igra curia guran okunan okuyan sayfalar sanaa nusha ebubekir kunut dua tahsisi ayet tahribati orjinal kuran haccac gurani kitap benzeri yazildi ayette konusan kim vahiy ne - 2

✔ quran'da arapça olmayan kelimeler, quranda ibranice sözcükler:
ahlede: Yahudi dili ibranicedir, bağlanmak anlamında Enam 74 degeçmekte.
Azer: Bu sözcük Kuran’da bir yerde geçmektedir.
Esbat: Bakara 136. ve 140. ayette, Al-i İmran 84. ayette, Nisa 163.ayette ve Araf 160. ayette, toplam beş yerde geçmektedir.
Yemn: Kuran’da sekiz yerde geçiyor.
Bair: Yusuf 65. ve 72. ayetlerde geçmektedir.

Hitta: Bakara 58. ayette ve Araf 161. ayette geçiyor.
Dereste: Enam 105. ayette geçiyor.
Raina: Bakara 104. ayette ve Nisa 46. ayette geçiyor.
Rahman: Bu sözcük en başta Kuran’daki tüm Besmelelerde ve başka birçok yerde geçiyor. İbranice “Rağman” kökeninden gelmektedir.
Remz: Al-i İmran suresi 41. ayette geçiyor.
Tuva: Taha suresi 12. ve Nâziat suresi 16. ayette geçiyor.
Salavat: Çoğul bir sözcüktür. İbranice kökenli olup havralar anlamına gelir. Hac suresi 40. ayetinde geçmektedir.
Fum: Bakara suresi 61. ayetinde geçmektedir.
Hüdna: Araf suresi 156. ayetinde geçmektedir.
Hud-Yehud: Hud sözcüğü Kuran’da Bakara suresinde üç yerde, 111., 135. ve 140. ayetlerde geçiyor. Yahudi anlamına gelir. yehud sözcüğü Yakup peygamberin Yahuza oğlunun soyundan gelenlere denir. Her iki sözcük de Arapça değildir.
Line: Haşir suresi 5. ayetinde geçiyor.
K.f.r: Kuran’da on dört yerde geçiyor.
Elim: Kuran’da azab sözcüğünden sonra gelmektedir.
Hittetün: Kuran’da Bakara 58. ayette ve Araf 161. ayette geçmektedir.

quranda rumca sözcükler,
incil: yunanca sevindirici haber anlamına gelir.
Rakim: Kehf 9. ayette Ashab-ı Kehf olayıyla birlikte geçer.
Mizan: Tartı anlamına gelen mizan arapça değildir.
Kıstas: Kuran’da adalet anlamında kullanılmış, Şuara 182. ayetinde ve isra 35. ayette geçiyor.

✔ kırtasi/keratis: kâğıt, romaca/yunanca χαρτιά enam 7. ve 91. ayetlerde kâğıt anlamında geçiyor. enam 91 de قرطس qaratis - kağıtlar anlamında. enam 7 de قرطس qirtasi - kağıta yazılı anlamında. arapça ورق varaq dememiş muhammed, قرطس qirtasi demiş çünkü romaca/yunanca kitapları tercüme yapan dıhye kelbi nin, bizans/konstantiniyye den taşıdığı bilgiler, muhammed ve ashabı tarafından ayetlere dönüştürülmüş. kırtas kağıt getirin vasiyetimi yazayım hadisinde qirtasi var yine.

✔ kırtas kalem kağıt hadisi (Arapça: حدیث الدواة) veya Perşembe günkü felaket (Arapça: رزية يوم الخميس) Muhammed'in ömrünün son günlerinde bir şeyler yazdırmasını istediği bir olayı ifade eder.

rumca sırat, yol anlamında yunanca. arapça yol طريق tarıq. μονοπάτι monopáti.
uygulamak anlamında طَفِقَ tafak/dafika طَفِقَا araf 22. ayetinde ve Taha 121. ayetinde geçmekte.

aramice/süryanice, yunanca, latince, orta farsça/pehlevice stráta στράτα sırat صراط yol sözcüğü türemiş. stratosfer.

✔ yunanca işçi ergatis bizde irgat.

✔ müslümanlar, guran'ın allah tarafından aslen bir ümmi olan Muhammed'e gönderildiğine inandıklarından ötürü, Kur’ân'ın başka kaynaklardan alıntılar yapılarak meydana getirilebilmiş olabileceği önermesini reddederler. htilaf bulunduran asılları yok edilmiş Tevrat ve İncilin sayfasında, 1 cümle dahi onların beşer tarafından yazılmış olduklarından bahsetmiyor fakat içerisinde gaybi bilimsel bir çok ayet barındıran Kuran-ı Kerim in sayfasında onlarca asılsız iddia var bu bile Hak kitap olduğuna kanıttır meyve veren ağaç taşlanır. insanların dini inanışlarını bu tür kamusal alanlarda karalamak büyük hata (tarafsızlık!) ayrıca bunu yapan Ateist Deist arkadaşlar bunu ne akla hizmet yapıyor, zira bu topraklarda onların hayatının garantisi İslamdır toplumları ayakta tutan dinlerdir tarih bize bunu gösteriyor ölünce sonsuz karanlıkta olacağını iddia eden bir insan ölmek istemez fakat bu vatanın evlatları senelerce canlarını düşünmeden feda edip Şehid oldular bu böyle devam edecektir İnşallah. lütfen savaşılacaksa Ateizm, Deizm, Hristiyanlık Yahudilik gibi fikir veya inanışlardaki çarpıklıklarda sayfalara eklensin fakat hepsinin hakkındaki bilgiler bir ansiklopedi olmanın gereği olarak tarafsız ve bilgi verici Vikipedi adminlerinden tek dileğim İslamiyetede tarafsız yaklaşılmasıdır zira İslam sizi öldürmez müslümanlar öcü değil dir.

✔ guran 'ın maide suresi eksilti mi ?

✔ muhammed, YAHUDİLERE FAİZ PARASI mı vermiş?
ali imran 181 : allah fakir, biz zenginiz diyenleri işitti allah.
Hz. Ebu Bekir, yahudilerin dershanelerine gitmişti. Baktı ki bir takım Yahudiler Fenhas'ın başına toplanmışlardı. Ve bu Fenhas, Yahudilerin âlim ve din adamlarından idi. Ebu Bekir: "Yazık ey Fenhas Allah’tan kork ve Müslüman ol, vallahi sen şüphesiz bilirsin ki Muhammed Allah'ın resulüdür, siz onu yanınızdaki Tevrat'ta yazılmış bulursunuz." dedi.

Fenhas: "Vallahi ey Ebu Bekir bizim Allah'a ihtiyacımız yok, o bize muhtaç. Ve biz ona, onun bize yalvardığı kadar yalvarmıyoruz, herhalde biz ondan müstağni (tok gözlü), daha zenginiz. O zengin olsaydı, arkadaşınızın sandığı gibi bizden borç almaya tenezzül etmezdi. O bizi faizden yasaklıyor ve bize ribâ vaad ediyor. Zengin olsaydı bize ribâ vermezdi." diye münasebetsizlikte bulundu. ebu bekir öfkelendi ve Fenhas'ın yüzüne bir tokat vurdu ve dedi ki: "Nefsim yed inde olan zata (allah'a) kasem ederim ki, bizimle senin arandaki anlaşma olmasaydı boynunu vururdum".

