ibad kole abd ibadet kolelik abid anlam kul kole abidin abudiye kurumu baki kole miras kalan esya payi rizik rab hidayet ibadet kolelik ganimet payi intisaba kalkan kole

arapça عَبْد abid/köle - kul demek dir. türkçe kul ve köle sözcükleri arapça'da tek sözcük عَبْد abd ve çoğulu عبودية ibadiyeh, kölelik demek 'dir ve islamdaki ibadet, bu sözcükten türer. islamda ibadet etmek, allah istikameti doğrultusunda muhammed'e köle-kul olamak anlamına gelir. zümer 53 ayetinde muhammed müminlere, ya ibadiye - ey kullarım demektedir. zümer 53'de Muhammed müminlere, ya ibadiye - ey kullarım diyerek seslenir. öylesine kanıksamışlar kula kulluk etmeyi, insanın insana ibadet etmesini ki arabistan'da kölelik 1962 yılında BM zorlaması ile kaldırılabildi.

عَبْد ğabd - köle, bakara 221.
عَابِدُونَ ğabidune - köleler, tevbe 112.
عبودية ğibadeh - ğibadet - ibadet kölelik demek dir, araf 194.

ibadet عِبَادَة kölelik etmek islam tanrısı eLLah'a isnat edilip aslında muhammet odaklı dikta edilen görevleri yapmak demek dir. hakkı yılmaz, zümer 10ncu ayetin ya ibadi يَا عِبَادِ kısmını açıklar iken, köle çevirisi yapılmasına şunu diyerek karşı çıkmıştır; "sözcüğü köle anlamıyla ayete ey kölelerim diye anlam vermek her ne kadar mümkün olsa da, mesajı evrensellikten mevziiliğe indiren bu anlamlandırmanın iyi bir çözüm olduğu söylenemez". kendisi de bu yaptığı yorumun çarpık olduğunun farkındayken inancı gereği, eLLahı ayakta tutmanın uğraşına girişmiştir H.Yılmaz oysa yalın çeviri en doğrusudur.

zümer 10 : qul ya ibadi, ellezine amenü, ittequ rabbeküm.
deki, ey ibadlerim, kionlar imanlı, korkun rabbinizden.

✔ köle عَبْد abd sözcüğünün çoğulu, çekimine göre abid köleler عبيد sözcüğü 'dür, çekimine göre "köleler\ibad عِبَادِ sözcüğüdür. çoğul yapıldığında عَبْد köle\abd sözcüğünün çekimleri olan abidune, ibadune, abüdüne kur'an da sıklıkla bulunur. abd'in çoğulu birincil anlamda hep köleler demektir; kullar anlamı, daha az karşılık bulan ikincil çevirisi olabilse de yeğ tutulmamalıdı çünkü türkçe'de kul ve köle sözcüğü, başka anlamlarda, başka düşünç edimlerine salık verdiren ayrık birer sözcükler dir. sahibine kölelik etmek, kölelik عبودية abudiye ibadet dir islamda.

enam 61 ibadi-hi عِبَادِهِ onun-köleleri
araf 194 ibadün emsalü-küm عِبَادٌ أَمْثَالُكُمْ siz gibi köleler
nisa 118 min ibadi-ke مِنْ عِبَادِكَ kölelerinden-senin ayetleriyle sınayabiliriz

✔ islamda kölelik kurumu مؤسسة العبودية muessesat el abudiyat.
✔ köleler için cennete gitmenin yolu efendisine iyi hizmet etmek idi.

ibadiyeh عبودية ibadiyat/h kölelik demektir. fatiha süresinin köle özünden نَعْبُدُ na'büdü çekimindeki sözcüğünü anımsatmış olayım.

iyya-ke na'büdü ve iyya-ke nesta'in. (إِيَّاكَ نَعْبُدُ وإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ)
Yalnız-sana köleyiz ulayu yalnız-sana yardımlarız.

fatiha 5nci ayetinin çevirisinde kul-abd,abid anlamı yerine "köle" anlamının çevirisi doğru çeviri olmakta dır. başka ayetlere bakınca, abd sözcüğünün köle olarak, insan ilişkilerinin doğası gereği, olağan koşulların ifadesinde, araplar tarafından sıklıkla kullanılmakta olduğu anlaşılıyor. örneğin 2/221 nci ayetinde, müslüman olmayan kadınların, müslüman erkekler ile, müslüman olmayan erkeklerin, müslüman kadınlar ile evlenmelerini önleyebilmek için muhammet;

özgür bir müslüman kadının, özgür olmayan ançıp (ama) müslüman olan erkek ile,

özgür bir müslüman erkeğin, özgür olmayan ançıp (ama) müslüman olan kadın ile evliliklerine koşul getirirken, abd sözcüğünü kullanmıştır.

bakara 221: abdun mü'minun hayrun : mümin bir köle hayırlıdır.
tevbe 112: el abidune el hamidune : kölelik edenler / kulluk edenler, hamdedenler.
bakara 128: ayetinde müslimeyni teslim olan iki kişi demektir.

taha 14'de: a'bud-ni ve ekımı es salate li zikri ayetinin anlamı;
bana kul ol ve namazı kıl, beni zikretmek için,
beni zikretmek için namazı kıl ve ibadet et demektir.

zümer 53 : (Benden onlara) De ki, yâ ibadiye ellezine - ey kullarım ki onlar, kendi aleyhlerinde ölçüyü taşıranlar, allah'ın rahmetinden umut kesmeyin. Allah bütün günahları bağışlar.

Bu ayet çevirisindeki yordam Arapça'da yoktur, tıpkı Türkçe'de olmadığı gibi. Gizlenemeyecek düzeyde "kullarım ibadiye عِبَادِيَ" diyen kişi muhammed dir. "Kullarım ibadiye" sözünü Allah deseydi, bunun ardından kendi öznesini ikiletmezdi.

Fakat Hakkı Yılmaz zümer 53 ayetinde iyelik ekinin tam olarak Muhammete gittiğini söylemez. İyelik eki olan "ye"nin "Mushafın Kopyalanması Sırasındaki yapılmış Katip Hatası" olduğunu söyler. Aslında bu konuda iki iddiası bulunuyor. Ancak İkinci Yol dediğinin ilk iddiası, ikincisinden de zayıftır bana göre.

"Lafzî mânâya göre, “kullarım!” nidasındaki ‘kullar’ peygamberin kulları olmaktadır. Yani “Ey ... kullarım!” diyen ya da diyecek olan, emrin muhatabı olan peygamberdir. Bu durumda peygamberin muhatabı olan insanlar peygambere kul olmaktadır. Yani Peygamber insanlara Ey kullarım [Peygamberin kendi kulları, Allah’ın kulları değil] dedirtilmektedir. Qul-De emri ile başlayan diğer tüm ayetlerde ise durum lâfzî mânâ ile uyumludur" dedikten sonra ciddi bir emekle iki yorumunu sıralamaktadır.

