rab cukutay konusuyor prompter ile seytanin kiskirtilmasi muhlet verip gunaha ruhsat veren hileci tuzakci mekrullah muntakim intikamci allahu ekber kebir enbuyuk dunyada mitoslar ortadogu haric

allah'ın gazabı nuh tufanı gibi çelişkileri ortaya koyan kuran'ın bilimsel, arkeoljik, tarihsel olmayan yanlarını döken, din tüccarliğını ve sebep olduğu hizip fırka grup ayrıştırmayı, sömürüyü, savaşları, anlatan içerikler bilgi yüklü. allah sözlerinin anlaşılması için peygamberler gibi aracılara ihtiyaç duyar. Hadis ve siyersiz yalnız Kuran demek mezhep ve fırkalaşmayı arttırır. mürit çoğaltır. Kuranı ve hadisleri müslümanlara ulaştıranlar Mekke yahudileridir, Emevidir.. Ebu hureyre yahudisi hadıs kullıyatının nerdeyse tamamını nakletmiştir. islam yahudiğilin ticaret şehri merkezi Mekke koludur, Samiriliktir, putperstlik ve yahudişlik karışımıdır. 1420 yıl sonra Kuran halen anlaşılamamaktadır. 1420 sene işlevini yapmamış bir kitap zaten ilahi değildir. din tüccarlığı yapmak yanlıştır. mevkii ve ego kazandırmaktan başka bir işe yaramamaktadır. Kuranı orjınal metinden sorgulayıp dogmaları ykımaya başlayınca bir kişi, Mekkedeki yahudi otoritenin yahudi isyasncısı Muhammedin ağzından kitap yazarak putperst inançlarını devam ettirdiği sonuca ulaşır. çelişki ve kuşku hep vardır. Din ınsanların bırbırıne hukmetme aracıdır. ortadoğu dinleri yahudi uydurmasıdır.

Yalnız Kuran demek,fırkalaşmayı,mezhepleşmeyi önluyormu,aksine arttrıyormu? Yoksa her Kurancı Kuranı kendıne göre yorumlayıp kendı mezhebınımı yaratıyor?Kuran forumlarında niye bırlık yok?Savaş ve gözyaşı yaratan kardeşliği bozan haçlı seferleri, Amerıka- Irak bunların sorumlusu yahudilerin uydurdukları dinler değil mi? Hazır yazılı emirlerin bulunduğu,robot mumamelesi yapan,nerde yemek yıyecegimize bile karışan bir kitap varken özgür bir şekilde akıl işletılebilir mı? Tek yaratıcıya iman edıp hayra barışa çalışmak,insanlığa çalışmak neden yetrli değil?Kuran olmasa ahlak kuralları olmazmıydı?Duzeni saglayan Kuranmı??Bılım ve akıl çağı,insanlık Kuranamı muhtac?Kuranda bılımsel mucıze var mı?Tatlısu tuzlu su, cenın 3 evresı zaten,tıp,astronomı vs gibi dallarda ileri eskı mısır medenıyetlerınden beri bılinmıyor mu?

roma'ya başkaldıran hz isa zamanında incilin kitap olmadığı yahudi isyancıları önderi isa'nın ölümü nden sonra isa'nın bir söylemine binlerce söylem eklenerek, tevrat'ın modernize edilmiş hali incil - müjde yazılmış. peki ya kuran ayetlerindeki yahudi kültürü ve mekkedeki otorite yahudilerin islamlaşarak kuran ayetlerinin kitaplaştırılmasında sarf ettikleri emek, hangi amaça hizmet etti? dünyanın 6 günde yaratılması gibi bir çok tevrat benzerliği ve muhammed den sonra toplatılan, iniş sırası belli olmaya kuran'ın tahrifatı değil mi bunlar? çocukları sünnet etmek gibi, haftanın bir günü dinlenmek gibi birçok yahudi töresi islamlaşan yahudilerce ayetlere işlenmiş.

ibrahim 4: Onlara iyice açıklasın diye her peygamberi kendi kavminin diliyle gönderdik. Artık Allah dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. O, güç ve hikmet sahibi. Bu gibi bir çok sure Kuranın evrensel olmadığına kanıt. Guvenilir mucize 19 kodu tevratta da yok muydu? Ya 19 eksiltmelere karşıda koruyor mu? Kuranın 4-5 ayeti gitse gerı getırecek mı? Kuran madem bu kadar apaçık ve anlaşılır nıye Kuran forumlarında bir avuç hanif niye surekli bırbırını yıyor,kendı mezhebını yaratmış?İniş sırası bıle belli değil,sana sayfaları,paragrafları karışık bir roman versem onu anlıyabılırmısın? 1420 yıl görevını yapmamış bir kitap ilahi olabilir mi? Dunyadaki 8 mılyar insan için adil olan tebliğ metodu 1420 sene öncesinin arapçasında bir kıtap mı adil yoksa tüm insanların içindeki akıl, vicdan, mantık mı? Sen yaratıcıdan gelen ıyıyı guzeli ayırtetme yetisini inkar edebilir misin? Yaratıcıyı idrak etmek için akıl dışı resul kıssalarını mı? kıssalara ihtıyaç var mı? Hani bilmediğimizin ardına düşmüyecektik.

isa ve muhammed deist veya agnostik idi, dınlere karşı çıktılar, islam, arap allat allah inançlarını, ibrahım örfü kabe'yi muhammed'e yamadılar, siyaseti buraya dayamak için. sumerlerde neden vahiy yok, çünkü siyaset farklı çalışıyordu. Musanın ismi Muhammed den fazla geçiyor? tüm resuller Ortadoğu yahudi coğrafyasında ?Neden bir aborjin, eskimo ,kızıldereli resul yok? 1420 yıl sonra sadece bizler mi islamı anladık, salatı,haccı,ibadetleri,örtunmeyı..vs doğru yorumladık,tarıhtae kaç hanif var?islam derneği uyelerı hangi konuda hem fıkır olabıldımıKuran ayetlerını yorumlarken fırkalaşmadı mı?

Elindeki Kuran mealide meal yazarının yorumu değılmı? Mesela darabe 20 manaya gelmıyormu?Yada kesme fiili ;hırsızın elını kesmek,çizmek,kanatmak,işaretlemek,mali gucu kesmek..vs.Eger bir kitaba iman edıyorsan o kıtabın tum hukumlerını yerıne getırmek zorundasındır,peki sen kız evladınla oglan evladını ayırıp kız evladına yarısını mırasta verıyormusun,zına edeni gözlemleyıp 100 sopa vuruyormusun,hırsızın elını kesıyormusun,kafirlerı görduğun yerde ayırtedip ölduruyor musun? Koşullanmışlık TANRI'yı ancak dinler yardımıyle anlamaya çalışmaktır.Dinlerse ve de ilahi olanlarıyse, TANRI hakkında daima yanlış ifadeler kullanır.Şu ŞAHDAMARINDAN DAHA YAKIN ifadesi bir saçmalık sunmaktan öte neyi gösterir...Öyle bir saçmalık ki, TANRI'yı bir damar parçasıyle kıyasa gidebilmekte...TANRIDAN BAŞKA VARLIK YOK diyemiyor. Neden? Çünki TANRI'yı idrakten aciz...Onu ancak bağımlı görmekte, öyle ya. melekler,elçiler, arş,zaman dışılık, mekan dışılık ama ARŞ'da oluş, yani tüm ÇELİŞKİLER, din adı altında insanlara doğumdan sonra enjekte ediliyor.