Bunun üzerine Fenhas Resulullah'a gidip: "Ey Muhammed bak arkadaşın bana ne yaptı?" diye şikâyet etti. Resulullah (asm) Hazreti Ebu Bekir'e: "Bu yaptığına sevkeden nedir?" diye sordu. O da: "Ey Allah'ın Resulü, büyük bir edepsizlikte bulundu, öyle sanıyor ki, Allah Teâlâ fakir ve bunlar daha zengin imişler. Bunu söyleyince Allah için kızdım ve yüzüne bir tokat vurdum." dedi. Fenhas: "Ben böyle bir şey söylemedim." diye inkar etti. bunun üzerine Allah, Hz. Ebu Bekir'i tasdik ederek bu ayeti indirdi. (elmalılı, ali imran 181.ayet tefsiri)

Finhas dedi: Ya Eba Bekir! Vallahi bizim Allah’a ihtiyacımız yoktur. Fakat Allah bize muhtaçtır. Biz ona yalvarmıyoruz, fakat o bize yalvarıyor. Eğer o (Allah) zengin olsaydı, -arkadaşınızın (Hz. Peygamberin) iddia ettiği gibi- bizden borç almazdı. Üstelik, sizi faiz almaktan sakındırıyor, fakat bize faiz veriyor. Eğer bize ihtiyacı olmasaydı, bize faiz vermez idi.” (Taberi, İbn Kesir, Suyuti, ilgili ayetin tefsiri).

✔ guran قرآن 'da igra اقرآ kelimesi, antik roma'nın comitia curiat (curiate assembly) meclislerinde, ayrılmış (curiae) alt meclislerin yasal uğraşılarını tarif eder. rusya'da duma meclisleri, roma'da özerk/vassal meclisleri ile benzerlik gösteriyor. yani قرآن guran, roma'nın bölgesel parlamentosu curia'da okunan (okuyan قارئ gariun) tasak yasaların, onay-meşru yasalar hâle gelmesi süreci idi.

rusya'nın bölgesel parlamentosu olan rusya'nın oblast duma'ları : wiki sayfasında ayrıntı var.
roma'nın bölgesel parlamentosu olan roma'nın vassal quria'ları : arapça wiki sayfası yok ingilizcesi curiate assembly.

✔ roma krallığında yasama meclisleri 'ne bakınız.

igra اقرآ ilan ve duyuru değil, ezan kullanmış muhammed, ilan ve duyuru gereksinmelerinde. roma egemenliğindeki vassal/özerk arap kabileleri 'nin hukuki konularına ilişik dir, guran قرآن ve igra اقرآ kelimesi. antik romada 30 vassal-özerk curia/guria قارئ gariun meclisi var idi ve araplar, curia/guria meclislerine rasul-elçi göndermişler idi, zuhruf 45 de bahsedilmiş, sel erselna min kablike min rusulina - sor gönderdiğimiz sen den önce elçiler den. hz muhammed kişisi, yasa yapma sürecine katılan rasul-lugal idi, roma vassalı arap curia/guria 'sında.

✔ quran قرآن 'da iqra اقرآ kelimesi, roma'nın comitia curiat (curiate assembly) meclislerinde, ayrılmış (curiae) alt meclislerin yasal uğraşılarını tarif eder. rusya'da duma meclisleri, roma'da özerk/vassal meclisleri ile benzerlik gösteriyor. yani قرآن quran, roma'nın bölgesel parlamentosu curia'da okunan (okuyan قارئ qariun) taslak yasaların, onay-meşru yasalar hâle gelmesi süreci idi.

@ rusya'nın bölgesel parlamentosu, rusya'nın oblast duma'ları : wiki sayfasında ayrıntı var.
roma'nın bölgesel parlamentosu, roma'nın vassal quria'ları : arapça wiki sayfası yok ingilizcesi curiate assembly.
✔ antik roma krallığında yasama meclisleri curia/quria adına bakınız.

iqra اقرآ ilan ve duyuru değil, ezan kullanmış muhammed, ilan ve duyuru gereksinmelerinde. roma egemenliğindeki vassal/özerk arap kabileleri 'nin hukuki konularına ilişik dir, quran قرآن ve iqra اقرآ kelimesi. antik romada 30 vassal-özerk curia/quria قارئ qariun meclisi var idi ve araplar, curia/quria meclislerine rasul-elçi göndermişler idi, zuhruf 45 de bahsedilmiş, sel erselna min kablike min rusulina - sor gönderdiğimiz sen den önce elçiler den. hz muhammed kişisi, yasa yapma sürecine katılan rasul-lugal idi, roma vassalı arap curia/quria 'sında.

✔ quran'ın ilk emri iqra, oku, metin-yazı okumak değil. taslak yasayı-risaleti, curia meclisinde oluşturmaya gönderilen rasul'e - elçi'ye tembih edilmiş görevi idi. bir özne kişinin, 2nci özne üzerinden 3ncü özneye "ben den ona selam söyle-oku-iqra" demesinde kullanılan iqra gibi.
okuyorum قراءة qiraeten.
okuyor musun هل تقرأ hel taqra.
sen okuyorsun انت تقرأ ente taqra.
ben okuyorum أنا أقرأ ena iqrau.
okundu, okunan اقرأ iqra. (arapça'yı arapsaçı yapan muzari zaman kipinde).
okuyan قارئ qariun.

✔ şamaş/güneş/ra, yeraltı dünyası erşetu'ya gidince yeryüzünde gece olması, ve sabah vakti yeryüzüne çıkmak için belirli rotayı takip etmesi, kehf 86, yasin 38, bakara 187 ayetleri, betra/nabati kökenli ayetler. bakara 187'de yeraltı erşetu'dan yeryüzüne çıkan şamaş/güneş/ra, tüm dünyayı eşit aydınlattığına inanıldığı için gündönümü ve güneş ışığının aydınlattığı bölgelerde, karanlık ve aydınlık zamanların uzunluğu ve kısalığı quran ayetlerinde yok. çünkü yaratılış ve varoluşu tanımlayan ayetler, akad/babil ardından nabati/gassani kültürü yordamı ile ulaşmış muhammed'e.

✔ güneşin doğuşu ve batışına göre oruç tut diyen allah (bakara187), helsinki'de ve mekke'de ve capetown'da ve sidney'de güneşin günboyu hareketlerini aynı zannetmiş. gün içerisi güneşin saat/zaman farkını bimeyen allah'ın oruç tut emirini uygulayamıyor kutuplara yakın kentlerde yaşayan müslümanlar.

✔ quran ayetlerinin yarısı/3300 kadarı, betra/nabati bölgesinde yazılmış halde, profil giydirilmiş muhammed kişisine ulaştı. diğer yarısı/3300 ayet, muhammedin siyasi gündemine göre günübirlik yazıldı, (enfal 41, 65, 66) savaşmak ve ganimet paylaşmak vs anayasa amaçlı ayetler ile devlet sistemi kuran muhammedin ashabı tarafından yazılmış olmalı. petra'dan muhammed'e yazılmış gelen ayetler, yaratılış ve varoluşu tanımlayan, akad/babil dünya haritası ile örtüşen bilgiler içeriyor.

✔ beraat kandili kökeni, sümer'de nanshe/nanşe, adalet tanrıçası, senede 1 defa, şaban 15'i insanları yargılar idi. "o nanşe ki öküzleri bilen, dulları bilen, öküzlerin annesi dir, dulları koruyan, sığınanlara kucak açan dır, güçsüzlere barınak bulan kraliçe dir o". tevrat 'a göre 50 şekel gümüş verecek kızın babasına. zina eden kız, nişanlı veya evli ise taşlanarak öldürülür. sümer'de ağırlık birimi şekel, tevrat 'a girmiş sümerler den. adem'in kaburgası ndan havva/kadın yaratılmış. kaburga öyküsü sümer-babil mitosu ndan. havva adı, sümer kiş krallığı 3.hanedanı 1.kraliçesi khabu dan alınmış, ötekiler gibi.

