ninkasi neti siris

[b][/b]
[i][/i]
[u][/u]
[code][/code]
[quote][/quote]
[spoiler][/spoiler]
[url][/url]
[img][/img]
[video][/video]
Smileys
smile
smile2
spook
alien
zunge
rose
shy
clown
devil
death
sick
heart
idee
frage
blush
mad
sad
wink
frown
crazy
grin
hmm
laugh
mund
oh
rolling_eyes
oh2
shocked
cool
[pre][/pre]
Farben
[rot][/rot]
[blau][/blau]
[gruen][/gruen]
[orange][/orange]
[lila][/lila]
[weiss][/weiss]
[schwarz][/schwarz]
ninkasi neti siris
ninkasi neti siris
Posts: 119 | Last online: 07.08.2023
Name
ninkasi neti siris
Date registered
09.16.2018
Sex
female
    • sümer, akkad, asur tanrıları'nın konuşma biçimi ile allah'ın konuşma biçimi aynı. konu anlatma içeriği yine aynısı. sümer, akkad, babil, asur, fenike vs destanları gibi, quran ayetleri de şiirsel dir. ( قرآن شعري ) enam 151.ayet: rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım:
      1- allah'a ortak koşmayın hiçbir şeyi,
      2- ana-babaya iyilik edin,
      3- fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin -sizin de onların da rızkını biz veririz-;
      4- kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın
      5- allah'ın yasakladığı cana haksız yere kıymayın.

      enam 151'de haram olanları, yapılmaması gereken eylemleri, haramları sayar iken, 2nc de "annenize ve babanıza iyilik edin" diyererk, helal olanı, yani haram olmayanı, haramlar içerisinde saymış. allah gerçek tanrı olsaydı, bu yanlışı yapmaz idi. sırf bu enam 151 ayet, allah’ın insancıl kurgu olduğuna ispat çünkü insancıl hata yapılmış enam 151'de. sebebi, şiirsel âhenk, kafiye yakalamak.

      mitos çalıntısı islamı mecbur benimsetmek için islam dan çıkan kişiyi/mürtedi öldürün demiş muhammed.

      insan becerisi ürünü, metin / alfabe / yazı dan önce tanrı konuşmamış. yazıyı kullandık dan sonra insanların icat ettiği ilk tanrı fikri bugünki gibi değil idi. insanlara benzeyen ama insanlardan üstün özelliği bulunan iklimsel olayları tanımlamak için soyut varlıklar hayal edip bunlara tanrı demişler. quran, incil ve tevrat da tanrı eloh, tanrı yahve sanki insan gibi, öfkeleniyor ve tuzak kuruyor arap töreli islam tanrısı allah gibi, insanmışcasına. enfal 30 da, allah tuzak kuranların hayrlısı dır yazılmış, öteki insanlara kıyas ediliyor allah.

      müsüman olmayanların kelle başına cizye vergisi toplayan muhammedin allahı siyasi kurgu, gerçek tanrı haraç toplamaz. arap tanrısı adına, müslüman olmayanlar dan cizye adlı haraç toplayan muhammed, haraç mallarını yemiş. sonra, islamı mecbur benimsetmek için islam dan çıkan kişiyi/mürtedi öldürün demiş muhammed.

      abdullah ibn ömer anlatıyor: peygamber, mustalık üzerine gece baskını yaptık. onlar ansızın yakalanmışlar. hayvanları su başında sulanıyordu. peygamber, savaşabilir durumdaki erkekleri öldürttü; çocuklarını ve kadınlarını tutsak/cariye olarak aldı. içlerindeki cüveyriye'yi kendine seçti. asıl adı berre idi muhsmmed e cariye düşene dek. cariyecik anlamındaki cuveyriye 13 yaşında idi, asıl adı berre iken, hz muhammed, el koymasından sonra cuveyriye adını vermiş berre'ye.

      buhari, kitabu'l itisam, tecrid, hadis no: 1117.
      müslim, kitabu'l-cihad, hadis no: 1730.
      ebu davud, sünen, kitabu'l cihad 100, hadis no: 2633.

      muhammedin gece baskını yaptığı beni mustalik de yaşayan asıl adı berre olan cüveyriye (cariyecik), 607 yılında huzaa kabilesinin müstalik kolunun reisi haris ebu dırar 'ın kızı iken, muhammedin cariyesi olmuş zorla. muhammedin gece baskını sonrası, babası haris ebu dırar, öldürülmüş 1 gün önce, yine muhammed tarafından. tıpkı safiye nin babası ve kocası nın muhammed tarafından öldürülmesi gibi.