Bütün bu enjeksiyonları anlamak mümkün de, AKIL sahibi olarak bize sunulan bu enjeksiyonların gerçek dışı olduğunun farkına varmak söz konusu olunca, bir ATEİST teranesi tutturulunca, insan dayanamıyor ve diyor ki, ESAS ATEİST OLAN TANRI'yı TANIMAYAN İLAHİ DİNLERDİR.Yaratan ve yaratılan yok...VAROLUŞ var...VAROLUŞ tümüyle, bir bütün olarak TANRININ TA KENDİSİDİR.Bunu anlatmak için TANRI insanlara elçi göndermez. Her insan AKLINI kullanarak içsesini dinlediğinde gerçeğe varır. insanlar gökte diktatör bir Tanrı'ya taparken dünyada çok az özgürlük olabilir.

✔ eLLahü ekber, kebir, ekber, kübbar, kübra.

✔ kebir, ekber, kübbar, kübra.

✔ allahü ekber enbüyük tanrı allah mı? en küçük tanrı kim?

✔ kebir, ekber, kübra, allahü ekber tanrıların en büyüğü allah mı?

✔ al-ilah yazısı, allah yazımı

allah AL-LAT, AL-MENAT, AL- UZZA, diye İslam öncesindeki LAH'ın kızlarının babasından başka da birşey değildir. Esas Tanrı LAH dır. Ve Muhammed'in babasının adı da ABDUL-LAH olup kendisi Müslüman değilken dahi LAH' ın kulu olarak isim almıştır.İslam olabilmek için önemli olan MUHAMMED'e inanmaktır...Yani LA İLAHE İLLALLAH demekle Müslüman olamazsınız...Müslüman olmak için bir de, MUHAMMED'en RESULALLAH demeniz gerekir. Oğlu olması düşünülemeyen TANRI için RESUL düşünülebilmektedir. Bunu kabule zorlayan da İslamın TESLİMİYETÇİ diye anlatılan fakat devamlı surette savaşlarla yayılan yaklaşımıdır. Daha ilk ortaya çıkışından başlayarak, inanmayanlara karşı olan savaşlarını gözönüne alırsak durum kendiliğinden ortaya çıkar. KILIÇ ZORU kendini asırlar boyunca sürdürmüştür.

Ama bunu görmek istemeyen kimseler, bütün suçu MÜŞRİKLERİN üzerine atarak bu işten sıyrılabilecekleri kanısındadırlar. O zaman da onlara sormak gerekmez mi; Hz. ALİ ile AYŞE arasındaki DEVE savaşında her iki tarafın başında bulunan bu ünlü ve Peygamberin cennetle müjdelemiş olduğu insanlar yani EHL-İ BEYT'ten olan bu çok ünlü kişiler, bu cennetlikler nasıl olmuş da böylesi bir boğazlamanın içine girmiştir? Hem de KURAN denilen ve KUTSAL kabul edilen kitabın ayetleri deriler üzerinde yazılı iken MIZRAKLARA GEÇİRİLMİŞ VE DE TARAFLAR BİRBİRLERİNİ BOĞAZLAMIŞTIR. Önceleri Muhammed ALLAH'a övgüler dizerken, daha sonraları güç ve kuvvet sağlayınca, ALLAHIN ve MELEKLERİNİN dahi PEYGAMBER'e SALAVAT getirdiklerini iddia etmekte bir sakınca görmemiştir. SALAVAT getiren ALLAH'ı siz hiç düşünebiliyor musunuz? Burada gerçekten ALLAH inancı mı var? Yoksa ALLAH sadece PEYGAMBER'i yüceltmekle mi görevli? Bütün bu gerçekleri görebilmek için İMAN denilen KAfesten DIŞARI ÇIKABİLMEK GEREKİR. Kafese girenin çıkması da pek zordur. Onun için tüm ilahi dinlerde TANRI sadece bir MASKE veya bir saklanma aracı olarak kullanılmıştır. Çünkü ilahi dinler TANRI'yı bilmezler.Sadece kurucularını yüceltmek için TANRI'dan söz ederler.

Cihada saygısızlık? insanları öldüren cihada niye saygı duyulsun? dinler, çoğunluğun korkusu, azınlığın kurnazlığı üzerine kurulmuştur. pembe götlü cihat anlayışın var diye herkesi öyle mi sanıyorsun? Sen laik bi ülkede yaşadığın için böyle söylüyorsun ve %1 falansın.Geri kalan 1,5 milyar Kuzey Afrikalı, Arap, Afganlı, Bangledeşli senin gibi düşünmüyor. İntihar saldırıları, kafa kesmeler, patlamalar oluyor sürekli. Kendilerini öldüren bir dini kavrama kimse Saygı duymak zorunda değildir. Çünkü İspanyollar senin gibi kafasını kuma gömmek, “GERÇEK İSLAM BU DEĞİL” güzellemesi yapmak, “ONLAR İSLAMI YANLIŞ ANLIYORLAR” edebiyatı yapmak zorunda değil. . Öyle bir zorunluluğu yok. İnsanlar ne görüyorsa ne yaşıyorsa neye tanık oluyorsa onu söylüyor son derece haklı olarak. İspanyanın rahat olduğunu da kim söyledi? İspanya sürekli Fas, Tunus gibi Afrika ülkelerinden mülteci akınına uğruyor, istihbaratı polisi sürekli cihatçıları engelleme mücadelesi veriyor. Bir gün bu terör durursa o zaman saygı duyarlar. O güne kadar Kimse sadece kafanın içinde olan inandığın şeye, pratikte bizzat yaşadığından daha fazla değer vermek zorunda değil.

ateş ile aran iyiyse ibadet yapmana gerek yok. islamın cehennemindeki naar ateşiyle arası iyi olanın, yani cehennem ateşinden tırsmayıp, irkilmeyip, naar ateşinde yanmaya melankolik sevgi besleyen insanların ibadet yapmalarına gerek yoktur. Işid sanırım bu kapsama giriyor. Melankolik seviyede acı sevicilerden oluşmuşlar hepsi.

✔ Camiler kışlamız, minareler süngümüz, müminler askerlerimiz felsefesi aynen devam!