✔ quran'ın terminolojik kaynakları, süryanice üzerinden rumca : beled, burc, cins, dirhem, dinar, feradis/firdevs, incil, kırtas, zevc, sicil, qıntar.

✔ qırtasi قرطس qeratis: kâğıt, romaca/yunanca χαρτιά : χάρτης enam 7. ve 91. ayetlerde kâğıt anlamında, 7.yüzyıl arapçasına, oradan ayetlere geçmiş. muhammed, ölümüne yakın قرطس kirtas getirin bana demiş ama sayıklıyor zannetmişler muhammedi.
enam 91 de qaratise قَرَاطِيسَ kağıtlar anlamında. enam 7 de qirtasi قرطس fi qırtasi قَرَاطِيسَ kağıtta yazılı anlamında ayetlerde yunanca var. arapça ورق varaq dememiş muhammed, قرطس qirtasi demiş çünkü romaca/yunanca kitapları tercüme yapan dıhye kelbi nin, bizans/konstantiniyye den taşıdığı bilgiler, muhammed ve ashabı tarafından ayetlere dönüştürülmüş. kırtas kağıt getirin vasiyetimi yazayım hadisinde qirtasi var, دفتر defter yok, ورق varaq yok, yunanca qırtasi قرطس var. zümer 5,6, kehf 85,86, zuhruf 44,45 gibi ayetlerin nereden geldiğini anlayana ipucu çok.

✔ kırtasi قرطس arabic, etymology aramaic קַרְטֵיסָא‎ / ܩܪܛܝܣܐ‎ qarṭisa, from greek χάρτης khartes.

✔ guran'da قرآن igra اقرا antik roma comitia curiat جمعية الكفاءات meclislerinde okunan, türkçe taslak yasalar dediğimiz, roma egemenliğindeki vassal arap kabilelerine ilişik kavram. antik romada 30 vassal-özerk curia meclisi var idi ve araplar, bu curia meclislerine rasul-elçi göndermişler idi, zuhruf 45 de bahsedilmiş, sel erselna min kablike min rusulina - sor gönderdiğimiz sen den önce elçiler den. muhammed den önce ayrı ayrı arap kabileleri, komşuları büyük devletler roma ve sasani esaretinde idiler. muhammed ve hilful fudul yoldaşları islamı kurdu ve başarılı oldular, islam sayesinde roma ve sasani esareti nden kurtuldular.

✔ iqra quran اقرا قران quran okumak. iqrar اقرار onay. quran origin of the word is derived from qaraw قرو meaning to gather.

✔ quran act of reciting, verbal noun of قَرَأَ‎ qaraa "to recite; to read, aloud. alternative spellings with al, like the alcoran, redundantly retained the arabic definite article. compare syriac ܩܪܝܢܐ‎ qeryana "reading; scripture" قرءان‎ quran definite form of قُرْآن‎ quran "act of reciting" verbal noun of قَرَأَ‎ qaraa "to recite; to read, aloud".

✔ muhammed'in cehennem tarifi : "cehennem ateşi, dünyadaki ateşe göre 70 kat, daha fazla sıcak dır. yaktığınız ateş, cehennem ateşinin yetmiş cüzünden bir cüz 'dür" buyurduğunda, ashabı "dünyadaki bu ateş bile vallahi cezalandırmaya yeterli ceza idi" dediler. muhammed'in cehennem tarifinde ;
1) insanların boynuna demir halkalar geçirilecek.
2) ellerinde demir topuzlar ile bizim sırtımızı zebaniler kamçılayacak.
3) cehennem ateşi dünya ateşinden 70 kat daha sıcak.

bilimsel olarak demir'in erime sıcaklığı 1538 derece, demir'in kaynama noktası ise 2740 derece dir.

şimdi muhammed'in devşirdiği ayetlere bakalım;

insan 4: kafirler'e zincirler, demir halkalar ve alevli bir ateş hazırladık.
mümin 72: boyunlarında demir halkalar ve zincirler olduğu halde kaynar su'da sürüklenip ateşte yakılacaklar dır.

hac 19,20,21,22: inkar edenlere ateş den giysiler var ve başları üstünden kaynar su dökeriz. midelerindekiler ve derileri eritilir ve demirden topuz balyoz var onlara.

demir'in erime sıcaklığını bilmeyen muhammed "dünyada yaktığınız ateş, cehennem ateşinin 70 cüzünden bir cüz" dediğine göre, cehennem ateşi en az 75,000 derece olmalı.

bilimsel gerçek ise demirin erime sıcaklığının 1538 derece olduğu 'dur. sıcaklık demire 1538 dereceden fazla etkidiğinde, demir elementine sahip materyal, kamçı, topuz, balyoz vs, katı hali bırakıp, sıvı hale geçerler fiziksel olarak ve bu durumda demir topuz balyoz ve demir kamçı su gibi sıvılaşmış olur, haliyle zebani'nin elinde tutabileceği kamçı sapı ve demir topuz balyoz'u avuçlaması, elinde tutması mümkün olmaz.

bilimsel bilgiye erişimi olmayan 7.yüzyıl arapları, muhammede soramamış cehennemde 75bin derecede erimeyen demir kamçı nasıl var olabilir?

gehinnom'u cehennem'e dönüştüren melik yoşiyahu denli akıllı siyasetçilerimiz olsa kurtuluruz arap dini/mitosu ndan. islamda cehennem, gehinnom denilen ceset atılan hinnom vadisi olduğu biliniyor ama inanılıyor yine yeremya'nın lanetlediği cehennem'e.

@ ayetlerde değnek عَصَا sopa, bi ejderha(şuara32'de süğbanun ثُعْبَانٌ) 'ya dönüşmüş, bi yılan(kasas31'de cannun جَانٌّ) 'a dönüşmüş, antik zamanın geniş ve serin öyküsü imiş, bari aynı hayvana dönüştürseler idi, tutarlılık bakımından ama öyküyü sorgulatmamışlar olasılıkla. sonra musa, sopa ile denizi yarmış (bakara50/şuara63) herkes şaşırmış ama firavun ve ahalisi inanmamış yine. korkudan bile inanırdı bence, öykü gerçek olsa idi.

akşam olunca güneş, balçıklı suya batar imiş kehf 86'da, aslında gevşek toprak dan geçerek yeraltı ölüler diyarı adlı, akadların erşetu, sümerlerin irkalla, yunanların hades, mısırların duat diye ad verdikleri, gallu cinleri ve ölülerin mekanına gidiyor her akşam güneş. kehf 86'da balçık toprak diye çevirilen : ğaynin hamietin عَيْنٍ حَمِئَةٍ gevşek toprak geçit : kavramı uyar bu çeviriye. tabiki aynı güneş, yerin altında iken, yerin üstünde yani bizim dünyamız yeryüzünde gece oluyor, karanlık oluyor çünkü güneş yok, güneşi göremeyince, akşamları yeraltına gidiyor zannetmişler güneşi ve gecenin tanımı olarak kurgulamışlar 4 kültürün insanları.

akadlar erşetu, sümerler irkalla, yunanlar hades, mısırlar duat demişler, güneşin yeraltındaki mekanına ve ölü ruhları da orada mesken zannetmişler. zaten gecenin tanımı ve ölülerin ruhları ne yapıyor toprak altında 'nın mistik yanıtı erşetu, irkalla, hades, duat, yeraltı dünyası, ancient underworld olarak kurgulanmış insan zihninde.

