✔ 2 saat 15 dakikada istanbul'dan izmir'e gitmek, uçakla 1 saat 15 dakika sürüyor. biraz destekli at binali. halihazırda otobanlardaki hız sınırı 130 km/h olduğu için, 2 saat 15 dakikada istanbul'dan izmir'e giden bir vatandaş hız sınırını aşmaktan dolayı cezai işleme maruz kalacaktır. ✔ Belediyeyi cemaatlere ve derneklere bağlamışlar ✔ Afgan haberci Mena Mangal, Kabil’in 8nc bölgesi nde sabah 07.20’de vurularak öldürüldü.
✔ Bekir Coşkun yanıtladı : Türkiye’de bir ihanet mi arıyorsunuz
✔akp'li Ramazan Şahin'in sosyal medya oyunu açığa çıktı. Ramazan Şahin sosyal medya’da Ekrem İmamoğlu’na oy verdiğini ancak hırsızlık yaptığı için Binali Yıldırım’a oy vereceğini söyleyen kişinin akp'li olduğu ortaya çıktı.
✔ akp'nin sosyal medya oyunu #ÇünküÇaldılar :" chp İstanbul adayının korumalarına dövdürttüğü gazeteci anlatsın onun çirkin yüzünü" dudaktaki salça mı kan mı? bende chp'liyim ama diye başlayan ve iftiralarla propaganda yapma yöntemi geliştirmiş akp. Türkiye'de oy çalabilecek, sandıkta hile yapabilecek tek parti akp dir.
✔ AKP'li Kastamonu belediyesinin 100 bin liralık pastırma faturası
Coca-Cola'yı Fanta içerek protesto eden akp'li bürokrat Ali Yerlikaya, içtiğin Fanta 'nın etiketini oku Fanta'yı da Coca-Cola üretiyor, anla.
✔ demokrasi işte bu, isteyen namazda önce sol omuzuna selam verir!
✔ islamcı geçinen akp iktidarları insanlarımızı cahilleştiriyor. Kara cahil bir toplum işlerine geliyor.
✔ melih gökcek, çam grubundan 1.5 liralık çamı 21 liraya almış, 5 günde 1 ASKİ den ihale vermiş.
✔ melih gökçek’in 5 günde bir ASKİ den ihale verdiği Çam Grubun sahibi Ali Okan Çam bakın ASKİ önünde su protestosu yapan insanlara silahlı adamları ile birlikte nasıl saldırıyor görün!
✔ Süleyman Soylu : Bana akp'li Olacak diyenler yassıada zihniyetinin ürünleri dir. ✔ VIP krizi’nin görüntülerinde imamoğlu: Gel şuradan gidelim kurban olayım
✔ Ekrem imamoğlu akP oyununa gelmiyor, cok öfkeliler kuduruyorları halk bunu görüyor, montaj hile akp.
✔ ATM memuru çıkan AKP gençlik kolları başkanı Doğukan Özel’in belediyede büro elemanı olarak istihdam edildiği ancak belediyede hiç çalışmadığı ortaya çıktı.
✔ Ekrem imamoğlu, Vali bize tuzak kurdu. Vali'ye gitti deyin, aynen Vali'ye İmamoğlu gitti deyin şeklindeki sözleri altyazı montajıyla "valiye it dedi" ifadeleriyle servis edildi.
✔ istanbul izmir iki saat on dakikaya inecek, binali yıldırım beyanatı.
✔ kurandaki bilimsel hatalar : quran'da çelişki var. allah tarafından gönderildiği iddia edildiğinde, içindeki bilimsel çelişkiler normal karşılanamaz. Böyle bir iddiaya karşın bilimsel konularda tüm yazılanların doğru olması gerekir. Aşağıda örneklerini sunacağımız ayetler, o dönemin toplumlarında yeterince bilinmediği için tepki görmeyen, ancak günümüz bilim dünyasında kabul edilemeyecek derecede akıldışı, bilimdışı iddialar içermektedir.
A- Canlıların ve organların özelliklerinin bilinmemesinden doğan çelişkiler: 1- Spermin testislerde üretildiğinin bilinmemesi: Tıp biliminde dişi üreme hücresi olan oocyte nin yumurtalıkta, erkek üreme hücresi olan sperm'in ise testiste üretildiği bilinmektedir. Ancak Tarık suresinde şöyle yazar:
Tarık 8. insan neyden yaratıldığına bir baksın. Bel kemiği ile kaburgalar arasından gelip atılan bir sudan yaratıldı. Şüphesiz (Allah), onu yeniden döndürmeye kudretlidir.
Bilime ters olan bu ayetin ikna edici bir izahı yoktur. islamcılar, bel kemiği ile kaburgalar arasından çıkanın sperm değil, insan olduğunu iddia eder. Kimi İslamcılar, bu ayeti testislerin başlangıçta yukarıda olmasıyla izah etmeye çalışır. Kimileri ise sperm ve oocyte ile kemik iliği arasında bağlantı kurmaya çabalar. Ama hiçbiri ayetin bilime uygunluğunu ortaya koyamamıştır.
2- Kalbin yapısında, beyin fonksiyonlarına sahip bilinmesi: quran'da insan beyninden hiç söz edilmemiş çünkü bilinmez. Halbuki beyin, insanı insan yapan organdır. Beyin bilinmediği için duygular, düşünceler kalbin fonksiyonları olarak belirtilmiş. bakara 97. ayetinde; allah yardımcısı cebrail'in quran'ı peygamberin kalbine indirdiği yazılmış. bilim ise, bilgilerin ve hafızanın beyinde saklandığı kanıtlamış. bakara 260. ayetinde ibrahim'in kalbinin tatmin olması için Allah?tan ölüleri nasıl dirilttiğini göstermesini istediği yazılıdır. Halbuki tatmin olan, ikna olan kalp değil, beyindir. Birçok ayette de kalbin mühürlenmesinden söz edilir.
Şura 24. onlar, senin hakkında: allah'a karşı yalan uydurdu? mu diyorlar? Eğer Allah dilerse senin de kalbini mühürler.
Tegabun 11. allahın izni olmaksızın hiçbir musibet başa gelmez. Kim Allah?a inanırsa,Allah onun kalbine hidayet verir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.
Hidayet verilecek olsa, verileceği organ kalp değil, beyin olmalıdır. İslamcılar bunu, bugün de sevginin, merhametin kalple ifade edilmesiyle açıklar. Tersine bu ifade şekli, dini inançlardan kaynaklanarak oluşmuştur. Bazı İslamcılar ise kalbin de beyinsel fonksiyonlara sahip olduğunu iddia eder. Bu iddianın hiçbir bilimsel yanı yoktur. Kalp, sadece kan pompalayan bir organdır ve beyin işlevlerinin hiçbirine sahip değildir. Bu yanlış, müteşabihlikle de izah edilemez. Kalple ilgili birkaç ayetin müteşabihliği olsa da, Kur?an?ın tamamında ve onlarca ayette bu şekilde geçmesi, böyle bilindiğinin göstergesidir.
3- Her canlının çift yaratıldığı: zariyat 49. Düşünüp ibret alasınız diye her şeyden (erkekli dişili) iki eş yarattık.
Her canlı çift değil dir. Bakteriler, tüm canlılardan kat kat fazla sayıda ve etkinliğe sahip varlıklardır. Eşleri olmayıp bölünerek çoğalırlar. Ama görülüyor ki Kur?an?ın yazarı, ya bakterileri, virüsleri bilmiyor ya da onları canlıdan saymıyor.
4- insanlar için 8 çift hayvan yaratıldığı: zümer 6. Sizi bir tek nefisten yaratmış, sonra ondan eşini var etmiştir; sizin için hayvanlardan 8 çift meydana getirmiş. insanların faydalandığı hayvan sayısı sekizden çok daha fazladır. Bazı İslamcılar, ayetin çiftlik hayvanlarını kastettiğini öne sürerse de 8 çift hayvan yine çok azdır. Enam suresinde bu 8 çift hayvanın hangileri olduğu da belirtilir:
Enam 143. Sekiz çift yarattı: Bir çift koyun, bir çift keçi. Enam 144. Deveden bir çift sığırdan da.
insanlar bu sayılan hayvanların dışında at, eşek, tavuk, ördek, hindi, tavşan, balık, lama, kanguru, geyik, fil ve daha birçok hayvandan yararlanırken sadece 4 çeşit hayvan sayılması ve 8 çift olarak ifade edilmesi ilginçtir.
5- Tatlı suda inci ve mercan yetiştiği:
Rahman suresi 19-22 ayetleri ile Furkan suresi 53. ayetinde geçen iki denizin birbirine salındığı-karıştırıldığı ama aralarında bir engel olduğunu yazan ayetlerde denizlerden birinin suyunun içilebilen tatlı su olduğu, diğerinin acı ve tuzlu su olduğu yazılıdır. Rahman-22′de her ikisinde de inci ve mercan yetiştirildiğini yazar. Halbuki tatlı suda inci ve mercan yetişmez. Suni olarak inci yetiştirilse bile mercan hiç yetişmez. Bu ayetlerin müteşabih olduğu söylenebilir. Ancak mucize uydurmacıları, ayetteki mercan ve inciyi görmezden gelip, iki denizin karışmamasını mucize diye sunmaya çabalarlar.
6- Ortadoğu dışında yetişenlerden hiç bahsedilmemesi: ayetlerde adı geçen bütün bitki, hayvan ve diğer doğa varlıkları Ortadoğu?ya özgüdür. Diğer bölgelere ait olan canlı-cansız varlıklardan söz edilmez. Örneğin çölden bahsedilir ama gölden, ormandan bahsedilmez. Kar, buz, dolu, sis gibi bölgede görülmeyen doğa olayları Kur?an?da geçmez. Portakal, mandalina, karpuz, kavun, ceviz, fındık, patates gibi bölge dışı bitkisel ürünlerden, kanguru, lama, pelikan, fok gibi bölge dışı hayvanlardan bahsedilmez.
B- Dünyanın ve Evrenin bilinmemesinden doğan çelişkiler:
1- Güneşin kara bir balçığa batması:
Eski toplumlar, dünyanın da güneş, ay ve yıldızlar gibi bir gök cismi olduğunu bilmezlerdi. Yere göre güneşin hareket ettiğini sanır, doğuda bir yerden doğup batıda bir yerde battığını düşünürlerdi. Bazı filozoflar, asıl dönenin güneş değil dünya olduğunu keşfetmiş olsalar da, insanların çoğu bu bilgiden habersizdi. Kur?an?da anlatılan Zülkarneyn hikayesinde de güneşin dünyada bir çamur gözesine battığı yazılır.
