✔ tevrat ile musa arasında bağlantı yok, musa hiç görmedi tevratı. incil ile isa arasında bağlantı yok. isa, incil nedir bilmiyordu bile. hristiyanlık, pavlus ürünü bir din. hz muhammed, incil i kimin yazdığını bilmediği için maide 46.ayette "isa 'ya incil i vahyeden allah" ifadesine yer vermiş, oysa incil vahiy değil, pavlus tarafından yazılmış fantastik öykü kitabı. incil kelimesi romaca müjde anlamında, isa bilmiyordu romaca ama pavlus konuşabiliyordu. nisa 163.ayette ise, davud 'a zebur vahyedildi yazıyor ama zebur a denk, ibranice mezmurlar kitabı, tamamen şiir kitabı, ve yahudilere göre kral davud, kendini yücelten, öven şiirleri, davud 'un kendisi yazmış/yazdırmış. yani tanrı ile ilgisi yok ama muhammed, bilmiyordu tabiki, hatta kral davut ve oğlu kral süleyman ı, peygamber zannetmiş idi muhammed. oysa diktatör ve sapkın kral idiler, baba davut ve oğul süleyman.
✔ sümer-akkad şiirleri gibi quran ayetleri de şiirsel dir. ( قرآن شعري ) enam 151.ayet: rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım:
1- allah'a ortak koşmayın hiçbir şeyi, 2- ana-babaya iyilik edin, 3- fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin -sizin de onların da rızkını biz veririz-; 4- kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın 5- allah'ın yasakladığı cana haksız yere kıymayın.
enam 151'de haram olanları, yapılmaması gereken eylemleri, haramları sayar iken, 2nc de "annenize ve babanıza iyilik edin" diyererk, helal olanı, yani haram olmayanı, haramlar içerisinde saymış. allah gerçek tanrı olsaydı, bu yanlışı yapmaz idi. sırf bu enam 151 ayet, allah’ın insancıl kurgu olduğuna ispat çünkü insancıl hata yapılmış enam 151'de. sebebi, şiirsel âhenk, kafiye yakalamak.
✔ türkçe kuran okuyunca iman sarsılır. arapça ayet 'de hikmet var diyen ideolojik islamcı yalanlarını meydana çıkarır türkçe kuran okumak. islam adı altında türk düşmanlığı yapanlar dan nefret ediyorum. ayetlerin sümer akkad babil mitos dayanaklarını işiten müslümanların imanı sarsılıyor kuran anlaşıldığı için, kuteybe bin müslim 'in kılıcına biat eden türklerin nasıl müslüman oldukları belli oluyor. musa denizi ikiye yarabiliyor, muhammed ay’ı ikiye yarabiliyor ama düşmanlarından kaçmışlar çünkü mitos içeriği öyle. allah evreni muhammed'in hatırına yaratıyor, muhammed ay’ı ortadan ikiye bölüyor ama elinde kılıç ile uhud savaşında dövülüyor dayak yiyor muhammed, habibullah exe çalışmıyor o vakit. pagan araplar, ay’ı ikiye yaran muhammed'in kaşını gözünü kanatıp, amcası hamza'yı öldürüp ilaveten 70 mücahidi hurilerine kavuşturup 625'te medine'ye gönderiyorlar muhammed'i, habibullah exe yine çalışmıyor o vakit. ama sonraları siyasi egemenlik ve ganimete üşüşme hamlesi yapınca muhammed, işte o vakit habibullah exe çalışmış oldu.
✔ sümer'de tanrılar, kendilerine hizmet etsinler diye insanları yaratmışlar. islam ayetlerinde allah, kendine abd, abid / kul / köle / hizmetçi olsunlar diye insanları yaratmış. örneğin fatiha 5'de : iyyake nağbüdü ve iyyake nestağin : yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız seni destekleriz. kurgu aynı, insanların varlık sebebi, tanrıya köle, abid, ibadet, hizmet etmek, islam ilahiyatı, sümerler den alıntı olduğu belli.
✔ cübbeli ahmet : islamda cariyelik ve kölelik var.
hz muhammed, derlediği ayetleri kendi siyasetine nasıl uydurdu? muhammed mekke'de yaşarken yahudilerın ve hristiyanların kendilerine özgü kitapları olduğunu ve bu kitapların kendi dillerinde olduğunu ve buna göre ibadet ettiklerini görür. Bu durum onu neden Araplar için bu durum söz konusu olmasın diye düşünceye götürür. Bu düşünce onda tanrı allah tarafından seçilmiş olduğu fikrini yaratır. muhammed'in kendi keyfine yazdırdığı ayetler: muhammed'in misafirleri gitmek bilmeyince ahzap 53; yemeği yeyince durmayın gidin diyen ayet gelmiş. birileri muhammed'i öğle uykusundan uyandırınca hucurât 4-5; bağırarak seni uyandıranlar akılsız insanlardır. sen uyanıncaya kadar bekleseler iyi olurdu diyen ayet gelmiş. hafsa'nın gününde, Hafsa'nın yatağında cariye mariya ile yakalınıp muhammed'in karıları isyan çıkarınca tahrim 4; kalpleriniz kaydı, tövbe edip ayağınızı denk alın, muhammed sizi boşarsa, allah ona daha güzel karılar verir'' diye ayet gelmiş.
✔ sümer'de tanrılar, kendilerine hizmet etsinler diye insanları yaratmışlar. islam ayetlerinde allah, kendine abd,abid / kul / köle / hizmetçi olsunlar diye insanları yaratmış. örneğin fatiha 5'de : iyyake nağbüdü ve iyyake nestağin : yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız seni destekleriz. kurgu aynı, insanların varlık sebebi, tanrıya köle, abid, ibadet, hizmet etmek, islam ilahiyatı, sümerler den alıntı olduğu belli.
✔ sümer'de tanrılar, kendilerine hizmet etsinler diye insanları yaratmışlar. islam ayetlerinde allah, kendine abd,abid/kul/köle/hizmetçi olsunlar diye insanları yaratmış. örneğin fatiha 5'de : iyyake nağbüdü ve iyyake nestağin : yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız seni destekleriz. kurgu aynı, insanların varlık sebebi, tanrıya köle, abid, ibadet, hizmet etmek, alıntı olduğu belli.
✔ 622 yılında hicret ederek yesrib e giden mekkeli mülteciler, çoğalınca yesrib adını değiştirip medine yaptılar ve müslüman olmayan yesrib yahudilerini öldürdüler. yesrib, ibranice יתריב ; arapça يثرب yesrib 'de öldürülen yahudi kabilelerini görenler müslüman arap olmayı seçtiler, özgür/ölüm korkusu iradeleri ile.