Giresun Sarayburnu Camisinin duvarına Tayyip Erdoğan'ın büyük bir fotoğrafını asarak siyasi propaganda yaptılar. Camilerin siyaset kurumu olması muhammed ve 4 halifelik dönemde islam devletinin yasal bir zorunluluğu idi. Orasını anlıyorum ve saygı duyuyorum ama 4 halifelik islam devletinden sonra arapdışı toplumların islam felsefesi ile yönetilmesine saygı duymuyorum. Heleki laik Türkiye'mim islami yasalarla bulanıklaşmasına asla saygı duyamam.

insanların dünya üzerine gelmelerinden başlayarak, VAROLUŞU merak etmeleri çok daha mantıklı, her insan daha küçüklüğünde o orada nasıl duruyor? Başlangici nasıldı? Çocukları iyice izlemiş olanlar bu özelliklerini de bilirler. İşte bundan dolayıdır ki, O sorulan saoruların yanıtı olarak, AY'a, GÜNEŞ'E, GÖKYÜZÜNE Tanrı olarak bakılmış ve düşünülmüştür. Mayaların ve Eski Mısırlıların GÜNEŞ'e tapması, çok yakın bir geçmişe kadar, JAPON İMPARATORLARININ GÜNEŞ'in oğlu olarak anılması bu gerçeklerin delilidir. Ağırlık diye bir şey yok çekim kuvveti var. dünyada 30 milyon canlı türünün olduğunu söylüyorlar. Tek hücrelileri, böcekleri ve insandan küçük varlıkları bir kenera bırakalım. Kur'an insanın (ademin) çamurdan yaratıldığını söylüyor. İnsandan çok daha büyük varlıkların örneğin deve, fil, zürafa, balina, su aygırı, insan büyüklüğünde orangotanlar neden yaratılmıştır.

Arslan, kaplan buna benzer hayvanlarıda dahil edebilirsin. Bu varlıkların dışında sadece insanın çamurdan yaratıldığı söylenmekte, ana kaynağı ise Kur'an dan çok daha önce gelen,yaklaşık 2000 yıl önceki Tevrat dır. allah' a değil de onu Kuran'da anlatmaya çalışan Muhammed'e inanmaktasınız. Bildiğiniz budur. allah hakkında Kuran'daki kadar bilginiz var. Allah ne kitaba sığar ne de öyle kuran'daki gibi beddualar eder, allah'ı bir insan gibi kızan, celallenen, yakan, yıkan, kadınlara önem vermeyen, onları bir tarla hükmünde gören, bir varlık sanırsınız. İlahi dinler, yani görünüşte Tanrı'dan söz eden, ve onu insanlara anlatmaya soyunmuş olan dinlerin HİÇ BİRİ TANRI tanımaz. Bu bilmediği kenti anlatan gezgin misalidir. insanları tehdit eden ve her dakika övülmek isteyen bir Tanrıya inanamam.

dinler sadece, kendi kurucusu olan kişileri yüceltmek ve onların insanlar üzerindeki baskısını kullanarak, kendi görüşlerini diğer kişilere gerçeklerin çok dışında anlatmaya çalışmaktan öte, bir işe de yaramaz. Yaradığı söylenirse, hâlen devam eden dinsel düşmanlıklar ve savaşlar için ne demek gerekir. Musevi dinindeki TANRI sadece Musevilerin tanrısıdır. Onlara hitap eder, ve onlara vaadlerde bulunur. ancak Museviler birbirlerinin kardeşidir. Böyle bir ayrımcı TANRI akla uygun mu? Akla uygunluktan çok MUSEVİ'liğe uygun olması önem taşır.Çünkü önemli olan MUSA'dır. Hristiyanlık aslen Musevi olan İSA, Tanrı'nın oğludur. Çünkü, tüm Museviler TANRI'nın çocukları olarak kendilerini görmektedirler. Tevrat'ta bu açıkça ifade edilmektedir. İsa yeni bir din getirmemiştir. Ama havarileri onun TANRIOĞLU olduğunu vurguladıkça ve sözlerini çok sonraları metinsel bir şekle de dökünce İSEVİLİK ortaya çıkmıştır.

Burada da TANRI aslında çok geri plana itilmiş ve İSA TANRIOĞLU olarak öne geçmiştir. Önemli olan JESUS' a inanmaktır. Muhammed'in babası Müslüman mı idi? Adı ADDUL-LAH değil mi? Mekkeli Müşriklerle ilgisi yok mu? Muhammed'in Tanrı tanımazlığı Tanrı kurgusunu gerçekten bilenler ve tanıyanlar her daim inanmış gibi görünmek zorunda kalmışlardır. Gerçekten kurgulanmış Tanrıya inananlar, Tanrıyı, kutsal kitapların betimledikleri tarzda yani ilgisiz bir tarzda bildiklerini sanırlar. İtiraz Muhammed'in Tanrı tanımazlığınadır. egonuzu ve Kuran saplantınızı bırakıp lütfen kendinize öz eleştiri yapın,bir yeni yorumlar sitesi açmışsınız ki 1400 sene kimse Kuranı boyle yorumlamamış, bu kadar anlaşılmayan bir kitap ilahi olabılır mi? Allah kendini ifade etmekten aciz mi? tercümanlığınıza, hahamlığınıza ihtiyacı var mı?

ayın yüzeyi gündüz 100 derece astronotlar özel giysilerle yüzeyde durabildiler yoksa kavrulurlardı. Ayda deney yapan bölümü izledik . Yere çekiç ve tüy bıraktılar TÜY neden yanmadı ya da çekiç Yandı da ben mi görmedim. suyun basıncı azaldıkça düşer yanı su aktıkça daha yavaş akmaya başlar. batı medniyetinin biliminden ibaret dünyanın döndüğünü galileo dan öğrendik el buruninden haberi olan varmı 971 yılında dünyanın çevresini hesaplamış bir yılı bugüne yakın ölçülerde hesaplamayı başarmış. islam alimi dünyada 1971 yılı buruni yılıydı kaçınız bunu biliyorsunuz. insaoğlnu kafasından uydurduğu yunan miteolojisini uydur uydur misali uyduruk tanrılarını dinlerini uygarlık tarihi diye okumaktayız peki insanlığın uygarlığı bundan ibaret mi?

çin cephesinden baksan farklı amerika tarafından baksan uygarlık tarihi çok farklı son yüzyılda dünya ülkeleri yunan medeniyetine mensub devletlerin hakimiyetine girdiği için dünyaya biz devşirilmiş medeniyetinden koparılmış mankurtlaştırlımış milletler dünyayı bundan ibaret sanıyoruz.galileo cisimleri psa kulesinden atmışta neyi keşfetmiş sen bunu yer çekimsiz ortamda keşfedebiliyorsun ancak galileo bulmuş güldürmeyin yer çekimi kuvvetini neye göre hesaplıyacaksınız bir kilo demirin yere düşmesiyle aynı kilodaki ağacın düşmesi aynı zamanmı bunu hava farklı zamanlarda ddüşmesine sebep oluyor bunu anca havasız bir ortamda ölçebilirsin galileonun bunu yapma şansı varmı yok.. öyleyse yer çekıimini nasıl ölçmüş bir kilo gülle şeklinde demiir ile düz plaka halindeki demir aynı hızdamı düşer galileo neyii ölçmüş. Din umit ve korkunun ürünüdür, cahil olana bilinemeyenin doğasının ütopik açıklamasıdır. Bilinmeyenler arasında herbirinden biri bilindikçe tanrı kurgusu geri kaçar, tanrı ihtişamı uzaklaşır. Dinlerin gökyüzünden bahsetmeleri yeryüzünü sömürmek içindir atheist bot resource.