    • cemaat yurtları niçin korunuyor?

      ibni arabi 'nin küfürleri

      şemsi takvime Göre Yeni Yılın İlk Günü Sayılan, musa 'nın Kızıldeniz'i Yardığı, firavun Zulmünün Son Bulduğu Gün Olan ve alevilerce kutlanan 14 Ocak Ras-El Seni (yeniyıl baş) Bayramı

      Zeugma Antik Kenti'nde, Poseidon evinin B bölümünde ortaya çıkarılan Mars heykeli. Mars heykelinin saçları ortadan ikiye ayrılmış. Heykelin bir duruma kızgınlığı, öfkesi ve yüzündeki duygusu hissedilmektedir.

      alternatifforum dunyadinleri


    • LAT : YÜCE TURNA - ARAP PAGANİZMİ 7
      sahte peygamber muhammed turna kuşu lat şefaati necm 19 şeytan ayetleri. yüce turnalar, yüksek uçtukları için allah ile insan arasında aracılık yaptıklarına inanılmış.

      necm 19; gördünüz mü o Lat ve Uzzâ’yı 20-"ve üçüncüleri put menatı" ayetlerine gelince şeytan "onlar kuğulardır, onların şefaatleri umulur" sözünü ortaya atmış. Duyanlar da bunu Hz. Muhammed’in söylediğini sanarak, “Muhammed bizim tanrılarımızı övdü” diye sevinmişler. Surenin sonunda Peygamber secde edince onlar da secde etmişler. sonra olay muhammed’e bildirilince çok üzülmüş.

      Şeytan ayetlerinin kaynağını al-Lat, al-Uzza ve Manat. arap putlari, Roma ve Rum putlari gibi, kesin, belli sekillere sahip degillerdi. Personaliteleri yoktu.. Yalniz birer tas parcasindan ibarettiler. Onlar banat al-Lah olarak bilinirlerdi. Yani Allah'in kizlari.. Soyut anlami "Ilahi olusumlar (seyler)" anlamina da geliyordu.. Bir ara Kureys'liler peki oyleyse muslumanlar Allah'a tapsinlar, biz istedigimize tapalim diye isyan ettiler. Muhammed bunu kesin olarak yasakladi ve Kafirun suresi indi.

    • Zaytung A Haber'in yanında CNN international filan kalır. A Haber'in seçim yorumcusu kebapçı çıktı!

      atatürk heykeline saldıran suriyeliler, ak partili çomarın da içinden geçenlerdir aslında. bu saldırıyı yerli malı çomarların yapamayıp da arapların yapabilmesinin sebebi ise türkiye'ye bilinçli olarak yerleştirilmiş bu pisliklerin bir türk vatandaşından daha fazla haklara sahip olduklarını biliyor olmalarıdır. kendilerine bir bok olmayacağını çok iyi biliyorlar. türk halkından üstün tutulduklarını biliyor bu arap piçleri. bir yanlış algı da şu; insanların bu pislikleri 'savaştan kaçıp geldiler' olarak düşünmesi. hayır. bunlar bilakis malum parti ve malum oluşum tarafından ülkeye getirildi. hiç bir ülke kayıt dışı nüfusuyla 6-7 milyon vasıfsız mülteciyi beslemez. ki, bu pisliklerin nüfusu 20 yıl sonra belki 30-40 milyonu bulacak. ülkeyi araplaştırmanın, arap işgalinin önderi malum şahıstır. boşuna o projeye eş başkan yapılmadı.

      Ekrem İmamoğlu: Vakıflara, cemaatlere hizmet etmeyeceksiniz. cemaatlere hizmet işi bitti


    • Arslan Bulut: Çayeli'nden Beştepe'ye gidelim yali yali
      yeniçağ gazetesi : Çayeli'nden Beştepe'ye gidelim yali yali
      Pazarlık usulü 1 milyar 370 milyonluk Rize İyidere Liman ihalesini alan Cengiz İnşaat'a, teklif tutarı kadar vergi ve harç istisnası da verildiği anlaşılalı birkaç saat oldu

      Cumhuriyet davasında tahliyeler
      Akın Atalay, Murat Sabuncu ve Ahmet Şık'ın tutuklu olduğu, 19 Cumhuriyet çalışanının yargılandığını dava başladı.

      Kovanlı mermiler havada çarpıştı Afrin'de.
      Milliyet Fizik Kurallarını Alt-Üst Etti; kovanlı mermiler havada çarpıştı. Afrin'de şiddetli geçen çatışmanın ardından bulunan bir mermi kovanının havada başka bir mermi ile çarpışarak içinde kaldığı fotoğraf akıllara Çanakkale Savaşı'nı getirdi.

      İbrahim Tatlıses doğru mu söylüyor? İbrahim Tatlıses’in oğlu İdo Tatlıses 1992 doğumlu. Recep Tayyip Erdoğan ise 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı oldu. Yani Erdoğan İstanbul’a başkan olduğunda İdo Tatlıses, babası İbrahim Tatlıses’in dediği gibi 2 aylık değil, 2 yaşındaydı. İbrahim Tatlıses ne kadar kullanışlıymış yıllardır her seçimde kullanılyor söylediğide muhtemlki yalan en fit dönemi tatlısesin sanki garibanmış gibi anlatmış zaten doğru olsa bile suç adam kayırmak torpil denir buna ki doğru olduğunu sanmıyorm.

      Tatlıses'in İdo anısı yalan çıktı. İbrahim Tatlıses’in anlatımının aksine oğlu İdo 1992 doğumlu iken Erdoğan 1994’te İBB Başkanı olmuştu.

      Engin Ardıç : Kılıçdaroğlu, adayda arayacakları nitelikleri sayıp döktü: Herkesi kucaklamalıymış. O dediğin genelevde bulunur.