Buraya kopyalamamın gereksiz olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle şuraya tıklapıp kendi sitesinde bulunan açıklamalarını okuyabilirsiniz. Tümünü okumaya üşenenler "Bu aciz, fakir kul Hakkı Yılmaz ise bu sorunu iki yönlü olarak çözme gayretini göstermiştir" sözünün sonrasından başlayabilirler. Hakkı Yılmaz'ın temiz duygularla Qur'an yorumu yaptığına inanıyorum. Ancak zümer 53'ün ayet metninde Muhammete gönderilen iyelik ekinin katip hatasıyla qur'an'da bulunduğunu iddia etmek, öteki bütün ayet metinlerine de kuşku salar.

Yerel kabileleri bir araya gerirmek için kurgulanan islam dininin içeriğindeki bir yanlışlığın düzeltilmesi H.Yılmaz'ın üzerine görev değil; bu işi yapmamakla daha erdemli davranır. Sonuçta 2 milyar 650 milyon 530 bin TL olan 2010 yılı diyenet bütçesinden pay almıyor. Ançıp evrenselliği yitik ulayu sırıtan yanlışlıkların, kutsallaştırılmış bir betiğe olan inacı zayıflatacağını bildiği için karışmadan da edemiyor.

✔ mabed fahişesi zermaşitu babil kulesi, tapınak tepesindeki odada bekler idi marduk u. muta nikahı kökeni bu.
kadiştu, erkek değmemiş rahibe sınıfı.

✔ entu baş rahip kral ile baş rahibe zermaşitu birlikte olur idi. sümerde adı baş rahibe kuatitum ile entu sevişir senede bir kez.
enkidu 'yu evcilleştiren şamhat, rahibe idi mabed 'de.

✔ incil'de isa'nın babası marangoz yusuf dan bahsedilir. qurân'da bahsedilmez.
✔ eliaçık: isa'nın babası marangoz yusuf idi. tanrı yeryüzüne din yaymak isteseydi seçtiği kişiye değil herkese vahyeder idi.

✔ bergamalı galen'in embriyo tanımı, qurân ayeti müminun 14 ve zümer 6 'ya embriyo mucizesi olarak geçmiş. varaka nevfel ve dıhye kelbi gibi nasturi kitap çevirmenleri nin yordamı ile.

embriyo mucizesi yalanı. mudgayı kemik olarak biçimlendirdik, sonra kemiğe et giydirdik ve sonra onu yeni bir yaratık haline soktuk. (müminun 14) oysa kemik et den önce oluşmaz. et ve kemik aynı anda oluşur.

✔ ortadoğu milletleri tarihinde, sümer, akkad, babil, aşur/asurlar dan biriktirilen kültürleri, yahudiler derlemiş kutsal kitap olarak ve göksel tanrıya, herşeye güç yetiren tekil varlık atfetmişler, sonra hristiyanlık ve islamda bu ifade tekrarlanmış. taht/arş 'da oturan allah (yunus 3, taha 5 ayetleri) bu sebeple.

✔ kendine göre, kendi kişiliğine göre islam siyasi din, müslümanlık partizan topluluk. allahı da kendine göre yorumluyorsun. Allah adına düşünüp, allah insanların iyiliğini, dürüstlüğünü, mutluluğunu ister diyorsun. Bu duruma göre Allah seni senin dışında yönetmiyor. Sen allahın böyle olması gerektiğini düşünüp allahı kategorize ediyorsun. Kendine göre sevimli bir allah yaratıyorsun. İnsanın iyiliğini, dürüstlüğünü, mutluluğunu, refahını istemek ve bunun için çalışmak ve çabalamak iyi bir şey. Ama bunu allah böyle istiyor diye, öteki dünyada mükafatlandırılacağım diye yapıyorsa insan, burada en azından dürüstlük yok.

✔ allahı kaldırdığın zaman aradan, hidayet den sapma imkanı ve ihtimali var demek, insan olduğumuz için böyle olmalıyız. Böyle olmak bizi daha fazla insan yapmakta. Bir ateistin böyle olmasından geri dönüş yoktur. onu iyi olmaya zorlayan bir allaha inanmıyor 'dur. insan olarak iyidir. Allah korkusu nedeni ile, allahın gözüne girmek için, ahiret için bunlara yöneliniyor ise bu yanlış.

✔ maide 33 quran köleliği yasaklıyor mu? allah'ın gücü yetmedi, köleliği birleşmiş milletler kaldırdı. Kölelikle ilgili ayetler Köle azat etmek ayetleri hangi düşüncede şekilleniyor? Bireysel aydınlanma yeterli seviyeye ulaşırsa topluluk kendini zorunlu olarak oluşturmaya başlar anca.

✔ Tanrı'nın tüm insanları eşit ve özgür yarattığını iddia eden dinler neden köleliği reddetmedi. (Resimde Kuran'da Nahl Suresi 75. ayetin çevirisi verilmiştir.)

islamda putperestlik yok diyerek atatürk'e put adam diyerek hakaret eden mümin, şeyhine götünden bademlenmiş, sakalı-ı şerif'i öptü mümin, türbe ve yatırlardan ev - iş - eş - araba dilendi ve binanın etrafında dönmek taşı seytan diyerek taşlamak meteor taşını yalamak üzere Mekke'ye gitti. Kuran baştan sona düzmece dir elle tutulur bir yanı yoktur. Kuran da yazan bilgileri çok matah bişey zannedenlerin antik çağlarda yaşayan filozoflardan haberi olmadığı çok net. Mesela Ünlü matematikçi ve düşünür Pisagor, MÖ 500’lü yıllarda Dünyanın yuvarlak olduğunu bilmiş ve kurduğu ünlü Pisagor okulunda bunu öğrencilerine öğretmiştir. Galileo, ise 17. yy’da Dünya’nın yuvarlak olduğunu ve kendi çevresinde döndüğünü kanıtlamış.

sümer'de abgal, akad'da abkalu adında eğitmen mitos figürleri, islam'a melek çeşitleri olarak aktarılmış. en-ki : إنكي sahibi-yeryüzü, en-lil : إنليل sahibi-rüzgar anlamları karşılığına araplar, enki-cebrail, enlil-mikail dengi ilişik yerleştirmişler. sümerlerde kader yasaları olan "me adlı kutsal yasaların مي ميثولوجيا" koruyucusu, taşıyıcısı ve yönlendiricisi enki idi. araplarda menat "kader tanrıçası" olarak işgörür olmuş. araplarda fal oklarına menat yön vermiş. sümerlerde me yasalarını enki yönlendirmiş. yani menat ile me yasaları, enki ile cebrail ilişiği var. fal oklarını yönlendiren kader tanrıçası menat, me yasalarını yönlendiren enki arasında mitolojik repertuar bağlantısı var.