Kehf 86. Nihayet güneşin battığı yere vardığı zaman, güneşi, kara bir balçıkta batıyor buldu.
Ayetten; dünyayı göğün altında uçsuz bucaksız bir yer olarak gören ve göz yanılmasından dolayı güneşin dünyanın batısında bir çamur gözesine battığını sanan bir yanlış bilgiye sahip olunduğu anlaşılmaktadır. Bu ayet, İslamcılar tarafından güneşin sanki okyanusta batıyormuş gibi görünmesi olarak açıklanmaya çalışılır. Öyle olsa, ayette ?sanki? sözcüğü olurdu ama yoktur ve bazı mealciler bu kelimeyi parantez içinde ayete ekler.
2- Dünyanın tüm evrenden daha uzun zamanda ve daha önce yaratılması:
Evrende milyarlarca galaksi olduğu ve her galaksinin milyarlarca güneş sistemine sahip olduğu ve dolayısıyla dünyamız gibi sayısız gezegenin olduğu artık biliniyor. Bu bilgilerden yoksun olan eski toplumların yaratılış mitlerinde ise sadece yer-gök geçiyor. Altta uçsuz bucaksız bir yer ve üstte gök kubbe. Füssilet suresinde de yer ve göğün yaratılışı bu bakış açısıyla anlatılıyor.
9. yeri iki günde yaratanı inkar edip duracak mısınız? ona eşler mi koşuyorsunuz? O, bütün alemlerin rabbi dir.
10. O, 4 gün içinde, yeryüzünde yükselen sabit dağlar yarattı, orada bolluk ve bereket meydana getirdi ve orada rızık arayanların ihtiyaçlarına uygun olarak rızıklar takdir etti.
11. Sonra göğe doğruldu da o bir duman iken ona ve yere: ikiniz de ister istemez gelin dedi. ikisi de, isteye isteye geldik dediler.
12. Böylece onları 2 günde 7 gök olmak üzere yerine koydu ve her gökte (bulunan meleklere) işlerine ait emrini vahyetti. Dünya gökyüzünü kandillerle donattık ve koruduk
Ayetlerde dünyanın dört günde ama 7 göğün yani evrenin iki günde yaratıldığı öne sürülüyor. Evrenle kıyaslandığında; okyanusta bir çakıl tanesi gibi olan dünyanın yaratılışının hem evrenden önce, hem de evrenin iki misli zamanda yaratıldığı iddiası bilimsel olabilir mi?
3- Yıldızların şeytanlar için atış tanesi olduğu:
mülk 5. Andolsun ki biz, (dünyaya) en yakın olan göğü kandillerle donattık. Bunları şeytanlara atış taneleri yaptık ve onlara alevli ateş azabını hazırladık. kandil ile kastedilen yıldız ama sanki yıldızın ne olduğu bilinmiyor. Boyutları çok küçük sanılıyor. Güneş ile yıldızlar farklı düşünülüyor. Koca yıldız, belki de dünyanın 30-40 misli büyüklüğünde, ama ayette şeytanlara atış tanesi olarak yapıldığını söylüyor.
4- gök'ün yere düşmemesi için tutulduğu: hac 65. Görmedin mi ki, Allah bütün yerdekileri sizin hizmetinize sundu. Ve emriyle denizde seyredip giden gemileri de. Göğü de izni olmaksızın yere düşmekten o tutuyor. gök'ün tutulmadığı takdirde dünya üzerine düşeceğini hangi bilim adamı söyleyebilir? milyarlarca galaksi, katrilyonlarca yıldız ve gezegenlerin dünyaya düşebileceği düşünülebilir mi? Ama dünya gökte bir cisim değil de, gök dünyanın üstünde sanılırsa; göktekilerin yere düşeceği zannına kapılınılabilir ki Kur?an?ın yazarı da bu yanılgıya düşmüştür.
5- cennetin genişliği göklerle yer kadar mı? ali imran-133. Rabbinizden olan mağfiret ve eni göklerle yer kadar olan cennete (kavuşmak için) yarışın. yer den kastedilen dünya gezegeni olduğuna göre; dünya da, uzayda diğer gök cisimlerinden biri olduğuna göre, gök ile yer kadar? demek saçma bir ifade, gök'ün dünya üzerinde bir kubbe olarak algılanmasından kaynaklanmakta dır.
6- qamer/ay'ın bir nur, ışık kaynağı olduğu: yunus 5. O ki güneş'i bir ışık yaptı. Ay'ı bir nur kılıp, ona birtakım konaklar tayin etti ki yılların sayısını ve vakitlerin hesabını bilesiniz.
ay'ın bir nur olmadığı sadece geceleri güneşten aldığı ışığı yansıttığı biliniyor. gündüz ay?ı göremeyen ve gece aydınlık verdiğini görenler onu nur sanıyor.
C- Matematiğin bilinmemesinden doğan çelişkiler: nisa 11 ve 12. ayetlerinde miras paylaşımına dair verilen oranlara göre hesap yapıldığında matematik hatası olduğu görülür. Oranlar hatalıdır ve hesap tutmaz. Oran hatalarını giderebilmek için avliye ve reddiye yöntemine başvurulur. ilköğretim seviyesindeki bir oran hesabında hata yapılmış olması, Kur?an?ın insan ürünü olduğunun en önemli kanıtıdır. Aşağıdaki linkden daha detaylı açıklama görülebilir:
D- Doğaüstü inançlardan doğan çelişkiler: bilimsel yasalara ters, doğaüstü, insanüstü mucize iddialarına rastlanır ayetlerde.
1- ilk insanın çamurdan yaratılması, 2- ayın yarılması, 3- bedir savaşında melek ordusunun Müslümanlara destek olması, 4- kayalıktan deve çıkarılarak Salih peygambere mucize verilmesi, 5- firavuna karşı Musa?ya verilen mucizeler, suların kan olması, tüm ilk doğan erkek çocukların ölümü, kurbağa, çekirge istilası ve Kızıldeniz'in yarılması, 6- meryem?in cinsel ilişkiye girmeden isa'yı doğurması, 7- isa'nın bebekken konuşması, ölüleri diriltmesi, 8- fil vakasında kuşların attıkları taşlarla orduyu helak etmesi, 9- süleyman'ın kuşlara, cinlere hükmetmesi, ayakta öldüğünde asasını kurt yiyip de düşene kadar öldüğünün anlaşılmaması, 10- nuh tufanında tüm hayvanlardan birer çiftin gemiye toplanması gibi.
sonuç : evrensel olduğu öne sürülen bir kitapta yer alan tek bir bilimsel hata dahi, o kitabın evrensel olamayacağının kanıtıdır. Kaldı ki Kur?an?da onlarca bilimdışı ayet mevcuttur. 1400 yıl öncesine ait bir kitapta yazılmış olanların, her çağda ve her yerde geçerli olduğuna inanmak yanlış olduğu kadar tehlikelidir de aynı zamanda. Böyle bir inanç, o kitabın çağdışı hükümlerini egemen kılmak ister. Böyle bir inanç, bu kitabı tüm kitaplardan üstün görür ve bilimi, bilimsel teorileri geri plana atar. Çağdaş yönetimler, uygar yasalar yerine 14 yüzyıl öncesine ait ilkel kanunları uygulatmak ister.
islâm'ın ortaya çıktığı tarihten günümüze gelinceye kadar, hiçbir ülkede ve hiçbir dönemde demokratik doğrultuda bir gelişme görülmemiştir. qurân?a dayalı olarak ne laik ve demokratik bir sosyal düzen kurma, ne de toplumsal kalkınma mümkündür. quraân, teokratik sistemler dışına çıkılmasına ve akılcılığa olanak tanımadığı gibi, ekonomik olarak da gelişmeye yönelik girişimlere fırsat vermez. islam ülkelerinin durumu bunun kanıtı. kalkınmış ülkeler içinde tek bir islam ülkesi yok. tümü, demokratik yönetimlerden yoksundur. Hala kadına oy hakkı verilmeyen, kadının çalışmasına, araba kullanmasına izin verilmeyen ülkeler mevcuttur. dünyada köleliğin bile en son Suudi Arabistan?da kaldırılmış olması da bir tesadüf değildir.
bilimin din den kötü etkilendiğine dair bir örnekle yazımızı noktalayalım: aşağıdaki fetva, Suudi Arabistanlı şeyh Abdul Aziz Bin Baz'a ait.
kaynakça "dünyanın sakin güneş'in hareketli olduğuna ve gezegenlere çıkmanın imkansızlığına dair akli ve hissi deliller" adlı kitabı
fetva: kim dünyanın yuvarlak olduğunu iddia ederse küfür ve delalete düşmüş olur. bu iddia hem allah'ın, hem quran'ın, hem peygamber'in reddi dir. bunu iddia eden kişi tövbeye davet edilir. Ederse ne ala! Aksi takdirde kafir ve dinden dönmüş bir kişi olarak öldürülür ve malı da Müslümanlar'ın hazinesine katılır.
ileri sürdükleri gibi dünya dönüyor olsaydı ülkeler, dağlar, ağaçlar, nehirler, denizler bir kararda kalmazdı. insanlar batıdaki ülkelerin doğuya, doğudaki ülkelerin batıya kaydığını görürlerdi. Kıble?nin yeri değişir, insanlar kıbleyi tayin edemezlerdi.
✔ kurandaki bilimsel hatalar : quran'da çelişki var. allah tarafından gönderildiği iddia edildiğinde, içindeki bilimsel çelişkiler normal karşılanamaz. Böyle bir iddiaya karşın bilimsel konularda tüm yazılanların doğru olması gerekir. Aşağıda örneklerini sunacağımız ayetler, o dönemin toplumlarında yeterince bilinmediği için tepki görmeyen, ancak günümüz bilim dünyasında kabul edilemeyecek derecede akıldışı, bilimdışı iddialar içermektedir.
A- Canlıların ve organların özelliklerinin bilinmemesinden doğan çelişkiler: 1- Spermin testislerde üretildiğinin bilinmemesi: Tıp biliminde dişi üreme hücresi olan oocyte nin yumurtalıkta, erkek üreme hücresi olan sperm'in ise testiste üretildiği bilinmektedir. Ancak Tarık suresinde şöyle yazar:
Tarık 8. insan neyden yaratıldığına bir baksın. Bel kemiği ile kaburgalar arasından gelip atılan bir sudan yaratıldı. Şüphesiz (Allah), onu yeniden döndürmeye kudretlidir.