    • ninkasi neti siris has written a new post "aile evlilik haklari sevgi istahi estetik erkek kadin cinsel nesne li̇bi̇do " 09.24.2020


      Calvin Klein plunge bra küçük memeli kadınlara duyurulur.
      küçük göğüslü kadınların dekolte giymesi

      evlilik teklifi nasıl edilmeli, ozan tufan'ın dün boğaza karşı kapattığı bir mekanda gül yaprakları arasında kız arkadaşına diz çöküp evlilik teklifi etmesinden sonra kafamı kurcalayan soru.

      sevgili ve anneyi kıyaslamak tilt - dumur - gıcık bir kafa ama üzen şey seni doğuran anneni beğenmeyip ekmek veresinin gelmemesi. neyin ezikliğini yaşıyorsun diye düşündüm sonra ahlak yoksunu olduğunu farkettim. o zaman çalış hayırlı bir evlat olda annenin ellerine krem sür. şu yazdığını annen okusa ne kadar üzülür. bir de makul bişey gibi başlık açmışsın gerizekalı. kaplumbağa kabuğundan çıkmış kabuğunu beğenmemiş

      kadınların dert anlatan erkeklerden hoşlanmaması. eşler bile dert yanan söylenen kocalardan hoşlanmaz. kadınlar halihazırda hoşlanmadığı erkeğin dert anlatmasından hoşlanmaz. esasen kadınlar, hoşlanmadıkları adamların herhangi bir şey anlatmasından hoşlanmazlar. bir kadın dert anlatmanızdan hoşlanmıyorsa kesin ve net olarak sizden hoşlanmıyor 'dur.


    • 2020 hyundai ioniq electric reportedly getting more range



      Hyundai Ioniq 200 kilometre elektrikli sürüş mesafesne sahip. Kona ise 415 kilometre menzille sunuluyor.

      upgraded hyundai ioniq electric phev



    • Sahte cinci hocaları kınıyoruz, gerçek cinci hoca lazım olandır.
      Usa - Nasa cin besliyormuş - cin çalıştıran nasa!

      Ömer özkaya anlatıyor : Turgut özal'ın yardımcılarından Yalçın koçak bey'in yaşadığı bir hadise;

      Nasa çalışanı bir amerikalı yalçın koçak'a geliyor.
      - Yalçın bey, ben nasa'da çalışıyorum. sizden ricâm, sakarya'da tanıdığınız bir hoca varmış, beni ona gönderir misiniz?
      - Yalçın koçak "konu nedir" diyor nasa çalışanı amerikalı'ya.
      Nasa çalışanı "biliyorsunuz uzayda bir hayli uydularımız var ve bunlar zaman zaman arızalanıyorlar. biz bu uyduların tamirinde cinlerden istifade edebilir miyiz? ben sakarya'da ki hocanızla bunu konuşmak istiyorum" diyor.

      Türk tipi akademisyen yalçın koçak nasa çalışanını hemen sakarya'da ki cinci hoca'ya götürüyor, ders anlatmayı bilmiyoruz. çünkü akademisyen olurken ders anlatabilme yetimizi ölçmüyorlar. sonrasında da formasyon veya benzeri bir eğitimden de geçmiyoruz. biraz kendi gözlemlerimiz, biraz zaman içerisinde edinilen tecrübe ile birşeyler yapmaya çalışıyoruz. ayrıca ölçme ve değerlendirme konusunda da hiçbir bilgimiz yok. sınav sorusu nasıl hazırlanır, bu soruları okurken neye göre puanlama yapılır, hepsi kafamıza göre yaptığımız şeyler.

      slayt üzerinden ders anlatmak konusu biraz karışık. mühendislik fakültesinde çalıştığım için pek slayt ile karşılaşmadım fakat bazı dersler için çok faydalı bulduğumu söylemem gerek. sözel derslerde slayt ile tahtaya yansıtılan görseller, iyi hazırlanmış sunumlar derse büyük katkı sağlar. hatta sadece slayt değil, dersin konusu ile alakalı olabilecek bir diziden bir sahne de izletilmeli mesela. örneğin mekanik dersinde eğlenceli bir örnek olarak hızlı ve öfkeli filminde klasik arabanın ön kaldırarak yarışa başlamasını izlettirip sonrasında problemi basitleştirerek arabanın önünün kalkabilmesi için gereken tork hesaplatılmalıdır. diğer yandan pek çok entryde bahsedilen duvara yaslanıp slayt okuyan kişiler slayt olayını kolay yoldan ders içeriği hazırlamak ve hiç istemedikleri ders saatlerini bir şekilde doldurmak için kullandıklarından şikayet etmekte çok haklısınız.