guran ayetlerinde arz denilen yeryüzü gündüz ise, demekki güneş yeraltında değil, yerüstü arz'da. güneş, gittiği yeri gündüz yapıyor. yeryüzü gece ise demekki güneş yeraltına inmiş, kehf 86'da ki gevşek toprak geçit'i kullanarak erşetu'ya gitmiş güneş ve bu durumda gece olmuş yerüstü arz'da. güneş yeryüzü/yerüstü/arz 'da iken, yeraltı ölüler diyarında gece oluyor ve her akşam gerçekleşiyor bu geçit den gidiş çünkü geceyi ve ölü ruhların mekanını böyle tanımlamış esatirul evvelin / öncekilerin öyküleri.

akp sayesinde devlet/din anlatıları 'nın siyasi kurgu olduğunu fark ettim. allah bile siyasi kurgu imiş meğer. teknoloji yokluğunda şanlı geçmiş, sorgulanamaz değerlerin 1450 yıllık süregelmiş gelecek-istikbal vaatleri vs. işin asılı, islam arap ideolojisi malzemeli devlet dini olarak kurgulanmış, muhammed'in ümmet tanımı siyasi devletin birliğini amaçlamış. antik mısır'da ölen firavunlara mumyalama işleminin sonunda yapılan ağız açmak seremonisi, kuran'ın bakara 73.ayetine niçin geçirilmiş, ayetlerin sebebi nüzulü ölülere değil dirilere yani siyaset yönetimi emirleri vermiş ayetleri yazan kişiler.

@ şira-isis yıldızı gibi çıplak göz ile gözlemlenen yıldızlar haricinde, yörebinde bilgi aktarılmayan yıldızlar ayetlerde anılmamış. çünkü ayetlerde anlatılan gök nesneleri hep islam dan önceki uygarlıkların anlattıkları gök nesneleri dir. yakın gök kandiller ile donatıldı ve şeytanlar için atılacak şeylerdir onlar yazıyor mülk 5.ayette. dünya seması kubbe biçiminde ve fanus dünya kubbesi 'nin tepesinde allah siyasi tahtında oturuyor ve tahtın olduğu allah katı cam fanus kubbe ile dünya'nın yöryüzü- arz arası mekanda, şeytanlar ve cinler konumlanmış biçimde betimlenmiş kuran ayetlerinde, babil evren modelindeki gibi. dünya'nın sınırları, kubbe ile birleşen sular ile çevrili ve bu gökte sınır hattı suları içilebilir, tatlı su absu, dünya denizlerindeki tuzlu su tiamat ile karışmaz. ancient universe under a dome, flat earth.

islam dan önce antik evren, tanrı'nın tahtı-arşı nın olduğu gökkubbe altında, düz dünya var idi ve dünya sınırları okyanuslar ile çevrili idi, ve bu okyanuslar suları, yör çekimi bilinmediği için yukarı doğru tanrı'nın tahtı-arşı nın olduğu kubbe'ye ulaşır kurgulanmış idi. yani dünya sınırlarındaki okyanus suları, gökkubbe 'ye varır idi ve bu sınır okyanus suları dünyada tiamat tuzlu su, deniz, göl, ırmak suları idi bunlar ve içilen su bunlar değildi, tiamat içilmez, absu içilir çünkü absu gökkubbe den gelir idi, tabi tanrı gökubbe kapısını açtığında. rızık olarak içimlik su, tatlı su, absu, gökkubbe den gelir ve dünyadaki içilemez tuzlu su tiamat ile karışmazlar idi. tatlu su absu gökkubbe'de, ve tuzlu su tiamat dünya'da, karışmazlar idi mitos öykülerinde. deniz, göl, ırmak suları, içilemez tuzlu su tiamat kabul edilmiş idi mitos 'da.

✔ ebvabu semai أَبْوَابُ السَّمَاء gökkubbe kapıları : nebe 19, araf 40 ayetlerinde, fanus dünya çevresi gökkubbe kapıları yağmur yağdığında açılır, fanus gökkubbe kapısı kapalı olduğunda yağmur yağmaz sanılır idi, babil 'de var idi bu gökkubbe kapıları ebvabu sema öyküsü nebe 19, araf 40 ayetlerine aktarılmış buradan. sonra, allah kapıyı açınca gökkubbe den yağmur yağması nuh 11.ayette var: "yursili sema midraran gökkubbe den yağmur gönderir mağfiret dileyene". evreni ve iklimi tanımlayan ayetler, mitos öyküleri nden aktarılmış. ve gökkubbe çatlaması ve kıyamet vakti gökkubbe yarıldığı zaman 8 melek, düşmesin diye allahın tahtını tutarlar, hakka 17'de. guran'ın gökkubbe kozmolojisi babil-akad-süryani mitoslarına dayanır. düz dünyada güneş, gevşek-balçık toprakta batar, ertesi sabah, dünyanın öteki ucu ndan doğar idi ki kehf 86.ayete aktarılmış yine. güneşin battığı yöre ulaştı, balçık-gevşek toprak içerisine batıyor gördü güneşi. sert toprak içerisine güneş giremez, bari toprak gevşek-balçık olsun, hem sabah-öğlen-akşam güneşin renginde değişik tonları açıklar bu gevşek toprak'a girip çıkan güneş demişler mitosu kurgulayan insanlar.

@ kehf 86 'da zülkarneyn ’nin "güneşi bulanık-balçık bir gözede/geçitte, bazı alimlere göre "kızgın çamurlu su geçitinde batıyor" görmesi, mecazi değil, gerçekte gördüğümüz güneş / şamaş, her akşam yeraltı erşetu-irkalla 'ya giderken balçıklı toprak dan geçerek yeraltına gidiyor ve yeraltı erşetu-irkalla 'da belirli bir rotayı (yasin 38) takip ederek, sabahleyin yeryüzüne çıkınca güneş doğuyor. bakara 187 'ye göre güneş / şamaş, yeraltı erşetu-irkalla dan çıktığında, dünyanın tamamı aynı seviyede ve aynı sıcaklıkta ve aynı zaman sürecinde güneşleniyor zannetmişler ama burası yanlış.

@ çünkü 24 saat e ayırdığımız gün boyunca, gece ve gündüz, aydınlık ve karanlık, soğukluk ve sıcaklık, ortadoğuya uzak coğrafyalarda farklıdır güneşin bu zaman süreçleri ve mevsimleri oluşturan güneşin açısal şiddeti dir, tabiki quran ayetlerinde, gece ve gündüz 'ün uzunluğu ve sıcaklığı farklı coğrafyalarda değiştiği yazmıyor. çünkü muhammed, babil-akkad-nabat mitoslardaki bilgileri yazmış quran 'a, tanrı ile iletişimi yok idi, olsaydı, bu hep gerçekleşen gerekli olguyu tanrı unutmuş olamayacağı için ayetlerde bulunur idi ama yok. kutuplar bölgesinde 6 ay kış, soğuk ve geceler uzun, diğer 6 ay yaz, sıcak ve gündüzler uzun demecini tanrı unutmuş olamaz, muhammed, aslında mezopotam mitoslarını derleyip quran'ı yazan siyasetçi idi.