✔ yunan mitolojisinde tanrılar - yunan tanrıları.
din umit ve korkunun ürünü, cahil olana bilinemeyenin doğasının ütopik açıklamasıdır. bilinmeyenler arasında herbirinden biri bilindikçe tanrı kurgusu geri kaçar, tanrı ihtişamı uzaklaşır. dinlerin gökyüzünden bahsetmeleri yeryüzünü sömürmek içindir. tanrıya dair ilk kıpırdanmaların işte o 90 - 70 bin yıl öncesinde, yani insanlar topluca yaşarken, daha dünyaya yayılmamışken ortaya çıktığı düşünülür. çünkü, o dönemden kalan mezar ve barınaklarda dini ritüellerin temeli olabilecek bir takım düzenlemeler göze çarpar. bu durumda şu ortaya çıkar, modern insan dünyaya yayılırken, beraberinde tanrı fikrini de götürmüştü. sosyal hayatın geliştiği yerlerde tanrı fikri güçlendi. kabile seviyesinde kalan yerlerde ise, zayıfladı. öyle ki bugün asyada tanrı fikri olmayan pek çok topluluk mevcuttur. diğer yandan, sizin ilahi dediğiniz, ibrani dinlerin ilkeleri dünyaya yayılmış filan değildir. iman ilkeleri dediğiniz şeyler ortadoğu toplumlarında ortaya çıkar ve onlara mahsustur. kaldı ki onlarda asur - mısır din sistemlerinin uzantısıdır. kendinizi kandırınca bizide mi kandıracaksınız?

ortadoğulu kavimlere aynı zamanda 2 peygamber birden yollayan, her nesilde en az bir peygamber bahşeden allah, neden mevzu azteklere, inkalara, inuitlere vs gelince cimrilik etmiş? 20 bin kadar insanı, bir iki gün içinde, kalplerini elleriyle sökerek güneş tanrısına kurban eden bir toplumdan bahsediyoruz.. İki gruba ayrılıp, yenilen tarafın kurban edildiği bilinen en eski top oyununu oynayan bir toplumdan.. Aztekler, bir dine en çok ihtiyacı olan toplumken neden hiç peygamber filan uğramaz bunlara? Hoş, din, yani sizin semavi dinleriniz de, zaten anti-vahşet dini değil, bilakis, şiddet emreden bir din. allah bakmış, bunlar tam benim istediğim gibi ne güzel deşiyorlar birbirlerini. bunlara peygambere hacet yok, yeterince olmuşlar demiş herhalde. Tanrı'nın her topluma peygamber göndermesi demek, o insanları yetkinsiz görmek, yeterli akılda görmemek, becerikli toplum olmadıklarından emin olmak demektir. ortadoğulu allah bu aslında onun başarısızlığına delalet müslümanlar. öyle ya, yaratmış olduğu araplara kendi dillerinde peygamber göndermiş, insanların akılları ermeyecek de onlara bir daha mı peygamber yollayacak. bu nasıl allah aklı, bu nasıl allah vizyonu, deniz baykal vizyonu gibi.

✔ gods in greek mythology. greek gods.
Rusya Savunma bakanlığı internet sitesinde gerçekleştirilen oylama sonucu, yeni su altı dron poseidon, yeni lazer silah peresvet, sınırsız menzilli nükleer enerji güdümlü füze burevestnik olarak adlandırıldı. poseidon, zeus'un kardeşi, denizler tanrısı. peresvet Пересвет relight yeniden ışık. burevestnik Буревестник fırtına kuşu - petrel.

tasavvuf 'u gizem bilmeye yorumlayan kişiler, aptallıklarına erdem katmanın tek yolu tasavvuf 'dur. tasavvufun peşini bırakırlar ise içi- dışı boş bir insan oldukları hemen belirir. kendisine ait davranışı sünneti karakteri olmayan boş kişiler tasavvufa saklanır.Aptallıklarına erdem vermenin yanında, sevap katmayı-da ihmal etmezler, zati muhterem paganistler. Ruh’un insan’a ait nitelikte olduğunu yazarken. Ruh araç edinerek Allah’a bağlanmak şirk olmuyor’mu! Kur"an"da kendisinden öce veya sonra yazılan tüm kitapların, doğrularını, doğrulayan musaddık bir kitaptır. allah'a ruh vasıtası ile değil,beyin vasıtasıyla veya aklımız vasıtasıyla inanırsak, bu defa, bunları araç edinerek, allah'a ip ile bağlanmış, böylece şirk koşmuş olmayacak mıyız? Hadis ve siyersiz yalnız Kuran demenin mezhepleşmeyi önlemeyip sadece arttırması, her hanifin Allahın buyruklarını farklı anlayıp din yaratması. Kıskançlık (Bakara 213) Asrı saadet bir safsatadır. İnanmak, akıldan bağımsız bir olgu değil, İslam'da aklı baliğ olmayan bir insan din ile mükellef değildir. Fakat iman dediğimiz olgu ise sorgulamaktan çok, inanmaktan geçer. Mevcut duyu ve organlarımızla Allah'ı göremiyoruz, inanma körü körüne bağlanmaktır. inançlar yüzyıllar boyu devam ettiren umuttur ve ölüm ardının vaatleridir. Bilim ile dinin sağlamasını yapmak çok basit. Dünyada sebepsiz olan hiçbirşey yok, rüzgar esmezse yaprak kımıldamıyor, fabrikalarda üretim yapılmazsa arabalar ortaya çıkmıyor. Birisi çıkıp şu şey durup dururken patladıda hayat ortaya çıktı derse bende, patlayan şey nereden oldu diye sorarım, bu mevzu matematik dili ile n üzeri n'e kadar seri olarak devam eder, ama yine sonuç olması için başlangıcın olması gerektiğine gelip dayanır. yerçekimi kanunu koyan, oksijene yakıcı özelliğini veren, demirin ilk halini oluşturan vs. bilim değili olgulardır.

Bilim varolan gizlenmiş azu buluntulanmamış nenleri (şeyleri) günyüzüne çıkarmakta dır. Allah'ın varlığını kanıtlayamamaktan bahsedenler var, belki de Allah bize ahirette 5 duyumuzun üzerinde, onu tanıma ve anlama kabiliyetine sahip duyular verecektir. Bugün ki kısıtlı duyular üzerinden bu mevzuyu kestirip atmanın, doğru olduğunu düşünmüyorum. Bilim sürekli değişmekte ve sınanıp yenilenmektedir. Newton mekaniğinin cevap veremediği konular var. Onun yerine tamamen farklı kuralları olan Quantum Mekaniği üzerinde çalışmalar devam etmektedir. Atom kuramı geçen yüzyıl içinde kaç farklı görüşle karşı karşıya kalmıştır.Bugün doğru denilen bazı kurallar yarın değişebilir. Bilim yeniliğe ve değişime açık bir şekilde ilerliyor, ve bir gün geldiği son noktada, insanlara Allah'ın varlığını kesin kanıtlarsa bu kadar söylem, bu kadar uğraş nereye gidecek kime fayda sağlayacak. Bir de olaya karşı pencereden bakarsak mucizeciler bilimi önyargılarına hizmet için kullanıyor tıpkı dini kullandıkları gibi. En yoğun materyalist din islamdır; Sünneti seniyye, Hacerul esvet, Tabiin, Kabe, Kurban. adaletli bir tanrı var ise, seni ne kadar dindar olduğun ile değil, bağlı kaldığın erdemlerine göre yargılamalıdır. tapınma şekline göre değil ki ayrıca ibadet şekilleri ile beraber insanların tarif ettiği tanrı insan yapımıdır elbette.

