kim muhammed yasadimi mucizeleri hayati ailesi suikast cinayetleri gazve seriyye harb siyaseti yasa ayetleri suryani islamda ganimet miras kalan kadin cariye ummu eymen ashabi cellad ali - 5

✔ bakara 187: fecir-şafak vaktinin siyah ipliği, beyaz ipliğinden* ayırt edilme anına kadar, yiyin için.

fecrin olduğu tarafta, ak çizgi kara çizgiden size göre tam seçilinceye kadar yiyin, için: İmsak vaktinin özel bir vakit olduğu yapılan tariften anlaşılmaktadır. Bu vakitte doğu ufkunda üstte beyaz bir aydınlık hattı çizgi halinde, altta ise siyah bir karanlık hattı çizgi halinde oluşmalıdır. Bu hatlar oluşana kadar yeme, içme ve cinsel ilişki serbest. fecrin olduğu tarafta, ak çizgi kara çizgiden size göre tam seçilinceye kadar yiyin, için: “Size göre” ifadesinden ufukta oluşan bu görüntünün herkes tarafından her koşulda tesbit edilebilecek bir görüntü olması gerekir. Yine bu ifadeden, hiçbir kurumun sözüne uymanın gerekli olmadığı ve kurumlara güvenilmesinin doğru olmadığı anlaşılmaktadır. Kurumların sözü bizi bu konuda Allah’a karşı sorumluluktan kurtarmaz.

orucun tamamlandığı saat Arapça’da güneşin batması ile başlayan “gece” vaktidir. Yani güneş batar batmaz oruç açılır. fecrin olduğu tarafta, beyaz çizgi siyah çizgiden size göre tam seçilinceye kadar yiyin, için: İmsak vaktine kadar yiyin için dendiğine göre oruç tutarken yapılan şey yeme ve içmeyi kesmektir. Ayetin başından da eşlerle ilişkinin kesilmesi gerektiğini görmüştük. O halde orucu bozan şeyler yeme, içme ve cinsel ilişkidir. Bunlar evrensel ve fıtrî eylemlerdir. Yani herkes neyin yeme, içme ve cinsel ilişki olarak anıldığını bilir. Basit bir kaç örnekle; kimse iğne yaptırmaya, burun spreyi sıkmaya, diş çektirmeye yeme, içme demez. ilke, yapılan eylemin yeme, içme ve cinsel ilişki olup olmadığının değerlendirilmesidir. mescitlerde itikâf halinde iken kadınlarınızla birleşmeyin: mescitlerde itikâfa girmek bir ibadet. itikâf esnasında eşlerle ilişki yasak.

rahman 7, allah yör-arz dan, gökü-semayı yükseltti.
rahman 10, yöreyi-arzı yaratıklar için alçalttı ضَعَهَا değaha.
hud 7- allah arşuhu ala el mai - su üzerinde allahın arşı.

erkek cins anu-gökyüzü, ve kadın cins ki-yöryüzü, sümer yaratılış mitosundan ayetlere geçmiş. başlangıçta gök-anu ile yör-ki, tek birleşik den oluşmuş idi, 2 cinsin birbirinden ayrılması eyleminde gök ve yör mekanları oluşmuş. tanrılar kendilerine gök'ü mekan seçmesi, guranda allahın arş'a istiva etmesi ayetleri hud 7, araf 54, buradan geliyor. yaratık insanlara ise yör'ü mekan seçmesi yine sümer mitosundan bakara 22.ayete geçmiş "yöryüzünü size döşek yaptı" ifadesiyle. ayetlerin aslını mitos dan alan muhammed, gök'ün, yör den yükseltildiğini yazmış, oysa gökyüzü ve yıldızlar, dünya yör'ü henüz oluşmamış iken var idiler gökte. evrende, dünya dan önce var olan yıldızlar, kütleçekim ile topaklandı, süreçte bu yıldız parçalarından dünya gezegeni oluştu. ne ki muhammed, kütle çekimi nedir bilmediği için yıldızlı gök'ün, yör den ayrılıp yükseltildiğini sanmış, yör'ün alçaltıldığını sanmış, tıpkı sümer, akkad, babil mitoslarındaki gibi.

fussilet 9 ve 12.ayetlerde dünya, 2 günde yaratılmış önce, sonra duman haldeki göğe yönelerek dünya dışındaki evren yaratılmış yani dünya, evren den önce yaratılmış, peki bu durumda evren içerisinde dünya nereye konumlanmış idi? öyle ya evren yok iken dünya var diyor ayetler. evren yok ama dünya var denmiş ama açıklaması yok.

düz dünya ve çevresi fanus, tepesi kubbeli evren modeline salık, rad 2.ayette, görebileceğiniz direkler عَمَدٍ olmadan gökleri yükselterek, tahtına-arşına oturdu allah denilmiş. direkler görünmüyor çünkü yok, dünyanın kenarlarında fanus var, tepesinde kubbe var, kubbenin ağırlığını fanusun kenarları tutuyor. kubbe nin fanus kenarlarına baskıladığı ağırlık, enbiya 44 de "el arde nenkusuha min etrafiha - etrafından arzlar-yerleri eksiltiyoruz" ifadesi edilmiş bu sebeple.

ayetlerde güneş, dünyayı kaplayan fanusun içerisinde bir uc dan diğer uca hareket eder, ki bu sebeple belirli doğu ve belirli batı var. güneşin battığı toprak balçıklı çünkü güneş sert toprağa giremez, toprak cıvık sulu, gevşek toprak, yani balçıklı toprağın içerisine güneş girince, tüm dünyada gece oluyor, dünyanın her bölgesinde gece oluyor sanmış eski araplar. güneş, dünyanın doğu ucunda balçık dan çıkınca, fecir beyaz iplik görünümünde, gündüz oluşumu başlıyor dünyanın her tarafında mekke ile aynı vakitte, yani antik mısırda güneş-ra, kayık ile nili kullanarak duat a gidince gece olması metaforunu uyarlamışlar kendilerine.