      öğrenciye yukarıdan bakmak konusunda ise haksızsınız. öncelikle artık lisede değilsiniz. kimsenin size rehber öğretmenlik yapacak, derdinizi dinleyecek hali yok. illa ihtiyacınız varsa bunun için görevlendirilmiş danışman hocalarınız ve okulunuzun psikolojik destek birimleri var. hocasıyla konuşmak isteyen 10 öğrenciden 8'i not dilenmeye geldiğinden bizler de bu durumdan rahatsız oluyoruz. hadi bunları da geçtim. özellikle araştırma görevlilerinin yaşadıkları stresten zerre haberiniz olmadığını düşünüyorum. hergün değişen akademik yükselme kuralları, hergün daha da zorlaştıran mezuniyet şartları, doktora sonrasında yaşanan gelecek kaygısı psikolojileri nasıl etkiledi bilmiyorsunuz. şu anda eğer 50d kadrosunda bir araştırma görevlisiyseniz doktoranız bittiği gün işsiz kaldınız demektir. mezun olduğunuz gibi bir üniversitede öğretim üyeliği kadrosu bulsanız dahi en az 4 ay sürecek bir güvenlik soruşturması geçirmek zorundasınız. bir devlet kurumundan başka bir devlet kurumuna geçiyor olmanız dahi bu güvenlik soruşturmasını durdurmaz veya süresini kısaltmaz. üstüne üstlük işsizlik maaşı hakkınız yoktur. hatta bugün işinizden kovulsanız kıdem tazminatı hakkınız da yoktur. devlet her ay bu fonlar için maaşınızdan vergi keser ancak ihtiyaç halinde bunu size vermez. şimdi düşünün, doktor ünvanını alarak eğitim seviyesi bakımından büyük aşamalar katediyorsunuz ve bunun karşılığında size işsizlik ve güvencesizlik veriliyor. bu gibi düşüncelerle boğulmuş bir akademisyenin öğrenciyle ne kadar sağlıklı bir ilişki kurmasını bekleyebilirsiniz? kaldı ki başta da dediğim gibi 10 öğrencinin 8'i not dilenir. kalan 2 öğrenciye sorarsanız onlar da zaten "x hoca iyidir ya" diyecektir.

      memurluk olayına gelelim. akademik ünvanlarını almış özellikle doçent ve profesörler tam da bu memurluk modunda girerler. çünkü pek çok devlet üniversitesinin sitesinde hayat boyu öğrenmemavraları okunur ama uygulanmaz. pek çok hoca daha doçentlik kadrosunu aldığı gün unumu eledim eleğimi astım rahatlığına bürünür. çünkü artık onu bilimsel çalışmaya zorlayacak bir dürtü kalmamıştır. eğer kendi lisansüstü asistanları varsa zaten zaman içinde birkaç makaleye daha adı yazılacaktır. kendisinin parmağını bile kıpırdatmasına gerek kalmamıştır. ancak bu durağanlığın sorumlusu hoca olduğu kadar devlettir de. çünkü akademik yükseltme şartları her zaman sadece doktora öğrencileri ve doktor öğretim üyelerini kapsamıştır. eskiden 1 makale isteniyorsa şimdi 3 yapılmıştır. eskiden proje araştırmacılığı yetiyorsa şimdi proje yürütücülüğü istenmiştir. doçent olmak için istenen şartlar her gün daha da zorlaştırılmıştır. ancak doçentlikten profesörlüğe geçmek için 5 yıl hiçbir şey yapmadan oturmak yeterli sayılır. bu kişileri zorlamadıktan sonra memur gibi yaşamalarının önüne ne geçebilir. kişi kendi öz kontrolü ile kendini çalışmaya zorlasa dahi rehavet elbet bir gün kişiyi ele geçirecektir.

      kendi gözlemlerime ve yaşadıklarıma dayanarak pek çok şikayetin haklı veya haksız sebebini ve savunmasını yaptım. son olarak şunu da belirteyim; madem genelleme yapıyoruz sizler de türk tipi öğrenci olarak çok da şey değilsiniz. kopya çekmeye muhtaçsınız. kopyayla elde edebileceğiniz ekstra 10 puanın riski en iyi ihtimalle disiplin kuruluna gönderilmeyip sınavınıza 0 verilmesidir. bu riski görmekten acizsiniz ve yakalanınca zavallı tepkiler veriyorsunuz. hazır bilgi verilmezse hiçbir şey öğrenmesiniz. araştırma, bilgiye ulaşabilme yetisinden yoksunsunuz. zora gelemiyorsunuz, stresle başa çıkamıyorsunuz. biraz zor veya özgün bir problemle karşılaştığınızda ağlıyorsunuz. halbuki okulda üzerinizde milyon dolarlık projelerin sorumluluğu yokken bu zorlu problemleri çözebilmeli ve ileride gerçek projelerde daha az sıkıntı çekeceğinizin farkında olmalısınız. meslek hayatınıza atıldığınızda patronunuza "ya bu çok zor ben çözemem" diyemeyeceksiniz.


    • ifk hadisesi, imamoğlu'na iftira atanlar muhammed'in eşi aişe 'ye gerdanlık iftira edenlerin soyundan.

      akp 'nin gastronomik jimnastiği yer sofrası. ÖSYM’nin Elektronik Yabancı Dil Sınavı’nda (e-YDS) bazı bilgisayarlar dondu.

      Mansur Yavaş'ın görevden aldığı Orhan Özdemir RTÜK'e daire başkanı olarak atandı. RTÜK’ün atamalarından ilki, Devlet Bahçeli 'nin Özel Kalem Müdürü Murat Çeliker’in eşi Fatma Çeliker’in görevlendirilmesi oldu. Karara göre Fatma Çeliker, RTÜK Strateji Dairesi Başkanı oldu.


