RE: aşk - sevda cinsellik konusu - 3

✔ insan niçin çocuk yapar, insanın kendi hayat potansiyeli içinde yaşama dair heyecan ve beklentileri tükendiği zaman çıkagelir çocuk düşüncesi. böyle dönemlerde insanın heyecan duyabileceği çok az şey kalır. bu birkaç şeyden biridir çocuk. çocuğun olur ve çocuğunun ilk defa "babba" ya da "annne" demesi heyecanlandırır. sonra ilk adımları. sonra ilk kırdığı vazo, ilkokul çantası, ilk aşkı, ilk sivilcesi ilk, ilk, ilk, ilk derken ilk eşşeğin pipisi falan hoop bir bakmışsın, senin heyecanının tükendiği yerde çocuğunkiler senin heyecanın olmuş... bütün bunların yanında dur çocuğum olsun da onun heyecanı artık benim heyecanım olsun yıh yıh diyemeden kör bir kaza kurşunu da olabilir çocuk hadisesi. o kadar da abartıp kutsal, duygusal anlamlar atfetmemek lazım. evet.

✔ geceye bir kadın yalanı bırak; -seda'nın sevgilisi erkan var ya? o da bana aşık bakışlarından anlıyorum.

- tüm eski erkek arkadaşlarım takıntı yaptı beni ve hiç biri unutamıyor hala beni heryerden takip ediyorlar. tayfun vardı ya? adam evlendiği gün beni arayıp hala sevdiğini söyledi.

- kızlar hep beni kıskanır. meral dedi ki "keşke senin gibi olsam, sana benzesem" hep kıskanırlar.

- bizim ailede kimse kimseye yalan söylemez ve babam dünyanın en anlayışlı adamıdır. canım o benim canım.. canım...

- en iyi kıyafetleri ben bulurum. kızlar dedi ki: o gömleği nerden aldın? bayıldılar resmen ama söylemem. çantalarıma da herkes bayılıyor.

- burcu'nun götü büyük aslında iç çamaşırı topluyor sakın kimseye söyleme. sırtı hep sivilce benim tenim gibi pürüzsüz değil.

- şakir 'i ilk gördüğümde aşık oldum etkilendim aramızda bir çekim oldu. oysa şakir kel göbekli zengin bir müteahit dir.

✔ Evli olmadığın, 6 ay içinde evlenmeyi planlamadığın bir kadınla ASLA aynı evde yaşamayın

✔ NEVER under any circumstance live with a woman you aren’t married to or are not planning to marry in within 6 months.

✔ doğurmak erkeklerin yapabileceği herşeyi yener. pelvik skiller. (bkz: kegel egzersizi) bkz: stalk)

✔ nişanlısını 8 yerinden bıçaklayıp öldüren kadın

✔ bir erkeğin boş biri olduğunu anlama yöntemi, kurduğu cümlelerde herkez sözcüğünü kullanır. noktalar ve virgüller arasında sürekli fazladan birer boşluk bırakır (ben , sen . bunun gibi)

✔ Kafayı sıyırdı

✔ sanki doğar doğmaz siz hepiniz ben tek demişim gibi, bi kere ağzımdan çıkmış da geri alamıyormuşum gibi. birinin hayatına da dahil olmak, biri için de pek değerli olmak ne güzel duygudur kim bilir, ben bilmem! bir türlü sığamadım kimsenin hayatına gibi, o kadar da büyük değilim aslında yer bile kaplamam sanki. yalnızlığını seveni çok kıskanıyorum, ben sevmiyorum

✔ reddedilince çirkinleşen erkek

✔ birinin yanına gittiğinizde o da size dönüp iletişime hazır olduğunu belli etmiyorsa sizi istemiyordur. birisi mesajlarınıza cevap vermiyorsa sizi istemiyordur. nihilizm hiçlik felsefesine göre değer diye bir şey yoktur yani deymez

✔ 30 yaş üstü kariyerli erkekler neden evlenmiyor? bu adamlar zaten özgüven sahibi, yalnız başına da vakit geçirebilen, sanatı sporu seven, mutluluğu kendi başlarına bulmuş adamlar. şimdi işleri güçleri yok da sırf güzel diye genel kültürsüz, trip manyağı, insta bağımlısı götü boklu çirkef kezbanla evlenip hayatlarını mı mahvedecekler? basbaya doğrusunu yapan erkeklerdir. evliliğin erkek için tek güzel yanı düzenli cinsel yaşam. başka da bir katkısı yok. haliyle bu adam neden seninle evlenip hayatını mahvetsin kendi yaşamını çekilmez kılsın.

✔ erkeklerin zeki kadın sevmemesi iddiası.
✔ kadının sadece sekse yaraması iddiası.
✔ filipinler güzeli adaylari

✔ bir kadının kaliteli olduğunu gösteren detaylar.
✔ siyasal islam öldürür. islam siyaseti öldürür. dinler öldürür. dinler ölümü kutsar. dinler emre itaat kadına boyruk ettirir.

✔ sigaradan daha fazla kansere sebep olan şeyler.
✔ bi siktir git dedirten erkek lafları, izbe ortamlarda golatnik yaptığın walpaperin zemindeki resmi yolla mailime.

✔ evleneceğin kişiye neyin garantisini verebilirsin
✔ yaran inci sözlük entry'leri

✔ Kadın ile erkek arasındaki mizahın çiftleşme noktasında güçlü bir evrimsel temeli gösteriyor. Bu noktada üreme yeteneğini (gebelik, emzirme) üstlenen kadınlar, eş seçerken erkeklerden daha seçicidir. Kadınlar, eş kalitesinde çeşitli sinyal göstergeleri aramaya meyillidir ve büyük bir mizah anlayışı bunlardan biridir. Öte yandan erkekler, mizahlarına gülecek kadınları tercih etmektedir. Bu, evrimsel tarihimiz boyunca erkeklerin, kadınları mizah anlayışıyla etkilemek için diğer erkeklerle daha fazla rekabet etmeleri gerektiği anlamına geliyor. Bol miktarda kanıt, kadınların mizah anlayışı yüksek olan bir erkek bulmasının ne kadar önemli olduğunu desteklerken, erkekler genellikle kadınların mizah üretim yeteneğine büyük önem vermiyor.