✔ kehf 9, ashâbel kehfi ve raqimi كَهْفِ وَالرَّقِيمِ . rakim nedir? yazılı anıt mı? yazılı levha mı? yazılı kaya mı? taş'a yazılmış sayı mı?, köy'de bina mı? köy'ün adı mı?, dağ adı mı, raqim رَّقِيمِ neyin adı olduğu belli değil, raqim anlamı bilinmiyor.
✔ 7 uyurlar, yunanca ve latince karışık olarak Dionysius, Maximinianus, Malchus, Martinianus, Serapion, Constantinius olarak geçiyor. Bu isimler Süryanice kaynakça dan alınmış ama Süryanice orijinal yazım şeklini tespit edemedim. Orijinal adlar Yunanca dahi olsa, ilk metin eğer Süryanice ise isimlerin süryanileşmiş biçimleri ile kaydedilmiş olması gerekir. decius adının Süryanice yazımı ile rakim sözcüğü arasındaki görsel benzerliğe sanırım ilk önce Josef Horovitz işaret etmiş. Horovitz’in zayıf olasılık diyerek geçiştirdiği tezi 1933 ’de Amerikalı Torrey ayrıntılı olarak değerlendirmiş. Süryani yazısında Decius (Deqyus) ve rakîm şöyle yazılıyor: ܖܩܝܤ dqys ܪܩܝܡ rqym r harfi üstündeki nokta, birbirine çok benzeyen d ve r harflerini ayırmak için modern süryanicede icat edilmiş bir işaret. 6. yüzyılda henüz nokta yok. aynı alfabenin yahudilerce ve o dönem araplarca kullanılan biçiminde benzerlik daha belirgin. דקיס dqys רקים rqym hz muhammed, süryanice metni yanlış okumuş sonucuna varmıyoruz ama süryaniceyi yarım yamalak okuyan, bozuk veya silik bir elyazması üzerinden bilgilenen birinin, quran'ı yazan kişiye, yanlış bilgiyi sözlü olarak aktarmaması için sebep yok. islam'da 7 uyur'un adları Yemliha, Mekselina, Mislina, Mernuş, Debernuş, Şazenuş, Kefeştatayyuş diye anılıyor. bozulmanın hangi aşamada gerçekleştiğini bilemeyeceğim ama arapça el yazısında birbiriyle kolayca karışan f yerine n koyup 2 tane daha n ekleyince Kefeştetayyuş قفشططيوش o kadar kolay Konştantiniyyuş قنشطنطنيوش oluyor ki, hayret etmemek mümkün değil. Serabiyus ile Sazenuş 'un farkı da öyle, yalnızca 2 nokta.
ilave: bizans'ın ünlü azizler derlemesi symeon metaphrastes 'ın yazdığı "azizlerin hayatı" kitabında (11.yüzyıl başı) 7 uyurların adı biraz farklı zikredilmiş: Maksimiliyanos, Iamblichos, Martinos, Yoannes, Dionysos, Eksakostodianos, Antoninos. yukarıda aktardığım liste, rours'lu gregorius'un süryani kaynaklarına atfen aktardığı liste imiş. Iamblichos, yemliha'nın orijinali. Neo-platonik felsefenin kurucularından chalkis 'li Iamblichos vardır, sene MS 240 küsur ila 320 küsur. yunanca yazmasına rağmen kendisi süryani, halep yakınındaki kinnesrin - qinnasrin kentinde doğmuş. adı süryanice MLK kökünden yamlika veya yamlixa ܝܡܠܟܐ hükmeder, egemen, melik anlamında. uyuyan Yemliha ayrı kişi ama geç antik devirde süryanilerde kullanılan bir ad.
✔ 622 yılında hicret ederek yesrib e giden mekkeli mülteciler, çoğalınca yesrib adını değiştirip medine yaptılar ve müslüman olmayan yesrib yahudilerini öldürdüler. yesrib, ibranice יתריב ; arapça يثرب yesrib 'de öldürülen yahudi kabilelerini görenler müslüman arap olmayı seçtiler, özgür/ölüm korkusu iradeleri ile.
✔ kehf 9, ashâbel kehfi ve raqimi كَهْفِ وَالرَّقِيمِ . rakim nedir? yazılı anıt mı? yazılı levha mı? yazılı kaya mı? taş'a yazılmış sayı mı?, köy'de bina mı? köy'ün adı mı?, dağ adı mı, raqim رَّقِيمِ neyin adı olduğu belli değil, raqim anlamı bilinmiyor.
✔ 7 uyurlar, yunanca ve latince karışık olarak Dionysius, Maximinianus, Malchus, Martinianus, Serapion, Constantinius olarak geçiyor. Bu isimler Süryanice kaynakça dan alınmış ama Süryanice orijinal yazım şeklini tespit edemedim. Orijinal adlar Yunanca dahi olsa, ilk metin eğer Süryanice ise isimlerin süryanileşmiş biçimleri ile kaydedilmiş olması gerekir. decius adının Süryanice yazımı ile rakim sözcüğü arasındaki görsel benzerliğe sanırım ilk önce Josef Horovitz işaret etmiş. Horovitz’in zayıf olasılık diyerek geçiştirdiği tezi 1933 ’de Amerikalı Torrey ayrıntılı olarak değerlendirmiş. Süryani yazısında Decius (Deqyus) ve rakîm şöyle yazılıyor: ܖܩܝܤ dqys ܪܩܝܡ rqym r harfi üstündeki nokta, birbirine çok benzeyen d ve r harflerini ayırmak için modern süryanicede icat edilmiş bir işaret. 6. yüzyılda henüz nokta yok. aynı alfabenin yahudilerce ve o dönem araplarca kullanılan biçiminde benzerlik daha belirgin. דקיס dqys רקים rqym hz muhammed, süryanice metni yanlış okumuş sonucuna varmıyoruz ama süryaniceyi yarım yamalak okuyan, bozuk veya silik bir elyazması üzerinden bilgilenen birinin, quran'ı yazan kişiye, yanlış bilgiyi sözlü olarak aktarmaması için sebep yok. islam'da 7 uyur'un adları Yemliha, Mekselina, Mislina, Mernuş, Debernuş, Şazenuş, Kefeştatayyuş diye anılıyor. bozulmanın hangi aşamada gerçekleştiğini bilemeyeceğim ama Arapça el yazısında birbiriyle kolayca karışan f yerine n koyup 2 tane daha n ekleyince Kefeştetayyuş قفشططيوش o kadar kolay Konştantiniyyuş قنشطنطنيوش oluyor ki, hayret etmemek mümkün değil. Serabiyus ile Sazenuş’un farkı da öyle, yalnızca 2 nokta.