Dünyanın her köşesine yayılarak, farklı inançlara dağılan Türkler arasında, doğal olarak yaşam biçimleri de farklılaşmış. Ahlak, gelenek, kültür, eğitim hatta yiyecek-giyecek konusunda bile. Kimi Türkler, Araplardan devşirme bir ilkellikle karılarını, kızlarını kapkara çarşaflar içinde, böcek gibi insan içine çıkarıyor. Kimi Türkler karısına yan bakanı, kimisi ise başkasına bakan karısını şişliyor. Sizce bu bir Türk geleneği mi? İşitmişinizdir; kutuplarda konuk gittiğiniz evde , ev sahibi gece karısını size sunar. Bunu reddetmek en ağır hakaret kabul edilir. Evet duydunuz değil mi? Kim onlar? Büyük olasılıkla Eskimolar diye duydunuz. Yanlış; Bu geleneği yaşatanlar özbeöz Türk. Yani, Orta Asya'dan çıktıktan sonra Kuzey Batı Sibirya'ya yerleşen ve esas dinleri olan Şamanizm’i değiştirmeden korumayı başaran Yakutlar! Diğer adıyla Saka Türkleri, iyi mi? Türk-İslamcılar ve Arap öykünmecileri. Kim bilir ne düşünürler bunları bilseler. Ortalık bir yerde tartışmaya kalksanız ya “ Herhalde karını sen sunuyorsun” tarzında ilkel demagojiye sığınırlar ya da “Türklük düşmanı” ilan ederler. Büyük bölümünün ise, “iftira” diye saldıracağını, bunun kocaman bir yalan olduğunu ileri süreceğine adım gibi eminim. Ne bilsin cahiller, bir çok eski Türk romanlarında bile bu olaydan sık söz edildiğini. Bu konuda filmi bile yapılan Saka Türklerini ya da önce karısını, ardından ise kızını reddeden konuğunu öldüren Orta Asyalı Türkü

Nasıl karısını çağdışı kıyafetle, böcek gibi insan içine çıkarmak bir ahlak ölçüsü değilse, karısını eve gelen yabancı konuğu sunmak da bir ahlak ölçüsü değil. Saka Türklerinin bir bölümüne has bu gelenek, bugün hala Orta Asya'da yaşayan birçok Türk kavminde de var. Nedeni ise çok basit ve anlaşılır; Tarımla geçinen, bu nedenle üç beş aileden oluşan bir koloni olarak, Orta Asya veya Sibirya'da, diğer insan topluluklarından uzak yaşayan Türklerin soylarını sürdürme hakları yok mu? Üç, beş, on, yirmi bir avuç insan, bir kaç kuşak sonra birbiriyle akraba hale geliyor, yani kan bağı oluşuyor. Akrabaların evliliği ise sakat doğumlara yol açıyor. Neslin sürmesi gerekiyorsa ne yapacak? Saka Türklerinin yaptığını. Bu zorunluluktan çıkan geleneğe göre, evin kapısı çalan erkek, o evde neslin sürmesi için Tanrı tarafından gönderilen bir konuktur! Türklere has, “Tanrı Misafiri” sözcüğünün nereden geldiğini sanırsınız? Nitekim, konuğa sunulan evin hanımı reddedilirse bu Tanrı buyruğuna karşı gelmek olarak algılanır. Eski Türk romanlarında anlatılan, “Evin erkeğinin, karısını ve kızını reddeden konuğun başını kesmesinin” gerekçesi de budur. “Tanrı Misafiri” sözcüğünün ayrımında mısınız? Bu en eski ve hiç değişime uğramadan günümüze gelen Türk sözüne dikkatinizi çekerim; Allah Misafiri değil Tanrı Misafiri'dir. Çünkü bozuşmamış, kokuşmamış, asimile olmamış Türklerin Tanrısı vardır.

Sanal mutluluklar için dinin ortaya çıkmış olması gerekmez. din tarafından ortaya atılmış kavramların (cennet, ödüller vb.) sanal mutluluklar yaratabileceğini düşünmüyorum. İnsan bu dünyada acı çekerken sanal mutluluklara ne kadar kendini kaptırabilir ki? Düşünsene bir, sen dünyada acılar çekiyorsun, ama buna rağmen "boşver, nasıl olsa öbürkü dünyada birsürü ödül alacağım" diyerek bu acılarını dindirme yoluna gitmiyorsun. Diğer yandan, dinin olması bu acılara, sıkıntılara başkaldırmaya engel olmayabilir. İnsan akılcı düşünebilen bir varlık olduğuna göre hem dinini yaşama, hem de fikirlerini geliştirme yoluna gidebilir. İnsanın din konusunda sömürülmesinde ise haklısın. Fakat insan eğer "aklı olan bir varlıktır" genellemesi yapılabiliyorsa din tarafından sömürülmesini anlayabilmesi ve sömürü araçlarının farkına vararak onlara kanmaması da gayet olasıdır. Bu yüzden "din, insanları sömürür" gibi bir genelleme yapmamak gerekiyor. Sömüren din değildir, insanlardır. marx'ın da vurgulamak istediği nokta budur bana göre.

Dinin sorgulanmadığı konusu da yanlıştır. İlahi kitaplar, burada yazılanları sorgulamdan kabul edin gibi bir ifade kullanmaz . Bunlardan dolayı dindar insanların fikirsel gelişiminin yavaşlayacağını söylemek çok doğru olmaz. İnsanlar yeter ki dinin nasıl sömürme aracı olarak kullanıldığının farkına varabilsinler. Dinin sonsuza dek önemi kalacaktır bence. İnsanoğlu hiçbir zaman sonsuz güce ulaşamyacağına göre her zaman kendisini mutlu edebileceği bir dayanak arar. Din eğer doğru araştırma yapılabilirse bunun için biçilmiş kaftandır insanların çoğu için. Fikirsel gelişimin hızlanabilmesi için insanların ruhsal olarak huzurlu olmaları gerektiğine göre dinin toplum hayatından tamamen çıkması o toplumu oluşturan insanların hayattan zevk alma derecesini de aşağıya çekebilecektir.

