuşan kuşlar (tayru saffat) O’nu yüceltir, hepsinin salatı ve teshibi vardır. Göklerin ve yerin egemenliği (mülku’s-semavati ve’l-arz) Allah’ındır.” (Nur; 24/41-42)… “Bizden her birimizin belli bir makamı vardır. Elbette biziz saf saf dizilenler, biziz! Elbette biziz o tesbih edenler, biziz!” (Saffat; 37/164-166)…
      Karşılaştırmalı olarak ilgili yerleri inceleyin, yerde ve göklerde sıra sıra, saf saf dizilmiş olanların bir takım tabiat varlıkları (ay, güneş, bulutlar, gökgürültüsü, yıldırımlar, yıldızlar, gezegenler, kuşlar, hayvanlar, bitkiler, ağaçlar, dağlar, dereler, ırmaklar, göller, denizler vs.) olduğunu, Kur’an’ın bunlara “yerin ve göklerin melekutu” (meleketu’s-semavati ve’l-arz), “O’nun görkemli egemenliği” (bi yedihi’l-mülk) dediğini göreceksiniz. Dolayısıyla “melaiketihi” (O’nun melekeleri/güçleri) bununla ilgilidir. O günkü yerleşik ve yaygın din dilinde öyle dendiği için Kur’an bu dil üzerinden konuşmaktadır.

      şeytan veya iblis kavramları, teşhis ve intak sanatı kullanılarak şahıslaştırılıp konuşturulan alemdeki “kötülük durumlarını” ve insandaki “kötülük dürtülerini” ifade ediyor. Yoksa insanın dışında kazma dişli, çirkin suratlı harici bir varlık değildir. Bunu en iyi Peygamberimizin şu sözlerinden anlarız: “Şeytan, sizin içinizde kanın damarda dolandığı gibi dolanır.” (Buhari; İtikaf, 956), “Şeytan uyuyanın genzinde geceler” (Buhari; Bed’ul-Halk, 1359) “Şeytan da, melek de insanoğluna birtakım şeyler atarlar. Şeytanın işi kötülüğe çağırmak, sonu fena ve zararlı olan şeylere teşvik etmek ve hakkı yalanlamak, haktan uzaklaştırmaktır. Meleğin işi hak ve hayra, iyiliğe çağırmak ve kötülükten uzaklaştırmaktır. Kim içinde hakka, hayıra, iyiliğe çağıran bir ses duyarsa bilsin ki bu Allah'tandır ve hemen Allaha hamdetsin. Kim de içinde kötülük ve inkara çağıran bir fısıltı duyarsa ondan uzaklaşsın ve hemen şeytandan Allah'a sığınsın.” (Tirmizi; Tefsir, 2991).

      quran’a göre cinlerin/şeytanların tabiatı kavurucu ateş dir. hicr 27 de. şeytan hep insanla ilişkilendirilerek tasvir ediliyor: İçinde dolanır (öfke, hırs, şehvet kabarması), burnundan solumak, kalbine atar (içine doğurur, aklına getirir). Şu halde “kavurucu ateş” kızgınlık, şehvet, öfke, haset, ihtiras gibi dürtülerin ifadesi oluyor. Demek ki iç dünyamızda (zati’s-sudur) “kanın damarda dolandığı gibi dolanan” öfke, kızgınlık, hırs, haset, ihtiras, şehvet vb. dürtüler kişileştirilerek, canlı bir varlıkmış gibi resmedilerek “şeytan” adını alıyor. Bunlar bizi ve çevremizi ateşin odunu yeyip bitirdiği gibi yer bitirir.

      din dili, kötülere “şeytan” iyilere “melek” diyerek olayları, durumları, duyguları ve dürtüleri kişileştiriyor. İçimizde olanları, dışımıza çıkarıp harici varlıkmış gibi resmederek, kolay anlaşılır, tavır ve vaziyet alınır hale getiriyor. Metafizik olmakla birlikte gayet canlı ve dinamik bir diyaloji (ikili etki-tepki iletişimi) kuruyor. “Dini tecrübe” bu açıdan bilimsel dil ve metotlar dan farklıdır.

      quran’da bu kök den gelen kavramları tasnif edersek: mülk, güç, melik, güç sahibi (özne), meleke güç fiili (yüklem), melek fiilin mef’ulu (yüklemin nesnesi), melekut da fiil/yüklem alanı veya sahası oluyor. el-melik, melekelerini kullanarak melaikeyi ortaya çıkarıyor, bunların tezahür ettiği sahaya (alem) melekut diyor. Bunu için mülk allah’ın oluyor.