    • guran'ın aslı ve orijinali yok, güvenilirliği test edilemez. allah, eloh dan türetilerek ulusallaştırılmış arap tanrısı olmuş, gassaniler den önce allah yok idi, eloha var idi. siyasetçi kişi düşünçlerine sahip bir kral gibi otoriter tanrıya evrilen allah-devlet ve kul-vatandaş ilişkisi temellenmiş, ardından devleti yönetenler islam sayesinde, kendilerine güvenlik ve refah sağlamışlar. guran'da abd, abid, ibad, ibadet, köleler demek olup, devleti yönetenlere itaat edilmeleri emredilmiş zumer 10 gibi ayetlerde. muhammed, müminlere "ya ibadi ittegu rabbeküm - ey kölelerim, korkun rabbinizden" demiş zumer 10'da peygamber muhammed, peygamber olmayan diğer insanlara.

      efendisinden başkasına intisab'a kalkan köle, lağnete uğrar demiş muhammed. çevirilerde türkçe köle, kul kelimesi 'nin arapçası, abd, abid, ibad, ibadet dir ve tekil köle, çoğul köleler ayrımında dır. fatiha 5'de nağbüdü ile zumer 10'da ibadi, aynı köleler anlamındaki kelimenin farklı çekimleri dir. muhammede göre bir köle'nin sahibine-efendisine itaat etmesi şart dır. allah fatiha 5'de istemiş, muhammed zumer 10'da istemiş ibad-köleler 'de itaat.

      köle عبد ğabd anlamında, sahib رب rab anlamında, köleler عبيد ğibad anlamında, kölelerlik يعبدة ğibadet anlamında sınıflara hiyerarşik ilişki emreden allahın, düz yurtdaşı, vasıfsız insanı imtihan etmek göstertisi arkasında, siyasi amacını ve egosunu tatmin eden muhammed var idi. ilahiyatçı-siyasetçi kişilere otorite sağlayan din'in ilk amacı, kalabalıklaşan toplumu asayiş içerinde tutmak ve lugal-rasul-vekil insanlardaki vizyona-amaça, ortam ve destek sağlamak idi. toplumu denetim altında tutmak, kontrol etmek, siyasi amaça hazırlamak için din otoritesi - otoriter demokrasi gerekli idi 7.yüzyılda. araplar dan önce roma, hristiyanlığı kullanarak yapmıştı bu otoriter demokrasiyi. emevi ve abbasi lugal-rasul-vekil insanları da roma dan kopya çekerek yaptı. ezra'nın yahudilik, pavlus'un hristiyanlık projesi ne kadar tanrı dini ise, iyas qabisah 'ın islamı da proje din olarak aynı yordam dan ilerlemiş. tümü, siyasi egemenlik peşinde olmuş, peygamber sandığımız lugal-rasul-vekil insanlar.

      elif lam mim kısaltması ile kabe içerisinde 3 sütun-direk ile özdeşlenen anlamı; eluzza, lat menat idi. asıl kaynakçası süryanice-aramice ܐܡܪ ܠܝ ܡܪܝܐ emar Li marya 'nın arapçası قال لي الرب qale li elrab idi. elif lam mim - emar Li marya kısaltması aliiif_laaam_miiim. miraç aslı 3400 yıl önce etena'nın kartal ile gök'e uçması, 1400 yıl önce muhammed'in burak ile gök'e uçması özdeştirilmiş. belli ki ayetler tanrı dan değil, mitos dan aktarılmış.

    • Ekrem imamoğlu israfın boyutunu anlattı CNN Türk canlı yayında, "tek bir müdürlükte fikir projesi olarak hazırlanan ama uygulanmayan projelere 226 milyon harcanmış, israf, ihtiyaç dışı araç masrafı 120 milyon yıllık masraf. akp israf düzenini tasarruf düzenine dönüştüreceğiz" dedi.

      Yunan Etnos gazetesinde, Ekrem imamoğlu kastedilerek "istanbul'u yeniden fetheden yunan" başlığı atılıyor" etnos gazetesinin sahibi Paok kulübünün geçen sene sahaya silah ile dalan psikopat başkanı ivan Savvidis, akp'li Mevlüt Çavuşoğlu ile samimi fotoğrafları var, gerisini anlayın artık.


      Matematik seçmeli ders, islam dini dersi zorunlu ders oldu al sana yeni eğitim sistemi. cahil nesil yetişsindiye nasıl olda onların çocukları Amerikan kolejlerinde okurken halkın çocukları cahil kalsın. Bunlara bilgili insan yaramaz saf aptal salak lazım ne derlerse inanacak...Artık devlet bütçesini fatihayla yaparız, şirket muhasebelerini de amentüyle tutarız. cahil insanın ferasetine güvendiklerini. Sistem artık insanları cahil olmaları için eğitecek.

      FETÖ sanığına "İmamoğlu'na komplo" teklif etmişti. Kumpas aracısının adı otobüs saldırısı davasına da karıştı. Serhan Seyhan'ın diplomasının da sahte olduğu ortaya çıkmıştı. Serhan Seyhan, cezaevinde bulunan FETÖ sanığı Erkan Karaarslan ile görüşüp İmamoğlu ve Çerçioğlu'nun FETÖ'cü olduklarını söylemesi için telkinde bulunmakla suçlanıyor.

      eğitimsiz insanların ortak özellikleri genel özellikleri
      1) eğitimsiz olmanın getirdiği cehalet yüzlerine, kıyafetlerine kısacası dış görünüşlerine yansımıştır. kolay ayırt edilir. dikkatli olun yanıltıcı olabilir.