ilave: bizans'ın ünlü azizler derlemesi symeon metaphrastes 'ın yazdığı "azizlerin hayatı" kitabında (11.yüzyıl başı) 7 uyurların adı biraz farklı zikredilmiş: Maksimiliyanos, Iamblichos, Martinos, Yoannes, Dionysos, Eksakostodianos, Antoninos. yukarıda aktardığım liste, rours'lu gregorius'un süryani kaynaklarına atfen aktardığı liste imiş. Iamblichos, yemliha'nın orijinali. Neo-platonik felsefenin kurucularından chalkis 'li Iamblichos vardır, sene MS 240 küsur ila 320 küsur. yunanca yazmasına rağmen kendisi süryani, halep yakınındaki kinnesrin - qinnasrin kentinde doğmuş. adı süryanice MLK kökünden yamlika veya yamlixa ܝܡܠܟܐ hükmeder, egemen, melik anlamında. uyuyan Yemliha ayrı kişi ama geç antik devirde süryanilerde kullanılan bir ad.
✔ esatir evvelin : öncekilerin öykülerinde, varoluşun bilimsel açıklaması var idi dönemine göre. sümerce örümcek anlamında uttu. uttu-spider, nin-sikila babası enki 'nin cinsel teşebbüsüne karşı, kendini, kendi ağına sokarak direnir, ancak onu taze ürünlerden bir armağan ve evleneceği vaadini kullanmasına izin vermeye ikna eder. enki daha sonra onu bira ile sarhoş eder ve ona tecavüz eder. enki'nin menisini vajinasından alıp toprağa diker ve enki'nin daha sonra yediği 8 yeni bitkinin büyümesiyle sonuçlanan karısı ninhursag tarafından kurtarılır.
urnunta-ea : yağmur bulutlarıyla ilişkilendirilmiş. urukagina'nın hanedanlık yazıtlarında, lagaş'ın 2nc hanedanlığı dönemine ait metinlerde, ve An = Anum tanrı listesinde, 3 ayrı kaynakça'da bilinmektedir.
✔ sümer'de ağırlık birimi şekel, tevrat 'a girmiş sümerler den ve bugün israil'de şekel, para birimi dir. havva, sümer kiş krallığında 3.hanedanı 1.kraliçesi khabu dan türemiş. semavi din kaynakları, mitoslar dan yaranmadı ise, sümerli ilk kadın olan havva'yı nereden tanıyor ve aynı adı nereden biliyor, niçin kullanıyor? adem'in kaburgasından havva/kadın yaratılmış. kaburga öyküsü sümer-babil mitosu bağlantılı. tevrat’ta kullanılan betimlemelerin kök ve kaynağı, sümer-babil uygarlığı dır. gilqameş dastanında dünyayı su basması efsanesi tevrat'a dahil edilmiş tanrısal ağız dan geliyor diye. tevrat allahın kitabı ise sümerli insanların yarattığı mitos öyküleri, niçin yazılmış quran 'a?
✔ insan peygamberlerin, tanrı adına buyurmaları, aslında tanrı söylemini, mesajını taşımadıklarının ispatı'dır. tanrı'nın, sözünü ulaştırmak istediği bozuk insanlara ulaştırabilmesinin çaresi, toplum içerisinden sünepe pedofili ve siyasi narsist karakterli kişileri seçmesi olmamalıydı. belirgin olarak nasıl peygamberlik iddiasında bulunan kişiler ile iletişim kurduysa, kurabilmiş ise, aynı yordamı kullanarak, ulaşmak istediği insanı veya toplumu, kendi iradesindeki beyan'a muhatab etmeliydi. elçisiz, şeyhsiz, tarikatsız, mezhepsiz, peygambersiz, direkt olarak, ki insanlara yüklediği sorumluluk âdil olsun
✔ mabed fahişesi zermaşitu babil kulesi, tapınak tepesindeki odada bekler idi marduk u. muta nikahı kökeni bu. kadiştu, erkek değmemiş rahibe sınıfı.
✔ entu baş rahip kral ile baş rahibe zermaşitu birlikte olur idi. sümerde adı baş rahibe kuatitum ile entu sevişir senede bir kez. enkidu 'yu evcilleştiren şamhat, rahibe idi mabed 'de.
✔ incil'de isa'nın babası marangoz yusuf dan bahsedilir. qurân'da bahsedilmez. ✔ eliaçık: isa'nın babası marangoz yusuf idi. tanrı yeryüzüne din yaymak isteseydi seçtiği kişiye değil herkese vahyeder idi.
✔ bergamalı galen'in embriyo tanımı, qurân ayeti müminun 14 ve zümer 6 'ya embriyo mucizesi olarak geçmiş. varaka nevfel ve dıhye kelbi gibi nasturi kitap çevirmenleri nin yordamı ile.
✔ embriyo mucizesi yalanı. mudgayı kemik olarak biçimlendirdik, sonra kemiğe et giydirdik ve sonra onu yeni bir yaratık haline soktuk. (müminun 14) oysa kemik et den önce oluşmaz. et ve kemik aynı anda oluşur.
✔ ortadoğu milletleri tarihinde, sümer, akkad, babil, aşur/asurlar dan biriktirilen kültürleri, yahudiler derlemiş kutsal kitap olarak ve göksel tanrıya, herşeye güç yetiren tekil varlık atfetmişler, sonra hristiyanlık ve islamda bu ifade tekrarlanmış. taht/arş 'da oturan allah (yunus 3, taha 5 ayetleri) bu sebeple.
✔ devlet bahçeli'nin lübnan gibi meshepçi hükümet kuralım önerisi
✔ Sarayların içinde Türk den gayri unsurlara dayanarak, düşmanlarla ittifak ederek Anadolu'nun, Türklüğün aleyhine yürüyen çürümüş gölge adamlarının Türk vatanından kovulması, düşmanların denize dökülmesinden daha kurtarıcı bir harekettir. 1924 (Atatürk'ün S.D.II, S.179.180.)