    • enkimdu kabil has written a new post " lisan dil yordami alfabeler dil yazi alphabets languages" 05.18.2020



      almanca 'ya nereden başlanır? A1 Almanca Konjunktiv 2 Könnten - Würden

      Almanca Temel A1/A2 Ders - 56 Konjunktiv II ( 2 ) " werden " Almanca "werden" Fiilini Öğreniyoruz

      gulyabani, hüseyin rahmi gürpınar'ın kitapi ndan, guul-i beyabanın çöl cini anlamına geldiğini ve bunların çölde yolunu yitirmişlere "su burada, buraya gel" diye seslenerek yollarını hepten kaybettirdiklerine inanılan varlıklar

      şaki; eşkıyanın tekili, kutta-i tarik; yol kesenler, eşkiyalar, haydutlar.

      almanca denilince akla ilk gelen kelime

      arapça canavar, dev anlamındaki gûl ile farsça çöl, sahra manasındaki beyâbân birleşmiş gûl-i beyâbân çıkmış. Gûl-i beyâbân değişerek gulyabani olmuş. gulyabani karanlıkta ve tenha yerlerde görüldüğüne inanılan hayalet, hortlak. tenhâlarda ve karanlıkta korkudan insanın gözü önünde tecessüm eden mahuf (korkunç) hayâl, gulyabâni.


    • 19 Mayıs'ın 100nc yıldönümünde ülkemiz ve ulusumuz nasıl daha güçlü olabilir? 2nc kurtuluş savaşını kimlere karşı kazanmalıyız? Bu sefer düşman kim? 19 Mayıs'ı Mondros Ateşkes Anlaşması ile başlatmamız yerinde olur çünkü 1nc dünya savaşı nın yenilgisine ve savaşa duyulan nefrete rağmen millet gene de boş oturmamıştır.

      Keşke Yunan galip gelseydi yorumuyla hatırlanan Kadir mısıroğlu’nun ölümünün ardından istanbul belediyesi nin kurumsal hesaplarından herhangi bir vefat mesajı paylaşılmamıştı ancak Yüksek Seçim Kurulu’nun istanbul’da seçimleri iptal etmesinin ardından istanbul belediyesi kültür A.Ş. nin Twitter hesabından tepki çeken bir paylaşım yapıldı. YSK seçimlerin ve mazbatanın iptaline yönelik kararının ardından, Ekrem imamoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Mansur Yavaş ve Tunç Soyer 'i takipten çıkardı.

      akpliler kaç seçimi kaybettirdiler böyle


    • Mehmet BAŞKAK : Yanlış Kişiye Aşık Olmak

      sevgilim var yüzüğü

      Söz yüzüğü hangi parmağa takılır, söz yüzüğünü erkek tarafı alır. nişan yüzüğü gibi söz yüzüğü sağ ele, yüzük parmağına takılır.

      Sevgiliyken yüzük takmak hakkındaki düşünceleriniz

      özdemir asaf ın satırlarıyla seslendi bir gün bana otobüse binerken, "sen de göreceğimi görecekler diye ödüm kopuyor." kadınlar iltifat etme noktasında pek gerçekçi olmazlar. hepsi değil tabi, türk kadınları genelde öyledir. o halde en iyi iltifat hiç duyulmamış olan iltifattır. zira daha samimidir. kandırılmış hissetmezsiniz.

      ilişkide söylenen tipik yalanlar
      (bkz: edilgen kiple kendini övme örnekleri)
      (bkz: narsistlerin kendini övdükleri başlık)
      unutulmadı—>unutmadım, hatırlanıyorsun—>seni hatırlıyorum

    • enkimdu kabil has written a new post " lisan dil yordami alfabeler dil yazi alphabets languages" 05.05.2020


      göktürkçe öğreniyorum

      turkcesivarken yazismalik

      damga dergisi yarısı Latin yarısı da Göktürk harfleri ile çıkıyor.