güneşin-ra 'nın, kayık ile duat 'a gitmesi, gece oluşumu nun tanımı-açıklaması idi. araplarda gecenini tanımı, balçığa batarak yör altına giren güneş dir, ta ki doğu uc daki balçıklı toprak dan tekrar yöryüzüne çıkana dek gece dir. araplar, güneşin balçığa batıp yöre altına gitmesi ile gece oluşumunu tanımlamışlar idi ve mekke'de gece olunca dünyanın tamamında gece olduğuna inandıkları için ramazan orucunda sahur ve iftar vakitlerinde mekke saatini temel alırlar halen, bakara 187 ayetinde yazar bu konu.

şafak-fecir vakti, küresel dünya döngüsü meridyenlerinde farklı coğrafyaların farklı fecir vakti oluştuğunu belirtilmez, bakra 184-187 oruç ayetlerinde çünkü mekke nin fecir vakti ile moskova nın fecir vakti farklı olduğunu bilmiyor idi araplar, oruç ayetleri yazılır iken. kehf 86 ile bakara 187 ayetleri, mekkede güneş hareketi ve oruç-namaz vakti ne ise, dünyada güneş hareketi ve oruç-namaz vakti aynılığına ispat dır.

✔ birisi aracılığı ile aldığın din, senin değil dir. peygamber aracılığı ile edindiğin tanrı, senin değil dir. toplumun itaatini kapora yapmış peygamberlik sisteminde gerçek tanrı çevrimdışı dır çünkü kapora ihtiyacı telafi eden ayetler miktarınca tanrı-allah konuşmuş ayetlerde. muhammed'in sosyal problemlerini çözen ayetleri indirmiş allah. muhammed, halk dan aldığı soru, sadakat, biat بَيْعَة , itaat, kapora'yı karşılayacak kadar konuşturmuş allahı. muhammed ile allah arasında diyalog sona ermiş, arap toplumu muhammed'e siyasi itaat ettiğinde. bu dumunda allah'ın amacı, muhammed'e siyasi itaat sağlamak idi ki allah, başka toplumların vahim problemlerine rağmen diyalog veya ayet ile sıkıntı çözme yordamını kullanmıyor artık.

ortadoğuya deizm şart, hele de arap olmayanlara şart. kuran'ın yanıtları araplara hitaben ve araplara özgü çünkü muhammed araplara gönderildi çünkü araplar sapkın eşrake kültürlü millet, nesilleri de yelhes tetrukhu gibi yetişiyordu. her din, yetiştiği toplumu gütmek için siyaset ehli tarafından hazırlanmış. muhammed'in dedesi abdülmuttalib bin haşim, kendi döneminde tek siyasi otorite idi. tüm peygamberler ortadoğu'ya gönderilmiş çünkü ortadoğu'da siyaset dine dayalı olmuş her zaman. peygamberlerin hepsi siyasetçi, kabile emiri idi. ortadoğu din geleneğinde peygamber rasul, nebi-kudurri-usur nebukadnezar demek siyasi devrimci demek zaten.

bariz belli, tanrı'nın evrene etkisi yok, evren kendi eylemini tanrılar dan bağımsız gerçekleştiriyor. kuran'a göre allah, meryem'i hamile bırakması için cebrail'i erkek kılığında gönderiyor. cebrailin meryem'e yetişgin erkek insan olarak görünmesine gerek var mıydı? cebrail, yetişgin insan erkek kılığında gidiyor meryem'e döl bırakmaya? yani mabedde kamusal seks var, ücreti ali imran 37de yazıyor. dıhye kelbi kılığında cebrail göstertisine benziyor senaryo. cebrail, erkek yusuf suretinde girmiş meryem'in odasına. cebrail, erkek dıhye suretinde girmiş muhammed'in odasına, ilginç tekrarlı birer olay bunlar. cebrail, meryem'in yanına kadın görünümlü insan gibi gitseydi meryem'i hamile bırakabilecek miydi? anlaşılıyor ki ayetler tanrı dan gelmedi, mitos öyküler den aktarıldı.

ganimetlerin bölüştürülme oranları hakkında bir itiraz duydunuz mu diye sormuşsunuz. İlahiyatçı İsrafil Balcı bu konuya değişik videolarında değiniyor (örneğin, "Ganimet helal mi? Hz. Muhammed ganimetten mi geçindi" başlıklı videosu). Bahsettiğim videoyu da izlemenizi tavsiye ederim. Bildiğiniz gibi Enfal 1 ve 41'de kullanılan Arapça kelimeler birbirinden farklı. İsrafil Balcı'ya göre Enfal 1 de geçen kelime olan "enfal" ve 41 de geçen kelime olan "ğanimtüm" kelimelerinin anlamları da birbirinden farklı fakat genelde mealciler ikisine de ganimet anlamı veriyorlar. "Enfal" kelimesinin anlamı zaten ganimetin 5de 1i, "ğanimtüm" kelimesinin anlamı ise ele geçirilenlerin tamamıymış. Onun bu açıklaması bana mantıklı geldi. Bence dikkate alınması gerekir.