✔ Viagra'nın içinde sildenafil
✔ 30 yaş üstü bekar işsiz arabasız sevgilisiz erkek

✔ otel parasını tabii ki babası acun karşılayacak.
✔ senden ayrılmak istiyorum'a verilebilecek cevaplar.

✔ hayata öyle bir geç kalırsın ki önde olanları izlemekle geçer ömrün.

✔ flörtlerin ilişkiye dönüşememesinin sebepleri
✔ meriçler bölümü şöyle diyor; uydu erkekler, yedek erkekler meriçler. ''bir kere erkekler- kız sizi aldatacaksa aldatır, ruhunuz duymaz. cem yılmaz'ın skecini hatırlayın. kız hayatı boyunca master seviyede yalan söylemeye alışmış. kıvrak zekasıyla sizi uzun süre uyutması gayet olasıdır. özetle kıskanclık yaparak aldatmayı engelleyebileceğini sanan erkek bildiğin salaktır. kıskançlık yaptığını gösteren ve arıza çıkaran erkek daha da salaktır. çünkü hanım kızın etrafında uydu erkekler ya da popüler tabir ile meriçler var. bu elemanlar zaten kızla birlikte olabilmek için fırsat kolluyorlar. kızın kaşını kaldırması zaten yeterli. kız bunu yapmıyorsa mevcut sevgilisi bir çok açıdan daha iyi demektir. çok mu önemli meriçlerin içinde olan bir ilişkiye devam etmek?

mevcut sevgilisinden bariz daha iyi bir seçenek ortaya çıkar ve kadına ilgisini belli ederse ve net bir upgrade - yükseltme olanağı sunarsa kız zaten aldatmakla ugrasmayacak direk mevcut sevgiliyi terk edip diğerine gitmek için çalışacaktır. bu noktada aldatma olma ihtimali düşük - zira kadın aldattığı takdirde yeni sevgilisinin "aldatan kadın" olarak kendisini yaftalamasına sebep olacak ve bu uzun süreli ilişki ihtimalini düşürecek - pirince giderken bulgurdan olacaktır. ilişkilerinin gerçek ilişkiye dönüşmemesinin en büyük nedenlerinden biri tek eşli olmak istemememiz ve hatta bunu itiraf edemememiz. insanları genelleyip kadınlar daha iyisini bulur bulmaz zaten giderler temalı bir yazı yazıyorsanız nasıl bir yalnızlığınız var? hiç mi özel olduğunuzu düşünmüyorsunuz. kadınları hep daha zengini ve daha iyiyi arayan duygusuz ve radarları açık makineler olarak resmettiğinizin farkında mısınız?

✔ parmak uzunluğu ile hastalıklar ve penis uzunluğu arasındaki ilişki
✔ işaret parmağı, yüzük parmağından kısa olan erkeklerin penis boylarının daha uzun olduğu saptandı

✔ finger ration predicts maths ability
✔ Parmak Uzunluğu ve Cinsel Yönelim
✔ yüzük parmakları, işaret parmağı ndan uzun olan erkeklerin kan testleri sonucu gösterdi ki kanserli vücutta kanda yüksek oranda bulunan PSA(prostat spesifik antijen) oranı bu kişilerde fazla.

✔ işaret parmağında yüzüğün anlamı "şu anda ilişkim yok" işaret parmağına yüzük takanların megolaman bir yapısı olduğunu söyleyebiliriz. Sağ el işaret parmağına yüzük takılması güce duyulan özlemi ifade eder. işaret parmağına takılan yüzük, ilgilenenlere bir davetiye, kadın işaret parmağına yüzük takmışsa şu anda ilişkim yok anlamına geliyor.

✔ telefon numarası kişisel verilerden dir, esprilerinizi ailenizdeki kadınlarla paylaşıp kahkaha atabilir, onların numaralarını umumi tuvaletlere yazabilirsiniz. diğer insanlara karışmayın yeter. konu whatsapp değil anlat. telefonla taciz edebileceğini anlat. vasıfsız bir memur aracılığıyla telefondan adrese kadar elde edilebileceği, tacizin fiili duruma dönüşebileceğini anlat. bir insan görünmek, ulaşılmak, bilinmek istemiyorsa; istemiyordur nokta bitti.

✔ erkeklerin reddedilince yaptıkları : hemen sen orospusun'a bağlamaları. geçmişte benim de başıma geldi böyle bir tavır. gerçekten insanı incitiyor. diyorum ki "olmaz ben başkasını seviyorum" ki o sırada benim sevdiğim de başkasını seviyormuş sonradan anladım. "hayır ben sana aşığım" diyor. toplamda 3 gün ben onun bana aşık olmadığına, dış görünüşüm beğendiği için şansını denediğine o da bana aşık olduğuna inandırmaya çalıştı. hayır semra kaynana gibi ben aşık olsan sana söylerim'e döndü iş ama adamı biraz taniyordum biliyordum yani. aşk öyle bir şey değil.

aşk yakar aman değmeyin şeklinde ucuz edebiyata başvurmayacağim ama değil işte. neyse en son "ellere var bize yok" diye mesaj attı lan. "ayıp ediyorsun" dedim iyice çirkefleşti. ellere var bize yok demek ne demek ya önüme gelenle yatıyormuşum gibi bak tepem attı yine. artık nasıl bir izlenim verdiysem diye suçu kendimde aradım yine bir süre. oysa yaradiliştan beri default olarak geliyormuş karşıdakinin özgüvenini kırıp onu kırık bardağa çevirmek. aradan zaman geçti mesaj attı "haklıymışsın aşık oldum" diye. e be mal senin ağzını kırıyım demedim tabiki. aşık adam şimdi bulaşmak olmaz dedim. tebrik ettim. mutluluk diledim.