✔ yer ve gök'ün oluşumunda tanrı etmeni yok, evren kendiliğinden var. insan gibi kusursuz olduğu önesürülen bir dirliğin, saltık bir yaratıcıya gereksindiğini iddia edenler, nasıl olurda tanrı gibi sürekli kusursuz bir dirliğin yaratıcısız oluştuğuna açıklama getirememektedirler. Anlaşıldığı üzre; Tanrı doğmadı, doğrulmadı ançıp yanlıklarca yaratıldığı gerçeğine ulaşmanın birden çok yolu var. Yanlığın kendisinin önce somut olarak varettiği, ardından somut nesnel olgudan soyutladığı bir kurguya kölelik etmek, düşüngen kişilerin usluğuna sığmaz.

ibadet, kölelik, hizmetkarlık, uşaklık ya da daha ılımlı bir ifade ile bağlılık denilebilir. bağımlılığı, köleliği, hizmetçiliği, uşaklığı kabullenemem, anarşist ve özgür ruhuma aykırıdır ancak Gerçek (hak) ve Doğru (hüda)'ya bağlanır, hizmet ederim. İnsanın insana bağlılığı ile insanın yaratana bağlılığı farklıdır. insan bağlandığı/hizmet ettiği bir insanı yaratıcısı gibi kendisinden üstün görmediği sürece onun kölesi olabilir. Yaratıcı genel sınırları çizer, insanlar ise o sınırların dışına çıkmadan kendi aralarında bir hiyerarşi oluşturabilirler. Bir fikre düşünceya adanmışlığın adı ibadettir. Bilim adamları bilime ibadet eder mesela. Emek verilerek yapılan herşey ibadet dir.

takva, ne cehennem kaygısı, ne cennet sevdası ile takva sahibi olmaz, olamaz. Onun tek kaygısı o Allaha sevgi bağı ile bağlıdır, korku ile değil. Korku sevgiyi perdeleyen bir duygu olduğundan korktuğunuzu sevmeniz bu yüzden imkansızdır. Dolayısı ile samimi inanırlar Allahtan korkmak yerine Allahı severler. İşte bu yüzden, O'na duyulan bu sevgi yüzünden ona mahcup olma kaygısını taşırlar. Bu kaygı ise takva dediğimiz kavramdır.

allahı sevmenin davranış biçimi takva, zikir, trans vs bunlar insanın kendi kendini kandırması, uyuşturması dır. olmayan bir şey allah'ı körü körüne aşk ile sevilince, saflık belirtileri, berduşluk belirtileri gösterir. Bu görüntüdeki insanları da diğer insanlar genellikle kullanır, sömürür, allah adına kendine kul ettirir. (Takva filminde olduğu gibi) ben de inansaydım ben de kölesi olurdum tabi. Öyle bir kavramdan bahsediyoruz ki Yeri göğü yaratan allah tek varlık diye tanımlanıyor. Düşünsenize sidretül münteha denilen bi yerde duruyor öyle. İnsan kölesi olmucak da ne olacak?

✔ muhammed, rab olabilir, zumer 10'da rab, olasılıkla muhammedin kendisi. efendisi nden başkasına intisab'a kalkan köle, lağnete uğrar demiş muhammed. çevirilerde türkçe köle, kul kelimesi 'nin arapçası, abd, abid, ibad, ibadet dir ve tekil köle, çoğul köleler ayrımında dır. fatiha 5'de نَعْبُدُ nağbüdü ile zumer 10'da يَا عِبَادِ ya ğibadi aynı köleler anlamındaki kelimenin farklı çekimleri dir. muhammede göre bir köle'nin sahibine-efendisine itaat etmesi şart dır. allah, zumer 16 ve fatiha 5'de عِبَدِ ğibad istemiş yalnızca kendisine, muhammed zumer 10'da istemiş عِبَادِ ğibad-köleler'de itaati kendisine, peki zumer 10'da muhammed'in ya ğibadi يَا عِبَادِ diyerek itaat istemesi, hiyerarşi'de allah gibi olmasından mı, yoksa rab dediği sıfatın allah değil, muhammedin kendisi olmasından mı, net değil dir zumer 10'da rab sıfatı kimi belirttiği?

✔ fatiha 5'de إِيَّاكَ نَعْبُدُ : iyyake nağbüdu "yalnızca sana köleyiz-ibadetçiyiz"
diyen muhammed, muhammed ağzı ile.

✔ zumer 16'da يَا عِبَادِ فَاتَّقُونِ : ya ğibadi fetteguni "ey ğabd'lerim-kölelerim, benden korkun"
diyen allah. muhammedin ağzı ile.

✔ zumer 10'da يَا عِبَادِ اتَّقُوا رَبَّكُمْ : ya ğibadi itteku rabbekum "ey ğabd'lerim-kölelerim, korkun rabbinizden"
diyen muhammed, muhammed ağzı ile.

köle عبد ğabd anlamında, sahib رب rab anlamında, köleler عبيد ğibad anlamında, kölelerlik يعبدة ğibadet anlamında sınıflara hiyerarşik ilişki emreden allahın, düz yurtdaşı, vasıfsız insanı imtihan etmek göstertisi arkasında, siyasi amacını ve egosunu tatmin eden muhammed var idi. ilahiyatçı-siyasetçi kişilere otorite sağlayan din'in ilk amacı, kalabalıklaşan toplumu asayiş içerinde tutmak ve lugal-rasul-vekil insanlardaki vizyona-amaça, ortam ve destek sağlamak idi. toplumu denetim altında tutmak, kontrol etmek, siyasi amaça hazırlamak için din otoritesi - otoriter demokrasi gerekli idi 7.yüzyılda. araplar dan önce roma, hristiyanlığı kullanarak yapmıştı bu otoriter demokrasiyi. emevi ve abbasi lugal-rasul-vekil insanları da roma dan kopya çekerek yaptı. ezra'nın yahudilik, pavlus'un hristiyanlık projesi ne kadar tanrı dini ise, iyas qabisah 'ın islamı da proje din olarak aynı yordam dan ilerlemiş. tümü, siyasi egemenlik peşinde olmuş, peygamber sandığımız lugal-rasul-vekil insanlar.

✔ cemre demirel, hz ibrahim, yaşadığı dönemde, jet fadıl dengi dolandırıcı ve yalancı idi. filistinde avimelek i dolandırmış, yüzlerce hayvan ve mal ile harran a dönmüş, ertesi yıl mısırda firavunu dolandırmış idi, uslanmaz dolandırıcı idi hz ibrahim. arap paganların putlarını kırmış, ben kırmadım diye yalan söylemiş. enbiya 58-61 arası ayetlerde ibrahim'in yalan konuşması ve dindarların maneviyatına saldırısı anlatılmış. bugün yapsa baltalı saldırıyı elbette tutuklanırdı paganların inancına saldırmak suçundan ötürü.

enbiya 58 cealehum cuzazen illa kebiran, onları parçaladı, büyük olanı hariç.
nisa 34 de allahe kebiran- allah büyük ilah dır denilmiş, hz ibrahimin bıraktığı ilahe kebiran nisa 34 de ki allahe kebiran olabilir çünkü benziyorlar, kibriya sahibi ilah ve allah ikisi de.