✔ muhammed, kendi yazdığı bakara 234 ve 235.ayetlerine inanmadığına ispat var. hayber seferinde safiye'yi esir aldığında muhammet, kurana yazdığı bakara 234 ve 235.ayetlerini çiğneyerek safiye'nin 4 ay 10 gün iddet doldurmasını beklemeksiz safife ile cinsel ilişkiye girmesi, tarihsel vaka dır, yaşanmış olay dır, bakara 234 ve 235 ayet hükümlerini çiğnemesi. muhammet hayberde safiye'nin babasını öldürmüş ve kocası kenane hukayk 'ı işkence ederek 2 gün sonra öldürmüş idi. safiye'nin kocası kenane hukayk'ı öldürüldüğü gün safiye'nin 4 ay 10 gün iddet süresi başlamalı idi bakara 234 ve 235.ayetlerine göre ama muhammed, kendi yazdığı ayetlere uymamış, safiye'ye 4 ay 10 gün süre vermemiş, kocasını öldürdüğü gün safiye'nin ırzına geçen muhammed, nasıl peygamber olabilir?

muhammed, bakara 234 ve 235.ayetlerine yazdığına göre kocası ölen veya kocası ndan boşanan bir kadın 4 ay 10 gün iddet süresi beklemeli dir, iddet dolmaksız evlenemez ama muhammed evlenmiş, safiye'nin kocası kenane hukayk'ı öldürüldüğü gün. bu bilgi islami kaynaklarda da yazıyor. guran bakara 234 ve 235.ayetlerinde yazdığı hükümlerin çiğnenmesi muhammedin, kendi getirdiği islam-guran ayetlerine uymadığına ispat oluşturuyor. muhammed, ayetleri allah dan almadığını en iyi kendi biliyordu, ardından dıhye kelbi, cebrail kılığında dolaşan ve hayber'de safiye'yi ilk sahiplenip sonra bu cariye muhammede yakışır deyip safiye'yi muhammede sunan dıhye kelbi.

✔ muhammed, zümer 6.ayeti allah dan almadı, bergamalı galen'in tıp raporlarını edindi. zümer 6 ve diğer tıp ve astronomi ayetleri nin hazırlanması, urfa piskoposu ibas hiba ve dıhye kelbi 'nin bildikleri, roma devlet raporları ndan oluşturulmuş ayet içerikleri idi. vahiy senaryosu muhammed e giydirilmiş hazır bilgiler, süryanice çevrilmiş risale kitaplarda var idi petra bölgesinde. hazırdaki öykü biçimi olduğu gibi kullanılmış ayetlerde ki anladığı dilde guran okuyan ayetlerdeki uyak biçimini anlar.

muhammed den önce edessalı rabbula, ayet içeriklerini günlük-diaries anısal ve resmii olarak hazırlamış idi.ortadoğu mitosundaki siyasi kurgu'nun günümüze anayasal din olarak ulaşması yetmiyormuş gibi, bir de dindar çokluğunun yarattığı demokratik sınanılamaz mutlak sonuç diktası ile uğraşıyoruz. 21 avesta kitabından 4'ü kalmış, 17'si kayıp, kayıplar dönüşmüş olabilir ayetlere. araf 179 'da belhum edal - hayvanlardan aşağı insan söylemini ümit özdağ 'a kullandı sülaymansoylu. bu islami söylem araf 179 'da ve piç anlamında zenim, kalem 13 ayetinde var, muhammed'in yardığı ay'ın bir yarısı kubeys dağına, diğer yarısı kuaykıan dağına düştüğüne inanmayanlara söylenmiş bu arap sövgüleri. bir insanın başka bir insana sövme biçiminde, kalem 13 ve araf 179 ayetleri yazılmış, allaha insan gibi sövdürtmüş muhammed, sonra cariye, köle ve ganimet sövüşlemiş allah-lugal kuklası sayesinde.

✔ ümmü gırfe : ﺍﻡ ﻗﺮﻓـة Vadi el-Kura'da fezare kabilesinin lideri. Nüfuz sahibi bir kimse idi. Malik İbn-i Huzeyfe İbn-i Bedir el-Fezari'nin karısı idi. Zeyd bin Harise tarafından Muhammed'in verdiği emirler üzerine ümmü kırfe'nin iki bacağına iki ayrı ip geçirildi ve bacakları iki deveye bağlandı, ardından kadın iki parçaya ayrılıncaya dek develer sürüldü.[3][4] İnfazdan sonra ümmü kırfe 'nin başı kesildi ve daha sonra Medine sokaklarında gezdirildi.

ümmü kırfe Arapların dillerine destan olmuştu. Araplar: ümmü Kırfe'den daha emniyette, daha şerefli kimse yok" derler idi. evinde elli kişinin kılıcı asılı dururdu ki onların hepsi ümmü Kırfe 'nin ev halkı idi. ibni Seyyidi'n nas Uyunu'l eser.

kays b. muhassir, ümmü Kırfe 'nin bir ayağını bir deveye, öbür ayağını da başka bir deveye bağladıktan sonra develeri ayrı istikamette yürütmeye zorladı. Develer yürüyünce ümmü kırfe ikiye ayrıldı." ibni Sa'd-Tabâkat.

kardeşleri idam edildi ve arabistan'ın en güzel kızı olarak tanımlanan Um zamil, seleme b. el-akva tarafından yakalanıp muhammed'e sunuldu. muhammed, "hangi kızı aldın ey seleme" dedi. Seleme, "ey allah'ın resulü, bir kadınımız ile beni Farazara 'dan fidye vermeyi umduğum bir kız" dedi. aynı soruyu tekrar tekrar sorduktan sonra seleme, muhammed'in kızı kendisi için istediğini anladı ve kızı Muhammed'e teklif etti ama muhammed, dayısı Hazn b. ebu vehb'e özel kullanımı için hediye etti um zamil i.