✔ Boşandıktan sonra hayat var mı?
✔ 30 yaşından sonra çok sevmenin zor olması : yeni birini ya da bir şeyi sevmek otuzlardan sonra çok zorlaşıyor. sadece birine çok aşık olup, onu çok sevmekten bahsetmiyorum. yaklaşık son on hatta onbeş yıldır yeni keşfettiğim hiç bir şeyi çok sevemediğimi fark ettim. örneğin yeni çıkan bir şarkı, yeni tattığım bir yemek, yeni çıkan bir parfüm bunları da çok sevemediğimi fark ettim. sting - desert rose ya da r.e.m - losing mu religion çıktığı dönemlerde uyandığımda o gün o şarkıları dinleyebilecek olmamın mutluluğu ile uyandığımı hatırlıyorum. levent yüksel - onursuz olmasın aşk ya da tarkan - şımarık da böyle idi benim için. radyo başında beklerdim tüm gün bu şarkıları duyabilme ümidiyle.

keza şimdi çok sevdiğim müziklere, yemeklere, kokulara bakıyorum da hepsi otuzundan önce tanışmış olduğum lezzetler, ezgiler. heyecanımızı mı kaybettik, niye böyle olduk ki biz? yoksa böyle hisseden tek ben miyim? çok sevmek, gözü kör olmak anlamında kullanmış olduğum bir nitelemeydi. iş bu çok sevmek çocuk ya da torun sevgisi gibi istisnaları kapsamıyor ancak sözlük ahalisinin genelinin anladığı gibi sadece bir insana duyulan sevgiyi de kastetmemiştim. bir takımı çok sevmeyi de örnek olarak gösterebilirim. lisedeyken tuttuğum takım kaybettiğinde hayata küser, farklı veya trajik bir mağlubiyet aldığında sinirden ağlardım. şimdi futbolda bunlar da var modundayım.

erişim kolaylaştıkça alınan hazzın azalması durumu. sevmek zaten zordu. biz otuzumuzdan önce her boka atladık sadece. günümüzde sevmek çok zor zaten. gerçekten birini sevip bütün umutlarını, gülüşlerini başka birinin ellerine bırakabilecek kadar saf insanları gördükçe üzülmüyor değilim. güven olmuyor, tecrübelerden kaynaklı hayal kırıklıkları hep baş rol. çünkü 30 yaştan sonra aşk yerine evlilik aradığın için pek de şansın olmuyor bence sevmeye. bir şeye acelen varsa ve sabrın yoksa mantıken zor olur. sevebilecek mecal kalmışsa çok sevmeye gerek yok. tabii bu sadece varsayım, züğürt tesellisi de olabilir. an geliyor insan kendine zor katlanıyor ayrica çok sevmek güzel birşey değil. hem sevmek ve bağlanmak zor hem seks eskisi kadar cezbetmiyor.

her aşk anısıyla güzel. karşınıza bir başkaları elbet çıkacak. arayışa girmeyin 30'a bir basamak kaldı çok gerginim. evet hayal kırıklıkları çok fazla oluyor. olmamalı insan birisine çok fazla değer verince karşı taraf şımarmıyor değil. insan evladı işte çiğ süt emmiş. benim hala güzel umutlarım var hiç üstüne bastırmadım umutlarımın günün birinde dilenen aşkı elbet hepimiz yaşayacağız. öyle ya da böyle. önceliğiniz kendiniz olsun. gerisi çorap söküğü gibi gelir. en son ilişkimden öğrendiğim, bu hayatta iki kişi de olsanız, kafanızda hep yalnızsınız. genç yaşlarda romantizm vardı, ufak dokunuşların heyecanı vardı.insan hoşlandığı kişiyi hayal ederdi ve heyecanlanırdı.dokunmak ve sarılmanın huzuru vardı. kadınların şeytani varlıklar olduğunu anlayınca erkeklerin aşka olan inancı da kalmadı.

✔ otuzlu yaşlarda aşk acısı yaşanmaması : ölüm ayırmadığı müddet hiçbir zaman ergenlikte çektiğin aşk acılarını yaşamazsın hele hele önceden ciddi aşk acısı çektiysen. çünkü hepimiz biliyoruz ki kimse tek değil bu dünyada. hele hele sizi bırakan bir kişi arkasından çok üzülünmeyecek kadar akıllı olmak gerekir. evet duygu ile mantık aynı şeyler değil ama aşması belli bir yaştan sonra kolay olacaktır.

✔ haklıyken bile özür diletti kimse sevince nasıl enayilikler yaptığımızı sorgulamasın. flörtüm sandığım kişi sevgili yaptı.
✔ seni seveni seç kendi sevdiğini değil, senin sevginin de , seni sevenin sevgisinin de zamanla yalan olacağını bildiğimden çok da önemli olmayan söylem.

✔ açılsın sevgili olalım diye beklersin seni sevdiğini anlarsın cesaretlendirmeye çalışırsın ama bir türlü açılamaz. sonunda dayanılamayıp başka erkekle sevgili olunur. bu öküzde üzgün üzgün size bakar. aslinda hoşlandığı kıza açılamayan erkek, hoşlanılan erkeğe açılmak onun açılmasını beklemekten daha ekonomik bir çözüm. vakit kazanırsınız, hoşlanmadığı için de açılmıyor olabilir öğrenmek lazım. bazı insanların yapısı böyle, ego filan değil ama mallık olabilir. harbiden bir insana aşık olunca başka biriyle sevgili olmayı bok düşünürsün.

✔ makyajsiz kadinlar istiyoruz

✔ kadınların çıkarcı sinsi olması
✔ gelcekte çocuk yapmayı düşünen arsız dır
✔ sevgilisiz yaşayabilen insan, her insan tek başına yaşamayı öğrenebilmeli. yalnızlıktan bu denli korkmak çok iyi bir şey değil.