      2) şüpheci olmamaları. kolay inanmaları. sorgulama yeteneklerinin eksik olması. ayırt edilebilir diğer özelliklerindendir. göbeğini kaşıyan adam tiplemesinin genel özelliklerini barındırması.
      3) zeki olmamaları. yanlış anlaşılmasın. her eğitimli kişi zekidir veya her eğitimsiz kişi aptaldır, demek istemiyorum. istisnalar vardır fakat genel olarak bu kurala uyar.

      4) takım tutar gibi parti tutmaları. bana göre mantıksız olan siyasi argümanları savunmaları.
      5) ilerlemenin önünde bir engel teşkil etmeleri. gerçekleşecek olan gelişmeyi idrak edememesi.

      6) kendisi gibi olmayan kişiyi düşman olarak görmeleri. daha da kötüsü karşı tarafı anlamaya çalışmamaları. empati yoksunluğu.
      7) genel olarak işlevsiz bir kişilik yapısına sahip olmaları.
      akp'nin seçim tavrı fetö tarzı kumpas kurmak oldu ekrem imamoğlu'na.

      akp'li Süleyman Soylu "ekrem bey demin de bir çocuğu tokatladı, gelin beraber yönetelim" söylediğiyle alakalı
      ekrem imamoğlu, KİPTAŞ AVM içerisinde pizzacılık yapan akp'li esnaf'a, "çoluğuna çocuğuna, sana kim iftira atabilir" diye sordu. Esnaf dan "kimse atamaz" yanıtını alan ekrem imamoğlu "bana da kimse iftira atamaz" diyerek karşılık verdi.

      KİPTAŞ AVM içerisinde pizzacılık yapan akp'li esnaf'a ekrem imamoğlu 'nun yanıtı.
      aynı iftirayı soran Kanal 7 muhabirine ekrem imamoğlu 'nun yanıtı.

      montajsız "gelin beraber yönetelim" konuşmasının tamamı.
      elif şahin keleş, özgeçmiş akparti istanbul, "ekrem imamoğlu, istanbul'u terör örgütleriyle birlikte yönetiriz dedi" haberinin editörü.

    • incil kuran'a göre Hıristiyan dininin kutsal kitabı. Arapça sözcük Eski Habeşçe - Ge'ez wangīl - Yeni Ahit sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Aramice/Süryanice aynı anlama gelen ˀengīliyun sözcüğü ile eş kökenlidir. Aramice/Süryanice sözcük Eski Yunanca euangēlionευαγγηλιον 1. iyi haberci, müjdeci, 2. a.a sözcüğünden alıntıdır. Yunanca sözcük Eski Yunanca eû εῦ iyi, hayrlı ve Eski Yunanca ángēlos άγγηλος "ulak, haberci" sözcüklerinin bileşiğidir.

      İncil’in ilk gelişi diye bir şey yoktur. إنجيل incil’in, müslümanların inandığı şekilde yani “yukarıdan indiği” iddiası yine müslüman iddiasıdır. Hristiyanlar ve hristiyan olmayanlar bile, tarih boyunca, İncil’in indiğini iddia etmemişlerdir. إنجيل incil İsa’dan sonra yazılmış bir kitaptır. İncil kelimesinin aslı, Yunanca "Euaggelion" olup sevindirici bir habere verilen müjdelik manasına gelir. Kelime, zamanla "haber ve müjde" anlamında kullanılmaya başlanmıştir. İsa, sözlerinin yazılmasını emretmemişti. İsa'nın 12 öğrencisi, kendisinden sonra gittikleri yerlerde verdikleri vaazlarla onun hayatını, sözlerini anlattıkları gibi çeşitli yerlere onun öğretilerini anlatan mektuplar gönderdiler. Bu sözler ve mektuplar, MS 60-110 yıllari arasında yavaş yavaş derlenip yazıya geçirilmiştir

      İncil‘in ilk dört kitabı İsan’in yaşamı, öğretileri, işleri, ölümü ve dirilişini farklı açılardan işlemektedir ve Grekçe olarak kaleme alınmistir. Elçilerin İşleri kitabı ise ilk kilisenin nasıl oluştuğunu ve nasıl dünyanın en uzak bölgelerine kadar yayıldığını anlatır. Bundan sonra özellikle Pavlus ve diğer elçiler tarafından yazılan mektuplar vardır ki, bu mektuplarda imanlıların olgunlaşmasına yardım eden bir sürü öğüt, talim, uyarılar vs… bulunur. Pavlus ve arkadaşları, doğu Akdeniz yöresindeki kiliselere yazdıkları mektuplarda yine Grekçe'yi kullandılar. En son olarak da Esinleme kitabıysa gelecekte neler olacağını ve her şeyin nasıl Tanrı’nın iradesi doğrultusunda sonuçlanacağını açıklar.