✔ allah'ın, arap siyasetçisi nin istediği sorgulanamaz özelliklerde olması, allah'ı yaratan öznenin siyasetçi insan olduğunu kanıksatıyor. 128gb flash bellek'in olmadığı zamanlarda azize bernadette'nin tecelli görmesi ve peygamberlere vahiy gelmesi israf değil mi? ardından muhammed'e vahyedilenlerin kayıt edilememesi ve joseph smith 'in tecelli görmesi'nin kayıt edilememesi başka bir israf olmuş çünkü tanrı son kez konuşmuş ama kayıt aygıtlarının olmadığı 620'li yıllarda. ben yaşamadığım zamanın muhatabı olamam.

type-c usb 10gbit/sn ile saniyede 1,22 gigabyte veri aktarımı yapılabilmekte dir. usb 3.0 bağlantısı eskilenen 4.80 gigabyte/sn yani saniyede 600 megabyte aktarım yapabilmekte idi. 2023'e gerek yok, allah son konuşmayı 1980''lerde yapsaydı muhatabı olurdum. günde 5 kez ezanı bağırmak, istavroz haç'ını deniz'den çıkarıp el ile katasını/ kontörünü çizmek tanrı'yı tatmin ediyor mu? kabe duvarını 7 kez dolaşıp köşesindeki karataş'ı öpmek allah'ı tatmin ediyor mu? tanrılar, ne istediğini bilmeyen tatminsiz ve sorumsuz insanlara benzemiyor mu?

polis asayiş teşkilatının olmadığı zamanlarda toplumsal barışı ve birey'in can ve mülk güvenliğini sağlamak için günün siyasetçilerinin, kutsal göstertili tanrı'yı kurgulamaları gerekli idi. toplumu rahat yönetmek için siyasetçilerin, tanrı'da olmasını arzuladıkları donanımlara tanrı'nın sahip olması tesadüf değil. siyasetçiler tanrı'yı donatmışlar tam arzuladıkları özellik ve sıfatlar ile. yüce taht/arşı-ala dan tecelli-vahiy işiten bir lugal rasul, dili ile konuşmaksızın/konuşamayan dilsiz bir insanın aklından ne geçirdiğini işitemez mi? peki tanrı, ortadoğulu bi peygamberi araya sokmaksızın, tüm dünya'da, tüm zamanlarda yaşayan insanlara amacını aracısız belirtemez mi

✔ yusuf 23 ayetinde: innehu rabbi ehsene mesvaye "إِنَّهُ رَبِّي أَحْسَنَ مَثْوَايَ " o/potifar benim rabbim, sayesinde çokiyi geçiniyorum" anlamındadır. rab kelimesi, allah değil, potifar için kullanılmış yusuf 23'de. yusuf 76 ayetinde ise; fi dini el meliki "فِي دِينِ الْمَلِكِ - kralın dini'nde" anlamında'dır ve din, bildiğimiz ilahi din değil, devlet kralı'nın anayasası anlamında idi.

rabb ربب patron, köle- abid- عبد abd sahibi patron anlamında idi. bael-baal بعل karı sahibi koca anlamında idi 6.yüzyılda. bağl بع satmak.

yetiştirmek, artırmak رَبَّبَ rabbaba. yurabbibu يُرَبِّبُ‎‎ beslenmiş, yetişmiş, terbiyelenmiş rabb tarafından. boss, patron, rabb. tanrılık atfedilen baal بعل arapça "koca, husband" anlamına gelir, بعلي /biğali, myhusband, kocam anlamında'dır. rab "رب patron, artıran, biriktiren, boss" anlamında, "rabbul ğemalu رب العمل employer, işveren, boss" anlamında idi. yani antik zamanlarda tanrı adlarının, tarım hasadına, ekim takvimine dayalı sosyolojik ve iklimsel karşılıkları var idi.

en-ki : إنكي sahibi-yeryüzü, en-lil : إنليل sahibi-rüzgar anlamlarına gelmeleri gibi vs. en-ki kader yasaları olan "me kutsal güçleri مي ميثولوجيا" nin koruyucusu ve taşıyıcısı idi, araplardaki menat "yaşlı kader tanrıçası" olarak tanımlanması, sümerlerin me adlı kader-talih yasaları ile arapların menat kader-talih tanrısı arasında etimolojik bağlantıya salık veriyor.

✔ hz muhammed, ibad-köleler sahibi patron ربب rabb رب sıfatlı siyasi bir önder olabilir, zumer 10'da rab-patron-efendi-sahib, olasılıkla muhammedin kendisi idi. rabbi-efendisi nden başkasına intisab'a kalkan köle, lağnete uğrar demiş muhammed. çevirilerde türkçe köle, kul kelimesi 'nin arapçası, abd, abid, ibad, ibadet dir ve tekil köle, çoğul köleler ayrımında dır. fatiha 5'de نَعْبُدُ nağbüdü ile zumer 10'da يَا عِبَادِ ya ğibadi aynı köleler anlamındaki kelimenin farklı çekimleri dir. muhammede göre bir köle'nin sahibine-efendisine itaat etmesi şart dır. allah, zumer 16 ve fatiha 5'de عِبَدِ ğibad istemiş yalnızca kendisine, muhammed zumer 10'da istemiş عِبَادِ ğibad-köleler'de itaati kendisine, peki zumer 10'da muhammed'in ya ğibadi يَا عِبَادِ diyerek itaat istemesi, hiyerarşi'de allah gibi olmasından mı, yoksa rab dediği sıfatın allah değil, muhammedin kendisi olmasından mı, net değil dir zumer 10'da rab sıfatı kimi belirttiği?

fatiha 5'de إِيَّاكَ نَعْبُدُ : iyyake nağbüdu "yalnızca sana köleyiz-ibadetçiyiz"
diyen muhammed, muhammed ağzı ile.