✔ enkidu ile nikah/seks yapan şamhat, natitu mertebesi tapınak hizmetlisi/ibadiyesi idi. hz meryem, kuatitu mertebesi tapınak hizmetlisi idi natitu ile kuatitu arasında kast mertebesi farkı, kuatitu bakire kalıp çocuk doğurması mutlak yasak idi ama natitu, çocuk doğurmasa bile evlat edinebilir idi yaşlanınca. bu sebeple isa nın annesi kuatitu idi.
allah intikam alır şeklinde ayet vardır, allahın esmaül hüsna adlarında olan müntakim, insan gibi intikam alıcı anlamda dır. allahın emirleri sanılan ayetlerin, aslında devleti yöneten insani hükümetlerin kendi anayasa ayetleri olduğu anlaşılıyor. hanedanlık yönetimleri, toplumlarını gütmek, isyan engellemek, asayiş sağlamak amacı ile mitos öykülerini ayet olarak kotarmışlar. siyasi amaçlara hizmet etmesi için rahip-kral olan lugal ve firavun gibi devlet hükümetlerini oluşturan insanlar tarafından allah tasarlanmıştır, allah adı öncülü eloh gibi kültürsel-yöresel tanrı üzerinden. allah insani tasarlanmış siyasi bir kurgudur. allah, semitik arap kültürüne dayalı insan ürünü siyasi proje.
muhammed diyor ki "gökte oturan allah'ın sizi yerin dibine geçirmesinden güvende misiniz" ayet mülk 16-17'de yazıyor allah'ın gökte oturduğu muhammed'in tarifinde. muhammet, allah'ın kendisi ile taht/arş'ın 8.katında yüzyüze görüştükten sonra müslümanlara ibadet farzları başladı. "allah benimle görüştü, el sıkıştı, elini 2 omuzum arasına koydu" hadisi var muhammed'in. mekan'da allahı konumlaştıran ayetler var böyle.
✔ latince chrestus - mesih anlamında. chrestus köle, tek harf değişimiyle çileli superstar 'a dönüşmüş : christus
✔ christus, christ, Cristo vb. isimler, 'kutsal yağ ile ovulmuş, kutsanmış' anlamına gelen Mesih'in (İbranice: משיח; Aramice: משיחא) Grekçe karşılığı olan Hristos'un [Χριστός] varyasyonları dır.
✔ 21 mart'ta toprakaltına geştinanna indiği gün, dumuzi topraküstüne çıkıyor ve doğayı döllüyor. 6 ay sonra 21 eylül'de dumuzi figürü toprakaltına iniyor ve geştinanna figürü kış döngüsünde topraküstüne çıkıyor, tabi harman'a gelen döşürülmüş, toplanmış tarla hasadlarını kurutma dönemine denk 21 eylül. mezopotamya coğrafyası, kış hasadı döşürülecek, toplanacak tarla ekimi yapılabilir olmadığı için 21 eylül den sonra meyve, sebze, baklagil, turunçgil tarlaları ekilmez idi. bu sebeple mezopotamya mitosunda topraküstü kış mevsimi döngüsü geştinanna figürü ile betimlenmiş, çünkü dölleyebilir organı yok geştinanna'nın zaten gerek yok.
kış mevsiminde tarım döllemesi yapılmaz, hayvan döllemesi yapılır ki hayvanların da kendi organları var, ve kendi cinslerini dölleyerek ürüyorlar. geştinanna'ya gerek olmaksızın kış mevsimi döngüsünde hayvanlar dölleniyor, bitkiler döllenmiyor, bu sebeple dölleyici dumuzi toprakaltında kalıyor 21 eylül den 21 mart'a dek. dumuzi adı ile betimlenen tarlaya tohum ekme başlangıç zamanı 21 mart ve haftasında nevruz ve hıdrellez yine tarım toplumu takvimi'dir.
bu mitos öykülerini bilen kurnaz birisi, ibrahim, sara, avimelek, komutan fikol figürlerini, mitos'daki dumuzi, inanna, geştinanna, ereştigal figürlerinden çalıp kendi dönemine aktarmış, tabi bedava yapmamış bu aktarmayı, peygamberlik töresi devlet başkanlığı biçimi idi antik zamanlarda, peygamberlik biçimini kullanmış.
hz ibrahim, karısı sarah'ı 3 yıl kral evimelek'e eş verip ardından yüklü miktar tazminat kaldırmış. rus karıları eskiden aynısı yapıyorlardı, artık gözümüz açıldığı için yapamıyorlar. türkiye'ye gelip evlenerek yolunacak bir türk bulup 3 yıl evli kalıyorlardı ve çocuk doğduktan sonra boşanıyorlardı. hukuk sisteminde her zaman nafakayı boşanan erkek, boşandığı eski karısına verir. rus karısı 3 yıl dişini sıkıp türkiye'de salak bir türk den çocuk yapıp sonra rusya'ya dönüyordu. nafaka arkadan gidiyordu ona.
✔ dumuzi-ibrahim dir, inanna-sara dir. hz ibrahim, karısı sara'yı önce mısır firavun'una sonra filist kralı avimelek'e "sara benim kız kardeşim" dir diye tanıtıp, aslında karısı olan sara'nın firavun ile altı ay evlenmesine razı olmuş, ve başka bir yıl avimelek ile altı ay evlenmesine razı olmuş tazminat-hasat amacı gereği. sonra bu 2 kral, ülkelerinde gerçekleşen bir takım felaketlerin ardındaki sebebin ibrahim'in verdiği sara adlı kadının olabileceğini düşünerek, kahinleri tarafından uyarılarak, sara'nın ibrahim'e geri gönderilmesine karar vermişler. gerçekte sara, ibrahim'in, babaları aynı, anneleri farklı olarak kızkardeşidir ve aynı zamanda karısı dır. hz ibrahim akraba evliliği yapmış üvey kızkardeşi ile evlenmiş fakat olaydan önce ibrahim, firavun dan ve sonra avimelek den bu gerçeği gizlemiş yani hz ibrahim yalan söylemiş.
✔ tammuz'un rüyası ardından binlerce sene sonra, ibrahim'in karısı sara'nın rüyası öyküsüne dönüşmüş. öykünün aslı sümer'de inanna (yani ibrahimin üvey kızkardeşi ve karısı sara) kocası dumuzi'yi öfke ile yeraltına göndermiş, dumuzi, tanrıça utu'ya yaptığı rica ile kurtulmuş yeraltı ndan. tanrıça utu, her günün sonunda yeraltı dünyasına inerek, ölülerin kaderini belirler. utu'nun inayeti sayesinde dumuzi-ibrahim yeryüzüne çıktığı zaman kırlarda yatarken bir rüya görmüş. yanyana duran 2 kamış dan biri çıkarılıyormuş. dumuzi rüyasını inanna'ya anlatmış, inanna ise rüya tanrıçası olan kız kardeşi geştinanna 'ya anlatmış. geştinanna rüyayı yorumlayıp sara'ya demiş ki "çıkarılmayan bir kamış seni (sara'yı), çıkarılan diğer kamış dumuzi’yi (ibrahim'i) simgeliyor, çıkarılan kamışın dumuzi'yi tekrar yeraltına götürüleceği anlamına geldiğini ve buna inanna'nın üzüleceği yorumunu yapmış geştinanna.