Bilime ters olan bu ayetin ikna edici bir izahı yoktur. islamcılar, bel kemiği ile kaburgalar arasından çıkanın sperm değil, insan olduğunu iddia eder. Kimi İslamcılar, bu ayeti testislerin başlangıçta yukarıda olmasıyla izah etmeye çalışır. Kimileri ise sperm ve oocyte ile kemik iliği arasında bağlantı kurmaya çabalar. Ama hiçbiri ayetin bilime uygunluğunu ortaya koyamamıştır.
2- Kalbin yapısında, beyin fonksiyonlarına sahip bilinmesi: quran'da insan beyninden hiç söz edilmemiş çünkü bilinmez. Halbuki beyin, insanı insan yapan organdır. Beyin bilinmediği için duygular, düşünceler kalbin fonksiyonları olarak belirtilmiş. bakara 97. ayetinde; allah yardımcısı cebrail'in quran'ı peygamberin kalbine indirdiği yazılmış. bilim ise, bilgilerin ve hafızanın beyinde saklandığı kanıtlamış. bakara 260. ayetinde ibrahim'in kalbinin tatmin olması için Allah?tan ölüleri nasıl dirilttiğini göstermesini istediği yazılıdır. Halbuki tatmin olan, ikna olan kalp değil, beyindir. Birçok ayette de kalbin mühürlenmesinden söz edilir.
Şura 24. onlar, senin hakkında: allah'a karşı yalan uydurdu? mu diyorlar? Eğer Allah dilerse senin de kalbini mühürler.
Tegabun 11. allahın izni olmaksızın hiçbir musibet başa gelmez. Kim Allah?a inanırsa,Allah onun kalbine hidayet verir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.
Hidayet verilecek olsa, verileceği organ kalp değil, beyin olmalıdır. İslamcılar bunu, bugün de sevginin, merhametin kalple ifade edilmesiyle açıklar. Tersine bu ifade şekli, dini inançlardan kaynaklanarak oluşmuştur. Bazı İslamcılar ise kalbin de beyinsel fonksiyonlara sahip olduğunu iddia eder. Bu iddianın hiçbir bilimsel yanı yoktur. Kalp, sadece kan pompalayan bir organdır ve beyin işlevlerinin hiçbirine sahip değildir. Bu yanlış, müteşabihlikle de izah edilemez. Kalple ilgili birkaç ayetin müteşabihliği olsa da, Kur?an?ın tamamında ve onlarca ayette bu şekilde geçmesi, böyle bilindiğinin göstergesidir.
3- Her canlının çift yaratıldığı: zariyat 49. Düşünüp ibret alasınız diye her şeyden (erkekli dişili) iki eş yarattık.
Her canlı çift değil dir. Bakteriler, tüm canlılardan kat kat fazla sayıda ve etkinliğe sahip varlıklardır. Eşleri olmayıp bölünerek çoğalırlar. Ama görülüyor ki Kur?an?ın yazarı, ya bakterileri, virüsleri bilmiyor ya da onları canlıdan saymıyor.
4- insanlar için 8 çift hayvan yaratıldığı: zümer 6. Sizi bir tek nefisten yaratmış, sonra ondan eşini var etmiştir; sizin için hayvanlardan 8 çift meydana getirmiş. insanların faydalandığı hayvan sayısı sekizden çok daha fazladır. Bazı İslamcılar, ayetin çiftlik hayvanlarını kastettiğini öne sürerse de 8 çift hayvan yine çok azdır. Enam suresinde bu 8 çift hayvanın hangileri olduğu da belirtilir:
Enam 143. Sekiz çift yarattı: Bir çift koyun, bir çift keçi. Enam 144. Deveden bir çift sığırdan da.
insanlar bu sayılan hayvanların dışında at, eşek, tavuk, ördek, hindi, tavşan, balık, lama, kanguru, geyik, fil ve daha birçok hayvandan yararlanırken sadece 4 çeşit hayvan sayılması ve 8 çift olarak ifade edilmesi ilginçtir.
5- Tatlı suda inci ve mercan yetiştiği:
Rahman suresi 19-22 ayetleri ile Furkan suresi 53. ayetinde geçen iki denizin birbirine salındığı-karıştırıldığı ama aralarında bir engel olduğunu yazan ayetlerde denizlerden birinin suyunun içilebilen tatlı su olduğu, diğerinin acı ve tuzlu su olduğu yazılıdır. Rahman-22′de her ikisinde de inci ve mercan yetiştirildiğini yazar. Halbuki tatlı suda inci ve mercan yetişmez. Suni olarak inci yetiştirilse bile mercan hiç yetişmez. Bu ayetlerin müteşabih olduğu söylenebilir. Ancak mucize uydurmacıları, ayetteki mercan ve inciyi görmezden gelip, iki denizin karışmamasını mucize diye sunmaya çabalarlar.
6- Ortadoğu dışında yetişenlerden hiç bahsedilmemesi: ayetlerde adı geçen bütün bitki, hayvan ve diğer doğa varlıkları Ortadoğu?ya özgüdür. Diğer bölgelere ait olan canlı-cansız varlıklardan söz edilmez. Örneğin çölden bahsedilir ama gölden, ormandan bahsedilmez. Kar, buz, dolu, sis gibi bölgede görülmeyen doğa olayları Kur?an?da geçmez. Portakal, mandalina, karpuz, kavun, ceviz, fındık, patates gibi bölge dışı bitkisel ürünlerden, kanguru, lama, pelikan, fok gibi bölge dışı hayvanlardan bahsedilmez.
B- Dünyanın ve Evrenin bilinmemesinden doğan çelişkiler:
1- Güneşin kara bir balçığa batması:
Eski toplumlar, dünyanın da güneş, ay ve yıldızlar gibi bir gök cismi olduğunu bilmezlerdi. Yere göre güneşin hareket ettiğini sanır, doğuda bir yerden doğup batıda bir yerde battığını düşünürlerdi. Bazı filozoflar, asıl dönenin güneş değil dünya olduğunu keşfetmiş olsalar da, insanların çoğu bu bilgiden habersizdi. Kur?an?da anlatılan Zülkarneyn hikayesinde de güneşin dünyada bir çamur gözesine battığı yazılır.
Kehf 86. Nihayet güneşin battığı yere vardığı zaman, güneşi, kara bir balçıkta batıyor buldu.
Ayetten; dünyayı göğün altında uçsuz bucaksız bir yer olarak gören ve göz yanılmasından dolayı güneşin dünyanın batısında bir çamur gözesine battığını sanan bir yanlış bilgiye sahip olunduğu anlaşılmaktadır. Bu ayet, İslamcılar tarafından güneşin sanki okyanusta batıyormuş gibi görünmesi olarak açıklanmaya çalışılır. Öyle olsa, ayette ?sanki? sözcüğü olurdu ama yoktur ve bazı mealciler bu kelimeyi parantez içinde ayete ekler.
2- Dünyanın tüm evrenden daha uzun zamanda ve daha önce yaratılması:
Evrende milyarlarca galaksi olduğu ve her galaksinin milyarlarca güneş sistemine sahip olduğu ve dolayısıyla dünyamız gibi sayısız gezegenin olduğu artık biliniyor. Bu bilgilerden yoksun olan eski toplumların yaratılış mitlerinde ise sadece yer-gök geçiyor. Altta uçsuz bucaksız bir yer ve üstte gök kubbe. Füssilet suresinde de yer ve göğün yaratılışı bu bakış açısıyla anlatılıyor.
9. yeri iki günde yaratanı inkar edip duracak mısınız? ona eşler mi koşuyorsunuz? O, bütün alemlerin rabbi dir.
10. O, 4 gün içinde, yeryüzünde yükselen sabit dağlar yarattı, orada bolluk ve bereket meydana getirdi ve orada rızık arayanların ihtiyaçlarına uygun olarak rızıklar takdir etti.
11. Sonra göğe doğruldu da o bir duman iken ona ve yere: ikiniz de ister istemez gelin dedi. ikisi de, isteye isteye geldik dediler.
12. Böylece onları 2 günde 7 gök olmak üzere yerine koydu ve her gökte (bulunan meleklere) işlerine ait emrini vahyetti. Dünya gökyüzünü kandillerle donattık ve koruduk
Ayetlerde dünyanın dört günde ama 7 göğün yani evrenin iki günde yaratıldığı öne sürülüyor. Evrenle kıyaslandığında; okyanusta bir çakıl tanesi gibi olan dünyanın yaratılışının hem evrenden önce, hem de evrenin iki misli zamanda yaratıldığı iddiası bilimsel olabilir mi?
3- Yıldızların şeytanlar için atış tanesi olduğu:
mülk 5. Andolsun ki biz, (dünyaya) en yakın olan göğü kandillerle donattık. Bunları şeytanlara atış taneleri yaptık ve onlara alevli ateş azabını hazırladık. kandil ile kastedilen yıldız ama sanki yıldızın ne olduğu bilinmiyor. Boyutları çok küçük sanılıyor. Güneş ile yıldızlar farklı düşünülüyor. Koca yıldız, belki de dünyanın 30-40 misli büyüklüğünde, ama ayette şeytanlara atış tanesi olarak yapıldığını söylüyor.
4- gök'ün yere düşmemesi için tutulduğu: hac 65. Görmedin mi ki, Allah bütün yerdekileri sizin hizmetinize sundu. Ve emriyle denizde seyredip giden gemileri de. Göğü de izni olmaksızın yere düşmekten o tutuyor. gök'ün tutulmadığı takdirde dünya üzerine düşeceğini hangi bilim adamı söyleyebilir? milyarlarca galaksi, katrilyonlarca yıldız ve gezegenlerin dünyaya düşebileceği düşünülebilir mi? Ama dünya gökte bir cisim değil de, gök dünyanın üstünde sanılırsa; göktekilerin yere düşeceği zannına kapılınılabilir ki Kur?an?ın yazarı da bu yanılgıya düşmüştür.