@ dihye kelbi 'nin cebrail kılığında ayet getirmesini gizlemek için dıhye 'nin yüzüne peçe taktırmış muhammed geliş gidişlerde. 6bin ayetin 500 tanesini dıhye kelbi yazmış, 500 tanesini varaka nevfel yazmış, 500 tanesini tatianus ve bardesanes yazmış, 500 tanesini nusaybinli süryani efrem yazmış, 500 tanesini edessalı rabbula yazmış, 500 tanesini edessalı ibas yazmış, 500 tanesini mecusi mudiban yazmış, 500 tanesini selman farisi yazmış. 500 tanesini rahip sergius bahira yazmış, 500 tanesini yacub baradaeus yazmış, muhammed onların yazdıkları ayetlerin senaryosunu oynamış sanki allah dan geliyormuşcasına oysa ayetler proleter emek ürünü.

tanrı, yöryüzüne vekil atamaya yetkin göstertili, yönetici soyut siyasetçi varlık, bariz belli, ayetlerde allahın düşünç biçimi, arap kültüründe yetişen insanların düşünç biçimi ile aynı. allah, arap egoist bir insanmış gibi emir kipinde konuşmuş ayetlerde. bariz belli, tanrı'nın evrene etkisi yok, evren kendi eylemini tanrılar dan bağımsız gerçekleştiriyor. guran'a göre allah, meryem'i hamile bırakması için cebrail'i erkek kılığında gönderiyor. cebrailin meryem'e yetişgin erkek insan olarak görünmesine gerek var mıydı? cebrail, yetişgin insan erkek kılığında gidiyor meryem'e döl bırakmaya? dıhye kelbi kılığında cebrail göstertisine benziyor senaryo. cebrail, erkek yusuf suretinde girmiş meryem'in odasına. cebrail, erkek dıhye suretinde girmiş muhammed'in odasına, ilginç tekrarlı birer olay bunlar. cebrail, meryem'in yanına kadın görünümlü insan gibi gitseydi meryem'i hamile bırakabilecek miydi? anlaşılıyor ki ayetler tanrı dan gelmedi, mitos öyküler den aktarıldı.

ilk miraç öyküsü 3400 yıl önce yazılmış, etena'nın kartal ile gök'e uçması, son öykü 1400 yıl önce muhammed'in burak ile gök'e uçması.
kabe'de 3 sütun anlamı; eluzza, lat menat = elif lam mim.
süryanice/aramice ܐܡܪ ܠܝ ܡܪܝܐ emar Li marya 'nın arapçası قال لي الرب qale li el-rab.
elif lam mim = emar Li marya kısaltması : aliiif_laaam_miiim.

ortadoğu mitosundaki siyasi kurgu'nun günümüze anayasal din olarak ulaşması yetmiyormuş gibi, bir de dindar çokluğunun yarattığı demokratik sınanılamaz mutlak sonuç diktası ile uğraşıyoruz. 21 avesta kitabından 4'ü kalmış, 17'si kayıp, kayıplar dönüşmüş olabilir ayetlere. araf 179 'da belhum edal - hayvanlardan aşağı insan söylemini ümit özdağ 'a kullandı sülaymansoylu. bu islami söylem araf 179 'da ve piç anlamında zenim, kalem 13 ayetinde var, muhammed'in yardığı ay'ın bir yarısı kubeys dağına, diğer yarısı kuaykıan dağına düştüğüne inanmayanlara söylenmiş bu arap sövgüleri, ayetler ile türklere ulaşmış.

✔ allah mükemmel olsa insan gibi egoist olmaz idi. allahı mükemmel tanrı yapmaya çalışan müslüman, ayetlerdeki bencil, tuzakçı, intikamcı ve ertesi gün karar değiştiren siyasetçi allah karakterinden habersiz olsa gerek. 3bin yıl önce mitosta mülk allah'ındır, mekan lügal'indir / rasul'ündür. rasul, tanrı vekili ve elçisi dir. mezopotam mitos figürlerinde tanrı ayaktadır ve ayakları yere basar, mülk'üne basar, lügal ise arş/taht üzerinde oturur, ve götü taht'a/arş'a değer ve ayaktaki tanrı dan buyruk/vahiy alır lugal/rasul, esin aldığı o tanrı buyrukları ile toplumu-devleti yönetir.

esatirul evvelin - öncekilerin öyküleri, mitosları arap kültürüne işlenmiş. akad devlet töresi, islami yönetim biçimine etki etmiş. islamda tapınak erbabları, cemaatleri halk/bodun üzerine buyurgan olmuş, tıpkı günümüz gibi. dinci siyaset, dini kurumlara, dini dernek ve tarikatlara, para ve destek gönderirler ki, yönetilen insanlar dini kurumlarda meşgul olsunlar, ibadet ile endorfin salgılasınlar, hikayelerde teselli bulsunlar, siyasi anektodlar dan uzak dursunlar, işitseler bile yönetmelik yasa ve tüzükleri sorgulamasınlar, halk, din ile oyalansın ister siyasetçiler. devletin bütçe harcamaları, vergi ve ihale gelirleri, vesaire para konularından halkı uzaklaştırmak için din kullanışlı'dır.

ikametinde oturan yüce taht/arşı-ala da allah dan tecelli-vahiy işiten bir lugal-rasul, ağız dili ile konuşmaksızın / konuşamayan dilsiz bir insanın aklından ne geçirdiğini işitemez mi? peki tanrı, ortadoğulu bi peygamberi araya sokmaksızın, tüm dünya'da, tüm zamanlarda yaşayan insanlara amacını aracısız belirtir idi var olsaydı. muhammed'in peygamber olduğunu müjdeleyen varaka nevfel ve hz hatice ve cebrail kılıklı dıhye kelbi ve rahip bahira ve bishops edessa ekolü piskoposları, islamı kuran kişiler idi.

@ ağır kütle, ağır yer çeker, kural olarak affetmez. mermer yer daha çok çeker. Dünyanın geometrik yuvarlaklığı şans bu noktada. Eğer dünya düz olsaydı yer katmanları, magma ve çekirdek dönmezdi, ki bunlar atmosferle birlikte dönmeseydi yerçekimi olmazdı. Sonra yer dalgaları olmazdı, kimsenin radyo anteni ve wifi'li modemi çekmezdi. Düz dünyada internet olmazdı demektir bu.

@ determinizm evreni kusursuz mu çalışıyor?

@ islam kılıç ile yayılmış. kılıçlı hutbe yapan din başkanı islamı uyguladı. afrikalı araplar, berberiler, moritanya, fas, cezayir, tunus, libya bile kılıç ile terör ile müslüman olmuş. türkler katliam ve zulüm ile islami kabul etmek zorunda kalmış. ölümünün 3.gününde muhammedin cesedinde çürümeye doğru renk ve koku değişikliği olunca yemenliler ve güney arapları islam dan ayrıldıklarını ebubekir e belirttiler. ebubekir, islam ordusunu toplayıp reddiye savaşları yaptı ve islamdan ayrılan kabileleri kılıç ile islama soktu tekrar.

peygambersiz dinler, deizm, panteizm, tengrizm vs bunlar ütopik insan fantazisi dir, insan yok oluşu kabullenemiyor, sonsuz cenneti arzuluyor ve benimsiyor ve diğer dinlere içtenlik ile olmayan inanma gerekliliği duyuyor ama din aslında siyasi yasalara olan gereklilik idi. araplardaki allah aslında muhammedin kendisi. tanrı ve peygamber de muhammed olunca, ashab ile kendi yazdı, kendi oynadı senaryo ayetleri.

✔ islam dan önce araplar, allah a umursanmak için ibadet ederler idi ama putperest arapların yarısı, putlara saygı duymaz, putların iş e yaramadığını, kendilerine bile yararı olmayan nesneler olduğunu bilirler idi hatta putların arkasında küfür ederler idi ama sırf ataların töresi-dini olduğu için putperest töreye devam ederler idi çünkü araplar kabile milliyetçiliğine önem verip yöresel alışganlığı sürdürürler idi. bağzı rasyonel düşünen araplar ahirete inanmazlar idi. muhammed, arapların gözünde saygısını yitirmiş putları kaldırarak saygı ve korku, haşyet خشيت duyulan genel tanrı allah a ibadet edilmesini sağlamış ve putların yaptığı aracılık görevini, muhammed 'in kendisi üstlenmiş.

✔ işittiği ses sebebi ile oğlunu kesmeye kalkışan adama ceza verildi 2023 yılında, peygamber yapıldı 3 bin sene önce.