✔ hz ibrahim'in aslı dumuzi, karısı sarah'ın aslı inanna, öykünmüş biyografi bu iki isim, gerçek insan değil bunlar. hz ibrahim, karısı sarah'ı, "sarah benim kız kardeşim diye tarif etmiş" flist kralı avimelek'e. sarah, avimelek'in 6 ay karısı olmuş. öykünün aslı sümer mitosunda inanna/sarah, kardeşi ve kocası dumuzi/ibrahim'in, yılda 12 ay yeraltında kalmaması için tanrılar meclisi kararı ile dumuzi'nin yerine yarım yıl - yani yılda 6 ay yeraltına inmiş, böylece dumuzi yerüstüne çıkmış ve tarımda hasadın başladığı mevsimler oluşmuş 6 ay boyunca. işin gerçeği dumuzi'nin penisi yeraltında 6 ay kalması, tarımda toprak altına tokum ekmek, fide dikmek mevsimi dir. ve dumuzi'nin penisi yerüstünde 6 ay kalması, tarımda toprak üstünde hasat mevsimi, arpa buğday kamış tahıl biçmek, meyve sebze baklagil turunçgil toplamak mevsimi dir.
✔ sümer töreninde tanrı yerine lugal-kral, tanrıça yerine başrahibe 'nin evlenmesi, hz ibrahim iltibasında sara ile kral avimelek'in evlendirilmesi ile paralel bir öykü olmuş bu evlenme sonucu dumuzi, penisi ile birlikte 6 ay toprak üstüne çıkıyor yaz ve sonbahar ekinoksu yani hasat iklimi oluşuyor doğada, dumuzi 6 ay toprak altına iniyor kış ve ilkbahar ekinoksu oluşuyor doğada. tarım ve hayvancılık ile beslenen toplum düşünçlerinde ortadoğu tarlalarına verim bereketi geliyor, tarım mahsulü-ürünü çoğalıyor, harmanlar dan hasat kaldırılıyor toplum zenginleşiyor.
aynı şekilde ibrahim'in karısı sara ile flist kralı avimelek'in 6 ay evli kalmaları son bulunca, hz ibrahim, avimelek den cariyeler, köleler, davarlar, sığırlar, altınlar, gümüşler almış yani hasat kaldırmış, mahsul-ürün almış ibrahim, tazminat hak etmiş anlamında ve hz ibrahim'in yeğeni lut, yardım etmiş bu olayda. her 2 öykünün amacı tarımsal hasat zenginliği, bereket temasını halk için ümitlendirici aşı niyetinde elde bulundurmak, doğanın mevsimlerini bereketli kullanmak.
ibrahim mısır’a giderken bir rüya görmüş. rüyasında yanyana duran iki ağaçtan biri sökülüyormuş. öteki ise onu sökmeyin diye ağlıyormuş. ibrahim bu rüyasını karısı-üvey kızkardeşi sara'ya anlatmış. sara'da rüyayı, ibrahim'i öldüreceklerini ve kendisini alacakları şeklinde yorumlamış. bunun üzerine sara, irahime "ben senin kız kardeşin olduğumu söyleyeyim avimelek'e, böylece seni kurtarayım" demiş ve öyle yapmış. ibrahim'in mısır’a giderkenki gördüğü rüya, ibrahim-dumuzi 'nin kırlarda yatarken ki gördüğü rüya ile bağlantısı, olayın tarihsel gerçekliğine değil, tarımsal mevsim ekinokslarına salık veriyor. çünkü 3bin yıl önce insanlar beslenmek için meyve sebze tahıl baklagil turunçgil ürünlerini marketlerden değil mevsimsel doğru zamanda ekdikleri tarlalar dan alıyorlardı.
✔ karanlık ve kötülüğün temsili satürn-set'in baş tarafı örtülü veya maskeli olarak temsil edilmiş. roma heykelinde satürn/set, tahtı nın üzeri siyah örtülü betimlenmiş. yahudi tefili nin kare köşesinde 3 dallı çizim ibranice sin harfi, yani sin/set adlı tanrı'nın başharfi dir. kabe'nin örtüsüz fotoğraflarına bakın, kapı bölümünde duvarda 3 tane beyaz işaret göreceksiniz, onlar pencere değil, ibranice sin harfi 'nin 3 ucu 'nun betimi dir, yani, sin harfi ile set adlı tanrı, kâbe'de temsil ediliyor halen.
✔ fil suresinin kökeni, makabeler kitabı : books maccabees.
✔ gılgamış destanı 1nc bölüm : gılgamış kral oluyor. (gılgamış ile enkidu güreşti, tanrı ile yakup güreşti)
✔ makabiler kitapları, ibranice incil 'de bulunmayan ancak tamamı Septuagint 'in bazı el yazmalarında yer alan 4 kitap. ilk 2 kitap yalnızca septuagint ve vulgate 'deki kanonik yazıtların bir parçası dır (dolayısıyla roma Katolikliği ve doğu ortodoksluğu için kanonik dir) ve protestan apokrifası 'na dahil dir.
✔ ibbi-sin, şu-sin'in oğlu, sümer ve akad kralı ve 3.Ur hanedanı son kralı idi, amoriler tarafından defalarca saldırıya uğrayınca ibbi-sin liderliğine olan inanç kaybolunca, elam bağımsızlığını ilan etmiş.
✔ inşuşinak, inshushinak, elam hükümdarlık tanrısı, elam ile akad kralı NaramSin arasında yapılan bir antlaşmada "kralın tanrı inşuşinak'a tabi olması, inşuşinak hurtur zukir" şeklinde geçmekte. bereket tanrısı ninurta ile ilişkilendirilmiş inşuşinak.
✔ susa'nın efendisi anlamına gelen ins hus hınak : inşuşinak, kraliyete koruma çağrısı yapma fikrini yansıtmış.
✔ kral şilhak - inşuşinak'ın kızı Bar-Uli 'ye verdiği, asılmak için delinmiş mavi kalsedon taş. kral ve kızının tasvir edildiği taş, elamca yazıtın 4. satırındaki ia-àš-pu kelimesi burada kalsedon u tanımlıyor.