5- cennetin genişliği göklerle yer kadar mı? ali imran-133. Rabbinizden olan mağfiret ve eni göklerle yer kadar olan cennete (kavuşmak için) yarışın. yer den kastedilen dünya gezegeni olduğuna göre; dünya da, uzayda diğer gök cisimlerinden biri olduğuna göre, gök ile yer kadar? demek saçma bir ifade, gök'ün dünya üzerinde bir kubbe olarak algılanmasından kaynaklanmakta dır.
6- qamer/ay'ın bir nur, ışık kaynağı olduğu: yunus 5. O ki güneş'i bir ışık yaptı. Ay'ı bir nur kılıp, ona birtakım konaklar tayin etti ki yılların sayısını ve vakitlerin hesabını bilesiniz.
ay'ın bir nur olmadığı sadece geceleri güneşten aldığı ışığı yansıttığı biliniyor. gündüz ay?ı göremeyen ve gece aydınlık verdiğini görenler onu nur sanıyor.
C- Matematiğin bilinmemesinden doğan çelişkiler: nisa 11 ve 12. ayetlerinde miras paylaşımına dair verilen oranlara göre hesap yapıldığında matematik hatası olduğu görülür. Oranlar hatalıdır ve hesap tutmaz. Oran hatalarını giderebilmek için avliye ve reddiye yöntemine başvurulur. ilköğretim seviyesindeki bir oran hesabında hata yapılmış olması, Kur?an?ın insan ürünü olduğunun en önemli kanıtıdır. Aşağıdaki linkden daha detaylı açıklama görülebilir:
D- Doğaüstü inançlardan doğan çelişkiler: bilimsel yasalara ters, doğaüstü, insanüstü mucize iddialarına rastlanır ayetlerde.
1- ilk insanın çamurdan yaratılması, 2- ayın yarılması, 3- bedir savaşında melek ordusunun Müslümanlara destek olması, 4- kayalıktan deve çıkarılarak Salih peygambere mucize verilmesi, 5- firavuna karşı Musa?ya verilen mucizeler, suların kan olması, tüm ilk doğan erkek çocukların ölümü, kurbağa, çekirge istilası ve Kızıldeniz'in yarılması, 6- meryem?in cinsel ilişkiye girmeden isa'yı doğurması, 7- isa'nın bebekken konuşması, ölüleri diriltmesi, 8- fil vakasında kuşların attıkları taşlarla orduyu helak etmesi, 9- süleyman'ın kuşlara, cinlere hükmetmesi, ayakta öldüğünde asasını kurt yiyip de düşene kadar öldüğünün anlaşılmaması, 10- nuh tufanında tüm hayvanlardan birer çiftin gemiye toplanması gibi.
sonuç : evrensel olduğu öne sürülen bir kitapta yer alan tek bir bilimsel hata dahi, o kitabın evrensel olamayacağının kanıtıdır. Kaldı ki Kur?an?da onlarca bilimdışı ayet mevcuttur. 1400 yıl öncesine ait bir kitapta yazılmış olanların, her çağda ve her yerde geçerli olduğuna inanmak yanlış olduğu kadar tehlikelidir de aynı zamanda. Böyle bir inanç, o kitabın çağdışı hükümlerini egemen kılmak ister. Böyle bir inanç, bu kitabı tüm kitaplardan üstün görür ve bilimi, bilimsel teorileri geri plana atar. Çağdaş yönetimler, uygar yasalar yerine 14 yüzyıl öncesine ait ilkel kanunları uygulatmak ister.
islâm'ın ortaya çıktığı tarihten günümüze gelinceye kadar, hiçbir ülkede ve hiçbir dönemde demokratik doğrultuda bir gelişme görülmemiştir. qurân?a dayalı olarak ne laik ve demokratik bir sosyal düzen kurma, ne de toplumsal kalkınma mümkündür. quraân, teokratik sistemler dışına çıkılmasına ve akılcılığa olanak tanımadığı gibi, ekonomik olarak da gelişmeye yönelik girişimlere fırsat vermez. islam ülkelerinin durumu bunun kanıtı. kalkınmış ülkeler içinde tek bir islam ülkesi yok. tümü, demokratik yönetimlerden yoksundur. Hala kadına oy hakkı verilmeyen, kadının çalışmasına, araba kullanmasına izin verilmeyen ülkeler mevcuttur. dünyada köleliğin bile en son Suudi Arabistan?da kaldırılmış olması da bir tesadüf değildir.
bilimin din den kötü etkilendiğine dair bir örnekle yazımızı noktalayalım: aşağıdaki fetva, Suudi Arabistanlı şeyh Abdul Aziz Bin Baz'a ait.
kaynakça "dünyanın sakin güneş'in hareketli olduğuna ve gezegenlere çıkmanın imkansızlığına dair akli ve hissi deliller" adlı kitabı
fetva: kim dünyanın yuvarlak olduğunu iddia ederse küfür ve delalete düşmüş olur. bu iddia hem allah'ın, hem quran'ın, hem peygamber'in reddi dir. bunu iddia eden kişi tövbeye davet edilir. Ederse ne ala! Aksi takdirde kafir ve dinden dönmüş bir kişi olarak öldürülür ve malı da Müslümanlar'ın hazinesine katılır.
ileri sürdükleri gibi dünya dönüyor olsaydı ülkeler, dağlar, ağaçlar, nehirler, denizler bir kararda kalmazdı. insanlar batıdaki ülkelerin doğuya, doğudaki ülkelerin batıya kaydığını görürlerdi. Kıble?nin yeri değişir, insanlar kıbleyi tayin edemezlerdi.
✔ din, arapça'da "D-Y-N" kökünden türemiştir. O'rta Farsça "dén" kelimesinden Arapça'ya geçmiş. Avesta/Zend dilinde "daenâ" şeklinde söylenir. Bâbil Akkadcası'nda "dînu" biçiminde telaffuz edilir. "Dînu" kelimesi Akkadca'da "yargı, yasa" anlamına gelir. Akkad dili (lišānum akkadītum) Sâmî Dillerine (Semitik diller) âit eski Mezopotamya'da, Âsur ve Bâbil İmparatorlukları'nda kullanılan bir lîsandır. Akkad dili; Bâbil lehçesi ve Âsur lehçesi O'larak ikiye ayrılır.
müminler: beynimizin îmâna yönelen işlevleri. Dışsal değil, içsel bir kavramdır. Dışımızdaki mümin kişiler değil, beynimizin îmâna yönelen işlevleri vurgulanıyor. mümin, Arapça'da "A-M-N" kökünden gelir; "îmân eden" demektir. Arapça "âmana" fiilinin muf'îl vezninde etken fiil sıfatıdır. quran'da "ey insanlar" hitâbı için de aynı durum söz konusudur. Bu kavram da dışsal değil, içseldir. "İnsan" kelimesi Arapça'ya Arâmîce'den/Süryânîce'den geçmiştir; "inâş" yâhut" "înaşâ" kelimesiyle aynı mânâyı içerir. İbrânîce "nş" kökünden gelen "enoş" sözcüğü de aynı anlamı ihtivâ eder. "Nişu" kelimesi Akatça'da "kavim, halk" demektir. Arapça'da "ünsiyet" fiili "uns" kökünden türemiştir; "evcil O'lmak, ünsiyet kurmak" anlamına gelir. Kur'an'da "ey insanlar" hitâbı dışımızdaki insanları değil, içimizdeki insânî nitelikleri vurgular; zihnimizin AllAh'la ünsiyet kurabilen özellikleri kastedilir.
Melek, Arapça'da "melk" kökünden türemiştir; "kuvvet" demektir. Zihinsel kuvvetlerimiz, beynimizin işlevleri Kur'an'da "melek" O'larak tanımlanır. Mülk, milk, mâlik, melik sözcükleri de aynı kökten türemiş. Mülk: Kuvvet, yönetim gücü. Melik: Kuvvet sâhibi. (Özne) Meleke: Kuvvet fiili. (Yüklem) Melek: Fiilin mef’ulu. (Yüklemin nesnesi) Melekût: Fiil alanı.
melek, arapça ulûk kökünden türeyen, elçi anlamında. gquran, zihnimizin AllAh'a yönelen özelliklerini "melek" O'larak tanımlarken, zihinsel özelliklerimizin/idrak kapasitemizin çoğalan, genişleyen işlevlerini "kanatlar" O'larak sembolize eder. ibranîce'de, Aramîce'de, Süryânîce'de lak kökünden gelen mel'ak sözcüğü "elçi" demek. Bunu dışsal değil, içsel bir kavram O'larak telâkki edersek daha sağlıklı sonuçlara ulaşırız. Beynimizin AllAh'la ünsiyet kurabilen işlevleri gibi.
dişiler: Zihnimizin edilgen (pasif) özellikleri. erkeklerin de, kadınların da zihninde edilgen (dişil) özellikler var. Beynimizin işlevselliği zıt kutuplar (Yin Yang) üzerine kurulu. quran, zihnimizin pasif (edilgen) özelliklerini kadınlar O'larak sembolize ederken, zihnimizin aktif (eril) özelliklerini "erkekler" şeklinde sembolize eder. Cinsiyet ifâde etmez, simgesel bir anlatım dır. allah dan sakınmak: Sistemin işlevselliği kişinin seçimleri yönünde biçimlenir. Sistemin bu fonksiyonu quran'da "yaptıklarınızın karşılığını göreceksiniz" izahı edilir.
bakara 223, kadınlar, dişiler tarlanız dır. Tarlanıza dilediğiniz gibi varın. Kendiniz için önceden hazırlık yapın. AllAh’tan sakının. Bilin ki O’na kavuşacaksınız.
✔ ayetlerde değnek عَصَا sopa, bi ejderha(şuara32'de süğbanun ثُعْبَانٌ) 'ya dönüşmüş, bi yılan(kasas31'de cannun جَانٌّ) 'a dönüşmüş, antik zamanın geniş ve serin öyküsü imiş, bari aynı hayvana dönüştürseler idi, tutarlılık bakımından ama öyküyü sorgulatmamışlar olasılıkla. sonra musa, sopa ile denizi yarmış (bakara50/şuara63) herkes şaşırmış ama firavun ve ahalisi inanmamış yine. korkudan bile inanırdı bence, öykü gerçek olsa idi.