yeryüzünde yaşayıpta kurulu düzenin dışına çıkmanın yegane aracının uyuşturucular olduğunu hemen herkes bilir. eminim kurulu düzeni ayakta tutan varlıklarda uyuşturucu sayesinde bu işlerini yaparlar. sonuçta uyuşturucu bir ad ve simgedir.herhangi xx madde tüketimiyle oluşan bilinç. bu alkol olur,esrar olur ,kokain olur yada diğerleri ex,mantar,xxxx drug... önemli olan bilincin değişmesi için kimi maddelerin ve kimyassalların gerekliliği. insanın kendini bilinçli biçimde zehirlemesi yasak ancak sigara ve alkolle mümkün birde yasa dışı yollardan elde edilmiş diğer maddeler. yasa dışı yollardan elde edilmiş diğer maddeler yani uyuşturucular. aldığı verdiğinden daha çok olsada anlık olarak realiteyi görme yetisi kazandırır. bir zihniniz olduğunu fark edersiniz. onun çalışma biçimini keşfedebilirsiniz. kendinizi tanır ve olgunlaşırsınız. evcilik oyunu sizi kesmez yaşamla olan canlı bağınızı ancak bu maddeyle sağlaya bildiğiniz için küfür edersiniz.böylece o maddenin tiryakisi olursunuz ama tutarlı bir madde temini mekanizmanız yoksa piyasadaki üçkağıtçı ve tüccar insanlara gebe müptela olursunuz. Ezan cuma din namaz hala önde ve revaçta hemde herşey bilindiği halde.dandik msn ve dershane gençliği amaçları başka bir şey yok. sorgulamayan feto ve öğretilerini kayıtsız şartsız benimsemiş gençlik istedikleri.din uyuşturucuların önde gidenidir dev kendini kandırma aracı.bu tüm toplum tarafından ölümüne dayatılır.

kuran ayetlerinde değişiklik yapılırsa belli bir bilinç düzeyinin (Kuran'ı değiştiren bilinç düzeyi) diğer bilinç düzeyleri üzerinde uygulayacağı bir diktatörlük oluşur. Bugünün şeriat yönetimlerinin oluşturduğu diktatörlükten farksız olur. Şeriat yönetimlerinde bir zümrenin veya bir kişinin Kuran'ı anlayış biçimine göre devlet yönetiliyor. Başka türlü anlayışa izin verilmiyor. Oysa hiçbir anlayış biçimi "kesin doğru" olarak kabul edilemez. Kuran bir kişi veya zümre tarafından değiştirildiği zaman, değiştiren zümrenin anlayış biçimi Kuran'a yansır. Herkes o zümrenin bakış açısıyla Kuran'a bakmak mecburiyetinde kalır. İlerleme zihinlerde olur, Kuran'da değil. Yaşamda katettiğimiz yolun her aşamasında Kuran'dan başka birşeyler anlarız. Her aşamada Kuran'ın özüne bir nebze daha yaklaşırız. Ancak hiçbir zaman tam anlamıyla çözemeyiz. Ona yetişmesi gereken bizleriz, değişmesi gereken de... Düşünce tarzınızı değiştirdiğinizde Kuran'dan bambaşka şeyler anlayacaksınız. Ve göreceksiniz değişmesi gerekenin ne veya kim olduğunu.

Yaratıcı akılla ve mantıkla bulunur diyenler akılla ve mantıkla çürütülen tanrıya sahip olurlar demektir. araf 143 ayette Musa 7/143, Musa bizimle sözleştiği yere gelip Rabbi de kendisiyle konuşunca şöyle konuştu: "Rabbim, göster bana kendini, göreyim seni." Dedi: "Asla göremezsin beni. Ama şu dağa bak. Eğer o yerinde durabilirse, sen de beni görebileceksin." Rabbi dağa tecelli edince onu parça parça etti. Ve Musa baygın vaziyette yere yığıldı. Kendine gelince şöyle yakardı: "Tespih ederim o yüce varlığını, tövbe edip sana yöneldim. İman edenlerin ilkiyim ben."Burdaki terani rae fiilinden gelir akıl ve gözle idrak edebilmektir..Akıl ve mantık sonsuzu kavrayamaz terani edilemez.

doğaüstü diye birşey yoktur, evrende gerçekleşemeyecek hiçbirşey gerçekleşmez zaten. Bu nedenle, olan herşey doğaldır. Sadece bilim henüz açıklayamamış olabilir. Bu da gayet doğaldır. İnsanlık herşeyi çözmedi daha! Bilimin henüz açıklayamadığı olguları "doğaüstü" olarak nitelendirmek ise saçmalıktır.Henüz açıklayamadığımız herşeyi yok saymak megolomanlıktır. Tamamen insan ve dünya merkezli bir bakış açısı, dar bir bakış açısıdır. Çünkü "bilimin de ispatladığı üzere" dünya, evrende çok ama çok küçük bir yer kaplar. Dünyanın ötesi yok sayılamaz. Bu, körlerin görme duyusunu, sağırların işitme duyusunu yok saymasına benzer. "Ben göremiyorsam kimse görmüyordur" mantığı oldukça saçmadır. bilim, birgün ispatlayabileceği ihtimalini gözönünde bulundurarak herşeye "olabilir" gözüyle bakmalıdır. Sadece ispatladıklarını "kesin var" ilan etmeli, ispatlayamadıklarını "kesin yoktur" şeklinde damgalamamalıdır. Çünkü bu davranış tutarsızlığa neden olur. Dahası bilimin asla ispatlayamayacağı şeylerin de olduğu kabul edilmelidir. Çünkü bu evrenin tamamının algılanmasına sadece 5 duyunun yeteceğini kim ispatlamış ki? Ya evrenin algılanması için 5 duyudan fazlasına ihtiyaç varsa? Evren, görmektir bütünleşmektir, evrene uyum sağlamaktır, evrenle ve onun getirdikleriyle inatlaşmamaktır, herşeyin ve herkesin büyük bir birliğin parçası olduğunu bilmektir. kimseyi ötekileştirmemektir. Herkese ve herşeye bedeninin bir parçasıymış gibi davranmaktır. Ogunlaşmaktır evren. Kavgaya sebep bulamamaktır. Çünkü tüm kavgalar insanın kendisiyle yaptığıdır. Bütünlüğün ruhuna; evrenin bilincine güvenmektir.

İslam birey'e önerilen yaşam tarzıdır. Kuralları dediğiniz hususlar bu önerilerin detaylarıdır. Zaten toplumun benimseyemediği bir kural olsaydı kabul görmezdi. Bugün bazı kurallarının tepki görmesi, mitolojik felsefe dalı gibi algılanması, Din kavramının, yani islamın dünyevi bilimlerden uzaklaşması, kendini güncelleyememesidir. Hala esir kavramlarının, dört eşliliğin vs gibi şeylerin tartışılması, islamın yeterince tanınmamış olması ve bilgilerin güncellenmediği içindir.Önce insanların zihinlerindeki Din olgusunun ne olması, nasıl olması gerektiğinin belirlenmesi gerektiği inancındayım. Ondan sonra inanmak, inancı yaşamak ve islamı tanımak, araştırmak, tartışmak gerekir. Aksi halde her insan kendi zihnindeki yeterli yetersiz, eksik gedik, duyuma veya önyargıya dayanan bir oluşumla ortaya çıkar ki, onunla bu konuları tartışmanın bir anlamı olmaz.