✔ eski sevgili unutulur mu, bolaki zaman her şeyin ilacı. ilk günler her an aklına gelir. sonra gittikçe sıklık azalır. bir süre sonra yüzünü unutmaya başladığını anlarsın. öyle bir gün gelir ki birden aklına gelir ve dersin ki kaç gündür hiç aklıma bile gelmiyordu. işte o an unutmuşsun demektir. daha sonra sadece geçmişteki bir anı olarak kalır. aklına geldikçe gülümsersin ve ne günlerdi be dersin.

✔ erkeğin yatakta deneyimsizliğini gösteren detaylar
-hızlı olacağım derken tempo tutturamaması.
-geç gelmeye çalışırken sevişmeden kopması. hatta ereksiyonunu kaybetmesi.
-kadını ıslatmadan kuru kuru laps diye hamlede bulunması.
-klitorise hunharca abanıp tahriş etmesi.
-erojen bölgeleri tahrik ettiğini zannederek yoğurt yer gibi davranması.
-pornolarda davranıldığı gibi davranmaya çalışması. *
-"geldin mi geliyor musun ne zaman geleceksin aa geldin sandım.." benzer cümleler kurması. *
-misyoner pozisyonda kollarını koyacak yer bulamaması. kollarım ağrıdı demesi. kollarından baskıyı almak için üzerinize çullanması.
-kondomu 10 dakika boyunca takamaması.

✔ kadın yazarlardan erkek yazarlara sorular
✔ kadinlardan erkeklere tavsiyeler

✔ mini şort giyip bakılmamasını bekleyen kız, ne bakıyon olm diye kavga çıkarmayı biliyorsunuz. bizim toplumun en büyük sorunu bakma olayları. arkadaş, toplu taşımalara bir bakın. en ufak bir kitap, dergi okuma alışkanlığı falan yok, herkes birbirinin ağzına bakıyor. hadi tıklımtıkış metrobüslerde ne kitabı falan diyorduk da, pandemide de gördük işte. metroların da hali hep aynı. insan insanı görür, lafımız yok, güzel giyinmiş bir kadın estetik olduğunun da farkındadır ve bu onun için mutluluk vericidir, lafımız yok ama bakmak başka, taciz etmek başka. kimileri baktığında kafasından geçen 1001 sapıkça fikri duyuyor gibi oluyor insan

✔ sevgilisi olan kıza yazmak.

✔ seks zevk midir ihtiyaç mıdır, zevk, biraz daha gelişmiş beyne sahip canlılar tarafından ortaya koyulan bir kavram. ihtiyaç ise doğada bütün canlılarda gözlemleyebileceğimiz bir olgu. biz de doğadaki canlıların bir türüyüz, hayvan hücrelerine sahibiz. her ne kadar var oluş, varlık, ölüm gibi konulara kafa yorsak da, bunlara bizden başka kafa yoran bir canlı türü gezegenimizde olmasa da, bizim hayvani bir yönümüz var. çiftleşme, eşleşme faaliyeti doğada canlılarda gözlemlediğimiz bir içgüdü. balık yumurtaları döllüyor, atlar çiftleşiyor, bir meyve sineği dahi aynı dert içinde: genlerini gelecek nesillere aktarma. hatta bunu yapamadığı zaman sıkıntıdan kendini alkole veriyor; bir tür meyveye dadanıp müptezel oluyor.

ancak gen aktarımı üreme ile sevişme yani seks birbirinden farklı şeyler. bizim dışımızdaki canlıların çoğu balinalar da sevişiyor bunu tamamen içgüdüsel olarak, gen aktarımı için yapıyor. biz ise bunu her zaman döllenme için yapmıyoruz. insan hedonist bir varlıktır. beynimizin belirli bölgelerini ne şekilde uyaracağımızı öğrenmişiz ve seks de bu yöntemlerden biri. arka planda zihnimiz bütün altyapıyı hazırlıyor ve iki bireyin en az iki mi demeliydim rızası ile olması gereken olay cereyan ediyor. mastürbasyon yapan bir maymun görene dek bu konuyu daha farklı düşünüyordum. bu soru biraz da elma meyve midir, bitki midir? gibi bir soru. elma hem meyvedir, hem bitkidir. ihtiyaç- zevk şeklinde bir ayrım yapamayız çünkü ihtiyaçlarımızın giderilmesi bize zevk verir. zaten yokluk durumunda keyfimiz kaçtığı için bazı şeyleri "ihtiyaç" olarak kategorize etmişiz. yani seks hem ihtiyaçtır, hem de zevktir.

✔ kaan boşnak'ın ifşa olması, adamlığın zekatını ver nasiplenelim şeyhim beni otellere ışınla
✔ tahrik edici kokularıyla kadınları etkileyebilen erkek parfümleri

✔ evlenmemek için geçerli ve güzel nedenler.
✔ düğün yapmama nın boşanma sebebi sayılması.
✔ gençler niçin evlenmiyor?

✔ arap düşmanlarının ortak özellikleri biz osmanlıyı topraklarımızdan zopa ile kovduk. siktir ettik. özgürlüğümüzü aldık. benim karı olacak kıza bile güç yetmiyor. mehmet pasha komutansında sizi ne güzel dövdük diyor. sizi şöyle yaptık böyle yaptık diyor. mısır'lı. cahil bir kız ama mehmet ali paşhanın osmanlıyı dövmesini cok iyi biliyor. eyvaalah tamam ama bizim yalakalara ne oluyor, arap bayraklarının hepsi osmanlıya karşı savaşın ve özgürlüğün simgesi. o bayraklar altında toplanıp osmanlıya karşı savaştılar yani o günün pkk bayrakları denilebilir. yüzyıl sonra torunlarınızın pkk bayrakları eline alıp, özgürlüğünü kazanmış kürtler için meydanlara cıkması gibi. yani siz osmanlı torunusunuz ya. o bayraklar ile osmanlıyı kovdular ya topraklarından arap'lar. burada büyük celişki var. sen hem osmanlı torunu ol. hem atanı çöllere gömmüş arapların o bayraklarını al salla. islami arap 13 yaşındaki çocuklarla evlenmeleri, ilkelleşmemiş bir insan edasıyla pislik içinde olmaları yemekleri

✔ mafya karısı olmak her kızın hayali dir.
✔ evlendikten sonra hayatının kadınına rastlamak.