✔ cemre demirel, tanrı mı ezeli yoksa madde mi ?

ibadet'in anlamı kölelik çünkü abd sözcüğünün Türkçe 3 değişik anlamını var: kulluk, kölelik, ibadet etmek, ancak arapça abd sözcüğünün, insanları, tanrıya yönlendirici olduğunu belirtmeye çalışmışım. köle sözcüğü ahiret işçisidir, dünya yaşamında kendi ahiretini kazanmak için dünyada başka birilerine hizmet etmeye hazır bir öznedir ama kul böyle değildir, bunu ayrıştırmışım. cennette allaha veya cennetliklere hizmet edenler arasında abd sözcüğünden türemiş özne bulamazsın, vildan ve ğılman gilman bulursun. abd (عَبْد) köle, kul, ibadet sözcüklerinin yaşam koşullarını iyileştirmek için yapılan çalışma ile, işçilik ile bağlantısı yok, geçinmek için çalışmayı savlayan sözcükler aşağıda;
amela (عامل) : işçi, amele, employee
sahabe el amel (صاحب العمل) : işveren, employer

ğabd- abd-ibad, köle, guranda kul-köle ayrımı yok, aynı abd-ibad kelime ile ifade edilir. arapça abd-ibad sözcüğünde kul-köle ayrımı yok, Türkçe kul-köle sözcüklerinin Arapçasında ayrım var. Türkçe "Kul"un anlamı Tanrı'nın yarattığı kişidir, bu kadar, dahası yok, kişi tapınım (ibadet) yapsın veya yapmasın. Arapçada ise allahın yarattığı kişi yaratık = mahluk'dur, köle değildir, çoğulu (mahlugat) yaratıklar 'dır

allah'a ibadet sandığıız abd/ğabd عَبْد ve عَابِدُونَ ğabidun sözlükte, kul, köle, yaratık insan, yaratılmış bilinçli canlı gibi anlamlara gelir. abd/ğabd عَبْد kelimesinin kök fiili, itaat etmek, alçak gönüllülük (tevazu) göstermek; daha açık bir ifade ile kişinin bir kimseye isyan etmeksizin, ondan yüz çevirmeksizin, karşılık vermeksizin itaat etmesi ve boyun eğmesidir. Itaat edilen kimse onu dilediği şekilde hizmet ettirebilir. عَبْد abd ibadet ve ubudiyyet kavramlarının köküdür. Bunlar; kulluk etmek, güç ve iktidar sahibi birisine karşı boyun eğmek anlamına gelir. Bunlar aynı zamanda, kişinin üstün gördüğü bir güç önünde itiraz etmeksizin itaat etmesi, kendi özgürlüğünü onun için terkedip tam bir bağlılıkla onun emrine girmesi demektir. ibadet (عبودية) ibadeh/t = kölelik veya ubudiyyetin gerçek anlamı budur. Bu kulluk'ta, itaat edenin yalnızca boyun eğip söz dinlemesi yeterli değildir. Itaat eden kul (abd), aynı zamanda önünde boyun eğdiği efendisinin yaptığı iyilikleri de bilir. Verdiği nimetlere teşekkür ederek (veya şükrederek) kalpten ona bağlanır. Verilen nimetler için teşekkürü yerine getirmek üzere, efendisine karşı görevini yapar, efendisini yüceltir, onu kalpten sever ve onun önünde en derin saygıyı duyar. islam dan önce efendilerine karşı bu şekilde olması gereken köleye 'abd' denirdi. Cahiliyye insanları ayrıca putlarına karşı böyle davranır, onların karşısında kendilerini 'köle-abd' gibi düşünürlerdi. islam bu şekilde bir boyun eğmenin, kayıtsız şartsız itaatin ve bu yüceltmenin ancak âlemlerin Rabbi olan Allah'a karşı yapılabileceğini, bunun kulluk (ibadet) manasına geldiğinin ve insanın varoluş sebebinin de bu şekilde bir 'kulluk'olduğunu ortaya koymuştur.

a-Abd'ın Kur'an'daki Kullanımları:
Abd عَبْد Kur'an'da dört anlamda kullanılmaktadır. Birincisi, hukuk açısından 'abd' köle demektir. Yani hürriyeti olmayan, alınıp-satılan, mülk haline gelen kimse. Özellikle savaş sebebiyle gündeme gelen esir olma durumu. Sevinerek söyleyebiliriz ki kölelik son asırlarda hukuken ortadan kalkmıştır. Ancak ne yazık ki kölelik mantığı günümüzde farklı isimler altında, değişik pozisyonlarda ve bazı güç odaklarının, zalimlerin şeytaní oyunlarıyla hâlâ devam etmektedir. Kısas âyetinde, hür bir kimsenin yine hür bir kimse ile, kölenin de ancak köleye karşı 'kısas' olabileceği söyleniyor. (2 Bakara /178) Evlenme açısından mü'min bir kölenin, müşrik hür bir kimseden daha hayırlı olduğu belirtiliyor. (2 Bakara /221) Kendisine mal verilen hür bir kimse ile, hiç bir şeye gücü yetmeyen ve başkasının mülkünde olan kölenin sorumluluk açısından bir olmayacağı bildiriliyor. (16 Nahl /75)

2ncisi, yaratılması açısından عَبْد abd; bu da her şeyin Allah'ın bir yaratığı olduğunu ifade eder. Böyle bir yaratma yalnızca Allah'a aittir. O'nun yarattığı her şey, yani bütün abd'ler (kullar) Allah'a itaat ederler. Bu itaat da ya isteyerek, ya da zorunlu olur. Insanların dışındaki bütün varlıklar istemeden de olsa Allah'a itaat ederler. Hiç bir yaratık Allah'ın kendileri için çizdiği çizginin dışına çıkamaz.

Göklerde ve yerde onların tümü, Rahman Allah'a abd عَبْد kul olarak gelecektir.” Meryem 93 âyetinde, yerde ve göklerde olan her şeyin Allah'ı tesbih ettiği, O'nu noksan sıfatlardan uzak tuttuğu, O'nu zikrettiği (andığı) söyleniyor. (57 Hadid /1. 59 Haşr /1. 61 Saff/1. 17 Isra /44)

herşey isteyerek veya istemeyerek ona teslim olmaktadır (ali imran 83) veya secde etmektedir. (radd 15)
allah'ın peygemberler ile gönderdiği dine inananlar bilerek ve iradelerini kullanarak Rablerine kulluk yaparlar, boyun eğip-itaat ederler.

3ncüsü, Allah'a kulluk yapmak açısından 'abd'. Bu, Kur'an'da bir övgü sıfatıdır. Allah kendi yarattığı insana 'abd-kul' demektedir. Bunun anlamı; insan Allah'a itaat etmek durumundadır. Kulun bu itaatı bilinçli bir itaat olduğu için onu diğer varlıklardan daha üstün bir yere çıkarır. Bu anlamda bütün insanlar Allah'ın kuludur (yani hepsi de abdullah'tır). Allah (cc) insanların mevlâ'sıdır. (3Âli Imran/150. 2Bakara/286. 22 Hacc/78). Insanları koruyan, gözeten ve nimet veren sahip O'dur. Insanlar bu en yüce Mevlâ'ya kalpten bağlanmalı ve yalnızca O'na itaat etmeli ve kulluğu yalnızca O'na yapmalıdır. Allah (cc) en yüce Efendi (Mevlâ), insanlar ise değerli birer 'abd'dirler.