✔ balıklıgöl, atargatis öyküsü idi, sare ve ibrahim e, saonradan uyarlanmış. ateş den kurtulan midrash rabbah öyküsü ile atargatis öyküsü alıntı edilerek, aynı çağda yaşamayan nemrut ile ibrahim e aktarılmış. insan olarak hz ibrahim, başka bir gerçek kişiliğin uyarlamasıdır, ibrahim'in yaşamı, mitos anlatısı 'dır
✔ ölmüş firavun cesetlerine yapılan mumyalama işlemi sona erdiğinde mumyalanmış firavuna ağız açmak seremonisi, bakara 72 ayetine aktarılmış, mitos anlatısından ayete dönüşmüş, dokundurulan et ile dirilen ölü. tıpkı isra13-15. ayetlerinde, allahın boyna doladığı kuş söyleminde olduğu gibi. allahın boyna doladığı kuş isra13-15.ayetleri, antik mısır’ın tanrı thoth ve ba-ruh inancının metafor yordam anlatısının mitosa-ayete dönüşmesi ile sonraki nesil insanlarına aktarılmış ki antik yıllarda bu yordam, yazılı tarihin aktarılma biçimi idi.
opening of the mouth ceremony yazıp aratın bilgisini bulursunuz. bakara 72, isra 13-15 nc ayetler, antik mısır dan betra/bekke 'ye ulaşan kervancı nabatiler tarafından metinsel olarak hazırlanmış olmalı.
✔ bakara 73'ün, firavun mumyasına yapılan ağız açmak ritüeli 'nin kuran'a geçmiş olması, diğer ayetlerin de mitoslardan geldiğinin işareti. ilk allah adı, gassanilerin eloh dan allah türettiği 250 yılından beri var. gassaniler eloh dan türetmiş allah'ı. 6.yüzyıl arap siyasetine göre konuşan allah'ın-muhammed'in ayetlerini, taklidi iman ederek, yaşadığımız 21.yüzyıl'a uyarlamak akıldışılık 'dır. allah, muhammed'in eylem organı, allah'ın kendi yok çünkü. islam ayetlerinin, insan ürünü hükümet yasaları olduğunu islam dünyası farkına varmaz ise, bilim ve teknolojiyi batıdan almaya devam edecekler.
✔ irkalla var yeraltı ölüler dünyası, mısırlar duat demiş irkalla 'ya. yeraltında yaşayanlar yerüstünde bizleri çalkalamasın diye dağlar ile arz/yör sabitlenmiş. yoksa, dünya uzayda devindiği için değil yani. ayetlere göre arz/yeryüzü dönmüyor ve devinmiyor, tek istisna yeraltı diyarında ölüler ve bekçileri, ve gallu cinleri ve tiamat/yeraltı tuzlu suları, alt dan çimdikledikleri zaman çalkalanırız.
ayetlere göre arz altında yani yerin altında ölülerin yaşadığı yöraltı diyarı erşetu/duat var. kehf 86'da batan güneşin erşetu'ya gitmesi, gece olmasının açıklaması dır arz/yör'de. bakara 187'de fecir ile güneş, erşetu dan gelerek, tekrar arz/yör'e çıkar-tırmanır ve sabah olur. yasin 38'de güneşin menzili, yöraltı erşetu'da güneşin, sabaha dek ilerleyen rotası dır. kehf 86 ila bakara 187 arasındaki güneşin yöraltı'nda/erşetu'da güzergahı dır yasin 38.ayette güneşin seyahati. akadların erşetu/yöraltı ölüler diyarı kuramı, kehf 86, yasin 38, bakara 187 ayetlerine işlenmiş.
kehf 86 : güneş, gevşek toprak'a batıp/dalıp yeraltı dünyasına geçiyor. ğaynin hamietin عَيْنٍ حَمِئَةٍ dalçık geçiti, yeryüzü nden yeraltına geçer iken güneş, bu gevşek/balçık toprağı geçit olarak kullanıyor.
yasin 38 : güneş koşar, kendi sıtabil durak'ına. yerin altında ilerleyen güneş, yerin üstüne çıkacağı karargah/müstekar/durak 'a giderek, burada tekrar yerüstüne çıkar, böylece güneş doğar arz'da/yeryüzünde.
bakara 187 : oruç gecesi yemek yeyin, sevişin, fecir'in/şafak'ın beyaz aydınlık'ı, gece karanlık'ı ndan belirinceye dek. güneş, yerin altından yerin üstüne çıkarken ki cırtlak aydınlık, fecir فجر fecir/şafak /gündoğumu. kehf 86'da yerin altına batıp yol giden güneş, erşetu/yeraltı nda yolun sonuna varıyor ve buradan tekrar yeryüzüne çıkınca gün başlıyor, oruç başlıyor, yemek yemeyin, sevişmeyin yasakları başlıyor, taaki tekrar güneş, yeryüzünde yol giderek, dalçık geçitinde yerin altına geçinceye dek, böylece karanlık/gece oluyor yeryüzünde.
yani güneş, hem erşetu/yeraltında ilerliyor gece boyunca, güneş, hem arz/yerüstünde ilerliyor gündüz boyunca. ortadoğu 'nun 4 bölgesinde yeraltı dünyası mitosu, farklı adlar ile törelenmiş.
1, duat / yerinaltı : mısır mitosunda ra/güneş, kayık ile duat/yerinaltı'na gidince, gece olur yeryüzünde, ra'nın duat'da takip ettiği yol vardır tıpkı kehf 86, yasin 38, bakara 187 'de yazılan gibi. tek fark, mısırda ra/güneş, balçık/gevşek/hamietin toprak geçitinden geçerek yerinaltı duat'a gitmiyor, geçit olarak nil nehri suyunu kullanarak duat'a gidiyor ra/güneş. böylece geceyi tanımlamışlar, arz'da, yeryüzünde.
2, erşetu / yeraltı, akad mitosunda ölüler diyarı ve yeryüzü gece iken güneşin bulunduğu mekan, ölü/cin/zebani meskeni.
3, irkalla / yerinaltı, sümer mitosunda ölüler diyarı ve yeryüzü gece iken güneşin gittiği mekan, ölü/gallu/cin meskeni.
4, hades / yerinaltı, yunan mitosunda ölüler diyarı ve yeryüzü gece iken güneşin bulunduğu mekan, ölü/ruh/cin meskeni.
her sabah yeraltından çıkıp gün doğumuna sebep olan güneş (ra/hades/şamaş/utu), tüm dünyada aynı dakikada gündüz aydınlığı yaptığı zannedildiği için, güneşin farklı dakikalarda battığı ve doğduğu yoktur kutsal kitaplarda. 90.kuzey boylamında 186 gün güneş (şamaş/şems) hiç batmaz ama bu bilgi ortadoğuda bilinmediği için kutsal kitaplara aktarılmamış.
80.kuzey boylamında 134 gün güneş hiç batmaz. 70.kuzey boylamında 65 gün güneş hiç batmaz. 60.kuzey boylamında 22 gün güneş hiç batmaz.
✔ şeytan melek değil tanrı dır. melek olsa, secde et adem e emrine itiraz edemez idi. her oluşum ikili zıtlık barındırır, her olgu dualite barındırır, olanlar dual dir. yahve/eloah/ellah var olabilmiş ise, bir de bunların duali, yani karşıtı da aynı anda var olabilmiş olmalı mutlaka. hiç bir tanrı tek başına var hâlde değil dir. din argümanlarında anlatılan ilahi tanrılar egoist, bencil kötü 'dür, savaşçı 'dır, kadınları, ziyneti ve parayı ganimet olarak kullandırır, cariye olarak satar ve köle olarak çalıştırır, özgürlüğü ve kişisel malı-mülkü gasp eder, çünkü siyasi peygamberin bunlara ihtiyacı olmuş 'dur, olmakta 'dır.
varsayalım yahve/eloah/ellah insanı yaratmış, ayetlerdeki sebep e göre insanların, tanrılarına diz çökmesi için yaratmışlar ve insanın kendini sorgulamasına, kendi köklerini bilmesine izin vermezler. oysa şeytan iyi tanrı olup, insana yasak meyveyi, bilgiyi vererek, insan bilinç hâlini tetiklemiş ve şüphelendiği mevcudu sorgulamayı ve bu sayede bilimsel ilerlemeyi sağlamış 'dır. bilim ve teknoloji nimetleri, şeytan'ın başlattığı itirazın sonrasında varlık aşamasına evrilmiş 'dir.
bağzı insanlar, korku ve rüşvet ile kendisini kul/köle/abd yapan tanrılara tapınmaya devam ediyorlar. halbuki şeytan bizi özgür bırakarak kendimizi bilmenin yolunu açmış, imkan vermiş ama ilahi tanrılar insanı sürekli kötülüğe zorlamışlar. düşmanlık ve savaşlar, katliamlar iyi sandığımız tanrılar tarafından yapılmış. sodom, gomora, iyi sandığımız yaratıcı tarafından yapılmış ve toplu ve korkunç katliamlar yapılmış.
birisi çıkıp da şeytanın yaptığı bir katliam söylesin lütfen. yoktur, hiç olmadı ama ilahi tanrıların ki çok, ama tarihe karşı bunak insanlar yine de korkudan ona secde eder. şeytan dan korkan birini gösterin şu koca dünyada, yoktur. hatta o kadar korkmayız ki gidip şeytan taşlarız, kimsenin aklına ulan ben bunu taşlıyorum ama bana kızmasın demez ama her şekilde, her durumda insana kızan, cezalandıran, kızgın demirler sokacak olana secde eder.
✔ muhammed'in yaşantısı onun olağandışı bir insan olduğunu kanıtlıyor. Bir müslüman olarak şunu söylemek isterim ki bu insan peygamber değilse, Allah'tan vahiy almadıysa şüphesiz yine tarihin en büyük devrimcisi ve lideridir. Cahil Arap toplumuna fuhuşu, içkiyi, kavgayı, eski helvadan Tanrıları, kız çocuk gömmeyi, küfür etmeyi, ırkçılığı, hak yemeyi vb sayısız çirkinliği yasaklamış bir adam... Amcasını canice katleden kişileri Hind ve Vahşi'yi onlar müslüman olduktan sonra bağışlamış bir adam. Dünyanın en ırkçı ve kalın kafalı toplumlarından biridir araplar, günümüzde bile bu değişmedi, bu gerçeği Diamond'da videolarında söylüyor.
pragmatist akpartililer den daha yobaz arap kavmini makul yola getirmiş hz muhammed. peygamber kendi söylediği, vahyedilen yasaklara da uymuştur, namazı hayatının sonuna kadar 5 vakitten fazla kılmış, aksatmamış, Tanrılık iddiasında bulunmamış ben de ancak sizin gibi insanım demiştir, kötü söz söylememiş, saray yaptırıp içine girmemiş, kral gibi yaşamamış, halkından kopmamıştır. Arkadaşlar ben böyle bir insanın getirdiği kitaba iman ediyorum, onun tanıttığı Allah'a da samimiyetle inanıyorum. yeni ateist olmuş öfkeli çocuk hezeyanlarına kapılmayın, müslümanların hepsine aptal ve kültürsüz, ateistlerin hepsine ise akil ve kültürlü önyargısıyla yaklaşmaktan vazgeçin. Dinler irrasyonel değildir ve bir dinin mensubu olan kişi akıl hastası yahut cahil olmak zorunda değildir.