zumer 16'da يَا عِبَادِ فَاتَّقُونِ : ya ğibadi fetteguni "ey ğabd'lerim-kölelerim, benden korkun"
diyen allah. muhammedin ağzı ile.

zumer 10'da يَا عِبَادِ اتَّقُوا رَبَّكُمْ : ya ğibadi itteku rabbekum "ey ğabd'lerim-kölelerim, korkun rabbinizden"
diyen muhammed, muhammed ağzı ile.

köle عبد ğabd anlamında, sahib رب rab anlamında, köleler عبيد ğibad anlamında, kölelerlik يعبدة ğibadet anlamında sınıflara hiyerarşik ilişki emreden allahın, düz yurtdaşı, vasıfsız insanı imtihan etmek göstertisi arkasında, siyasi amacını ve egosunu tatmin eden muhammed var idi. ilahiyatçı-siyasetçi kişilere otorite sağlayan din'in ilk amacı, kalabalıklaşan toplumu asayiş içerinde tutmak ve lugal-rasul-vekil insanlardaki vizyona-amaça, ortam ve destek sağlamak idi. toplumu denetim altında tutmak, kontrol etmek, siyasi amaça hazırlamak için din otoritesi - otoriter demokrasi gerekli idi 7.yüzyılda. araplar dan önce roma, hristiyanlığı kullanarak yapmıştı bu otoriter demokrasiyi. emevi ve abbasi lugal-rasul-vekil insanları da roma dan kopya çekerek yaptı. ezra'nın yahudilik, pavlus'un hristiyanlık projesi ne kadar tanrı dini ise, iyas qabisah 'ın islamı da proje din olarak aynı yordam dan ilerlemiş. tümü, siyasi egemenlik peşinde olmuş, peygamber sandığımız lugal-rasul-vekil insanlar..

✔ قرآن guran'da sure adına bu bakara iyi makara her gün bir ayet sallıyorum diyenler islamın aslını biliyorlar. islam gereği şahitliği yarım sayılan kadınlar, nasıl avukat, hakim, savcı olabiliyor zannediyorsunuz türkiye'de? islam arap ideolojisi malzemeli devlet dini olarak doğmuş, muhammed'in ümmet tanımı siyasi devletin birliğini amaçlamış dır. antik mısır'da ölen firavunlara mumyalama işleminin sonunda yapılan ağız açmak seremonisi, kuran'ın bakara 73.ayetine niçin geçirilmiş, ayetlerin sebebi nüzulü ölülere değil dirilere yani siyaset yönetimi emirleri vermiş ayetleri yazan kişiler.

muhammed pagan hanif olmasaydı kabe onarımında rol alamazdı, muhammed, şeytan cemreleri'ni, hacerul esved'i, mina'yı, merve-safa say/ayini, tavaf ile günahlar dan arınmayı, geniş uluslara aktarıp en muteber putperst oldu. var mı başka böylesine putperestliği aşılayan birisi? islam köken itibariyle siyasi perspektif 'den şekillenmiş, arap kabile yaşantısını taklid eder ve günümüz tarikatlarına organik olarak bağlı 'dır bu taklidçilik sebebiyle. kabe'nin taş duvarına yönelerek ibadet eden tarikat ehli müslümanların, hinduları ineklere tapınmak ile suçlamaları zırvalık, çünkü kabe tapınağı, hindu put tapınakları gibi arap töre put'u niteliğinde dir. hindu töresinde şirk varsa islamda şirk yok mu?

✔ tanrı ile insan arasındaki din adamları, evliyalar, rabıtalar, şeyhler islamda var, her islam ritüelinde var. demekki şirk, tanrı'ya aracılık yapan din adamı islamda var. önemli olan tanrı'ya bireysel olarak, aracısız ibadetli kul olmak veya ibadetsiz yalın insan olmak. tanrı'nın insan dan tapınma istediği iddiası zırva, çünkü kanıt yok. her çağ periyodunda ve ikliminde yaşayacak olan istikbaldeki insanı, hangi us-akıl nitelikli tanrı, kanıtsız mitos öykülü, geçmiş zaman arap töre yasalarından - ayetlerinden sorumlu tutar?

6.yüzyılda yahudiler, araplara ümmi derlermiş sosyal ortamlarda. ümmi nin anlamı kitapsız-vahiysiz toplum demek, ilahi kitap verilmemiş kültürsüz ezik toplum demek. yahudilerin kültürsüz toplum aşağılamalarına başkaldıran iyas kabişa - iyas qabisah - hz muhammed, ortadoğu mitosu ve roma günceli anektod içerik bilgilerini toplayıp derlemiş ve guran ayetlerini yazmış vahiy katipleri ve seyyah arkadaşları ile beraber. ayetlerde yazılan bilgiler mesturatu evvelin - öncekilerin öyküleri anlatıları nın çokluğu dolayısıyla eleştirişmiş muhammed ama yine de vazgeçmemişler, bazıları dönmüş tabi ama esaslı muhammed iyas kabişah, devrime devam ederek başarılı olmuş ve islam adını koymuş son süreçte, maide 3 ayetine "size din olarak islam adını beğenip razı oldum" dedik den sonra öldüğü eklenmiş biyografisine.

iyas kabişa - iyas qabisah - hz muhammed, bu 3 ad, aslında tek 1 insan idi, lahmi sultanı iyas kabişa - iyas qabisah - hz muhammed ve bu iyas kabişa qabisah muhammad, arap değil farsi idi. bugünkü ırak da farsi lahmiler yaşıyor idi. lahmi kabişah qabisah muhammedin gerçek adı iyas qabisah-kabişah idi ama sıfatı muhammed idi. ve emeviler -umayyad dynasty, arap değildiler, emevilerin başkenti harran ve şam idi, emeviler siyasi arap ama töresel farsi idi. farslılar, islamı kurup arapları kandırmış iyas qabisah a muhammed adı giydirerek. zükâr muharebesinde iyas kabişah kumandasındaki fars ordusu, arap beni bekir kabilesine yenildi. ardından lahmiler, ırak-kuveyt coğrafyasında yaşamayı sürdürdüler ve yazılı tarihi, gerisin geriye bakarak ve donatarak yazdılar. dönemin iyas kabişah qabisah adını, rasul muhammed ad göstertisinde yazıp donattılar ve günümüz hz muhammed tarifine ulaşan 2 rasul muhammed den birisi aslında iyas qabişah.