Hz Isa şöyle diyor: ben Allah'ın kuluyum, O bana kitab verdi ve beni peygamber yaptı.” Meryem 36
sabırlı olduğu için Eyyûb övülüyor ve O'nun güzel bir abd عَبْد kul olduğunu söyleniyor. Sad 30
Nuh da şükreden bir abd'di (kuldu). (17 Isra/3).
عَبْد Abd sıfatı Muhammed için de kullanılan övücü bir sıfattır. Rabbimiz bazı peygamberler için 'kulumuz' dediği gibi Muhammed'e de kulumuz demektedir.

kulumuz'a (muhammed'e) indirdiğimiz quran dan şüphe ediyorsanız, onun gibi bir kitab getirin bakalım. Bakara 23.

müminler kitab'a iman ediyor iseler, kitaba göre hareket etmek durumundadırlar. (enfal/41). O Allah, kulu (ğabd'i) olan muhammed'i, bazı âyetlerini göstermek için bir gece Mescid-i Haram'dan alıp Mescid-i Aksa'ya götürmüştür. (isra 1 ve Mirac olayı). Muhammed'e kitap indirildiğinden söz ederken kulumuza indirdiğimiz, kulumuza indirilen' demektedir ve muhammed'i seçkin bir kul olarak anmaktadır. (kehf 1. furkan 1. necm 10. hadid 9.

zümer 36 da Allah'ın abd'i kulu Muhammed'e yardımda, zafer vermede, desteklemede, üstün makamlar vermede yeterli olduğunu söylüyor: Allah, kuluna yeterli değil mi, Zümer 36.

melekler ve cinler de Allah'ın kulları dır. (nisa/172. zariyet/56). insanların ve cinlerin yaratılma sebebi de Allah'a kulluk (ibadet) yapmaları, Allah'ın dışında hiç bir tanrıya ibadet etmemeleridir. Zariyet 56. Muhammed' kendisine abdullah allah'ın kulu denilmesinden hoşlanır, dua ederken sürekli Yarabbi senin kulun kelimesini kullanırdı. Şehâdet kelimesinde Hz. Muhammed'in Allah'ın rasûlü olduğunun söylenmesinden önce, O'nun Allah'ın kulu olduğunun vurgulanması oldukça dikkat çekicidir. abd-kul olma sıfatı yüceltici bir sıfattır ve iman eden kulların yalnızca Allah'a itaat ve ibadet ettiklerinin göstergesidir. Kendini bu şekilde niteleyen mü'min, kulluğu yalnızca Allah'a yaptığını, mutlak boyun eğişin yalnızca O'na yapılması gerektiğini ve başka şeylere kulluğun alçaltıcı olduğunu ilân etmiş olur.

4ncü عَبْد âbd anlamı ise dünyalıklara, mala ve servete aşırı bağlılıktır. Paraya, çıkara, dünya malına aşırı bir ilgi gösterip te Allah'ı unutanlar kötü insanların tavırlarıdır. Kimileri için maldan, servetten, paradan üstün bir şey yoktur. Bu gibi şeyler onun gözünde çok kutsaldır, başka kutsal bir şey yoktur. Böyleleri bu yanlış düşünceleri yüzünden Allah'a insan olarak yapmaları gereken kulluğu unuturlar, O'nun dışında herhengi bir şeyin karşında boyun eğerler.

Muhammed “Altına, gümüşe ve lükse abd - kul olan kahrolsun” demiştir.(Ibni Mace, Zühd/8, Hadis no: 4136, 2/1386. Tirmizí, Zühd/42, Hadis no: 2375, 4/587)

b-Abd'in Anlam Sahası: Allah (cc) insanı 'abd-kul' olarak yaratmıştır. Dolaysıyla insana düşen bu kulluğun şuurunda olmaktır. Abd, efendisinin emrine itiraz etmeksizin, karşı gelmeksizin uyar. Verilen emri yerine getirir, istenen hizmeti görür. Çünkü efendisi onun sahibidir, ona nimet vermektedir, ona sayısız iyilikte bulunmaktadır. Insan öldüğü zaman da hayatının hesabını bu efendisine (Mevlâ'sına) verecektir.

ğabd olarak yaratılan insanın, kendisine sonsuz bağışta bulunan Mevlâsı Allah'ı bırakıp, kendisine faydası veya zararı olmayan putları, az bir faydası var zannettiği tağutları ve sahte ilâhları mevla bilip onlara kulluk yapması ne kadar yanlıştır? Elbette gerçek Efendiye kulluğu unutanlar, başka yalancı mevlâlar (efendiler) bulurlar. iman eden kimse, bir anlamda bütün kölelikleri, bütün yanlış kul ve kulluk anlayışlarını reddettiğini ilân etmiş olur. O, imanıyla der ki, “ben âlemlerin Rabbini ilâh olarak kabul ediyorum, ben O'nun kuluyum. Dolaysıyla mutlak itaati, mutlak hizmeti ve ibadeti yalnızca O'na yapacağım.

O benim sahibim dir, O benim her şeyime hakimdir, her şeyimi bilmektedir ve yaptığım her şeyi görmektedir. Ben O'na aitim, O'ndan geldim ve yine O’na döneceğim.” Allah'a kullukla ve O'na şükretmekle doyan (tatmin olmuş) bir nefse Allah şöyle hitap etmektedir:

ey tatmin olmuş (doymuş) nefis, Rabbine, hoşnut edici (razı) ve hoşnut edilmiş (razı olunmuş) olarak dön. Artık 'kullarımın' arasına katıl. Cennetime de gir.” Fecr 27 30. Burada 'ibâdi-kullarım' diye övülen kimseler, Allah'ın kendi-lerinden razı olduğu güzel mü'minlerin abd-kul sıfatı cennetlik kulların özel bir sıfatıdır. Ancak Allah kendisine itaat etmeyen, O'na şirk (ortak) koşan, O'nu tanımayan ve O'na karşı kibirlenen azgınları lanetler, onların bir kısmını davranış yönünden başka hayvanlara benzetir ve bir kısmını da 'tağut'a (Allah'ın dışında tanrı haline getirilen şeytaní güçler'e)'abd-kul' yapar. Işte böyleleri doğru yoldan ayrılıp, sapık yollara gidenlerdir. Maide 60. Allah'a kulluk yapmayı reddedenler kendileri için yeni ve yalancı ilâh bulurlar, sonra da onun önünde abd-kul olurlar. Bu durum insan için alçaltıcı bir konumdur, insanın şerefine yakışmayan bir durumdur.

mümin, allah'a abd-kul olduğunun şuuruyla kulluk gorevlerini yerine getirmeye çalışır, Rabbinin rızasını kazanmaya çaba harcar, O'na samimiyetle bağlanır, davranış ve ibadetleriyle O'na t’azim eder (saygısını gösterir). Allah'a yönelen bu davranışlara ibadet denir. Bu şekilde ibadet eden kullara (abd'lere) 'ibâd', yani Allah'ın kulları denilir. Müslümanlar arasında en yaygın isimler Abdullah ve Abdurrahman'dır. Bunlar, 'Allah'ın kulu, Rahman'ın kulu' demektir ki en güzel isimler bunlardır. Allah'ın güzel isimlerinin esmaü hüsnâ' nın başına abd getirilerek yapılan bütün isimler güzeldir allah'ın kulu olmayı ifade ederler.