Hazreti muhammed figür peygamber ise bile, başımın tacıdır. d elbette peygamber olduğuna inancım bir müslüman olarak tam. O Allah'ın elçisidir, bu gerçeği onun yaşantısında gördüm zira ben kısmen yüksek bilgi birikim düzeyime rağmen, entelektüel, araştıran, okuyan, izleyen, sorgulayan bir kimliğe sahip olmama rağmen henüz akpli hiçbir gericiyi ikna edemedim, yolundan döndüremedim kendi anamı ve babamı bile bu mesele özelinde ikna edemedim. muhammed ise getirdiği dinle evvela bizim milletimizden bile çok daha asi, ırkçı ve vahşi bir milleti ehlileştirdi sonra da tüm cihana bu güzellik yayıldı.
✔ hz hatice vahyin sonuna dek yaşamış olsa idi, hadis ve ayetlerde islam, kadın hakları konusunda gelişmiş yasalara sahip olabilir idi, her çağa uygulanabilir, ve arap kültürü nden bağımsız kadın haklarına ihtiyaç var günümüzde.
✔ allahın oturduğu taht/arşı-ala konumundan, vahiy işiten peygamber/ lugal/ rasul/ kral dili ile konuşmaksızın/ konuşamayan dilsiz bir insanın aklından ne geçirdiğini işitemez mi? tanrı, ortadoğulu bi peygamberi araya sokmaksızın, tüm dünya'da, tüm zamanlarda yaşayan insanlara amacını aracısız belirtemez mi? aracı peygamber şirk ögesi dir, tanrı ile insan arasında aracı peygamber kişisi şirk dir. allah, gerçek tanrı olsaydı aracı peygamber şirk yordamını kullanmaz idi. allah arap kültürü içerisinde makul tanrı olabilir ama evrenin gerçek tanrısı, aracı peygambere muhtaç allah olamaz.
✔ namaz eylemsel olduğu halde rızık ve refah sağlamıyorsa yararsız dır. salat - namaz kılan rabbine kul olmak ister, rabbe kul olmak, kuran'da yazılan siyasal anayasa ayetlerine itaat etmektir. bu durumda neye itaat edeceksiniz, tabiki anayasa ayetleri yazan peygamber'e yani siyasi başkan'a.
✔ dücane cündioğlu, namaz kıldınız da ne oldu? allaha inanmak değer üretiyor mu? namaz kılmak değer üretiyor mu? namaz kılmak erdem üretiyor mu? Namaz kılmak bütün günahları siler mi? müslüman namaz kılarsa günahları, yaprakların ağaçtan döküldüğü gibi dökülür. kılınan namaz küçük günahları döker affettirir.
✔ kuranda namaz yok, namaz farsça "saygı veya ibadet amacıyla yere kapanma, temenna" ile "İslami ibadet biçimi" anlamlarına gelen نماز namaz 𐭥𐭮𐭢𐭣𐭤 kelimesi nden ödünçlenmiş. Hint-Avrupa dilinde "kurban (yeri), tapınma" anlamındaki *némos kökünden türediği varsayılır.[7] Bu bağlamda Sanskritçe 'de selamlama sözcüğü olarak kullanılan नमस् (namas) ile namaz kelimesi aynı kökene dayanmakta dır.
✔ ikametü's salat صَلَاة cahiliyye döneminde Zeyd bin Amr bin Nüfeyl ve Kus bin Saide[14] gibi haniflerin namaz kıldığı bilinmektedir. Ebu Zer'in Müslüman olmadan önce üç yıl boyunca yatsı ve sabah namazlarını kıldığı rivayet edilir. Buna karşın haniflerin namaz kıldığına ilişkin metin kayıtları, bu metinleri hazırlamış geç dönem Müslüman yazarların Cahiliye döneminde yaşamış tektanrıcı bireyleri Muhammed'in peygamberliğini desteklemek amacıyla yorumlamaya meyilli olmalarından ötürü güvenilmez oarak nitelendirilmiştir.
✔ moon-o-theism : what muhammad came to think of the venus entity. ✔ vahhabilik kurucusu muhammed bin abd ul vahhab, allah'ın tahtı istiva etmesini istila manasında açıklayan kafir dir demiş.
allah varsa bile, köleliği kaldırmayan, pilavı eliyle yiyen, deve sidiği içen, kadın cinsini aşağılayan muhammed’in ümmeti olmamalıyız. muhammed, ortadoğu kültür mitoslarına siyasi tanrı iradesi koyarak yanlış yaptı. tevrat 'da nuh'un yaşı 950 yıl'ın miktarı 950 ay'dır çünkü sümerliler ay takvimini kullanmış. nuh tufanı, MÖ 4200 yılı civarı bir sel baskınında, kendi evcil hayvanlarını bir kayık'a bindirip dicle ırmağında, basra körfezi istikametine giden kişinin mitos öykü ile anlatılagelmiş olması, ve epey sonra yazıya aktarılırken abartılarak destanlaşması 'dır.
hadis içeriklerinin çoğu sasani dönemi zerdüşt felsefesini salık veriyor, ayet içerikleri ise süryani/arami, çünkü ayet içerikleri, bizans'dan gelen matbu kitaplar, urfa, mardin, halep bölgelerinde süryani-arami diline çevriliyordu, sonra arapça quran'a aktarılıyordu, allah dan gelen vahiy kılıfında. incil'in yunanca'da müjde anlamında olması ile aynı sebep.
bariz örneği bergamalı galen'in tıp kitaplarındaki embriyo tanımının zümer 6.ayete geçmesi yani zümer 6.ayet allah'dan değil, bergamalı galen 'den geldi. kuran'da embriyo bilgisi, bergamalı galen'in embriyo tanımı sebebiyle 'dir. anne karnında 3 karanlık zar ayetinin yazılmışı ile aynı'dır bergamalı galen'in tıp metinleri ki yunanca dan süryanice'ye, süryanice den arapça'ya çevirilmeseydi bu metinler, muhammed'e zümer 6.ayet vahiy olunmayacak idi.
ayetlerin, sümer akkad babil mısır yunan süryani vs mitos dayanaklarını işiten müslümanların imanı sarsılıyor kuran anlaşıldığı için, kuteybe bin müslim 'in kılıcına biat eden türklerin nasıl müslüman oldukları belli. sonra bakara 73'de anlatılan inek etini, ölü insan'a değdirince ölünün dirilmesi, firavun mumyasına yapılan ağız açmak ritüeli 'nin kuran'a geçmesidir ki, henüz bilmediğimiz diğer ayet kaynakçalarının da mitoslardan geldiğini salık veriyor.
akp sayesinde islamın kendisi siyasal imiş bunu gördük. muhammed'in siyasi amacı, büyük dedesi abdümenaf bin kusay 'ın iktidarına talip olmak, arapları dizginlemek idi ilkin, sonraları askeri başarılar artınca ve ganimet ekonomisi oluşunca islamı din haline getirdi. son ayetlerden maide 3'de muhammed "size islam'ı seçtim, dininizi kemale erdirdim" demesi, sürpriz sonu kendisi de ummuyordu. yani siyasal islam diye ayrı bir islam yok, islamın kendisi siyasi din 'dir ayrıca yusuf 76'da fi dini meliki, kral'ın din yasaları-töresi gereği yapılması gerekenleri anlatır.
akp olmasaydı halen 33 kere sübhanallah, 33 kere elhamdülillah, 33 kere allahüekber deyişleri ile putperest arab vasnam vasen وصنم وثني namazlarını eda ediyor olacaktık. araplarda bi tane allah olsa kebir olurdu, ama allah kebirler arasında ekber, yani büyükler arasında enbüyük. allahü ekber, kabile arapları ilah taraftarı olarak yarıştırmışlar ilahları, sosyal seçilim sonrası allahü ekber oluşmuş. allah'ın tuzak kurması makirine var, allah'ın öfkelenmesi gadaballah var, allah'ın intikamcı olması müntakim var, allahın devesi var nakatullah, beytullah - allahın evi var vesaire, araplar kendilerinden birisi gibi allah'ı arap devlet kralına benzeterek donatmışlar insani özelliklerde.
✔ fatma, fakir bir ülkenin evladı, yaşam standardı düşük, kötü bir anne babası var, hayatındaki her şey vasat. chris, zengin bir ülkenin evladı, yaşam standardı yüksek, iyi bir anne babası var, hayatındaki her şey süper. ve onların günahları eşit sayılıyor. tanrının adaleti nerede?
✔ tanrı yeryüzünde adalet vaadinde bulunmadığı için aslında hiç var olmaması gereken tartışma konusu. tanrı şeytana git şunun aklını çel de dememiştir. bu şeytanın beyanı dır. tanrı nın adil olup olmadığından ancak hesap günü geldiğinde bahis açılabilir. ancak tanrının karşısına geçip de "hüoop ben niye cehenneme gidiyorum ki/ bi kere o günahtan sayılmaz/ benim maksadım o değildi ki/ kim söylemiş benim eleni'yi öptüğümü kim ama kim görmüş" türü yakarışlar komik kaçacağı için sanırım kimse buna kalkışmayacaktır. gidilecek temyiz ve itiraz hakkınız yoksa yine gerçek bir adaletten bahsedilemeyeceğine göre tanrı muhakkak ki bunu öngörüp ona göre tedbirli davranmıştır. tanrının adaletinden yeryüzünde bahis açan sadece insandır. tanrının konuyla ilgisi yoktur.