@ zuhruf 25, ibrahim 47, hicr 79 ayetlerinde allah zu intikamin اللّهَ ذُو انْتِقَامٍ allah sahip intikama yazili. yani allah, arap töresini yasayan bir insan gibi duygulara, hislere, öfkeye, meraka, heveslere ve siyasi fikirlere sahip bir canli gibi kurgulanmis. yaratilmislara öfkelenip intikam alan allahin kendisi nasil yaratici olabilir? insanin kaderini yazan allah nicin öfkelenir insana? kendisine zarar verilemeyen allah nicin öfkelenip kindar olur insana? kendisine zarar verilemeyen allah nicin tuzak kurar aciz dedigi insana? hicbir sey korkuya dayanan saygi kadar igrenc - tiksinc olamaz.

ricsun رِجْسٌ pislik yapmak demek 'dir, gadabun غَضَبٌ öfke, kizginlik duymak demek 'dir. allah'a ricsun ve gadabun dedirtmisler رِجْسٌ وَغَضَبٌ araf71 gibi ayetlerde, allah'da varolan insani duygular, öfke ve igrenmek, tiksinmek, ikisi de allah da var. ayrica allah intikam duygusuna sahip, muntakim, allah intikam alir, mucahidler araciligi ile. aracilik eden insana muhtac allah. yine allahin tuzak kurmasi makirinallah var ayetlerde. allahin öfkelenmesi gadabullah ve allahin intikam gutmesi makirin allah, ispatliyor ki allah insanlar tarafından insanca kurgulanmis.

allah'ın insana gadab - öfke sergileme sebebi, muhammed'in esatir evvelin masallarina inanilmamasi. peki bunun tersine, insanlarin da allah'a öfkesi - gadabi var ise, nasil karsilik bulabilir ve ceza uygulanabilir allah a? allahin kullandigi mucahidleri, aracilik etmeye kullanamayiz biz veya allaha öfke duyup intikam almak isteyen.

gadab غَضَب öfke. gadabi allah غضب الله allahin öfkesi, allah öfkelenir mi? ayetlerde allah öfkelenmiş tıpkı insan gibi. araf 154.ayette musa'nin öfkesi - musa'nin gadabi var. araf 154 "musa el gadabu مُّوسَى الْغَضَبُ musa'nın öfkesi" yazili, ama musa bir insan, makul ve maruz görülebilir ki zaten, harun'un buzak örfüne yeltenmesine musa'nin öfkesi - gadabi yatismis sonra, sekete - sukun bulmus. insani hisli musa yatismis sakinlesmis. insan olan musa'nin gadabi olagan tabiki ama allahin gadab a sahip olmasi olagan degil. musa bir insan, öfkesi olabilir, ve öfkeci durdurulabilir zor ile ama hersey den kuvvetli allah'in öfkesi olamaz ve olmamali cunku, insanin öfke duygunu, kendinde barindiran allah durdurulamaz.

kendisine asla zarar verilemeyen allah nicin insana öfkelenir ve nicin insana iskence edecegi ile tehdit eder ve nicin intikam alacagini iddia eder? allah, yarattigi insan dan intikam alicidir yazili ayetler utanc verici. allahin esmaul husna adlarinda muntakim allah, insan gibi intikam alici anlamda olmasini araplar yadirgamiyor. cunku, muhammed araciligi ile bicimlenen, allahin emirleri zannedilen ayetlerin, aslinda devleti yoneten insani hukumetlerin kendi anayasa maddelerini yuruten ayetler ile topluma dayatildigini biliyorlar, siyasettekiler.

@ allahin ayet gondermek gerekcesini, muhammedin siyasi talepleri belirlemis, bariz belli. dunyadaki canli yasam, varlik felsefesi konularindaki ayetleri ise muhammed, mitoslar dan almis. petra بكة bekke nin solunda misir-habes mitoslari, kuzeyinde roma-yunan mitoslari, saginda mezopotam-maniheizm mitoslari, guneyinde yemen, hadramut saba' aksum mitoslari, muhammed hepsinden aktarim yapmis ayetlere. ayetlerin olasi allah ile ilgisi yok.

@ muhammed araplara gönderildi çünkü araplar sapık-sapkın dâlle ضلل dalal, ضلل فراق firagı dâlle millet ve atalar töresine bağımlı millet. ortadoğuda din ve peygamber çokluğu, ortadoğulu milletlerin cahilliği ve savaşları ile ilgisiz, tarihleri, dinleri ve devlet anayasaları aynı olduğu için ayıramıyorlar bu üçünü. tüm peygamberler ortadoğu'ya gönderilmiş çünkü ortadoğu'da siyaset dine dayalı olmuş ve halen öyle. peygamberlerin hepsi siyasetçi ve her din, yetiştiği toplumu gütmek için siyaset ehli tarafından hazırlanmış. muhammed'in dedesi abdülmuttalib bin haşim, kendi döneminin siyasi otoriteri idi.

abdüşems bin abdümenaf ve oğlu abdümenaf bin kusay, hz muhammedin siyasetçi atalarının bilinen öncüleri idi. muhammedin sülalesi siyasetçi iken islam kaynakçalı muhammedin siyasetçi kişiliğini ve siyasetçi atalarını anımsamak dan kaçınıyorlar çünkü muhammedin siyasi devrim gerçekleştirmek için allah kuklalı, islam göstertili din kurduğunu görmek istemiyorlar.

muhammed'in dedesi nin dedesi abdümenaf bin kusay, hacılara yiyecek, içecek tedariğine, vergi toplama yetkine sahip idi.
haşim bin abdimenaf, kabe 'nin anahtarları ve mekke meclis binasının denetim görevi yetkine sahip idi.
muhammed'in dedesi olan abdulmuttalib'in dedesi nin adı abdümenaf bin kusay idi ve siyasi yönetici idi.
muhammed'in amcası abdümenaf ebu talib, muhammed'in siyasi koruyucusu ve destekçisi idi ama müslüman olmayı reddetti.

✔ ümeyye bin abdüşems, kureyş kabilesinin 2 kolundan birisi olan ümeyyeoğulları 'nın atası idi, onun soyundan gelenlerin halifeliği sırasındaki islam devleti olan emevi onun adından gelmekte dir.

hz muhammed, tayyib erdoğan minvalinde siyasi idealist / ülkücü, geçmiş zamana iliştirilmiş bir özne, birleştirilmiş çoklu insan karakteri, tüm evren ve insan yaratılış olgularını, hadisler ve ayetler ile bu muhammed göstertili çoklu karakter üzerinden açıkladıkları için saçma ve zırva diyaloglar, hadisler aktarıla gelmiş günümüze. türkiye'deki tüm üniversiteleri, tüm havalimanlarını tayyib erdoğan yapmış göstertisine benzetiyorum ben, birleştirilmiş çoklu muhammed öznesinin hadis ve ayetlerini, ki zaten tayyib erdoğan'ın miting konuşmaları ve kanunnameleri ile muhammed'in hadis ve ayetleri benzeşik.

quran ayetlerinin tamamını okuduktan sonra, allah gibi muazzam yüce ekber bir güç den gelen emirler bunlar mı? düşüncesi oluştu bende. allah arapça'yı vahiy dili seçmiş oylama yapmaksız. allah arapça islam göndererek herkese dayatmış keşmekeş arapçayı. üstelik araplar elyazısı ile yazamıyor, başkası okuyabilecek seviyede arap harflerini. muhendislik işlerinde beceriksiz, teknolojide tüketici, bilimde cahil arapları, öyle yaşamaya allah gark etmiş.