      Yahudi kökenli olan bu adamlar neden Grekçe yazdılar? Sorunun yanıtı basittir: Grekçe o çağda Akdeniz bölgesinde en yaygın biçimde kullanılan ticaret ve edebiyat diliydi. Yani Büyük İskender'in fetihlerinden sonra Grekçe, doğu Akdeniz ülkelerinin ortak dili olmuştu. O kadar ki, İ.Ö. 3. yüzyıla gelindiğinde Kutsal Kitap'ın İbranice Eski Antlaşma kısmı, Filistin dışında yaşayan Yahudiler için Grekçe'ye çevrildi. 70 kişi tarafından yapılan bu çeviri, 'Yetmişli' anlamına gelen Septuaginta olarak bilinir. Sıra İsa'nın Müjdesi'ne geldiğinde de çoğunluğun konuştuğu dilde yazmak en akıllıca seçim olacaktı. Bunu açıkça gören İsa'nın öğrencileri de aynı dili seçmekte tereddüt etmedi.

      Peki, Kurani kimler yazdi? Kuran ayetleri bugünkü biçimi ile yazılıp bir araya getirilmiş değildi. Hadislerde peygambere vahiy olan ayetler çeşitli nesneler üzerine yazılıydı; hepsi de dağınık durumdaydı. Ayetler Lihaf küçük taşlar, Rıka deri ağaç yaprağı, bir çeşit kâğıt, Ektaf deve ve koyun kemikleri, Usub agaç parçası gibi nesnelere yazılmıştı. Yitip gitmesin diye tümünü bir araya getirme çabasına ilk kez Halife Ebubekir döneminde gerek duyuldu ve bu çabalar gerçekleştirildi. Ebubekir döneminde yazılan Kuran için başvurulan ezbercilerin başka deyişle hafızların sayısı Müslümanlar arasında tartışmalıdır. O döneme ilişkin kaynaklardan Buhari'nin "e's-Sahihi"nde yer alan üç hadisten anlaşıldığı kadarıyla Kuran'ın tümünü ezberleyenlerin en iyimser rakamla 7 kişi olduğu kabul edilebilir.

      Kuran İkinci Kez Derleniyor: Buhari'de yer alan bir hadis şöyle; Ermeniyye ve Azerbaycan'ı ele geçirmek için savaşılıyordu. Huzeyfe, Ibnu'l-Yeman, Halife Osman'a geldi. Müslümanların okudukları Kuran'lardaki birbirini tutmazlıktan yakındı, Emire'l-Mü'minin Bu ümmet, kendisinden önceki Yahudiler ve Hıristiyanların içine düştükleri birbirini tutmazlılıklar gibi bir duruma düştü. Bunun üzerine Osman, Hafsa'ya adam gönderdi, başka Kuran nüshaları yazıp almak için kendisinde bulunan sayfaları yani Ebubekir döneminde yazılan kitabı) göndermesini istedi. iş bitince sana geri gönderirim" dedi. Hafsa da gönderdi o sayfaları Osman'a. Osman, hemen Zeyd Ibn Sabit'e, Abdullah Ibn Züyebr'e, Sa'd Ibnu'l-As'a ve Hişam oglu Haris oğlu Abdurrahman'a buyruğunu verdi. Onlar da Hafsa'dan getirilenden alıp Kuran nüshalarını oluşturdular. Osman, kuruldaki üç kişiye şunları söyledi: Medineli Zeyd ile Kuran'dan herhangi bir kesimde ters düştüğünüz zaman, tartışma konusu olan parçayı Kureyş dili ile yazın. Çünkü Kuran sadece Kureyş dili ile inmiştir.

      Buhari'nin kendisine anlatılan çabalardan ve "Kureyşli olanlarla olmayanlar arasında" belirecek anlaşmazlığın çözüm biçiminden anlaşıldığına göre, Kuran nüshalarını ortaya çıkarırken, Hafsa'daki Mushaf'tan aynen kopya etmek söz konusu değildi. İleri sürüle gelen "aynen kopya edildiği" ileri sürülürken, neden kopya edildiğine de "ağız (şive) farklarından dolayı" diye gerekçe gösterilir. Ancak, Dr. Suphi e's-Salih, Mebahis Fi Ulumi'l-Kuran (Beyrut 1979) adlı eserinin 80, 84, 85 sayfalarında bu gerekçenin inandırıcı olmadığını belirtiyor. Dr. Suphi'ye göre, o zaman aynı metni, aynı sözcükleri değişik okunacak nitelikte yazıp yansıtabilmek için gerekli işaret ve noktalama yoktu. O zamanki yazı harflerinin dışında işaretsiz harfler de noktasızdı. Kısacası, halife Ebubekir döneminde oluşturulan "mushaf", istenseydi bile, çeşitli kabile ağızlarını (şiveleri) içerir nitelikte yazılır olamazdı.

      Muhammed Döneminin Kuran'ı ile Bugünkü Kuran Aynı Değil. önemli bir tanıklığa başvuralım: Ibn Ömer diyor ki: "Hiçbiriniz, Kuran'ın tümünü aldım (elimde bulunduruyorum) demesin. Bilemez ki, Kuran'ın çoğu yok olup gitmiştir. 'Ne kadar ortada varsa o kadarını elimde tutuyorum' desin yalnızca." (Bkz.Suyuti, el İtkan, 2/32.)