✔ sümerlerce elama, akadlarca elamtu, kendi dillerinde ise Haltamti adıyla anılmakta idi, Başkenti Susa olan elam, bu yüzden ptolemy gibi yazarlarca sonradan Susiana olarak da anılmış. elam panteonunun başlıca tanrıları şunlar : Susa’nın koruyucusu inşuşinak (sonradan yer altı tanrısı). Yeraltı dünyasında ölüleri yargılayan tanrıçalar Lagamal ile İşmekarab. Gökyüzü tanrısı Humban (sonradan Napirişa “Büyük tanrı”) Ana tanrıça Pienenkir (sonradan Kiririşa “Büyük tanrıça”) Humban ile Pienenkir’in oğlu Hutran Güneş ve adalet tanrısı Nahhunte Ay tanrısı napir, haberci tanrı simut. Pienenkir’in kız kardeşleri olan Siyasum, Narunte, Niarzina adlı tanrıçalar Ruhurater, Kilahsupir, Tirutir adlı yerel tanrılar.
✔ susa'nın yükselişiyle birlikte, şehrin koruyucu tanrısı inshushinak’ın statüsü arttı. sadece Susa’nın değil, tüm Elam'ın önemli tanrılarından biriydi. Krallar, monarşik meşruiyetlerini inshushinak dan aldıklarını ilan ettiler ve onun adına tapınaklar inşa ettiler. elam dini, devlet dinine dönüştü. sadece bireysel bir inanç meselesi değil, aynı zamanda kraliyet gücünü pekiştiren, yasaları meşrulaştıran ve toplumu bir arada tutan kurumsal bir yapıya büründü, monarşik din. inshushinak, adalet ve yeraltı dünyası ile ilişkilendirildi, kralların yeminleri onun adına edilir ve antlaşmalara tanıklık etmesi istenir idi.
✔ elam king untash-gal (MÖ 1265-46) tarafından yaptırılan ziggurat chogha-zanbil. ✔ ziggurat chogha-zanbil, built by the Elamite King Untash-Gal (c.1265-46 BC). susa (şuş) kenti yakınında bulunan mö 1500-1000 arasına tarihlenen ziggurat dur untash. chogha zenbil güncel ismi.
✔ king untash-napirisha, Orta Elam döneminde, yani MÖ 1300 civarında Elam kralı. önceki Elam kralı Humban-Numena 'nın oğlu ve Kurigalzu 'nun bir kızının (veya torununun) oğlu idi. adını bir Elam tanrısı olan Napirisha 'dan almış.
✔ persce belh ve merv 'in yunanca isimleri baktriya ve margiana
✔ shu ilishu. isin hanedanı 2nc lügali. sümer kral listesi'nin tek kopyasına göre şu-ilişu dan önce işbi-erra var, şu-ilişu dan sonra iddin-dagan. elamlılar dan nanna idolünü geri alıp Ur 'a getirmesiyle tanınır şu-ilişu.
✔ eskilerin masalları mitoloji den dinlere geçmiş olan şablon kültür yasaları var. islam öncekilerin öykuleri esatirul evvelin, kronolojik sıralamada ilkin çivi yazısı var olmuş, sonra kral tanrı töresi var olmuş sonra tanrı tezahürü ile birlesen kral yasaları var olmuş sonra bu yasalar ile siyasii din oluşturulmuş alimler tarafından, alim den kasıt, tarihi olayları okuyabilen, yazabilen ve bu sayede din argümanlarını kotaran insanlar.
✔ horus M.Ö 5bin yıllarında doğmuş, 5bin yıl sonra isa doğmuş. horus'un dirilttiği adam Azurus, isa'nın dirilttiği adam Lazarus. tesadüf değil, isa karakteri kopyalanmış bir öykü. öncekilerin öykuleri : esatirul evvelin.
✔ tanrı'nın, siyasetçi'nin istediği sorgulanamaz özelliklerde olması, tanrı'yı yaratan öznenin siyasetçi olduğuna belirti. 128gb flash bellek'in olmadığı zamanlarda azize bernadette'nin tecelli görmesi ve peygamberlere vahiy gelmesi israf değil mi? ardından muhammed'e vahyedilenlerin kayıt edilememesi ve joseph smith 'in tecelli görmesi'nin kayıt edilememesi başka bir israf olmuş çünkü tanrı son kez konuşmuş ama kayıt aygıtlarının olmadığı 620'li yıllarda. ben yaşamadığım zamanın muhatabı olamam.
type-c usb 10gbit/sn ile saniyede 1,22 gigabyte veri aktarımı yapılabilmekte dir. usb 3.0 bağlantısı eskilenen 4.80 gigabyte/sn yani saniyede 600 megabyte aktarım yapabilmekte idi. 2023'e gerek yok, allah son konuşmayı 1980''lerde yapsaydı muhatabı olurdum. istavroz haç'ını deniz'den çıkarıp el ile katasını/ kontörünü çizmek tanrı'yı tatmin ediyor mu? kabe duvarını 7 kez dolaşıp köşesindeki karataş'ı öpmek allah'ı tatmin ediyor mu? tanrılar, ne istediğini bilmeyen tatminsiz ve sorumsuz insanlara benzemiyor mu?
✔ sümer'de tanrılar, kendilerine hizmet etsinler diye insanları yaratmışlar. islam ayetlerinde allah, kendine abd,abid / kul / köle / hizmetçi olsunlar diye insanları yaratmış. örneğin fatiha 5'de : iyyake nağbüdü ve iyyake nestağin : yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız seni destekleriz. kurgu aynı, insanların varlık sebebi, tanrıya köle, abid, ibadet, hizmet etmek, islam ilahiyatı, sümerler den alıntı olduğu belli.
✔ polis asayiş teşkilatının olmadığı zamanlarda toplumsal barışı ve birey'in can ve mülk güvenliğini sağlamak için günün siyasetçilerinin, kutsal göstertili tanrı'yı kurgulamaları gerekli idi. toplumu rahat yönetmek için siyasetçilerin, tanrı'da olmasını arzuladıkları donanımlara tanrı'nın sahip olması tesadüf değil. siyasetçiler tanrı'yı donatmışlar, arzuladıkları özellik ve sıfatlar ile. yüce taht/arşı-ala'dan tecelli-vahiy işiten bir lugal rasul, dili ile konuşmaksızın/konuşamayan dilsiz bir insanın aklından ne geçirdiğini işitemez mi? peki tanrı, ortadoğulu bi peygamberi araya sokmaksızın, tüm dünya'da, tüm zamanlarda yaşayan insanlara amacını aracısız belirtemez mi?