insanlar cevaplandıramadıkları konularda hayretlerini, korkularını hatta hayranlıklarını gizleyememiş,kendilerinde bu duyguları uyandıran olayların mutlaka üstün bir el tarafından tasarlandığını düşünmüşlerdir. Eskiden fırtına tanrısı Thyphon'du, şimdi insanlar fırtına,yağmur vb olayların düzenleyicisine mikail diyorlar. Eskiden yeraltı dünyası derlerdi şimdi onun adı cehennem oldu. Eskiden kerberos vardı şimdi zebaniler... sürekli isim değiştiriyor bunlar. çünkü hala birçok şeyi anlamakta zorluk çekiyoruz. tanrıyı düşünmeden evreni düşünmeye cesaret ettiğimiz gün sanırım her şey daha başka olacak...Bendende size bir soru,tum hayatı evrene,insanlığa,hayra barışa,pozitife,yaratılan canlılara,doğaya hizmet etmek ile geçmiş her canlıya kendini sevdirmiş,hiç bir canlının hakkına gaspetmemiş,onlarla ve evrenle bütünleşmiş bir insan sadece Kurandaki Allaha ve ahiret inancına inanmıyor,şüphe duyuyor diye sonsuz cehennemlik mi olur??Ayrıca siz Kurancılar kendi içinizde ortak bir ahiret inancına sahipmisiniz?

inançlarda her ne hikmetse insanları hep ahlaklı kişiler olmaya yöneltir ve ahlaklı olması karşılığında da insanlara ödüller vadeder. Antik yunanda insanları cezalandıran tanrıların olması cehennemle, insanlara yardım eden tanrılar da cennetle uyuşur. Dinlere baktığımızda hepsinde tanrı inancı olmasa dahi davranışların karşılığının alınması yok mudur? 3000 yıllık dinlerin -hele ki en başta değil de yüzyıllar sonra yazılı kaynakları oluşturulmuş doğu dinlerinin- tek tanrı inancından oldukça sapmış olması, hatta tek tanrılığı da unutmuş olması, başka tanrılar ve kutsal canlılar türetilmesi doğaldır. içlerinde ortak yanların bulunması onların tek merkezden (tanrı'dan) kaynaklandığını gösterebilir. adaletli bir tanrı var ise, seni ne kadar dindar olduğun ile değil, bağlı kaldığın erdemlerine göre yargılamalıdır. tapınma şekline göre değil ki ayrıca ibadet şekilleri ile beraber insanların tarif ettiği tanrı insan yapımıdır

insan özellikleriyle tarif edip şekillendirdiği allah adındaki batıl tanrının evrensel Yaratıcıyla alakası yoktur. Böyle batıl bir tanrıya inanmak Alemlerin Yaratıcısına küfürdür, Allah adı altında yaratılan ve insan özellikleriyle donatılmış olan bu tanrıya inanmayı terkedin. İnsanın tarif edip şekillendirebileceği bir Yaratıcı olamaz. Gerçek Yaratıcı; hakkında fiziksel olarak yeteri kadar bilgi sahibi olamadığımız, göremediğimiz, ulaşamadığımız, yeteri kadar bilemediğimiz, tarif edip tanımlayamadığımız fakat bu dünyada yaşamamız için bize her türlü ortamı hazır eden, sırlar ve gizemlerin kaynağı, sınırsız ve tarif edilemeyen güç sahibi, öldükten sonra kendisine ve eşsiz düzenine kavuşacağımız, mükemmel ve eksiksiz derecede yaratılmış insanın ve sorunsuz çalışan, idare edilen evrenin Yaratıcısı, sahibidir. Akleden insan bu tarifin dışında bir tarif yapabilirmi? Bu küçük tarifin dışında tarif edebilmenin, şekillendirebilmenin, resm edilebilmenin imkanı varmı? Tarif edilemez, her türlü tarif ve tanımlamalardan münezzehtir dediği halde, Kuran Allah'ı aşağıdaki şekillerde insanlara anlatır, tarif eder, resm eder. Allah Alemlerin Yaratıcısı olamaz, Allah ancak insan icadı batıl Yahudi dinlerinin batıl bir tanrısıdır.

- İnsana kendi nefesinden/ruhundan üfleyendir 15/29
- Fiziksel olarak eli, avucu olandır, iki elide olandır. 3/73, 5/64, 48/10, 57/29 (Türkçe tercümelerdeki ''elinde olmak''/muktedir olmak deyimiyle karıştırmayın, orjinali fiziks elelden bahsediyor)
- İbrahimi dost edinendir. 4/25
- Kendi yerine yeryüzünde insanı halife atayandır. 2/30, 6/165
- Kullarına işkence yapmaktan zevk alan, cehenneme atmaktan zevk alan, zincirler, prangalar hazırlayan, derileri piştikçe azabı tadsınlar diye derilerini yenileyendir. 4/56, 9/35, 14/49, 19/68, 21/98, 35/36, 44/47-48, 54/48, 72/15, 76/4
- İnsanlara sürekli lanet edendir. Adeta bir lanet makinesidir. 2/88, 2/89, 2/159, 2/161, 3/87, 4/46, 5/13, 7/44, 9/68, 11/18, 11/99, 13/25, 24/23, 28/42, 33/57, 33/64 ......
- İnsanlara azap edendir, ceza verendir, kalplerini ve kulaklarını mühürleyen, hastalıklarını arttıran, ateşe atandır.
2/7, 2/10, 2/59, 2/90, 2/104, 2/114, 2/162, 2/284, 4/56, 13/34, 23/64, 27/5, 33/8, 64/5, 85/10, 89/25, 91/14,
- İnsanlarla sohbet edendir. 2/260,
- 99 isimle bir sürü insan özellikleriyle tarif edilendir.
- İnsanlara yeryüzünde cezalar yağdırandır. Zina 24/2, hırsızlık 5/38, müşriklerin cezalandırılması 9/5,
- Peygamberlere şeytanları musallat edendir. 6/112, 22/52
- İnsanlara şeytanın musallat olmasına müsaade edendir. 58/10
- Sene içerisindeki ay'ları düzenleyendir. 9/36
- Savaşa özendirendir. 8/65
- Yaşlı erkeklere, kısır kadınlara çocuk verme mucizeleri gösterendir. Çocuklara isimlerinide verendir. Zekeriya 19/5-8, İbrahim 11/71-72
- Öğretmen gibidir. Ademe isimleri öğretendir 2/31, rüya yorumlamayı öğretendir 12/21, ilim öğretendir 18/65, zırh yapmayı öğretendir 21/80,
- Öc alıcı, intikam alıcıdır. 3/4, 15/79
- Akıldışı mucizelerden medet bekleyendir. İnsanlara mucizeler dağıtandır, 40/78. Musa, İbrahim, Meryem, Süleyman.
- İnsanlarla karşılıklı sohbet eder. Musa, İbrahim, Nuh, Meryem 2/126, 2/260, 3/36, 3/47, 5/25-26,
- İnsanlara miras taksimi yapandır. 4/176
- İnsanların ibadetine ihtiyacı olandır, övülmeye ve yüceltilmeye ihtiyacı olandır. 74/3,

Seks yapınca yıkanmayı emredendir, insanoğlunun cünup olmasında korkandır. 5/6, Cünup olmanın Yaratıcıyla ne alakası olabilir? Yaratıcı niçin kendisine ibadet etmek için cünupluktan temizlenmeyi emreder ki? Yasalarını bildirmek için her zaman çelişki kaynağı ölümlü insanı kullanır, insana ihtiyaç duyar. Ceza vermek için yine insanı kullanır, insana ihtiyaç duyar. Herşeye kudreti olduğu halde ceza verme işini kendisi beceremez.