✔ aqqadça, nabatça, qassanice, arapça dil evrimi bu yönde ilerlemiş. mitos, kültür, din olarak da öyle ama allah adının yeni olması, (qassaniler den itibaren 1600 sene), kültürler arası niteliklerin, değişik adlar ile tanımlandıklarına örnek dir. nabatilerin bekke dediğine araplar mekke demişler. tanrı inançları, yazı ve siyaset temelinde varoldu. arapça sağ dan sol a yazılır çünkü aqqadça tablet yazan kâtibin, sağ elinde çekiç, sol elinde murç var hâlde kelimeleri çiziyor idi, pişirilmiş kil tablet e. yazı ve siyaset yokluğu dönemlerinde tanrı yok idi.

marketler den yiyecek, mağazalar dan giyecek vs alınmadığı tarihlerde insanlar kendi tarımsal emekleri ile yaşamaya mecbur iken, günümüzün mistik inanç mantığına tutunmaları olanaksız. ki halen, toplumsal insan ve çevre sorunlarına tanrı dan medet ummak neye yarıyor, peygamber ağzı ile konuşan tanrıya inanmak neyi çözüme kavuşturuyor?

✔ ibadet anlamı kölelik dir, allah a ithafen başlamış bir hareket nasıl olur allah dan başka birilerinin kölesi olmaya cevaz verebilir. la ilahe illallah sözü köleliğin kaldırıldığının ilanı değil mi? bu örtülerek amacının tam tersine çevrilmiş abuk subuk bir duruma sokulmayı başarmışlar ibadet kölelik içeriğini. islamda iyi niyetle oturtulmuş farzlarındaki sapmalar, yanlış anlaşılan hükümler, samimiyetle ibadet eden birisinin ibadetindeki kasıtsız şirk unsurları, islamın öncesindeki dinlerin bozulma akıbetinin islamda da gerçekleştiğinin göstergesidir, kanıtıdır. islam dini şu halde en bozuk, en tahrip edilmiş ilahi dindir. İlahi bir dinin bozulduğunu daha ne kanıtlayabilir? sorumluluk hep insanda'dır. insan sosyolojisini yönlendiren töreler, dinler tanrılar ne derse desinler, tümü siyasi çarpıtmalardır, insan yaptığının toplumsal sorumlusu 'dur.

mümin, bilinmeyene duyduğu korkuya tanrı der, tanrıya özel ad yakıştırması olarak, arabic god allah, aztec god quetzalcoatl, incan god viracocha ne derse desin, 6nc yüzyılda rastgele yaşayan arap kabilelerine hedef belirleme amacıyla kurulan islam dini, 21nc yüzyılda aynı hedefte kısılıp kaldı. 1420 yıl içerisinde gerçeğe varmış hiçbir islam öğretisi bulunmuyor. 21nc yüzyılda islamcılar müteşabih (متشابه) ayetlerde ki sembolleri yorumlayabilen insan olmaktan öte vasıfları yok. İlahi sezgilere dayanarak insanda karın tokluğu sağlanamaz, ilahi illüzyonla mutluluk olmaz. insanlığı kirli hale getiren islam dini eğer kuranı kerim uygulamalarını dünya çapında gerçekleştirirse, dünyanın islami deccal düzeniyle karşı karşıya kalma tehlikesi halen vardır. tüm dünya ülkelerini somali yapabilme yeteneği ve becerisi islamda vardır ama aynı düzeyde beceriyi dubai yapabilmekte sergileyemez.

islam kölelere iyi davranın diyor, köle edinmeyin demiyor. köleye kötü davranırsan senin alacağın ceza şudur demiyor, bilakis köleliği teşvik ediyor bilakis yasal hale getiriyor. Babasının kölesini oğluna miras diye bırakıyor tıpkı eşya gibi. köleyi miras gibi mirasyere bırakan islam'dan kim sorumlu şimdi allah mı muhammed mi?

Hz Muhammed'in 50 den fazla erkek kölesi, 15 cariyesi vardı. Muhammed'e hediye edilen köleleri vardı, Muhammed'in ganimet payı aldığı köleleri vardı, Muhammed'in babasından kendisine miras kalan kölesi vardı

✔ Köle Şakran, Muhammed'e babasından miras olarak kalmıştır. Mureysi - Beni mustalık)gavzesinde elde edilen ganimetlerden yolda dökülenleri toplamakla görevlendirilmiş. Azad edilen, hürriyetine kavuştururlan köle erkekse mevla, kadın ise mevlat denilir. Şakran Azad edilerek mevla oluştur.

Babasından Hz Muhammed'e Ümmü Eymen, Şakrân adında bir köle ile onun oğlu Salih, 5 deve ver koyun sürüsü, bir kılıç, bir miktar gümüş ve biraz da hurma mahsulü miras kaldı.

✔ Köle maria hz muhammed'e islam'a davet ettiği mısır yöneticisi tarafından gönderilen cariye dir. sonradan hz muhammed onu nikahlamıştır. Köle Maria'nın iaşesi gibi konuları öğrenmek bile istemeyen müslümanlar, sezgilerle öfkesini bastıran Katana öğrencileri gibi davranıyorlar. Bir insanın bireysel kişilik gelişimini islam kadar kısıtlayan başka bir din yok dünyada. Bireylerin kişilik gelişimine öldürücü sınırlar çeken islam dini, günlük gereksinimlerde bile toplumsal panoramik belirmenin, panoramik görüntünün yasaklayıcıdır.

1,000 yıl önce dünyanın yaşının 6 bin yıl olduğunu inkar edenleri, daha fazla olabileceğini ifade edenleri, dünya dönüyor diyenleri, öldürüyor asıp kesip yakıyordunuz. uzayı araştırmaya kalkanları, meleklerin bacaklarını dikizliyorlar diye öldürmeye kalkıp rasathanelerini yakıp yıkıyordunuz. bu gün bilim ileride - bilime sarılanlar da sizlerden fersah fersah ileride. beğenmediğiniz batı - ABD - RUSYA olmasa taş devrini yaşıyorsunuz. bilimi - evrimi inkar etmeye - evrimcileri KAFİR ilan etmeye, elinizden gelse ÖLDÜRMEYE kalkışıyorsunuz. farklı fikirlere tahamülünüz yok. turan dursun, uğur mumcu, aziz nesin gibi islamdan çıkmış murtedlerin başlarına gelenleri, başkalarına da yapmaya yeltendiğinizi görüyoruz, kör değiliz. bir kadın kafası açık diye size göre OROSPU oluyor. o kadının kocası / anası / babası, kardeşi ise size göre pezevenk oluyor, cariye ve köle olmayı hak ediyorlar. böylesine bağnaz gerici bir düşünce içerisindesiniz.

ultrason kullanılarak elde edilen ultrasonografi görüntüsünün insanlara yararı varken, Muhammed'in sidretü'l-münteha'da Allah'ı asli hüviyetiyle görmesinin insanlara yararı yoktur. İslamın temel sorunu da budur bana göre; yaşama ilişen algılamaları gözardı ederek mistizme önem veriyor. Muhammed, ben size o'ndan gelen bir uyarıcı ve müjdeciyim (hud 2) deyip, insanları kendine inandırarak, inandırdığı insanların nesillerine çok büyük kötülük yaptı.