✔ yusuf 23 ayetinde: innehu rabbi ehsene mesvaye "إِنَّهُ رَبِّي أَحْسَنَ مَثْوَايَ " o/potifar benim rabbim, sayesinde çokiyi geçiniyorum" anlamındadır. rab kelimesi, allah değil, potifar için kullanılmış yusuf 23'de. yusuf 76 ayetinde ise; fi dini el meliki "فِي دِينِ الْمَلِكِ - kralın dini'nde" anlamında'dır ve din, bildiğimiz ilahi din değil, devlet kralı'nın anayasası anlamında idi.

ربب rabb, abid-abd-köle sahibi patron anlamında. arapça'da rabb ربب kelimesi, köle sahibi patron, asabiye-vatandaş sahibi kral-devlet başkanı-melik yardımcısı, türkçede bakan- nâzır anlamında dır lügat de. örneği yusuf 23 'de رَبِّي rabbiy ahsene mesvaye - rabbim iyi geçindiriyor beni denilmiş ve yusuf 'un rabbim-rabbiy رَبِّي dediği, nâzır/aziz potifar dır, allah değil dir yusuf 'un rabbim رَبِّي dediği kişi.

bael-baal, karı sahibi koca anlamında idi 6.yüzyılda. bağl بع satmak. bağal بعل "koca, husband" anlamına gelir, بعلي /biğali, myhusband, kocam anlamında'dır. rab "رب patron, artıran, biriktiren, boss" anlamında, "rabbul ğemalu رب العمل employer, işveren, boss" anlamında idi. yani antik zamanlarda tanrı adlarının, tarım hasadına, ekim takvimine dayalı sosyolojik ve iklimsel karşılıkları var idi.

anu-ki / en-ki : إنكي sahibi-yöryüzü, en-lil : إنليل sahibi-rüzgar anlamlarına gelmeleri gibi vs. en-ki kader yasaları olan "me kutsal güçleri مي ميثولوجيا" nin koruyucusu ve taşıyıcısı idi, araplardaki menat "yaşlı kader tanrıçası" olarak tanımlanması, sümerlerin me adlı kader-talih yasaları ile arapların menat kader-talih tanrısı arasında etimolojik bağlantıya salık veriyor.

kunut duaları denilen ettehiyatu, allahümme barik, allahümme salli, rabbena atina, rabbenağfirli duaları, reddiye savaşları celladı ebubekir'in şiirleri dir. amentü ve fatiha 7 askı putperest dönemi şiirleri dir. namazların ettehiyatu oturuşunda arap siyasi devrimcisi ebubekir'in dayatılmış şiirlerini okumaktansa, nutuk dan vesikalar okumalı türk müslümanlar çünkü türk siyasi devrimcisi atatürk 'ün eseri nutuk, ebubekir'in ettehiyatu şiirleri nden temiz ve erdemli dir.

allah dan gelmiş sanılan ayetler, hadisler, dualar, insan düşünç ürünü, metinsel birikimlerin derlenmesi dir, tanrısal aktarma değil. amentü ve fatiha suresi, 7 askı şiirlerinden aparılmış dır. müslümanlar namazlada, reddiye savaşlarını kazanan ebubekir in yazdığı kunut şiirlerini ve putperest 7 askı amentü ve fatiha şiirlerini okuyorlar. islam aslının, arapların siyasi devrimi olduğuna ispatlıyor bunlar çünkü arap paganlığı, kabe tavafı nın günah silmesi, hacerul esved taşı kutsallığı, şeytan cemrelerinde şaytan taşlamak, kurban ve oruç 'un kefaret sayılması vs arap dini aynen devam ediyor, muhammed, devrim yaparak siyasetin adını değiştirmiş yalnızca, arap din töresi değişmemiş.

islam, tek allah öznesine inanç gütmek değil, beraberinde nice öznelere, meleklere, cinlere, hortlaklara, evliya kerametlerine inanmayı gerektiren bir din islam, bu sebeple hurafe den ayıklanamaz islam. evren varlığı bir tanrı disiplini ile yaşamı başlatmış olabilir ama melekler, cinler, kiramen katipleri, gallu iblisleri, kafasına göktaşı isabet eden şeytanlar vesaire, tanrısal evrenin nizam'ına logos'una disiplin varlığına sebep olamaz. olası tanrı dan başka 2.özneler hep kültür, sargon dan itibaren ortadoğuya yayılan semavat din töresi dir.

ebubekir'in şiiri rabbena ile başlayan kunut duaları sonuna birahmetike ya erhamerrahimin eklenmesi, reddiye savaşlarında mağlup olanlara sunulmuş idi ebubekir tarafından. namazlarda okuduğunuz kunut duaları ebubekir şiirleri dir, cenaze ve vitir namazı dışındaki namazlarda kunut duası ebubekir şiirleri okunur. namaz rekatlarında ayakta iken islam öncesi putperestlerin okuduğu amentü ve fatiha, islam sonrası okunmaya devam edilmiş.