hakka 16-17.ayetlerde, kıyamet koparken düşmesin diye oturduğu taht-arş ile allah'ı taşıyan dağ keçileri, müslümanlar dan uslu. allah'ın oturduğu taht عَرْشَ arş taşınacak 8 keçi melek tarafından ki allah yöryüzüne düşmesin diyen islama inanmış olmam 27 yıl. allah'ın tahtını عَرْشَ رَبِّكَ arşını 8 keçi melek taşır kıyamet günü, gök yarılınca ki allahın taht'ı yörde insanların kafasına düşmesin. sonra mısır'da ölen firavunlara mumyalama işleminin sonunda yapılan ölünün ağzını açarak lahit'e yerleştirmek seremonisi bakara 73'e aktarılmış.

amacını, insan aracısız ve nitelikli anlatamayan allah, yok hükmünde 'dir. hz ibrahim'in, boynuna balta asıp bıraktığı put ile allah arasında fark yok. insan aracılığı ile gelen allah, insan ürünü 'dür. aracı kullanmaksız derdini anlatamamış allah, peygamberin siyasi hükmü 'dür. allahın ayet göndermek gerekçesini, muhammedin siyasi talepleri belirlemiş. dünyadaki canlı yaşam, varlık felsefesi konularındaki ayetleri muhammed, mitoslar dan almış. petra بكة bekke nin solunda mısır-habeş mitosları, kuzeyinde roma-yunan mitosları, sağında mezopotam-maniheizm mitosları, güneyinde yemen, hadramut saba' aksum mitosları, muhammed hepsinden aktarım yapmis ayetlere. muhammedin siyasi gündemini bilirseniz, ayetlerin olası allah ile ilgisi olmadığını anlarsınız.

@ hz süleyman’ın kötü ruhlar üzerinde egemenlik kurduğu görüşü, yahudilerin, vaiz 2: 8’deki ibranice ayetleri yanlış anlamalarından ötürü. arap kafasinin temeli köhne mezopotam mitosları. günes, ates, alev gibi kavramlar araplar icin cehennemi, yanmayi, kötülügü temsil eder. türkler icin iyiligi, bereketi, aydinligi temsil eder, hayat agacina günes can verir. biz cocuklarimiza ates, günes, alev isimlerini veririz. arap töresi islam ürk e uymaz. arap dini türk e uymaz. arap din gelenek anlayışı türklere uymaz, arap cennetinde türk ü kabul etmez zaten, araplara göre türk hicbir zaman müslüman olamaz çabalasa bile. islamın varoluş amacı devlet yönetmek, toplumsal ahlakı gözetmek değil. 1450 yıldır neyi demek istiyorlar, uzlaşı yok islam mezhepleri arasında.

@ 11:53 dinlerin tanrıları tıpkı insan imişcesine kurgulanmış. hz ibrahim'in, boynuna balta asıp bıraktığı put ile allah arasında fark yok. insan aracılığı ile gelen allah, insan ürünü 'dür. aracı kullanmaksız derdini anlatamamış allah, peygamberin siyasi hükmü 'dür. muhammedin siyasetinden ayrı, amacını, peygamber aracısız ve nitelikli anlatamamış allah, varsa bile yok hükmünde 'dir

allahın ayet göndermek gerekçesini, muhammedin siyasi talepleri belirlemiş. dünyadaki canlı yaşam, varlık felsefesi konularındaki ayetleri muhammed, mitoslar dan almış. petra بكة bekke nin solunda mısır-habeş mitosları, kuzeyinde roma-yunan mitosları, sağında mezopotam-maniheizm mitosları, güneyinde yemen, hadramut saba' aksum mitosları, muhammed hepsinden aktarım yapmis ayetlere. muhammedin siyasi gündemini bilirseniz, ayetlerin olası allah ile ilgisi olmadığını anlarsınız.

meryem'in babası imran, kardeşi harun ve musa olan aile, isa dan yüzyıllarca önce yaşamışlar ama isa'nın dedesi, yani meryem'in babası kuran'da imran, incil'de yoahim olarak farklı yazılmış. muhammed 'e ayet bilgisi taşıyan kişi incil den almamış, mişna ve yeşua-yuşa dan almış çoğu öyküyü, bu sebeple meryem'in babası yoahim olmasına rağmen, imran demiş ona muhammed.

@ muhammed den önce araplarda, destansı kahramanlar göstertili, şiir ve masal anlatı sanatı ve ortadoğu'da mitos göstertili özneler var idi. petra ile mekke arasındaki arapların siyasi birliği uğruna genel arap töresi mâkul çerçevede birleştirilmiş. tevrat, tanah ve mişna'yı arapça'ya tercüme eden varaka nevfel ile 4 lisan konuşan roma elçisi dıhye kelbi, cebrail kılığında muhammed'e ilk ayetleri yazdırdılar. islam böylece mayalandı ve sonra savaşlardan kazanılan enfal ganimetleri ile ısınan kalpler sayesinde islam genişledi.

kıyamet günü gök yarıldığı zaman 8 tane melek, düşmesin diye allahın tahtını semada tutarlar, hakka 17 ayetinde, öyle böyle çelişkilere rağmen inanıyorlar dinlere. yazı icadından sonra insanlık, tanrıları kendi yansımasından yaratır iken, yalnızca insansı amaç suretini değil, kendi yaşam tarzını da göz önünde tutarak yarattı bu sebeple tanrılar, doğdukları kültürün ürünüdürler. geçmiş zamanda insanlar ibadet etmek için tanrı arayışı içinde idiler. yakın gelecekte insanlar kendilerini tanrılar dan korumak zorunda kalacaklar dır çünkü güncel tanrı, siyasetçi lider konumuna evrilerek diktatörce hüküm veriyor.

✔ 1:23:05 hz isa, babasız doğmuş ise erkeklik cinsiyetine sebep y kromozomu 'nu nereden almış? belli ki kromozom nedir bimiyor idi muhammed ve yoldaşları gibi mitos kurgucuları, salman farisi, dihye kelbi, varaka nevfel vesaire. bir tane allah olsa kebir كبير büyük olur idi, ama allah büyükler - kebirler arasında ekber أكبر enbüyük, demeli büyükler arasında enbüyük 'dür ellah. hem bir tane, hem enbüyük nasıl olabilir allah? kabile biçiminde yaşayan araplar, ilah taraftarı olarak yarıştırmışlar ilahlarını, böylece sosyal seçilim sonrası tüm ilahlar arasından seçilerek ayrıştırılan allahü ekber oluşmuş.

✔ enam 76, 77, 78 ayetlerinde ibrahim, gökte nokta gibi en küçük görünen yıldıza rabbim demiş, sonra ibrahim'in gözüne küçük görünen yıldız dan biraz daha büyük ay'ı görmüş ve ay'a rabbim demiş, sonra güneş'i görmüş, yıldız ve ay ile mukayese yaparak güneş'e ekber أَكْبَرُ enbüyük demiş. çünkü ibrahim, yıldız, ay ve güneşin kütle büyüklüğünü bilmeksiz, kendi gözü ile gördüğü büyüklüğe ekber demiş. gerçekte nokta gibi görünen uzaktaki yıldız, ay ve güneş 'e aynı mesafe den bakılır ise, güneş enbüyük değil, yıldız enbüyük olmalı idi.

@ hz ibrahim ve muhammed, dünyayı düzlük, gök'ü kubbe zannetmişler. yıldızların, ayın, ve güneşin, dünya gökkubbesi tavanına yerleştirildiğine inanmış muhammed'in evren bilgisi, akad-babil 'de yazılmış evren-dünya modeline dayanır. akadlarda şamaş-güneş, yeraltı dünyası erşetu'ya gidince yeryüzünde gece olur ve sabah vakti yeryüzüne çıkmak için belirli rotayı takip eder, ve sabahleyin güneş, şafak ile yeryüzüne çıkar, yeraltı erşetu-irkalla dan. kehf 86, yasin 38, bakara 187 ayetlerini muhammed, akad/babil mitosundaki evren tanımından almış, kurgulanmış ayetlere koymuş. allah dan gelmiş değil ayetler çünkü ayet içerikleri, mezopotamya ve mısır mitoslarında var idi hazırda.