✔ gadab غَضَب öfke. gadabı allah غضب الله allahın öfkesi, allah öfkelenir mi? ayetlerde allah öfkelenmiş tıpkı insan gibi. araf154.ayette musa'nın öfkesi - musa'nın gadabı var. araf154 musa el gadabu مُّوسَى الْغَضَبُ musa'nın öfkesi, musa'nın gadabı. ama musa bir insan dır, hoşgörülebilir ki zaten, harun'un buzağı örfüne yeltenmesine musa'nın öfkesi, musa'nın gadabı yatışmış sekete - sükun bulmuş bi süre sonra, insan musa yatışmış sakinleşmiş. insan olan musa'nın gadabı olağan tabiki ama allah'ın gadabı'nın olması olağan değil. musa bir insan, öfkesi olabilir, herşeye gücü yeten allah'ın öfkesi olamaz çünkü öfke insani duygu 'dur. kendisine asla zarar verilemeyen allah niçin insana öfkelenir ve niçin insana işkence edeceği ile tehdit eder ve niçin intikam alacağını iddia eder? evet, allah intikam alır şeklinde ayet vardır, allahın esmaül hüsna adlarında olan müntakim, insan gibi intikam alıcı anlamda dır. allahın emirleri sanılan ayetlerin, aslında devleti yöneten insani hükümetlerin kendi anayasa ayetleri olduğu anlaşılıyor. hanedanlık yönetimleri, toplumlarını gütmek, isyan engellemek, asayiş sağlamak amacı ile mitos öykülerini ayet olarak kotarmışlar. siyasi amaçlara hizmet etmesi için rahip-kral olan lugal ve firavun gibi devlet hükümetlerini oluşturan insanlar tarafından allah tasarlanmıştır, allah adı öncülü eloh gibi kültürsel-yöresel tanrı üzerinden. allah insani tasarlanmış siyasi bir kurgudur. allah, semitik arap kültürüne dayalı tasarlanmış siyasi proje dir.
✔ mazzikin, küçük rahatsızlıklar veya daha büyük tehlikeler yaratabilen görünmez şeytanlardır. Talmud'da bulunan İbranice mazzikin terimi, "zarar verenler" veya "zarar verenler" anlamına gelir. Genellikle bir kişinin günlük hayatta karşılaşabileceği zararlı görünmez şeytanlar anlamında anlaşılır.
✔ tora’da, Bene Yisrael Mısır dan hamuşim çıktılar demektedir. hamuşim sözcüğünün ne anlama geldiğiyle ilgili, açıklayıcı Ravlar arasında görüş ayrılıkları var gibi gözükmektedir. Bu görüş ayrılığının sebebi, normalde orijinali noktalama işaretleri olmadan yazılan Tora’da, bu kelimenin nasıl seslendirilmesi gerektiğiyle ilgilidir. Nitekim bir görüş bunun ‘beşte bir’ manasında olduğunu, bir görüş ‘beş kat çocukla’, bir görüş ‘tam donanımlı’, bir görüş ‘beşinci nesil’, bir diğeri ise ‘elli’ manasında olduğunu dile getirmektedir. İşin ilginci de, ‘Tora’nın 70 yüzü vardır’ misali, bu manaların hepsinin doğru olduğudur. Mısır çıkışı Tora’da elli kez geçmektedir ki bu bakış açısıyla ‘elli’ doğrudur. Mısır’a Yakov zamanı gelinmiş, oğlu Levi’nin oğlu Keat’ın oğlu Amram’ın oğlu Moşe’nin zamanında, yani ‘beşinci nesilde’ çıkılmıştır. Mısır’daki karanlık belasında, çıkışa inanmayan Yahudilerin beşte dört çoğunluğu ölmüştür. Yani Mısır’dan ‘beşte bir’ çıkılabilmiş. Bu belada ölen inançsız yetişkinlerin masum çocuklarını ise, çıkmayı hak edenler evlat edinmiş ve dolayısıyla ‘beş kat çocuklu’ çıkmışlardır. Bu çocukları evlat edinip Mısır’dan kurtardıkları için de, ‘mitsvalarla tam donanımlı’ şekilde çıkılmış.
işte tora nın 70 yüzü olduğunun kanıtlarından biri. Her gün Tanrımız Aşem’i hatırlama mitsvası : Tora’nın bazı yerlerinde Tanrı, bizlere Kendi’sini hatırlamamız gerektiğini vurgular. Bunlardan biri de Devarim 8:18’de bulunan ve bir Yahudi’nin her gün hatırlaması gereken ‘Eser Zehirot: 10 Hatıra’dan biri olan mitsvadır; tanrı’n Aşem’i hatırla, bugün olduğu gibi, sana servet edinecek kuvveti veren O’dur.” Bu mitsvayla ilgili pasukta şu vurgularda bulunulmaktadır: “Aşem’dir çakmaktaşı gibi sert kayadan sana su çıkaran; Aşem’dir sana Man’ı yediren; bu yüzden bolluğa eriştiğinde de, bana bu kuvveti kendi kuvvetim sağladı deme” ve “Tanrın Aşem’i hatırla, çünkü bugün olduğu gibi sana servet edinecek kuvveti veren O’dur.” Buradan çok önemli şeyler öğreniyoruz. İşlerimizle ve kendi meselelerimizle günlük yaşantımızda elbette uğraşacağız, başarılı olmak için mücadele edeceğiz. Ama bu başarının ön şartı, bu kuvveti bize verenin Tanrı olduğunu kabullenmemiz dir.
efe aydal : ayetlerde miras paylaşımı matematik hatası. ✔ altay cem meriç 'in, dücane cündioğlu hakkında yayınladığı videonun 45 dakikasını izledim ve duygusal tepkilerden başka bir şey bulamadım. dücane bey'in videosunda iki temel soru var. 1- din köleliği kaldırmış mıdır? 2- kadın evliliğinde sınırsız. "batıda kölelik kaldırıldı ama niye kaldırıldı sor bakalım" gibi duygusal savunmaları çocukça buluyorum. bu tip yetersiz savunular dücane'yi daha dinlenilir kılıyor. yani amacın tersi hasıl oluyor.
allah varsa bile, pilavı eliyle yiyen, deve sidiği içen, kadın aşağılayan muhammed’in ümmeti olmamalıyız. muhammed, ortadoğu kültür mitoslarına siyasi tanrı iradesi koyarak yanlış yaptı. tevrat 'da nuh'un yaşı 950 yıl'ın miktarı 950 ay'dır çünkü sümerliler ay takvimini kullanmış. nuh tufanı, MÖ 4200 yılı civarı bir sel baskınında, kendi evcil hayvanlarını bir kayık'a bindirip dicle ırmağında, basra körfezi istikametine giden kişinin mitos öykü ile anlatılagelmiş olması, ve epey sonra yazıya aktarılırken abartılarak destanlaşması 'dır.
hadis içeriklerinin çoğu sasani dönemi zerdüşt felsefesini salık veriyor, ayet içerikleri ise süryani/arami, çünkü ayet içerikleri, bizans'dan gelen matbu kitaplar, urfa, mardin, halep bölgelerinde süryani-arami diline çevriliyordu, sonra arapça quran'a aktarılıyordu, allah dan gelen vahiy kılıfında. incil'in yunanca'da müjde anlamında olması ile aynı sebep.
bariz örneği bergamalı galen'in tıp kitaplarındaki embriyo tanımının zümer 6.ayete geçmesi yani zümer 6.ayet allah'dan değil, bergamalı galen 'den geldi. kuran'da embriyo bilgisi, bergamalı galen'in embriyo tanımı sebebiyle 'dir. anne karnında 3 karanlık zar ayetinin yazılmışı ile aynı'dır bergamalı galen'in tıp metinleri ki yunanca dan süryanice'ye, süryanice den arapça'ya çevirilmeseydi bu metinler, muhammed'e zümer 6.ayet vahiy olunmayacak idi.
ayetlerin, sümer akkad babil mısır yunan süryani vs mitos dayanaklarını işiten müslümanların imanı sarsılıyor kuran anlaşıldığı için, kuteybe bin müslim 'in kılıcına biat eden türklerin nasıl müslüman oldukları belli. sonra bakara 73'de anlatılan inek etini, ölü insan'a değdirince ölünün dirilmesi, firavun mumyasına yapılan ağız açmak ritüeli 'nin kuran'a geçmesidir ki, henüz bilmediğimiz diğer ayet kaynakçalarının da mitoslardan geldiğini salık veriyor.
akp sayesinde islamın kendisi siyasal imiş bunu gördük. muhammed'in siyasi amacı, büyük dedesi abdümenaf bin kusay 'ın iktidarına talip olmak, arapları dizginlemek idi ilkin, sonraları askeri başarılar artınca ve ganimet ekonomisi oluşunca islamı din haline getirdi. son ayetlerden maide 3'de muhammed "size islam'ı seçtim, dininizi kemale erdirdim" demesi, sürpriz sonu kendisi de ummuyordu. yani siyasal islam diye ayrı bir islam yok, islamın kendisi siyasi din 'dir ayrıca yusuf 76'da fi dini meliki, kral'ın din yasaları-töresi gereği yapılması gerekenleri anlatır.
akp olmasaydı halen 33 kere sübhanallah, 33 kere elhamdülillah, 33 kere allahüekber deyişleri ile putperest arab vasnam vasen وصنم وثني namazlarını eda ediyor olacaktık. araplarda bi tane allah olsa kebir olurdu, ama allah kebirler arasında ekber, yani büyükler arasında enbüyük. kabile arapları ilah taraftarı olarak yarıştırmışlar ilahları, sosyal seçilim sonrası allahü ekber oluşmuş. allah'ın tuzak kurması makirine var, allah'ın öfkelenmesi gadaballah var, allah'ın intikamcı olması müntakim var ayetlerde. araplar kendilerinden birisi imiş gibi allah'ı arap devlet kralına benzeterek donatmışlar insani özelliklerde.
muhammed ile, zeyd'in karısı zeynep ve hz davut ile uriya'nın karısı karısı batşeba arasında ilişki benzeşmesi
zeyd'in karısı zeynep, ahzab 37 ayeti ile zeyd'in annesi oluverdi ama böylece ahzab 4'de yazan "karılarınızı annneleriniz yapmadık" ayeti kadük'e dönüştü, çünkü zeyd'in karısı zeynep'i, zeyd'in annesi zeynep durumana evrildi ve bunu yapan yine muhammed. zeynep'i karı yapmak uğruna ahzab 4 ayetinin içeriğini boşalttı muhammed, besbelli inanmıyordu muhammed, cebrail dıhye kelbi'nin ona vahyettiği ayetlere. zeynep, karısı iken zeyd'in, annesi oldu bir anda; ahzab 6'da; muhammed'in karıları, müminlerin anneleri 'dir" yazıyor, zeynep, muhammed'in karısı olunca, zeyd'in annesi oluverdi ve oksimoron ahzab 4 zıttı ayet ahzab 6 oluverdi, ayetlerden birini çöp etmeyi göze almış muhammed veya cebrail kılığındaki vahiy getiren kişi.
fatiha dua ise allahın kendine dua etmesi ilginç. mushaf kuran'a başlangıç sondan ve ortadan başlarsanız manaları yazıldığı gibi okursunuz anladıklarınız onlar olur örneğin ilk sure alak oku yaradanin ilmi ile o sana (hepimize) kalemle bilmedigimizi öğretti burayı konuşmaya kalksak sayfalar yetmez ama ilk akla gelen kalem bildigimiz kalem ve resul ümmi okuması yazması yok cebrahil kanatlı melek öğretti hal böyle olursa kimse inanmaz evrenin yasasına aykırı. Quran'ın puzzle hâlden farkı yok herşey dağınık, parçaları birleştirmek zorundayız.