✔ hoşlandığı erkeğe açılan türk kızı olmaması.
✔ erkeklerin kadında sadece güzelliğe bakması.

✔ Aldatılan Koca ve Adalet Sistemimizde Başına Gelenler
15 yılını birlikte geçirmiş, bunun son 10 yılını da evli olarak geçirmiş bir çifttik. Ben bir kurumda, eski eşim başka bir kurumda memur olarak çalışıyorduk. bu zaman zarfında iki de çocuğumuz olmuştu. ailemizde tipik bir memur ailesiydi.Yazın tatile çıkan, sık sık piknik yapan, çoğu zaman gülüp eğlenen, ara sıra birkaç gün sürecek darılmalar , sonra tekrar barışmalar falan, anlayacağınız çevrenize bakın gördüğünüz 30-40 yaşlarda olan 10 ailenin ortalaması gibi. Bir Şeyler Var hissediyorum Ama Anlatamıyorum derken hayat böylece devam ediyorken 2018 yılının sonlarına doğru eşimde bir takım değişiklikler oldu. Bana ilgi ve alaka göstermiyordu. Eve gelsem bir hoş geldin bile demiyor, dönüp yüzüme bakmıyordu.Ne olduğunu anlamaya çalıştım bir şey bulamadım.Bir gün “Ya derdin ne? Ne istiyorsun söyle Allah aşkına” dediğimde “Bu iş bitti. Ayrılalım” dedi.Beni kendinizin yerine koyun ne düşünürsünüz? Kafamdan aşağıya kaynar sular döküldü;”Ya sen ne diyorsun?” dedim “Farkında mısın? Çoluğumuz çocuğumuz var, onların geleceği var. Aramızda da ne var ki bu iş bitmiş olsun?”

Çocuklarına ve ailesine düşkün bir baba olarak onlardan ayrılmam bana mümkün gelmiyordu. Hem de ortada bir şey yok iken!Evet eşimin ailesinin boşanmamızı arzu edebileceklerini biliyordum.Hangi ahlak üzerine kurulu olduklarını da (İlerde anlatacağım.Takdir sizlerin) biliyordum.Ama ben onlarla evlenmemiştim ki.Ben birbirimiz için uzun yıllar uğraştıktan sonra ancak bir araya gelebilen kızlarıyla evlenmiştim. Mevlana'nın bir sözü vardır: “Nasib-inde varsa, alırsın karıncadan bile ders. Nasib-inde yoksa, bütün cihan önüne serilse sana ters.”Tabi bu sözün inceliğine vakıf olamadım o zamanlar.Nereden bilebilirdim başıma gelecekleri? Aylarca yapma etme, çocuklarımız var, mutluyduk vs. dedim didindim durdum.

Karşı Tarafın Bu süreçte Dillendirdikleri, sürekli sen bana ve çocuklarıma psikolojik baskı yapıyorsun, çocuklarıma kötü davranıyorsun, vb. aslı astarı bulunmayan sözler söyleyip duruyordu. Sonuçta küçük bir yerde yaşıyoruz. Her kez herkesi tanıyor.Gerek iş yerinden gerekse komşuluk bakımından.Çocuklara baskı yapıp kötü davrandığımı çıkıp da dışarıda bir yerde söylese kargalar bile güler, bir Allah'ın kulunu da inandıramaz.Neden yapılıp-yapılmadığını kanıtlanması zor ,” Psikolojik baskı” üzerinden gittiğini ilerde anlatacağım, Peki benim tüm bu iftiralara karşı düşüncelerim neydi? Aklımdan geçen tek mantıklı şey eşimin ruhsal bir bozukluk içerisinde olduğuydu. Diyeceksiniz ki hiç mi aklından geçirmedin seni aldattığını?Hatta evli çocuk sahibi, aynı kurumdan bir adamla aldattığını?Vallahi aklımın ucundan geçmedi.Neredeyse boyunda çocuğumuz var, geçmişte yaşadıklarımız vs. Ben yakıştıramazdım yakıştıramadım da

Evlilik Danışmanı Süreci, hala yuvamı kurtarma derdindeyim ve eşimin ruhsal bir rahatsızlık yaşadığı kanaatindeyim. Hadi dedim evlilik danışmanına gidelim. Bir kaç sefer gittik sağ olsun psikolog hanım ilgilendi oturduk konuştuk vs. Fakat psikolog ile görüşmelerimizde eşim yüzüme baka baka alenen yalan söylüyordu.Mesela psikologa diyor ki;” Eşim bana özel günlerde hediye almıyor, çiçek almıyor vs.”, ben hayretler içinde kalıyorum eşimi dinlerken.Halbuki kredi kartı dökümleri vs. var bunları istesem hemen o gün kanıtlarım.Hatta yalan söylüyorsun deyip sıkça alış veriş yaptığım bir siteyi göstersem yıllar önce yaptığınız tüm alış verişler aldıklarım kısmında duruyor.Yani sonuç olarak kanıtı çok kolay şeyler.Meğerse bu iş şeytanın işiymiş nereden bileyim?Yani eşim beni bilinçli olarak karalayıp, sonra avukat teyzenin tavsiyesi üzerine psikologu arayarak hakkımda mahkemede şahit olmasını isteyecekmiş.Bunu bir zat telefon görüşmelerinden ve psikolog ile yüz yüze görüşmemde teyit ettim sonradan.Üzerime oynanan oyunları o tarihler de anlayamadım.Kim yıllarca aynı yastığa baş koyduğu eşinin böyle bir iş çevirdiğini aklından geçirebilirdi ?