      4 Ünlü, 20 Kutuplu Ünsüz, 7 Kutupsuz Ünsüz, 3 Çift Ünsüz, 4 Hece harften oluşan 38 tamgalı bir alfabe dir göktürk alfabesi

      göktürk alfabesi Türk damgaları


      Cengiz Alyılmaz tarafından yorçi yazıtı adı uygun görülmüşdür. 11 damgadan oluşan yorçı a betigim metnini incelediğimizde Yorçı : Yor (yol) ad kavramı ile -çı yapım ekinden elde edilmiştir. Yolcu anlamı taşır. A : adın E hali, adın yönelme durumu sonuna geldiği sözcüğü dolaylı tümleç yapar. betigim; yazim - izim anlamlarını taşır. sonuçta yorçı a betigim : yolcu ya izim - yolcu ya işaretim" anlamındadır. yorçi yazıtı bölgesin den gelenlere iz ve yol gösterici olarak dikildiği anlaşılmaktadır; yorçı a betigim : yolcu ya izim - yolcu ya işaretim

      turkiyatjournal : yorçi yazıtı

      çagan Obuga köyü nde Çöyr yazıtı : Çin iç Moğolistan Özerk Bölgesi nde tarihte farklı Türk boy ve topluluklarının yerleşimine sahne olmuştur. Bu sebeple anılan coğrafyada başta (Kök)türk Kağanlığı ve Ötüken Uygur Kağanlığı dönemleri olmak üzere farklı dönemlere ait pek çok kaya üstü tasvir (petroglif), dikili ve damgalı taş, yazıt, mezar, anıt mezar külliyesi, heykel ve mimari yapı bulunmaktadır. iç Moğolistan Özerk Bölgesi nin Baotou (包头市) na bağlı Darhan Moominggan(达尔罕茂明安联合旗) yerleşimi Çagan Obuga (查干敖包) Köyü Holbugatu Hosigu mevkisinde 1998 yılında bulunan göktürk dönemine ait göktürk harfli Yorçı yazıtını incelenmektedir. Yorçı yazıtı, İç Moğolistan Özerk Bölgesi’nde bulunan göktürk harfli ilk yazıt olması bakımından önem taşımaktadır.

      Eski Mısır’da Elektrik Var mıydı? antik dönemlerde elektirik teknolojisinin kullanıldığını gösteren kanıtlardan biri Dendera Işığı’dır. Eski Mısır’da Dendera olarak adlandırılan bölgede, geç ptolemik dönemden kalma Hathor Tapınağı’nın farklı yerlerinde Eski Mısır uzmanlarının bir türlü geleneksel dinsel-mit terimiyle açıklayamadıkları tuhaf duvar resimleri vardır. ilk bakışta bir bilim kurgu olduğu izlenimi veren hiyeroglif ve resimler açık bir şekilde antik Mısır’da ampul kullanıldığını ortaya koymaktadır.

      Badam Azzaya - Taıkhar Çuluu Yazıtı, Mehmet Hazar - Artukoğulları Zamanında Dedekorkut Kitabı'ndaki Kişi Adları, Cengiz Alyılmaz - Yorçı Yazıtı, Rinçinkhorol Munkhtulga - Baga Khaırkhan'daki Eski Türk Yazıtları