allah yerine çamurdan kil toprak dan insan yaratan enki inancı türkiye'de hakim olsaydı aynı insanları görmeyecektik belki. İslam dini insanı cesaretlendirmesi gereken konularda, fikirsel hayallendirmede, bilgileri biriktirmede, deneyimleri aktarmada insanlık namına hiç katkı yapmıyor fakat "mehdi aleyhisselama biat etmeden ölmeyeceğim" diyerek insanların inançlarını sömürmeye teşvik ettirici tümcelerle toplumun istikbalini harcayan kişilere saltanat sunuyor. İsmailağa cemaati, nur cemaati, menzil cemaati vesaire hepsi hoyratlıkla toplumu harcamaktadırlar. İşitilen çağrıya efendim şeklinde verilen tepki hariç tuttuğumuzda, insanda yüzleşmesi gereken bir utançtır, herhangi bir insana efendim demek. islam türkiye'nin gelecek kuşaklarını da karartıyor.

köle dininde islam tanrısı allah, köleliği kaldırmayı hiç akıl edememiş, müminlere sahip oldukları köle ve cariyelere iyi davranmalarını salık vermiş. Peki kötü davransa ne olur? Kötü davranan müminlere, ne bu dünyada ne de cehennemde bir ceza öngörmemiş ki ! 1480′de Otranto'ya çıkartma yapan Osmanlı ordusunun esir aldığı 813 "asi itaatkar"ı öldürmesi, avrupalılara köle ve cariye olmanın islamdaki dehşeti hakkında daha fazla rehberlik sunamaz. islam dini, dediğiniz gibi köle ve cariyelere kötü davranmada yaptırım ve çözüm getirmiş olsaydı, islamla ilişkilenmiş dünya tarihi bile değişik olabilecekti.

insanları dengede tutmak adına tanrı, kendi ilahiyatını zaman içerisinde bozmasının nedeni, kendi tanrılığını dengelemek için desem! kutsal kitaplar tarafından açıkca ifade edilmiyor. insanlardaki kıymet bilmezlik en çok iyiliğini düşünüp uğruna çabaladıkları şeylerden ve kişilerden gelir. tanrı'nın, yeni ve yeniden kitap yazdırarak insanlar ile olan kıdem mesafesini anımsatmasına gereksinmesi var. kutsal kitaplarda aynı yalan yazıyor. Tanrı, şifa bulmaya çalıştırdığı toplumlara tekrardan kitap ve peygamber göndererek utanç hallerine yenilerini ekliyor, ekletiyor. Bütün hipnozlar otohipnozdur demiş birisi. Yani sizi yönlendiremeye çalışanlar ancak siz buna izin verirseniz bunu yapabilirler. yönlendirildiğiniz eylemi yaptığınızda suçlusu yine siz olursunuz. Hitlerin askerleri biz emirlere uyduk kandırıldık beynimiz yıkandı demekle suçsuz olurlar mı? Yönlendiren de suçu paylaşır tabi ki ama eylemi yapan her zaman birincil sorumludur peki ama allah köleliği yasal mirascılara pay olarak niçin bırakış da yasaklamamış ?

kölelik konusunda vicdan ne diyorsa tanrı da onu ister. bana göre tanrı ne diyecekse insana vicdanı yoluyla diyor zaten. yani tanrının emirleri nedir diye sorarsan vicdanın emirleri tanrısal dır derim. bir insanı kölelleştirmek vicdana uygun mu, değil. Öyleyse tanrıya göre de değil. Kader inancında yazgıyı yazan allah suçlu olmuyor da, yazgıyı yaşayan mı suçlu oluyor sana göre? Ne diyorsun sen kireç, IŞİD'in Suriye'de kaçırdığı genç kızları ve kadınları, köle pazarı kurup satması bir yazgıysa, kaçırıp satılığa çıkarılan genç kızlar ve kadınlar, köle olmaya kendilerini mi yönlenlendirdiler yani, bunu mu diyorsun? IŞİD'in kaçırdığı çoğu Ezidi kadın ve çocukları köle olarak satarken fiyat tarifesi olarak 40 dolara köle sattığı Birleşmiş Milletler tarafından da doğrulandı bu haber, asparagas değil.

✔ ışid, kadınları bir paket sigara karşılığında satıyor. Işid'in köle olarak sattığı Iraklı 14 yaşındaki genç kız kaçmayı başardı. İtalyan gazeteciler Işid tarafından köle olarak satılan ve ardından kaçmayı başaran 14 yaşındaki Soma ile görüştü.

cariye olarak satılan 14 yaşındaki Soma "bizi 3 gruba ayırdılar. bekar kadınlar, yaşlı kadınlar ve genç erkekler. Erkeklerin hepsini öldürdüler, beni kardeşim de onların arasındaydı, kardeşimi ölürken gördüm. Arkadaşımı ve beni felluce den gelen 2 şeyh'e sattılar. ikisi de babamız yaşındaydı" dedi. dünyada insanı para ile satabilen ve para ile satın aldırabilen tek din islam. niran ünsal gibi müslüman bir kadına "tesettürlüyüm ama meyhanede sahneye perukla çıkacağım" dedirten tek din yine islam dır. islam dininde kullanılan ilahiyat, örneğin AKP'de olduğu gibi siyasi hükümetlere, yurttaşlarına sosyal zenginlik ve beceri kazanımı vermeksizin, demokratik çoğunluğun sayı eşiğini atlatmalarını sağlıyor. İslamın bütünlüğü ve amacı, siyasi güce çevrilebilir olduğu için hükmü kaldırılan eski ilahi dinlere, yeni din islamda nesh edilen ayetlere, Allahlı diyalog şeklini bundan sebeple vermişler. Müslümanların da gereğinden fazla din ile vakit harcamaları sebebiyle islam için en iyi olan sosyal yaşam örneği, insanlar ve dünya için en iyi olan sosyal yaşam örneğinden tamamen farklı olmuştur ve olmaktadır.

Allahın ayetlerinde müslümanlar için ürkünçlüğün zirvesi, kölelik ve cariyelik olması gerekirken ana-babalarını bile muhammed'e feda edebilir kıvama gelmiş olmaları şaşılasıdır. İslam müminleri kuran'ı kaynak gösterip köleliği ve cariyeliği savunmaya devam ediyor. nesh edilen ayetler kurandan kalkarsa 1960 yılında araplarda BM dayatmasıyla kalkan köle edinme hakkı ile pekişen ayetlerinde kalkması gündeme gelir ve her nesh edilen bir ayetin pekiştiği başka bir ayet mutlaka var olduğu için 6600 ayetin geleceğini de etkiler, kuranın istikbali tehlikeye düşer. bu nedenle nesh edilen ayetler kurandan çıkartılamazlar. Nur 32 ayeti sayesinde 2015 yılında Davutoğlu seçim kazandı; Davutoğlu Şanlıurfa mitinginde ailelerinin gençlere eş bulamamaları halinde kendilerinin eş bulacaklarını söyledi, varın düşünün 615-625 yıllarında köle-cariye ayetlerinin Muhammed'in işine nasıl yaradıklarını!