✔ 6.yüzyılda yahudiler, araplara ümmi derlermiş sosyal ortamlarda. ümmi nin anlamı kitapsız-vahiysiz toplum demek, ilahi kitap verilmemiş kültürsüz ezik toplum demek. yahudilerin kültürsüz toplum aşağılamalarına başkaldıran iyas kabişa - iyas qabisah - hz muhammed, ortadoğu mitosu ve roma günceli anektod içerik bilgilerini toplayıp derlemiş ve guran ayetlerini yazmış vahiy katipleri ve seyyah arkadaşları ile beraber. ayetlerde yazılan bilgiler mesturatu evvelin - öncekilerin öyküleri anlatıları nın çokluğu dolayısıyla eleştirişmiş muhammed ama yine de vazgeçmemişler, bazıları dönmüş tabi ama esaslı muhammed iyas kabişah, devrime devam ederek başarılı olmuş ve islam adını koymuş son süreçte, maide 3 ayetine "size din olarak islam adını beğenip razı oldum" dedik den sonra öldüğü eklenmiş biyografisine.

iyas kabişa - iyas qabisah - hz muhammed, bu 3 ad, aslında tek 1 insan idi, lahmi sultanı iyas kabişa - iyas qabisah - hz muhammed ve bu iyas kabişa qabisah muhammad, arap değil farsi idi. bugünkü ırak da farsi lahmiler yaşıyor idi. lahmi kabişah qabisah muhammedin gerçek adı iyas qabisah-kabişah idi ama sıfatı muhammed idi. ve emeviler -umayyad dynasty, arap değildiler, emevilerin başkenti harran ve şam idi, emeviler siyasi arap ama töresel farsi idi. farslılar, islamı kurup arapları kandırmış iyas qabisah a muhammed adı giydirerek. zükâr muharebesinde iyas kabişah kumandasındaki fars ordusu, arap beni bekir kabilesine yenildi. ardından lahmiler, ırak-kuveyt coğrafyasında yaşamayı sürdürdüler ve yazılı tarihi, gerisin geriye bakarak ve donatarak yazdılar. dönemin iyas kabişah qabisah adını, rasul muhammed ad göstertisinde yazıp donattılar ve günümüz hz muhammed tarifine ulaşan 2 rasul muhammed den birisi aslında iyas qabişah.

zakkum mucizesi, zıggu زق zaggum, ciyaklamak eylemini anımsatması için zıggu زق dan türetilmiş zakkum ağacı, şecere-i zakkum شَجَرَةُ الزَّقُّومِ şeceretu el zakkumi. gerçekte cehennemde yanmayan korkunçlu bitki zakkum زَّقُّومِ yetişmesi olası değil, arabi törede karşılığı varmış ki itiraz edilmemiş. zakkum ağacı ve zehirli diken cehennemde kafirlere yedirilecek. cennette yedirilecekler ise vakia 21 ve zuhruf 71 atetlerine göre cennette kuş etleri, yiyecekler ve içecekler, kadehler ile sunulacak müslümanlara ve tuğba ağacı müessese ikramı olacak zakkum ağacının zıttı.

✔ allah adı 1500 yıl yaşında, evren 15 milyar yıl yaşında. allah adını ilkin hristiyan gassaniler eloha dan türeterek var ettiler. yunanca ve süryanice/aramice bilen ve resmii roma elçisi olan dıhye 'nin cebrail kılığında ayet getirmesini gizlemek için dıhye 'nin yüzüne peçe taktırmış muhammed geliş gidişlerde. 6bin ayetin bazılarını, zümer 6 gibi tıp ayetlerini dıhye kelbi taşımış roma dan. varaka nevfel 'in çeviri yaptığı kitaplar 6bin ayete malzeme olmuş. nusaybinli süryani efrem, tatianus ve bardesanes birikimleri ayetlere aktarılmış. edessa okulu rahipleri edessalı rabbula, edessalı ibas, mecusi mudiban, selman farisi, rahip sergius bahira, yacub baradaeus vs, hep emekleri var ayetlerin guran 'a yazılmasında. muhammed, onların yazdıkları ayetlerin senaryosunu gerçeksi oynamış. allah dan geliyormuşcasına ayetleri tiyatral uygulamış, belki muhammed, ayetlerin proleter emek ürünü olduklarını bilmiyordu.

hz muhammed, hayber'de safiye'yi alır iken bakara 234 ve 235.ayetin iddet hükmünü kasıt ile çiğnemesi, safiye 'nin kocası kenane, esir edilmiş, altın eşyaların yeri söyletilmeye çalışılır iken muhammed, safiye ile evlendi, bakara 234 ve 235 yok sayıldı. bu aşamada dıhye'nin hayber'de ki rolü, muhammed 'in, ganimet payı ve cariye kadınlar ile oyalandırılmış ve kullanılmış saf bir adam olduğunu düşündürüyor. senaryo yazarı dıhye idi hayber 'de.

mitos öyküler kullanılarak 3 semavi din, siyasi asayiş uğruna tasarlanmıştır ki peygamberlerin siyasi yetki kazanmaları için tek yordam, din argümanı idi çünkü seçime dayalı demokrasi yoktu 1500-2500 yıl önce. ortadoğulu devrimciler siyasette yetki sahibi olmak için din ve peygamberlik kurgusuna dayalı siyasi devlet başkanlığı kurumuna gereksindiler. mitos malzemeli, devlet teşkilatlı peygamberler, siyasi devrimciler 'dir aslında. olası tanrı ile peygamberler arasında irtibat olmamış 'dır hiç, irtibat olsaydı evrende iz bırakırdı. din ve peygamberlik insan beyninde siyasi kurgu 'dur. lugal sıfatı, rasul sıfatı 'nın öncülü 'dür. peygamberlik mesleği, 3bin yıl önceki nabopolassar gibi rahip-kral mesleği 'nin devamı 'dır, yöresel ve töresel değişime uğramış 'dır lugal - rasul - peygamber kavramı.