✔ belh'de ali'nin mezarı dedikleri aslında zerdüşt'ün mezarı'dır. milat dan önce 600'lü senelerde belh'de doğup, belh'de ölen zerdüşt, müslümanlaşan afganlar tarafından ismi değiştirilerek, gerçekte ırak 'ın necef şehrine gömülmüş hz ali mezarı olarak kabul etmişler zerdüşt'ü.
✔ çünkü afganistan, islami devlet yasaları ile yönetilmeye başlanınca, zerdüştlüğe inananların yaşamları tehlikeye girdi, ve zerdüştler o vakit, kendi inançları nın ismini değiştirerek, islami isim verdiler, böylece zerdüşt 'ün mezarı, ali 'nin mezarı hâlini aldı. hem zerdüştler, inançlarını sürdürdüler, müslümanlık içerisinde.
✔ persekler, persler, pers mitolojisi. zerdüştlük dinine inananlar. pers kürtçe çingene demek. ✔ zerdüşt kelimesi nin aslı zaratustra, zarat (güzel) ve ustra (develer) terkibinden "güzel develere sahip olan" anlamına gelir. latinceleşmiş şekli zaratustra, yunancası zoroastres.
nanna god of the Moon ✔ ancient city of Sogmatar. ✔ Lah - yah, egyptian moon god ✔ is allah the name of god
✔ egyptian moon god, time and fertility : khonsu-nefer-hotep, meaning the lord of maaat-truth, justice, harmony and balance.
✔ aun and moon worship ✔ nabonidus, bible’s Book of Daniel.
✔ utu’s consort was sherida (aya in akkadian), a goddess associated with the rising sun. ✔ anu, alu in levant and feminine ereshkigal-ningal. akkadian shamash, sumerian utu god of the sun, and underworld.
✔ islam really worship almighty god ✔ baryum ve alüminyum atom numaraları toplamı 69.
✔ ziggurat of the moon god nanna-sin worshipped in the ziggurat of Ur. ✔ mani, old Norse moon.
✔ meryem'in babası imran, kardeşi harun ve musa olan aile, isa dan yüzyıllarca önce yaşamışlar ama isa'nın dedesi, yani meryem'in babası kuran'da imran, incil'de yoahim olarak farklı yazılmış. muhammed 'e ayet bilgisi taşıyan kişi incil den almamış, mişna ve yeşua-yuşa dan almış çoğu öyküyü, bu sebeple meryem'in babası yoahim olmasına rağmen, imran demiş ona muhammed.
arapların, destansı kahramanlar göstertili, şiir ve masal anlatı sanatı varı idi, ve ortadoğu'da mitos göstertili özneler var idi, araplar'da siyasi birlik uğruna bunlar birleştirildi emeviler döneminde. 4 lisan konuşan roma elçisi dıhye kelbi, cebrail kılığına girip muhammed'e ilk ayetleri yazdırdı, islam böylece mayalandı ve sonra savaşlardan kazanılan enfal ganimetleri ile ısınan kalpler sayesinde islam genişledi.
kıyamet günü gök yarıldığı zaman 8 tane melek, düşmesin diye allahın tahtını semada tutarlar, hakka 17 ayetinde, öyle böyle çelişkilere rağmen inanıyorlar. yazı icadından sonra insanlık, tanrıları kendi yansımasından yaratır iken, yalnızca insansı amaç suretini değil, kendi yaşam tarzını da göz önünde tutarak yarattı bu sebeple tanrılar, doğdukları kültürün ürünüdürler. geçmiş zamanda insanlar ibadet etmek için tanrı arayışı içinde idiler. yakın gelecekte insanlar kendilerini tanrılar dan korumak zorunda kalacaklar dır çünkü güncel tanrı, siyasetçi lider konumuna evrilerek diktatörce hüküm veriyor.
✔ bir tane allah olsa kebir olurdu, ama allah kebirler arasında ekber, yani büyükler arasında enbüyük. kabile arapları ilah taraftarı olarak yarıştırmışlar ilahları, sosyal seçilim sonrası allahü ekber oluşmuş
✔ Türkler nasıl müslüman oldu? nufus, yüzde 90 müslüman olduğunda orada laiklik işe yaramıyor. "mesai saatlerinde kamu binalarında namaz kılınmamalı, memur iş saatinde cuma'ya gitmemeli" dediğimiz zaman müslümanlar diyorlarki "bu ülkenin %90 'ı müslüman tabi devlet dairesinde namaz kılarım, cuma'ya giderim" diyor. Bu durum yalnızca Türkiye'de değil, Malezya'da da böyle. Aşırı kalabalık müslüman nufus, sayı çokluğuna yönetim yetkisi veren demokrasiyi silah olarak kullanınca, siyasette dinci argümanlar ve din adamları kaçınılmaz olarak egemenlik kazanıyorlar.
hristiyanlık bu açıdan şanslı, hristiyanlar "bu ülkenin %90'ı hristiyan, tabiki devlet dairesinde ibadet edeceğim" demiyorlar. Hristiyanlıkta namaz gibi 4 saatte bir ritüel gerektiren ibadet yok, hemde hristiyan yoğunluk %90'ı bulmuyor. Flipinler ve Güney amerika ülkelerinin hristiyan nufuslarında da dinsizliğe olan yönelim biraz daha artınca, avrupa entelektüel birikimine kavuşacaklarını düşünüyorum ama islam ülkeleri için epey daha zaman gerekecek.
✔ inanç anketi, müslümanlar'ın ülkedeki dev bütçeli prodüksiyonları, her gün beynimize çivi gibi zorla çaktıkları ritüeller ile, aksi fikirlere, ana akım medyada yer vermemesiyle kendilerini büyük bir çoğunluk (komik iddialarına göre %99) olduklarına dair yaptıkları manipülasyonu alt üst eden anket.
✔ islam, siyasi amaç ile kurulan bir din. yusuf 76 ayetinde فِي دِينِ الْمَلِكِ "fi dini el meliki - yöneten kral'ın dininde - yasalaraında" ifadesi ne demek? quran'ın yusuf 76 ayetinde "fi dini el meliki فِي دِينِ الْمَلِكِ kral-melik'in dininde" demek dir. yöneten melik - kral'ın dininde anlamı, melik'in hükümet yasaları 'dır. günümüz anlamı ile devleti yöneten insanların siyaset vizyonlarının ürünü, anayasaların 7.yüzyıl arap mantığında din 'dir, azınlıktaki siyasi fikirlerin, kalabalıktaki kişiler den yandaş memur seçerek, toplumun tamamına tahakküm etmesi din'in tanımı 'dır.