Birkaç seans da psikolog ile ayrı ayrı görüşmelerimiz den sonra -artık psikologa ne dediyse- en sonunda psikolog ben size yardımcı olamam dedi ve başka bir psikologa yönlendirdi.Bu psikologa tek başına gitmesi gerekiyormuş eski eşimin.Tamam git dedim.Akşam iş çıkışında şehir merkezinde bulunan o yere birkaç seans gitti ve sonra orayı da bıraktı.Daha sonradan aldığım bilgilere göre evde çoluk çocuğunu bırakıp da şehirde sevgilisi ile sürtüyor muş meğerse.Sonuç olarak amacı ilk psikologu mahkemede şahit göstermek olduğundan, ikinci psikolog ile çok işi olmadı ve birkaç seansta oraya gitmeyi bıraktı.

Yaşanan daha bir çok olayın neticesinde türlü iftiraların önünü bir türlü alamadım. Hangi avukata başvurdum sa da çocuklar annede kalır dediler. Baktım çare yok anlaşmalı boşanmaya razı olmak zorunda kaldım. Zorunda kaldım diyorum!Çünkü annesinin evimize gelip ses kaydımı gizlice aldığını, üstüme gelip olay çıkartmaya çalıştığını, çocukların önünde beni evden –evet kendi evimden- kovmaya çalıştığını, ses kaydımı diğer bir takım kişilerle paylaştığını ve dağıttığını-ki ses kaydında ağzımdan çıkan bir tek kötü söz yoktur- vb türlü rezilliklerini yeri geldiği zaman anlatacağım… Yalnız burada şu kadarı ile iktifa edeyim ki, bu kadın kızının beni aldattığını biliyor ve kızına aman ha adam ile buluşup, konuştuğunda dikkatli ol evdeki(Benden söz ediyor) şüphelenmesin diye tembih atta bulunan bir kadın. Kadının ahlaki yapısını siz düşünün, takdirinize bırakıyorum…

Olaylar asıl bundan sonra başlıyor. Bundan sonra neler yok ki?Bundan sonra anlatacaklarımdan birkaç başlık;
Daha önce Hayatı boyunca adliyenin içine bile girmemiş bir adamın izlenimleri;
-Eşinizi her türlü hile ve sahtekarlık ile aldatıp boşayabilirsiniz. Zira boşanma gerçekleştikten sonra artık olay geçmişte kalıyor ve kim ne yaptıysa yaptıkları kanunsuz olsa bile yanına kar kalıyor.

-Eşiniz sizden habersiz ortak almış olduğunuz mülkiyeti (içinde oturmamanız koşuluyla)dilediği kişiye satabilir.

-Eşiniz sizi aldattı ise bu size karşı yapılan bir olaydır çocukları hiçbir şekilde bağlamaz.Çocukların sıcak bir aile ortamından mahrum kalışları, anne veya babadan ayrı kalışları, belki zahirde gelecekleri hiçbir şekilde aldatma olayından etkilenmemiştir!Çocuklar bu olaydan bağımsızdırlar! (Gerçekten böyle mi?Takdir sizin)

-Zina suç değil. İsteyen- Allah korkusu da yoksa- evli olsun olmasın zina yapabilir.

-Çocukları istiyorsan karşı tarafın bu işi parayla yaptığını kanıtlamalısın!(Sanki aldatılan cia de çalışıyor.Nereden bilsin?Gidip bu haltı yediyseniz parayla mı yaptın diye sorsun?)

-Bilezik, telefon vb. almış o zaman paraysa al para almış işte.(Olmaz onlar hediye yerine geçiyormuş!!!)

-Çocukları istiyorsan bak bakalım evde parti veriyor mu? Ahlaksız ilişkiyi ev de mi yapıyor?(Yahu Allah aşkına bizim kültürümüzde evde parti vermek ne kadar yaygın?Hem ben ajan mıyım yoksa dediğim gibi cia de mi çalışıyorum. Nereden bileyim?)

-Karşı taraf kafasına göre uzaklaştırma kararı aldırabiliyor. (İtiraz ettim son bir aydır çocukları bile göremedim.Ne bir telefon aramam nede bir mesajım var.Kaldı ki telefon şebekesinde nerede olduğuma bakılsın.Bunlar rahatlıkla kanıtlanabilecek şeyler….Nafile bilmem kaçıncı kanunun kaçıncı gereği vs…Yahu Allah aşkına benim hakkında en ufak bir kanıt yok iken , bana saldırgan diye kimin tebliğ ettiği kağıda imzalatmaya hakkı var karşı tarafı koruyacağız diye?)

Devamını gelecek ancak girizgah yapabildim, benim en büyük derdim çocuklarıma kavuşmak.Yani onların velayetini alabilmek. Böylece kokuşmuş, edep, haya , namus nedir bilmez , haysiyet ve şeref yoksunu vb. (Yazının devamını okuduğunuzda az yazmışsın diyeceksiniz) bir ailenin yanında çocuklarımın büyümesini istemiyorum. Ben yüreği çocukları için yanan, fakat adalet sistemimiz karşısında aciz kalmış bir babayım.Umudumu da kesmiş değilim.Mücadeleye devam ediyorum. Yapmış olduğum mücadeleri yeri gelince anlatacağım.

Şimdi izin verirseniz konuya bir kıssa anlatarak girmek istiyorum. Neden mi? Sebebini kıssa sonunda yazacağım. Buyrun; Dile Gelen Çalı; Bir gün bir köyde namussuz adamın biri başka bir adamın karısına göz koymuş. Bu namussuz, Karısına göz koyduğu adamı kandırıp tarlaya götürmüş ve "Seni öldürüp karını alacağım." deyip bir yumruk atmış, daha sonrada çekmiş silahı. Adam yere düşerken eli çalıya değmiş." Beni öldürme bak yarın bir gün bu çalı dile gelir yaptıkların yanına kar kalmaz." demiş. Namussuz gülerek; "Hadi dile gelsin de görelim." demiş ve adamı öldürmüş. Jandarma ve köylüler araştırmışlar soruşturmuşlar ama bir türlü katili bulamamışlar.