✔ nisa 136 da "ey iman edenler iman edin" diyen peygamberin ayetini tek başına okuyunca iban verecek gibi duruyor.

şairlere düzenlediği suikastlar var muhammedin. sonra savaşlarda muhammedin eylemsel varlığı. kinane bin rabi, hayber 'de esir alınmış, aynı günün akşamı karısı safiye, muhammed'e ganimet malı olarak sunulmuş ve muhammed نكح nikah/seks yapmış ona. böylece muhammed, kendi yazdığı bakara 234 ve 235.ayetlerini çiğnemiş. hayber seferinde safiye'yi esir aldığında muhammet, kurana yazdığı bakara 234 ve 235.ayetlerini çiğneyerek safiye'nin 4 ay 10 gün iddet doldurmasını beklemeksiz safiye ile cinsel ilişkiye girmiş.bakara 234 ve 235 ayet hükümlerini çiğnemesi. muhammed, safiye'nin babasını öldürmüş ve kocası kenane rabi hukayk 'ı işkence ederek 2 gün sonra öldürmüş. safiye'nin kocası kenane hukayk'ı öldürüldüğü gün safiye'nin 4 ay 10 gün iddet süresi başlamalı idi bakara 234 ve 235.ayetlerine göre ama muhammed, kendi yazdığı ayetlere uymamış, 4 ay 10 gün iddet süresi vermemiş, kocasını öldürdüğü gün safiye'nin ırzına geçmiş.

muhammed, bakara 234 ve 235.ayetlerine yazdığına göre kocası ölen veya kocası ndan boşanan bir kadın 4 ay 10 gün iddet süresi beklemeli dir, iddeti dolmayan kadına başkası نكح nikah-seks yapamaz ama muhammed نكح yapmış, safiye'nin kocası kenane hukayk'ı öldürüldüğü gün. bu bilgi islami kaynaklarda yazıyor. guran bakara 234 ve 235.ayetlerinde yazdığı hükümlerin çiğnenmesi muhammedin, kendi getirdiği islam-guran ayetlerine uymadığına ispat dır. muhammed, ayetleri allah dan almadığını en iyi kendi biliyordu, ardından dıhye kelbi, cebrail kılığında dolaşan ve hayber'de safiye'yi ilk sahiplenip sonra bu cariye muhammede yakışır deyip safiye'yi muhammede sunan cebrail görünümlü dıhye kelbi hilekârı idi. safiye'nin kocası kinane bin rabi, hazinenin yerini soran muhammed tarafından işkence sonrası kafası kesilmiş.

6.yüzyılda yahudiler, araplara ümmi derlermiş sosyal ortamlarda. ümmi nin anlamı kitapsız-vahiysiz toplum demek, ilahi kitap verilmemiş kültürsüz ezik toplum demek. yahudilerin kültürsüz toplum aşağılamalarına başkaldıran iyas kabişa - iyas qabisah - hz muhammed, ortadoğu mitosu ve roma günceli anektod içerik bilgilerini toplayıp derlemiş ve guran ayetlerini yazmış vahiy katipleri ve seyyah arkadaşları ile beraber. ayetlerde yazılan bilgiler mesturatu evvelin - öncekilerin öyküleri anlatıları nın çokluğu dolayısıyla eleştirişmiş muhammed ama yine de vazgeçmemişler, bazıları dönmüş tabi ama esaslı muhammed iyas kabişah, devrime devam ederek başarılı olmuş ve islam adını koymuş son süreçte, maide 3 ayetine "size din olarak islam adını beğenip razı oldum" dedik den sonra öldüğü eklenmiş biyografisine.

iyas kabişa - iyas qabisah - hz muhammed, bu 3 ad, aslında tek 1 insan idi, lahmi sultanı iyas kabişa - iyas qabisah - hz muhammed ve bu iyas kabişa qabisah muhammad, arap değil farsi idi. bugünkü ırak da farsi lahmiler yaşıyor idi. lahmi kabişah qabisah muhammedin gerçek adı iyas qabisah-kabişah idi ama sıfatı muhammed idi. ve emeviler -umayyad dynasty, arap değildiler, emevilerin başkenti harran ve şam idi, emeviler siyasi arap ama töresel farsi idi. farslılar, islamı kurup arapları kandırmış iyas qabisah a muhammed adı giydirerek. zükâr muharebesinde iyas kabişah kumandasındaki fars ordusu, arap beni bekir kabilesine yenildi. ardından lahmiler, ırak-kuveyt coğrafyasında yaşamayı sürdürdüler ve yazılı tarihi, gerisin geriye bakarak ve donatarak yazdılar. dönemin iyas kabişah qabisah adını, rasul muhammed ad göstertisinde yazıp donattılar ve günümüz hz muhammed tarifine ulaşan 2 rasul muhammed den birisi aslında iyas qabişah.

zakkum mucizesi, zıggu زق zaggum, ciyaklamak eylemini anımsatması için zıggu زق dan türetilmiş zakkum ağacı, şecere-i zakkum شَجَرَةُ الزَّقُّومِ şeceretu el zakkumi. gerçekte cehennemde yanmayan korkunçlu bitki zakkum زَّقُّومِ yetişmesi olası değil, arabi törede karşılığı varmış ki itiraz edilmemiş. zakkum ağacı ve zehirli diken cehennemde kafirlere yedirilecek. cennette yedirilecekler ise vakia 21 ve zuhruf 71 atetlerine göre cennette kuş etleri, yiyecekler ve içecekler, kadehler ile sunulacak müslümanlara ve tuğba ağacı müessese ikramı olacak zakkum ağacının zıttı.