İyi veya kötü yok, güç var, gücü yeten güçsüzü öldürür ve yok eder. Dincilerin kurduğu düzen bu yöndedir. Dincilerin kurduğu bu düzene cevap olarak her Ateistin herhangi bir teisti köleleştirme, ırzına geçme, öldürme, kısırlaştırma, kısacası teistin yaşamı hakkında tasarrufta bulunma hakkı vardır. Bu hak geçmişte yapılanlara bir cevap niteliğinde şu andaki ve bundan sonraki tüm ateistler tarafından kullanılabilir. Bu doğuştan gelir. Her ateist isterse teistleri öldürebilir, köeleştirebilir, tecavüz edebilir, yaşamlarına istediği şekilde yön verebilir. Bu adalettir. Çünkü teistler dinciler tarafından ateistlere ya da onların dinlerine uygun olmayanlara yapılan köleleştirme, öldürme, tecavüzler ve diğer eylemler bir hata değildir. Teistler dinciler hata yapmamıştır. Teistler bilinçli olarak, isteyerek, hiç bir rahatsızlık duymadan ateistleri öldürmüşlerdir. Fırsatını bulunca halen öldürüyorlar. Bangladeş'de 3 blog yazarı öldürüldü peşpeşe.

✔ kuranda kölelik ile ilgili ayetler : köleliği kaldıran islam değil, Atatürk. köle çocuğu olarak doğanlar köleliklerini, efendileri için çalıştıklarının karşılığında köle olmayı kazanmamışlar dır, aileleri özgürlüklerini yitirdikleri için köle doğmuşlardır. Kelt gladyatör Gannicus'ın kazandığı özgürlük tek istisna olabilir.

gannicus 'a verilen özgürlüğün kazanımı, elde edilmesi olanaksıza yakın bir özgürlük idi. Türkiye'de köle olmadığı halde bir genelev kadınının Ali Rıza Demircan'a gönderdiği mesaja bakın, kendi isteği ve emeği ile kim köle olarak sosyal yaşamını sürdürebilir görün;

✔ Ali Rıza Demircan : "diyanet teşkilatından şikayetçiyim. Niye bu ülkeyi adam gibi bir düzene getirmediler derse ne diyeceğiz? Benim bu kardeşime söyleyeceğim şudur. Ben aktör değilim müslümanım. Genelevde çalışan kadınlar konusu ıstırabımdır. İçim yanıyor kendimi sorumlu hissediyorum, gücüm yetmiyor".

islamda efendi ve köle hukuku, gerçekte egemenlik ve esirlik diyalektiğidir. Bu nedenle islam dini, muhammed'e hitaben "efendimiz" dedirtir. Müminler, muhammed'e kainatın efendisi, alemlerin efendisi demekle, kendi varoluş nedenlerini, muhammed'in yaşamı varoluşuna bağlamaktadırlar. Muhammed'in, müminlere kişilik dayatamadığı bir islam başlangıçtan yetişseydi, efendi ve köle, burjuva ve proleter yıkılarak, yerine dayanışmalı ve kişilik kazanımlı müminler yetişebilecekti ve siyasi parti elitleri islamı kullanamayacaktı. yi bir tanrının isteyebileceği tek ibadet iyilik. islamda cennet ve cehennem olmasa kim inanır islam'a

islami perspektif den efendi olanların, kölelerinin hizmetini ödeyerek onların da kendileri gibi insan-ı kamilden nasiplenmelerinin önünü açmaları gerekiyordu. islamda insan-ı kamil olmak insanlığın ortak değerini taşıyorken, kölelerin efendilerine allah tarafından pay edilme şansı tanınmamalıydı. Allah tarafından yoğrulmuş nefsin insan-ı kamil olarak, köle ve efendi şeklinde ikiye ayrılmaları çelişki dir.

✔ mustafa ekinci hocadan sultanımıza ziyaret. mısriye teyze’nin oğlu mustafa ekin hoca efendi, mahmud efendi kuddise sirruhu hazretleri’ni ziyaret ettiler, mısrıye teyzenin oğlu mustafa hoca geldi efendim, mustafa ekinci hekim. sizin merhametinizden ayakta duruyorum, ayakta duruyoruz !



✔ Kendini kandırma Mahmut Ustaosmanoğlu. Sen daha 1 metre önündeki Mısrıye teyzenin oğlu Mustafa Ekinci hoca'yı tanıyamıyorsun, 19 milyar km ötedeki Voyager1'i nasıl tanıyabilirsin? Voyager1 adlı uyduyu 19 milyar km uzağa gönderen insanlar var, Canlıların beyninde neokorteksin kıvrılma miktarlarını her tür için saptayan insanlar var, Tek bir protein molekülünün (birkaç nanometre büyüklüğünde) fotoğrafını, proteine hiç zarar vermeden çekebilen insanlar varken, Mahmut Ustaosmanoğlu'na kim verir dünya saltanatını? Sizler ensest ilişkilerin çarpık ürünleri müminlersiniz. Ümmetçi biat kültürüyle saltanat sürmek tarihte kaldı.

✔ kuranda neyin tarihsel neyin kıyamete dek geçerli bir öneri/emir olduğu muallakta kaldıkça cılız bir sorunsal olarak kalacak durum. ne zamanki biri çıkıp "islamda bu var kardeşim, cariye satıyorum ben" demiş olsa ya da bir şekilde bunu kılıf yapsa o zaman gündeme gelir.

✔ islam Kadınları Aşağılayıcı Sözleri
✔ Kölelikten Kaçmak İçin Kendini Kutuyla Kargolayan Henry Box Brown'ın Hikayesi
llaha kulluk nasıl bir şeydir? Araya kul girmeden peygamberler, allaha kulluğun neler olduğunu nasıl bileceğiz? Müslümanlıkta allaha kulluğun (senin tabirin ile özgürlüğün) davranış biçimleri nelerdir? Nasıl davranacağız ki özgür olalım? Allahın görünmez olduğunu söylüyorsun. İnsan görünmez bir şeyi nasıl algılasın ki ondan emir alsın ve onun kölesi olsun? kalkıp desen ki, siz görüp algılamıyorsunuz ama ben görüyor ve algılıyorum. Allahın emirlerini size iletiyorum. Buna inanılır mı?

Allahın emirleri olarak öne sürdüğün şeyler de (muhammedin iddiaları gibi) incir çekirdeğini doldurmayan şeyler olsa, senin uçkuruna ilişkin şeyler olsa, nesine inanalım. O kadar aklımızı yitirmedik. Değil senin söylediklerine inanmak, hayal görüyorsun, masal anlatıyorsun diye seni akıl hastanesine tıkarız. Peki Muhammedi niçin akıl hastası olarak kabul etmediler? Bunun yanıtını da sen bul. Müslümanlar Muhammedin allah adına söylediklerine uydukları zaman nasıl bir özgürlük yaşadılar. İslamın şartlarını yerine getirmenin neresi özgürlük. Olmayan allaha köleliğin nesi özgürlük. Senin veya müslümanların özgürlükten anladığı şey nedir? İslamın şartlarını yerine getirmek midir?