Sonunda Namussuz, zavallı adamın karısı ile evlenmiş. Gel zaman git zaman aradan on sene geçmiş. Bir gün namussuz karısı ile tarlada yürürken gülmüş. Karısı; "Neden güldün?" demiş, namussuz söylememiş. Kadın ısrar edince Namussuz gülerek; "Ben senin eski kocanı öldürdüm.Şu çalı dile gelir beni öldürme diye yalvarıyordu." demiş. Bunu duyan kadın namussuzu önce ihbar etmiş ardından da boşamış...Köydeki tüm insanların nefretini alan Namussuzun sonun darağacı olmuş. Birilerinin arkasından iş çevirirken sadece ahiret hayatını mahvetmek ile kalmazsın!!! Unutma Kimsenin ahı kimsede kalmaz. Çalı dile gelir, dağ taş dile gelir, Allah murat etmişse eğer ayakkabı dile gelir, araba, kedi köpek dile gelir. Bugün evinden olursun, yarın işinden, öbür gün ilinden

Çoluğundan çocuğundan olursun da en son pisliklerin ile baş başa kalırsın. 60-70 sene önce yaşandığı söylenen bu kıssayı, ben neden anlattım? Çünkü başıma geldi de o yüzden anlattım. Evet yanlış duymadınız bu kıssanın modern hali -Allah murat etti de- başıma geldi.Zaten asıl olaylar Çalını Dile gelişinden sonra başlıyor. Buyurun benim yaşadığım kıssaya; Benim Çalının Dile Gelişi

Sorulara cevaplar: 17.05.2020

Teşekkür ederim Allah razı olsun.Yalnız daha hayret edeceğiniz konulara gelemedim.O kadar şey var ki bu kadarına da pes diyeceksiniz. Şimdilik şuna cevap vermek istiyorum." Yakışanı yapın gitmeyi bilin" demişsiniz.Bende "Keşke bıraksalar da gitsem" diyorum.Bu konuda bir kaç başlık;

-Karşı taraf 7 tane whatsApp durum mesajıyla savcılığa baş vurmuş ve hakkımda hakaretten dava açtırmıştır.(Yanlış duymadınız WhatsApp durum mesajından bahis ediyorum.Yani isteyen bakar istemeyen bakmaz.Hatta engelleyebilir de! Peki mesajların içeriğini biliyor musunuz? 7 mesajın 4' ünün benimle hiç bir alakası yok.Yani tamamen uydurma.Bir tanesi benim bir durum mesajımın bir kısmını almış-işe yarayacağını düşündüğü kısmını-, bir diğer mesajda bir ceonun güncel olarak bir konuşmasından bir alıntı idi.Belki hatırlarsınız Ceo "WhatsApp konuşmaları ne kadar güvenli "diyordu.Bende Yazılım ile de uğraştığımdan durumu arkadaşlarıma sormak gayesiyle paylaştım.Bunun adı eski eşimin telefonuna whatsApp casus programı kurmak oldu!-Komik mi?Aklınız mı almıyor?İşte ülkem adalet anlayışı-Hiç bir delil getiremedikleri halde, en ufak bir ispatını bulamadıkları halde savcılık soruşturmayı kabul etti ve hakkımda dava açtı...Takdiri yine sizlere bırakıyorum..)

-Çocuklarım evime gelmeye korkuyor.Bunu hal ve hareketlerinden anlıyorum ve telefon mesajlarından da ispat ettim.Çocuk bana geldiğinde ağlayarak annesini arıyor ve anne annesinin ona bağırıp çağırdığını, babamın evine gittiğim için anne senden özür diliyorum diyor...(Daha öncede söyledim yazdıklarımda şüpheye yer yoktur.İspatlarıyla anlatacağım.)

Daha bir kaçını anlattım zaman buldukça anlatmaya devam edeceğim Saygılarımla...
17.05.2020 Sorulara cevap:
01001101 nickli arkadaşım konuya olan ilgi ve alakadan dolayı teşekkür ederim.

Zaten yaklaşık 10 ay gibi bir sürede elimden geleni her şeyi yapmama rağmen yuvamı kurtaramadım ve boşandık.Yukarıda anlattığım dava süreci de boşanmadan sonra oldu ve hala devam etmektedir.Diyeceksiniz ki kadın kafaya koymuş boşanacak sende o kadar çabalama saydın. Evet bende baktım olacak gibi değil gel karşılıklı anlaşıp boşanalım dedim sonunda.Ama bir türlü gelip benimle konuşmadı.Dediği tek şey avukatımla konuş oldu. (Avukatı teyzesi.Orada da dönen dolapları anlatacağım yeri geldiğinde) Arkamdan olmadık iftiralarına devam etti.Peki neden konuşup anlaşmıyor da iftiralara devam ediyor?Mevzu bahis malları alıp öyle gitmek istemesiydi.Tabi bunu sonradan anladım.Başımdan geçen bir olayı daha kısaca burada zikredeyim:

Boşalmamızdan 5 ay kadar önce "Teyzemin davası varmış bulunduğumuz ilde bize de gelecekler" dedi eski eşim.Bende buyur gelsinler dedim.Yemek yaptırdım vs. ağırladık o gün kalmadan gittiler.Sonradan edindiğim bilgiye göre meğer teyzesinin davası dediği o dava kimin davasıymış dersiniz?Sizce kimin?Evet o dava dostunun boşanma davasıymış!!!Yani teyzesi yeğenine hem avukat oluyor boşanmak için, hemde sevgilisine avukat oluyor onuda eşinden boşamak için...Daha bitti mi?Keşke bitse!Beni boşarken diyor ki "Benim nice müvekkilim var boşandıklarında ceketlerini alıp çıkıyorlar." Yani malını mülkünü bırak öyle git demeye getiriyor.Peki karşı tarafı yani o şer**sizi boşarken ne diyor? "Sen eşini boşarken ona 95 bin lira mı vereceksin?Oldu zaman donunu alda öyle git!!!"Anlayacağınız organize suç örgütü gibi çalışıyorlar.Bana malını bırak git, ırz düşmanına malını alda gel diyor.Demekle kalmayıp yeğenine peşkeş çekiyor.Ahlaki boyutunu size bırakıyorum.