      çoyr yazıtı, Ongin Yazıtı, Altun Tamgan Tarkan Yazıtı, Bömbögör Yazıtı

    • tevbe 97 : عْرَابُ أَشَدُّ نِفَاقًا arap eşeddu nifakan : arap yaman ikiyüzlü 'dür. müslümanların taş attığı şeytan taşlamak putları, şeytan makamları, 1953 yılında dek, 1 tane idi, bugün 3 tane şeytan makamı var, hacıların taş atıkları. hacılar dan gelen paraları, şeytan'ın makamını çoğaltmak için kullanmışlar. şeytan taşlama makamı 1 iken 3 olmuş ama ibrahim 'in makamı 1 tane kalmaya devam ediyor. 1450 yıl içerisinde 1 tane olan şeytan'ın makamını 3 tane olmuş. aynı zaman içerisinde ibrahim 'in makamı halen 1 tane. müslümanlar, şeytanı âbad ettiklerine, geliştirdiklerine göre, demek ki şeytan'a daha fazla mesai harcıyorlar. şeytan'ın makamını 1 tane den 3 taneye artıran müslümanlar, ibrahim 'in makamını 1 tane olarak tutuyorlar, çünkü rağbet şeytan'a var, dolayısıyla yatırım şeytan'a var.

      para ile hac yapan müslümanlar sayesinde şeytan'ın etki sahası genişliyor. çoğalmış 3 sütun olmuş şeytan, çünkü gelen hac parası azalmıyor, çoğalıyor haliyle şeytan'ın makam çoğalıyor. muhammed görse, nerede olduğunu şaşırır. şeytan bereket katmış araplara. kabe'de 3 tane, kocaman gemi gibi görunen evi var şeytan'ın, muhammed yaşarken 1 tane şeytan makamı var idi, şimdi 3 tane var. gerçekte orada olmayan şeytanı taşlasınlar diye, 9 taşı torbalayıp hacılara 3 dolar 'a satan arap mı şeytan, yoksa şeytanın bizzat kurgusal varlığı-kendisi mi?

      pdf : Özbay Ender, Adem - Havva - Lilith olanaksızlık. John Collier’in Lilith’inde, gövdesine sarılmış yılandan rahatsız olmak şöyle dursun, adeta güven ve haz katışımı bir esriklik içindeki güzel kadın kompozisyonu, yılan ile kadın (Lilith) arasında yasaklanmış, ilençlenmiş fakat yok olması imkansız fallik ve varlıksal çağrışımları imgeleştirmektedir. Sanatçı bu özdeşleyimi benimsemiş ve kalıcılaştırmıştır. Oktay Değirmenci’nin resminde, Michelangelo’nun çok bilinen sahnesindeki figürler bilindik mekândan koparılıp, soyutlaştırılarak yeniden ele alınmıştır. Kadının, erkeği bir yandan meyve ile ayartan, bir yandan kuyruğu ile sarıp ele geçiren şeytani kimliğini savlayan anlatılara dayalı bir resim gibi görünmesine rağmen bu eser, belki de bilinçaltının bir ürünü olarak son derece önemli bağıntıları ve çağrışımları bir araya getirir. Söz gelimi Havva-Lilith ayrışmasını yok etmiş, tek bir kadın betimlemiştir. Bu kadın, Michelangelo’nun Adem’e can veren Tanrı figürünün yerine konularak tanrısallıkla özdeşleştirilmiştir.

      kabalistik metinlerde Tanrı’nın özel adını bilen, gerektiğinde bunu telaffuz ederek uçup giden, Adem’e nazaran ölümsüz kalabilen ve başka birçok tanrısal özelliğe sahip olan bir varlıktır Lilith. Resimde Tanrı ile özdeşleşmiş olan bu figürün aynı zamanda yılan olması, yılanın şifa ve ölümsüzlüğün bir imgesi olmasıyla ilginç bir bağıntı oluşturur ve dahası tanrısal özdeşliğe sahip bu yılan-kadın yine tanrısal özellikler kazandıran meyveyi -Adem’e sunar halde- elinde tutar.