Yukarıdakilerin tümü nefesi olmak, üflemek, eli avucu olmak, lanet etmek, azap etmek, işkence etmek, savaşa özendirmek, öğretmek, sohbet etmek, yüceltilmeye ihtiyaç duymak, erkek kadın ayrımı yapmak, insanlar arasında ayrım yapmak, cezalar, hükümler yaratmak gibi bunların tamamı insan özellikleridir. İnsan Yaratıcıyı hiçbir şekilde bu ifadelerle şekillendiremez, düşünemez. Bu ifadeler din tüccarlarının Yaratıcıya rağmen kendi yarattıkları batıl tanrılarının özellikleridir.Bu insani özellikler yüklediğiniz Allah'ınızın Lat, Menat ve Uzza gibi putlardan farkı yoktur. Hristiyanların tanrısı ölümlü İsa'dan farkı yoktur.

10/74 : önce gönderilen peygamberden sonra onun ardından bir çok elçileri (ruhları), kavimlerine (sahiplerine) gönderdi ki onlara belgeler getirdiler.Ama onlar önceden yalanlamış oldukları şeye (allah ve ahirete) bir türlü inanmıyorlardı.İşte haddi aşanların kalplerini böyle mühürleriz. buna benzer ayetlerden,şunu anlıyorum: Bütün insanlar,ilk defa,başka bir zaman diliminde ve başka bir gezegen veya başka bir evrende yaratıldı. Orada, buradaki ölçülerimize göre,1000 yıl veya 1000 yıldan elli yıl eksik yaşadık.Diğer bir ifade ile,orada 1000 yıl sınandık,denendik.Buradaki kaderimizi,orada,ama kendi hür ve özgür irademizle ve yaşayarak yazdık.Ne kadar istesek"te,orada kendi ellerimizle yazdığımız kaderimizi,burada değiştirebilme şansımız yoktur. Bundan dolayı,insanların inandığı gibi inanan (2/13)Yani insanların çok büyük çoğunluğu gibi,bir allah"a,ölüm ötesi bir yaşama veya ölüm ötesi ceza ve mükafata inanan müslümanlar,kendileri ile ne kadar övünseler azdır.Bilhassa,Toprak erdem veya ateistler,ilkin orada inkar ettiler.Bundan dolayı,yukarda verdiğim ayetlerinde vurguladığı gibi,Allah"orada kalplerini mühürledi.Artık isteseler de inanamazlar.Çünkü inanma vakti geçmiştir.Yani toprak erdem ve onun gibi inkarcılar,orada üzerlerinden çok uzun bir süre geçmesine ve bir çok mucize görmelerine rağman inanmamışlardır.Yani bunların soyu kesiktir.Ebediyen cehenneme gitmeselerde,en azından,ebediyen yok olacaklardır.Yani bunlar,yaşamlarının,en son ve en kısa evresini yaşamaktadırlar.

Adına vahdeti vücut denen ve insanlık tarihi kadar ilkel olan,bir felsefe vardır. vahdetivucud benım en gıcık olduğum felsefedir,her sey ,tas toprak tanrı demek büyük ahmaklıktır, tasavvuf egosu yüksek kışılerın yoneldiği kendilerını tatmın ettiği bir şirk kapısıdır. İnsan insandır ,yaratıcıda yaratıcıdır,bunlar çok ayrıdır.Yaratıcı asla insani özellikler taşımaz,insanlar onun özelliklerini tanımlayamaz. Kurandaki batıl tanrı tasviri bu yuzden sakattır,Demek istediğim şu biz bu evrene bakınca bir varoluşu idrak ederiz,bir yaratıcının izini,sanatını her varlıkta gözlemleriz.Ama tanrıya sevgi,öfke yakıştırmak,insani özelliklerle donatmak,insanlarla,meleklerle sohbet ettırmek ancak yahudi uydurması kitapların işşindir.İslamda Mekkedeki putperst yahudılerin uydurduğu bir dindir,İbrahinm ile Allat baş put Kabe ve doğurganlık organı hacer taşı birleştirilmiştir.Kabe yani Allat İbrahıme isnat edilmiştir ve islam doğmuştur.Yahudilere isyan eden öğütçü Muhammedin agzındanda aynı İsaya yapıldığı yeni bir din uydurulup, putperst örfler islam olarak devam etmiştir. Teslimiyet kuran betiği değil, islamdır. Kuran mı yoksa baska kaynaklarınızdamı var?Kuran Allah kelamı olarak teslimıyet gerektirir, ne yazıyorsa odur, suyunun suyundan yorumlar çıkartıp bir bin katmaksa yaratıcı adına konuşmaktır, mehdiliktir, ego tatminidir. 1400 sona bir tek siz mi doğru anladınız, biraz aklınızı işlletin 1400 sene bu kadar yanlış anlaşılan bir kitap ilahi olabilir mi?

✔ Pakistan'da çocuk evlilikleri yasaklayan bir başka hamle ilk denemede başarısız olmuştur. Reşit olmayan evlilikleri yasaklayan kanun teklifi İslamî İdeoloji Konseyi'nin bunun İslam-dışı olduğunu deklare etmesinden sonra geri çekildi. islam heryerde aynı şekilde uygulanabilir ilkeleri kapsamaktadır, bunun "islam yanlış anlaşılıyor da ondan bu olumsuzluklar" bahanesiyle geçiştirilebilir bir yanı yok. islam yanlış anlaşılan ve yanlış anlatılan din çünkü yanlış bir din tâ enbaşından beri ve tabiki yanlış anlaşılan bir din zaten yanlıştır. islam mükemmel olsaydı yanlış anlaşılmaktan bir kişinin bile zarar görmemesi gerekirdi ki o zaman bahane dayanak bulsun.




islam yanlış anlaşılmıyor, islam yanlış bir din. islamı temsil etmek ile görevlendirilmiş maaşlı ilahiyat profesörleri ve tüm uğraşlarını devletin maddi ve kamu destekleriyle beraber, ömürlük meslek birikimleriyle, altyapıda eğitilmiş halleriyle islamı yaşıyorlar. Bunlar mı islamı yanlış anlıyorlar? islam dininin insan toplumlarına, siyasi erk uygulamak için kılıfına uydurulmuş ilkeler olduğunu 10 yıl boyunca kur'an okuyan herkes rahatlıkla anlayabilir. Gene mümin kalabilir tabii, orası ayrı. Türkiye'de islami gündemin benzeri diğer islam ülkelerinde de az-çok, gizli-açık var.

1) akp'li ilahiyatçı hüseyin sarıoğlu 'nun bilgisayarında çocuk porno videoları saptandı.
2) islami gençlik lideri çocuklara tacizden hapis cezası aldı.
3) rize kızılay şube başkanı mehmet nuri gezmiş, çocuklara tacizden tutuklandı.

5) Diyanet "babanın kızına şehvet duyması haram değil" fetvası verdi.
6) Diyanet İşleri Başkanı Görmez, "ABD elçiliğine saldırmak haramdır, kadınların araba kullanması haramdır, 9 yaşındaki kızla evlenmek helaldir" fetvalarını veren Arabistan Başmüftüsü Abdülaziz Al-Şeyh ile görüştü ve ona "Sizinle bir araya gelmiş olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz" dedi.