✔ adem adı, kan anlamındaki dem دم sözcüğünden türeyen a-dem آدم dir, "demleşen kanlaşan" kansız doğa 'dır. kansız madde 'nin kanlı madde 'ye evrimi 'dir. mitos öykülerinde tanrı adları, doğa'nın tanım özneleri idi, günümüzdeki gibi tanrı'ya tapınma biçimi değil idiler. doğayı tanımlayan ilk insanlar, her doğa olgusuna ad vererek sebepler ile sonuçları ilişkilendirmek için tümce kavramında "özne, eylem, yüklem, nesne" özlerini anlamak, anladıkları aşamaları aktarmak ve anımsamak için mitos öykülerine gerek duymuşlar. örneğin tuzlu denize tiamat, tatlı denize absu demişler, bu iki deniz birbirlerine karışmaz demişler, karışırlar ise yeni nesil tanrı doğar, başınız ağrır demişler. cahil din peygamberleri, tiamat ile absu 'yu, tapınılan tanrı adı imiş gibi bize pazarlamışlar oysa mitos tanrı adları, doğa olgularını "özne, eylem, yüklem, nesne" biçimli tanımlamanın metaforu idiler.

1.aşama; olgu/tanrı an/el/ilu : evren yör merkezli, gök'ün tepesinde tahtında oturan tanrı/denge sabiti var, kartezyen referans noktası var.

2.aşama; tiamat ve absu. babil haritasında sınırları koruyan/ayrıştıran 2 çeşit deniz/su var, tiamat tuzlu deniz/su, absu tatlı deniz/su var, içimlik tatlı su olan absu'yu ve demiri, yağmuru, kitabı, hikmeti, tanrı an/el/ilu, gökteki tahtından, katından aşağıdaki yöryüzüne indirir/inzal eder, kitabı enzelna eder. nisa113; enzele allahü aleyke kitabe ve hikmete ve allemeke. gök'den yör'e doğru yukarıdan aşağıya indirir hikmeti çünkü hikmet tanrı katında'dır, tahtında oturan allah/ilu/el/an buradan yör'e indirir.

3.aşama; lahamu ve lahmu. doğada kansız çeşit ve doğada kanlı çeşit دم dem/kan, آدم a-dem/kanlanan madde. (et/lahmu لحم et/meat).

4.aşama; anşar ve kişar. ufuk'dan uc'a tüm gökler ve ufuk'dan uc'a tüm yörler.
5.aşama; anu ve ki. tüm gökyüzü ve tüm yöryüzü.

@ tiamat tuzlu su, absu tatlı su. tiamat ve absu. babil haritasında sınırları koruyan/ayrıştıran 2 çeşit deniz/su var, tiamat tuzlu deniz/su, absu tatlı deniz/su var, içimlik tatlı su olan absu'yu ve demiri, yağmuru, kitabı, hikmeti, tanrı an/el/ilu, gökteki tahtından, katından aşağıdaki yöryüzüne indirir/inzal eder, kitabı enzelna eder. nisa113; enzele allahü aleyke kitabe ve hikmete ve allemeke. gök'den yör'e doğru yukarıdan aşağıya indirir hikmeti çünkü hikmet tanrı katında'dır, gök'de tahtında oturan allah/ilu/el/an buradan yör'e indirir.

✔ gott mit uns : tengri biz menen 2.dünya savaşında nazilerin safında ruslara karşı savaşan asya türkleri tarafından kullanıldı çünkü o dönemdeki nazi ordusu bu sloganı kullanmaktaydı peki tengri/tanrı bizim ile mi oldu, hayır. ateist sovyet ordusu öldürdü tengrici türkleri ve gott'cu almanları. zaten tengri bizim ile iddiası, ortadoğu semavi dinlerin jargonuna uygun bir slogan idi, tengricilik ile ilgisi olmamalı, olursa tengri kişiselleşir, yöreselleşir, özneleşir, tıpkı islamda allah'ın safında savaşan mücahit yobazları gibi durum ortaya çıkar. müslüman, hristiyan, yahudi vs onlar ile beraber olduğuna inandıkları tanrıları var ve evrensel değiller. gerçekte tanrı evrenin hiçbir yöründe yok, tanrı yalnızca insanın beyninde var. tanrı insan beyninde kültürel ve siyasi kurgu 'dur. tanrı, millet taraftarı olursa ümmetçilik olur ki böylesi islami bataklığa tanığız halihazırda. varsa bile tanrı, evrenin subjektif bir kısmına yönelip taraf tutabilen insani bir karakter olamaz çünkü tanrı, evrenin tamamına objektif olamadığında evren çöker.

@ birisi aracılığı ile aldığın din, senin değil dir. peygamber aracılığı ile edindiğin tanrı, senin değil dir. toplumun itaatini kapora yapmış peygamberlik sisteminde gerçek tanrı çevrimdışı dır çünkü kapora ihtiyacı telafi eden ayetler miktarınca tanrı-allah konuşmuş ayetlerde. muhammed'in sosyal problemlerini çözen ayetleri indirmiş allah. muhammed, halk dan aldığı soru, sadakat, biat بَيْعَة , itaat, kapora'yı karşılayacak kadar konuşturmuş allahı. muhammed ile allah arasında diyalog sona ermiş, arap toplumu muhammed'e siyasi itaat ettiğinde. bu dumunda allah'ın amacı, muhammed'e siyasi itaat sağlamak idi ki allah, başka toplumların vahim problemlerine rağmen diyalog veya ayet ile sıkıntı çözme yordamını kullanmıyor artık.

@ ortadoğuya deizm şart, hele de arap olmayanlara şart. kuran'ın yanıtları araplara hitaben ve araplara özgü çünkü muhammed araplara gönderildi çünkü araplar sapkın eşrake kültürlü millet, nesilleri de yelhes tetrukhu gibi yetişiyordu. her din, yetiştiği toplumu gütmek için siyaset ehli tarafından hazırlanmış. muhammed'in dedesi abdülmuttalib bin haşim, kendi döneminde tek siyasi otorite idi. tüm peygamberler ortadoğu'ya gönderilmiş çünkü ortadoğu'da siyaset dine dayalı olmuş her zaman. peygamberlerin hepsi siyasetçi, kabile emiri idi. ortadoğu din geleneğinde peygamber rasul, nebi-kudurri-usur nebukadnezar demek siyasi devrimci demek zaten.

✔ tanrı'nın evrene etkisi yok, evren kendi eylemini tanrılar dan bağımsız gerçekleştiriyor. kuran'a göre allah, meryem'i hamile bırakması için cebrail'i erkek kılığında gönderiyor. cebrailin meryem'e yetişgin erkek insan olarak görünmesine gerek var mıydı? cebrail, yetişgin insan erkek kılığında gidiyor meryem'e döl bırakmaya? yani mabedde kamusal seks var, ücreti ali imran 37de yazıyor. dıhye kelbi kılığında cebrail göstertisine benziyor senaryo. cebrail, erkek yusuf suretinde girmiş meryem'in odasına. cebrail, erkek dıhye suretinde girmiş muhammed'in odasına, ilginç tekrarlı birer olay bunlar. cebrail, meryem'in yanına kadın görünümlü insan gibi gitseydi meryem'i hamile bırakabilecek miydi? anlaşılıyor ki ayetler tanrı dan gelmemiş, mitos öyküler den aktarılmış.