      Bu tanıklık, bugün elimizdeki Kuran'la, Muhammed'in "vahiy katipleri"ne yazdırdığı bildirilen Kuran'ın aynı olmadığını çok açık biçimde anlatmıyor mu? Kaldı ki, Ibn Ömer, Osman dönemindeki derlemeden sonra bu sözü söylemiştir. Yani, Osman döneminde oluşturulan "Mushaf"ın da orijinali yok. O el yazması, Dünyanın hiç bir yerinde bulunmuyor. Temel kaynaklarda sözü edilen, ama bugün bulunmayan "değişik mushaflar" da üzerinde durulmaya değer nitelikte. Suyuti'nin el İtkan'ında, Buhari'nin eserlerinde bazı önemli mushaflardan ve bu mushafların içindeki surelerin listelerinden söz edilir. Örneğin, Muhammed'in en yakınlarından biri bilinen ve Peygamberin, Kuran için ezberine başvurulacak dört kişiden biri olarak belirttiği Ibn Mesud'un mushafı, yine Muhammed'in danışılması gereken dört kişiden biri olarak söz ettiği Übeyy Ibn Ka'b'ın mushafı, Abdullah Ibn Abbas'ın mushafı, Muhammed'in karılarından Aişe'nin mushafı, Ali'nin mushafı bunların başlıcaları.

      Suyuti'nin ve Buhari'nin kitaplarında belirtilen mushaflardan hiçbiri günümüze gelememiş. Ancak bunların içerik listeleri yazılmıştır.Ayrıca bazı din kitaplarında, bunlarda bulunduğu söylenen ayet ve surelerden parçalar günümüze kadar gelmiştir. Eldeki resmi nüshadan içerik yönünden farklı oldukları bu listelere bakınca hemen anlaşılıyor. Örneğin, Ibn Mesud'un "Mushaf"ında Fatiha Suresi gibi çok temel bir sure yok. Felak ve Nas sureleri de..Ali'nin surelerinin sırası bugünküne uymuyor. Suyuti, kitabında, Bakara suresinin, Ahzab suresi ile aynı uzunlukta olduğunu aktarıyor. (Bkz. Suyuti, el ıtkan, 2/32.) Oysa bugün, eldeki resmi Kuran'da, Bakara 285 ayet iken, Ahzab yalnızca 73 ayettir. Muhammed'in Allahindan indiğini iddia ettiği Kuran'ın yazıya ilk dökülen kopyası yeryüzünde bulunmamaktadır. Muhammed'den asırlarca önce yaşamış olan eski Mısırlılar ve Sümerliler ve Yunanlilar, bilgilerini, düşüncelerini ve tarihlerini bugüne kadar getiren yazılarını taşlar, papirüsler üzerine yazmayı akıl etmişken, Muhammed ve onun tanrisi Allah bunu düşünememiştir. Hristiyanlarin “tanrinin oglu” dedikleri Isaya Allah “ogul” diye bir kitap indirmis. Isa – Kutsal ruh – Baba (ve kitabi “ogul”). Sonra da “üclemeyi kabul etmiyoruz” diyorlar.


    • isa'nın Çarmıha Gerildiği Yer

      Ateizm kavramı, Teizm1 kavramının anti-tezidir. Başka bir deyişle, Ateizm kavramı, Teizm kavramının karşıtı ve zıttıdır. Teizm kavramı Tanrıcılık anlamına gelmektedir ve Tanrı’nın varlığını savunan tezdir. Ateizm kavramı da Tanrıtanımazcılık veya Tanrısızlık anlamına gelmektedir.

    • ninkasi neti siris has written a new post "aile evlilik haklari sevgi istahi estetik erkek kadin cinsel nesne li̇bi̇do " 05.17.2020


      90 day fiance - Evliliğe 90 Gün - TLC Turkiye.
      abd'deki evlilik programına konuk olan türk, izdivac tayfasi bir am uğruna erkeklerin düştüğü vehameti gosteren videolar.
      think he’s got a disability
      düşünüyorum onun bir sakatlığı olduğunu
      Anna’s Turkish is better than Mursel’s
      His English better than his Turkish. Mürsel is my relative. We live in Kaş, Antalya. His family live in Artvin. Mursel is a half autistic person. So treat him well please.
      are you ready for the wedding?


      90 day fiance, anna, this woman just wants a man, any man. diğer bölümlerine baktım, abd'li moruk ve katarlı pasaport avcısı ergen 29 yaşında genç ortadoğu'lu adam sırf pasaportu için 51 yaşında ahı gitmiş vahı kalmış olan kadınla evlilik yoluna gidiyor bunlarda programda bunu konu ediyor.

      30 yaşındaki hindistanli ve 60 yaşında abd'li kadın ilişkiler karikatür gibi.

      52 yaşındaki nine ve 20 yaşındaki abaza osmanın hikayesi birlikte yatak seçmeye gidiyorlar ve abaza osman biricik sevgilisine şunu söylüyor 'it will be good our performance' ulan o kadın o yatakta kaç gün dayanır senin altında. kadında diyor zaten bu yatak kutu yayı delirdin mi osman diye

      suriyeli ile 19 yaşındaki abd'li kız ve suriyeli omar için müslüman olmuş başını kapatmış abd'li kız beni öpecek misin diyor suriyeli ömer tabi ki hayır diyor kızımız yılmıyor devam ediyor belki yarın ama suriyeli ömer namusunu korumakta kararlı biz öpüşmücez, umarım kurgudur.

      .

Recipient
ninkasi neti siris
Subject:


text:

Sign up, to leave a comment


Xobor Create your own Forum with Xobor