Bir örnekte adalet sistemimizden vereyim.Karşı taraf o kadar alçaklık, namussuzluk vs. adına ne derseniz yaparken, kabahati ile bir kenarda oturuyor mu dersiniz?Yukarıda da anlattığım gibi canları sıkıldığında savcılığa gidip, utanmadan hakkımda suç duyurusunda bulunuyorlar.Hiç bir delilleri , elle tutulur hiç bir somut verileri olmamasına rağmen, daha ayı dolmadan karakoldan belgeleri önüme koyuyorlar.Ben ise delilli, belgeli, kanıtlı "Bakın bana şunu şunu yapıyorlar diyorum (Şantaj, izinsiz ses kayıtları vs..)" .Ne mi oluyor?Daha 6 aydır çıt yok. Bu kadar pozitif ayrımcılık olur mu Allah aşkına.Elinizi vicdanınıza koyun.Adalet bu mudur?İnşallah değildir.Ben inançlı bir insanım.Önce Allah'ıma güveniyorum.Kimsenin ahı kimsede kalmaz görüşündeyim.Bir hadisi şerifte Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyuruyor; “Mazlumun bedduasından sakının, çünkü Allah ile mazlum arasında perde yoktur.” Sağlık ve selametle...

18.05.2020 sorulara cevap:
Öncelikle konuya göstermiş olduğun alakadan dolayı malatya6089 nickli arkadaşıma teşekkür ederim.

Tanıdığınızın başına gelenlere de gerçekten çok üzüldüm.Başımızda bu kanunlar, bunca aile ahlakını bozan dizi, programlar vs. oldukça daha da bir çok kişinin başına bu tür olayların gelmesi muhtemel gibi gözüküyor.Biz Allah göstermesin demekle iktifa edelim. Anlattığınız olayla benim yaşadığım olay arasında benzerlikler var.Zira bende sakin yaratılışlı biriyim ve karşı tarafın beni çocuklarıma karalama kampanyası ile karşı karşıyayım.Size şöylece başımdan geçen bir olayı anlatayım kadınların çocukları kullanma hususunda;

Evliliğimizin ilk yıllarında eski eşim babasıyla konuşmuyordu.Neden konuşmuyorsun dediğimde "Babam annemle boşandıktan 2 ay sonra evlendi.O yüzden konuşmuyorum " dedi.o günlerde "Ya yapma babandır neticede vs." dedim konuşturmaya çalıştım. Peki o bana ne yaptı? Çocuklarım henüz küçük bir şeyden anlamıyorlar,fakat yarın bir gün; "Anne sen dedemle şu şu meselelerden dolayı konuşmuyorsun, peki sen bizim babamıza ne yaptın?" dediklerinde vereceği cevabı merak ediyorum.Dediğim gibi inançlı bir insanım Allah'a sığınıyorum.

Konuya göstermiş olduğun alakadan dolayı Kartal Göz nickli arkadaşıma teşekkür ederim. hiç mi eski eşinin seni aldattığı aklına gelmedi demişsin? Hayır gelmedi. İnsanın yıllarca aynı yastığa baş koyduğu insanın böyle bir şey yapabileceğini tahmin etmek, daha doğrusu bunu çocuklarının annesine yakıştırmak gerçekten çok zor.Kaldı ki ben bu kadar yoldan çıkabileceklerini de bilmiyordum. (Annesinin, ablasının, teyzesinin vs. olaydan haberleri olduğunu ve peşkeş çektiklerini. Mahkemeye de dava açma olayına gelince; evli olsun olmasın, eşini aldatıp , zina yapabilir.Çünkü zina suç değil. Ola ki sizi her türlü hile, yalan, dolan ile oyalasın. Boşandıktan sonra her kim ne yaptıysa, kanunsuz olsa bile, geriye dönük her hangi bir şey yapılamıyor. yani hile yapan, aldatan vs. yanına kar kalıyor. Mahkemeye başvurdum. Fakat kadının mahkemeye baş vurması ile erkeğin mahkemeye baş vurması bir değil.Kadın baş vursun, aynı gün bile özel kanunla mahkemeden sonuç alabiliyor. Başvuran taraf erkek ise; işler kaplumbağa hızında ilerliyor Maalesef.

✔ kendisinden hoşlanıldığını anlamayan kız; senin hoşlanman onun da hoşuna gitseydi anlardı. anlıyordur dibine kadar da işine gelmiyor 'dur. oğlanı kendisine layık görmediğini anlamayan kız, ee sen kimsin? senin ne değerin var da değer veriyorsun vasat herif. iki dakka soluklan kendini geliştir, para kazan sonra bak o kız anlıyor mu anlamıyor mu? konu para değil, parayı kazanacak kapasitede olman. ama o zaman o kızla işin olursa artık. bu sefer kızlar senden şikayet eder hoşlandığımı anlamıyor diye. o kızı göster bi haftada yataktan foto atayım

✔ 30 yaşında evi arabası eşi/sevgilisi olmayan insan, ne ev var ne araba henüz. ilerde olur mu olmaz mı onu da bilmiyorum. ama hiç düşünmüyorum. istediğim zaman araba kiralıyorum benim oluyor. derdi yok tasası yok. sadece bir miktar birikim iyi oluyor tabi. sevgili konusunda beni linçleyeceksiniz biliyorum ama hoşlandığım çoğu kızla şu ana kadar birlikte oldum ve bu da bir mutsuzluk kaynağı değil bana. olmasaydım da olurdu çünkü yalnızlığı da seven bir yapım var. mutsuz olmak isterseniz neden lamborghinim yok diye dert yanarsınız, mutlu olmak isterseniz de elinizde olanlarla kimse moralinizi bozamaz. fakir avuntusu değildir. öyle olduğunu düşünüyorsanız açın stoacılık ekolünü okuyun.

✔ aşk ne zaman biter
✔ Gelin Nafaka İçin Eski Kayınpederini Öldürdü
✔ hacı Sabancı sevgilisi Nazlı Kayı ile öpüştü, öpse de gitsek modunda Nazlı Kayı vücut dili