✔ birden çok muhammed var, birden çok isa, birden çok nasrettin hoca mezarı, birden çok ali'nin mezarı... birden çok Osman'ın kanının döküldüğü ilk kuranlar var. birden çok yerde ayak izi, kılı tüyü var. ezzra dan islama giden 2000 yıllık (sözde) kutsal kitap yazımında da aynı kişiler, kavramlar aynı yer isimleri aynı olaylar farklı yüzyıllar ve coğrafyalarda farklı dil, kavim ve felsefelerde, farklı kişi, isim yeri ifade etti. bunu anlarsak resim bir miktar daha netleşiyor. bu yüzden petra da mekke, hira tarafı da jeriko tarafı da mekke. bir teori diğerini çürütmüyor. 2000 yıllık oluşumun farklı dönemlerine projeksiyon tutuyor.
✔ türklerin müslüman oluşu bize hep eskiden gök tanrıya inanıyor muşuz sonra araplar gelmiş allah'ı kuranı tanıtmışlar bizim inancımıza benzediği içinde biz de müslüman olmuşuz şeklinde benzer hikayeler anlatılır elbet duymuşsunuzdur buna benzer şeyler ama işin aslı öyle değil.
✔ ilk inen ayetler alak suresi ise, quran niçin bakara suresinin başı fatiha ile başlar?
roma yunancasi ndan aramice / suryanice (aramaic/syriac, سريانية / آرامية) 'ye, buradan ayetlere girmis kavram, terim ve tanimlar var quran 'da. iqra ve quran kelimeleri roma yunancasinda siyasi terimler dir.
quran قرآن 'da iqra اقرآ kelimesi, antik roma'nin comitia curiat (curiate assembly) meclislerinde, yoresel kabilelere ayrilmis curiae isimli alt meclislerin, yasal ugraslarini tarif eder. amarika'nin eyalet meclisleri, rusya'nin duma meclisleri benzeri, roma'nin özerk / vassal / autonomous meclisleri, kuria - quria özerk halk meclisi isminde idi. yani قرآن quran, roma'nin bolgesel meclisi curia'da okunan (okuyan قارئ gariun) taslak, tüzük, icra yasalarını uygulamaktaki, sürecin ismi idi.
islamcilar iqra اقرآ anlamina "ilan okumak, duyuru haykirmak" derler, kismen dogru fakat aslinin ve amacinin ve kullaniminin, roma kuria meclisi ile ilgili oldugunu degistirmez onlarin tanimi. quran ve igra ( قرآن و اقرآ ) genis roma egemenligindeki vassal/ozerk arap kabileleri 'nin hukuki konularına ilisik dir. zaten muhammed, toplanmak haykirisina ezan kullanmis oldugu biliniyor, iqra اقرآ 'yi duyuru haykirisi uygulamasinda kullansa idi, hadisleri olurdu, ama yok.
✔ roma'da 30 kabilenin, vassal curia/quria/kuria قارئ gariun meclisi var idi ve araplar, kuria meclislerine rasul-elci gondermisler. zuhruf 45 ayetinde azcik anlatilir ve gecistirilir bu. olasilikla quran dan cikarilan ayetler sebebiyle bu konunun ayrintisi yok. zuhruf 45'de "sel erselna min kablike min rusulina / sor gonderdigimiz sen den önceki elcilere" denilerek, hz muhammedin, yasa mesrulastirmak شرعي surecine katilan rasul elci olduguna atif yapilmis. roma vassali arap curia/kuria 'sinda muhammed, hem rasul elci, hem nebi haber getiren idi belki, farkli zamanlarda.
✔ iqra, ortamda olmayan 3ncu kisiye hitaben kullanilan kelime dir. bir cebrail dihye kelbi kişisi'nin, 2nci kisi uzerinden, 3ncü kisiye "ben den ona selam soyle-oku-iqra" demesinde kullanılan iqra ortami var idi mutlaka. 2nc kişi tasiyicidir mesaji, birbirlerini gormeyen 2nc kişiden 3nc kişiye. bagzi ayetlerde oturtulamayan diyalogların sebebi, 810 'lu senelerde yani 200 sene ileriden, gerideki, muhammedin hayatta oldugu 610 tarihine gore yazilmis gibi gorukme cabasindan dolayi bence. ortamda olmayan 3nc kisiye hitaben benden ona selam soyle oku iqra deyiver deyimi, araplara, nabati/petra bölgesinden ulaşmış. quran'in ilk emri iqra, oku, metin yazısı okumak değil. quria meclisinde taslak-tüzükleri, risaleti okuyup uygulamaya sokmak. günümüz devlet meclislerinde olanin aynisi. roma 'nin cumhuriyet dönemi akisganligi ve alisganligi ile ilintili curia meclisinde yasa hukumleri nin posta tasiyicisi, rasul-elcilik görevi yapan muhammed e tembih edilen "bu yasa maddelerini curia'da oku" ortamı olmali ki iqra anlamli olsun.
okuyorum قراءة giraeten. okuyor musun هل تقرأ hel tagra. sen okuyorsun انت تقرأ ente tagra. ben okuyorum أنا أقرأ ena igrau. okundu, okunan اقرأ igra. (arapca'yi arapsaci yapan muzari zaman kipinde). okuyan قارئ gariun.
dirhem henüz kullanımda değil iken hz yusuf 'un dirhem ile satılması, henüz samiri adı yok iken asur dan israil e gelip yerleşen samiri öyküsü nün ayetlere geçmesi, ve galibun rum öyküsü, hep geriye dönük tarih sentezi ile yazılmış. musa zamanı samiri milleti yok idi, benzeri kurgu tarih, 627 senesinde pers ile rum savaşından 150 sene sonra rum suresi yazılmış, ama geçmiş/mâzi kip de değil, istikbal '/ müzâri kip de. samiriler, asur dan gelip yahudi olanlar dır, yani asur lügal i 2.sargon un, israil i fethi ile gelip yerleşen asurlular arasında, yahudi olanlara samiri demişler, tarih, m.ö 750 civarı. oysa musa ile samirilerin tartışması, musa nın yaşadığı m.ö 1450 civarı. yani musa nın ölümünden 700 yıl sonra gerçekleşen samiri terimi, 700 sene öncesinde varmışcasına kullanılmış ve yazılmış ayetlere.