      henüz cansız olan Adem, ancak ve ancak yasak olan bu meyveyi kabul edip yediğinde hayat bulacaktır! paradoks fakat bu resimde her şeye rağmen, erkeğin mağdur, kadının iki yönlü hareket ederek aldatıcı olduğu teması, yüzeysel okumayla öne çıkmaktadır. Christman’ın heykelinde, Collier’den izler vardır. Aslında iki eserde de, yılan ve kadının (yaygın betimleme anlayışına kıyasla) tek bedende bir bütün olmayışı, kadının yılan tarafından ele geçirilmiş olup bundan pek de muzdarip olmayışı, iletinin niteliğini değiştirir. Adem’le birlikte Tanrısal özden yaratılmış olan bu varlığın (Lilith’in) gerçekte şeytanî olduğunu lanse etmek Tanrısal öze de hakaret içereceğinden, ele geçirilmişlik, Kabalistik metinler ile örtüşerek uygun görülmüş olmalı.

    • gamze akkus ilgezdi hakkında dolaşan, kendisine öncelik tanımayan kuaförü mühürletti iddiaları doğruysa hem kendisi hemde eşi görevlerinden istifa etmeli. Yıllardır aynı tavrı takınan Akp zihniyetiyle mücadele ediyoruz bir farkınız olmayacaksa o koltuklarda oturmanızın alemi ne?

      gamze akkus ilgezdi 'yi ilk sıraya almadılar diye kuaförün ruhsatını iptal ettirmiş. Bakım zevki için insanların ekmeğiyle oynayan bu zihniyet iktidarda olsa kendine karşı olanların neleriyle oynar varın gerisini düşünün Son 30 yılın özeti: Sol, sosyal demokrasi ve CHP, gamze akkuş ilgezdi'dir. Aynı güzellik salonunda imal edildiler. Bir oje yüzünden 24 kişi ekmeğinden edildi

      Kadir İnanır, Selvi Kılıçdaroğlu, Dilek İmamoğlu, Barış Yarkadaş. gamze akkus ilgezdi, Battal ilgezdi, ataşehir Belediyesi eski Başkan Yardımcısı Erol Dolu ve CHP'li Meclis Üyesi Hüseyin Sağ neden öldüresiye dövüldüler anlatsanız

      Oje sırasında kendisini bekletti diye emekçilerin dükkanını mühürleyen Gamze Akkuş İlgezdi'nin böyle bir şeyi yaptığına inanmak istemeyen dostlar. Buyurun belgesi.

      2015 de gamze akkus ilgezdi nin makam aracında öldürülen Gökhan Arıcan cinayeti ne hikmetse hala çözülemedi. Kim bu ilgezdiler? Gökhan Arıcan makam aracımda vuruldu katiller dışarıda

      gamze akkus ilgezdi 'ye ait omakam aracındaki cinayetin işlendiği silahı katile veren kişinin ilgezdi olduğu kamera kayıtlarından anlaşıldı

      gamze akkus ilgezdi Kul hakkı yemekten bahsediyor Emekçinin işçinin hakkından bahsediyor Sol el yukarı yersennn. gamze akkuş ilgezdi Arkadaş sol memesinin altından bahsetmiş. Kadını bezdirdiniz yahu. Bir manikürü bir de rezidans zevki var kadının. Dilinize doladınız iyice. Gören de, makam arabasının içinde cinayet işlendi sanacak.

      gamze akkus ilgezdi 'nin kuaför dükkanını kapattırması, İsmet İnönü devrinde Mevhibe İnönü ile ilgili haberin 3. Sayfadan verilmesi yüzünden Tasvir gazetesinin kapatılmasına benziyor. CHP bu ülkede kibrin ve nobranlığın temsilcisi dir

      işadamı Gökhan Arıcan cinayetinde sorular: CHP'li vekil Gamze İlgezdi, cinayetin makam arabasında işlendiğini neden inkâr etti? ilgezdi’nin koruması neden yerindeydi ilgezdi'nin şoförü neden katil zanlısına silah verdi

Recipient
enkimdu kabil
Subject:


text:

Sign up, to leave a comment


Xobor Create your own Forum with Xobor