Kuranın bu sıralamasının iniş sırasına göre olmamasını peygambere cebrail tarafından vahyedıldığı bilgisi var. Yani bu sıralamayı Allah yaptırıyor. ayrıca şöyle görüşler de mevcut; quran 23 senede nazil olmasına ve her bir ayetin de ayrı ayrı konular sebebiyle inmesine rağmen bu kadar konu birliği içerisinde olması bir mucizedir. Hayatın her yönünü içine alan ve iki dünyanın saadetini temin eden Kuranın, bu kadar değişik zaman diliminde ve değişik problemlere göre nazil olması, ayrıca farklı zamanlarda inen ayetlerin yerlerinin sırayla olmadığı halde konu birliği ve bütünlüğü bulunması mucizedir dolayısıyla herşey kurana uygun ilerleyecektir. Quran'ı puzzle hâle getiren arap sahabe müslümanları, işlerine geldiği gibi birleşim yapıp kendi siyasetlerine göre doğru çıkartmışlar biz de onu savunur olmuşuz zamanında araplar birşeyler yapmışlar işte siyasi devrim için şimdi beğenmiyoruz onlarınkileri.
Cebrail ne demek Kuran ne demek Gerçek tanrı kitap yollar mı, yolladığında işe yaramaz mı? Quran ne işe yarar, anlatıldığı gibi okursak boşuna okumayalim, bilim zeka ilerledi 1500 önceki anlatımlar ile bugünküler bir değil. insanların inançlarından ve kuranın uzun olmasından dolayı içeriği net görememeleri, dolayısıyla da kuranın mükemmelliğine olan inançlarını muhafaza etmeleri. Bu yöntem ile kuranın neler üzerine yoğunlaştığını çok hızlı bir şekilde görmemizi sağlayacak birkaç sayfalık bir metin kalacak. ayetlerin içeriğine veya yorumuna bakarak onlardan bir takım anlamlar çıkarmak bence boş bir çabadır. Kur'an'ı bir araya getirenlerin - ki Muhammed'in yaşadığı iddia edilen 600'lü yıllardan çok sonra kitap haline getirilmiştir- amacı, çobanlıktan devlet başkanı olma imkanının temini için siyasi devrimdir. Muhammed'in ölümünden sonra Kur'an 800'lü yıllarda, hatta daha da sonra, kitaplaştırılmıştır. Ayetlerin, surelerin ve onların sırasının bilinen hiçbir anlamı yoktur. Var olsa bile o kitaplaştırıldığı zamana ait bir anlamdır. Bizim şimdi anlamamız imkansız denecek kadar zordur. Okumanızı tavsiye ettiğim önemli bi betik var bu konuda;
✔ ingiltere'de zehirlenen eski Rus çifte ajanın kızı Yulia Skripal taburcu edildi ve koruma altında. ✔ pictures of poisoned Russian spy's daughter on holiday emerge. Russian spy poisoning: Yulia Skripal declines Russian embassy's help ✔ Former Russian double agent Sergei Skripal’s daughter may have been poisoned after daring to openly criticise Vladimir Putin on Facebook.
✔ İstanbul Minibüsçüler Odası Sahte Para Verilmiş bana. 5 Kasım Cumartesi gecesi 01:30 da cevizli koruma 'dan bindiğimiz minibüsün şoförü para üzerinin 50 TL'sini sahte vermiş ertesi gün market alışverişinde fark ettik minibüse yolcu bindiğinde ışıkları açma zahmetinde bulunsaydı belki fark ederdik, Kadıköy Kartal dolmuşlarına dikkat
✔ istanbul Minibüsçüler Odası Bostancı Dudullu Minibüsü nün Saygısız Şoförü, 6 Ocak akşamı Bostancı-Dudullu 34 * plakalı minibüs şoförü, aşırı rüzgar ve yağmur olmasına rağmen güzergahı hiçbir yolcuya sormadan kafasına göre değiştirerek, ineceğim durağın olduğu su deposu caddesini atlayarak Dudullu yoluna çıkmıştır. Orada yolcu ineceğini bile bile, trafiğe kalmamak için kafasına göre yolu kestiriyor. Bir de bana bağırarak arabayı sürmeye devam etti. Beni ileride yolun trafikten kilitli olduğu karşı şeritteki bir minibüse aktaracağını söyledi. Bana sormadan yolumu yarım saat uzatmış oldu. Şakır şakır yağmurun altında sinirli şekilde beddua ederek indim. Hala umursamaz şekilde devam edip bir affedersiniz bile demedi. Eğer yol dolu olunca kafanıza göre güzergah değiştiriyorsanız neden minibüs hattı diye bir şey var, taksiden ne farkınız kalıyor.
✔ 75 milyon kişi, İsveç’ten daha mükemmel sağlık sistemine sahip olduğumuzu, mağdur Emrullah Gülüşken i isveç’ten kurtardığımızı düşünüyor. Türkiye’de 10 milyon kişide pasaport var 3 milyon pasaport aktif, yilda 1 milyon kişi Avrupa’ya gidiyor, 75 milyon kişi yurtdışına çıkmamış.
✔ musa ve harun 'un kız kardeşi olan tevratta kadın peygamber olduğu yazılan Miryam ile isa nın annesi olan Meryem asırlık fark ile karışmış. hele isanın annesi meryemin babasının adı imran değil, bu da ayrı bir çelişki.
dinler insan üretimi. peygamberler ne zaman yaşadı kanit yok. siyonizm nin dayattığı bir tarihte hiç kuşkusuz akılları karıştırıyor. isa ile güneş tanrısı Ra nin hayatlarının aynı olması gibi. Hz. Isa yi kim öldürdü: yahudiler ve romalılar. Hıristiyanlığı kim yaydi: yahudiler ve romalılar. Hayat tesadüflerle dolu dimi. mitosun kanıtı var, peygamberlerin vahyine kanıt yok.
✔ baş tanrı mitoslar'da. sümer güneş tanrısı utu, utu, karısı şerida 'dan (ay'a dan) kittü (adalet) ve mişaru (yasa ve doğruluk) adlarında 2 çocuk sahibi olur. utu 'nun akadca'da şamaş, düzen ve intizamın tanrısı. şamaş/utu 'nun önceden saptanmış yolu olduğu ve bu yolu tamamlayıp gece için yeraltı dünyası 'na gittiği düşünülmüş.
✔ şamaş arapçaya şems olarak geçmiş, şems-güneş, abduşşems- güneşin kölesi/ güneşin kulu anlamında güneşe tapanların adı.
✔ utu veya süm, Sümer 'de güneş ve adaletin tanrısı. Nanna ile Ninga l'ın çocuğu 'dur. Herşeyi yaratan, bütün işi iyilik olan büyük tanrıdır. Her günün sonunda yeraltı dünyasına inerek, ölülerin kaderini belirler. Urgakina destanında da geçen oğlunun adı El-merkar 'dır, sama adıyla da bilinir.
✔ nanna-sin, Enlil ile Ninlil’in oğlu, ay tanrısı idi. yör ve gök'ü birbirinden ayıran Enlil’in, gece karanlıkta kaldığı için ay tanrısına yaşam verdiği anlatılmaktadır. Nanna’nın karısı tanrıça Ningal ve çocukları da güneş tanrısı Utu ile tanrıça İnana’dır. Sin genellikle mavi sakallı yaşlı bir adam olarak tasvir edilir ve “Cennetin Parlayan Gemisi” olarak adlandırılır. Nanna-Sin, ışığıyla kötülüklerini ortaya çıkardığı için kötülerin düşmanı dır.
✔ 1. insanlığın aklıyla bulabileceği evrensel ahlâkî ilkeler bizi ilgilendirir diğerleri örftür, durumdur; aslolan evrensel değerlerdir dediniz.Ardından da evrensel değerleri insan dünyanın heryerinde aynı şekilde aklıyla bulabilir dediniz. O zaman vahye(Kurana) ne gerek var? 2. Allah neden beni vahyinde hangisi durum hangisi değer diye bir eleme yapmak durumunda bıraktı? Siz Allah'ın mesajını eleyebilmek için ömrünüz boyunca Kuran ile hemhal oldunuz. Herkesin bu imkanı yok . 3.Örfü anlatmadan da durumlara değinmeden sadece değerleri anlatabilirdi vahiy. Herkes arap örfünü bilmek zorunda mı evrensel vahye ulaşmak için? Mesela,evlatlıklarınızın boşadığı kadınlar evlenebilecekler arasında sayılabilirdi. Neden peygamber üzerinden demo yani durum vahiyde yer almış ve insanları böyle bir kafa karışıklığına sevk etmiş? 4. Vahyin gayesi ihtilafları gidermekken bahsettiğiniz durum değer elemesi yapılmaksızın Kurana yaklaşımın bizi getirdiği nokta ortada. Ve bu elemeyi yapalım diyen sizi getirdiği yör yöre almanya, bu durumda Kuranın gelecekte bahsettiğiniz gibi bir okumayla anlaşılacağı konusunda hâlen ümitvar mısınız?
gazve ve seriyye savaşlarını kazanan muhammed, siyasi ihtiyaç ayetlerini 610-630 yılları arasındaki siyasetçi insan ağızı ile konuşan allah'a atfen kurgulamış idi, şimdi ulaşılamayan allah ölü, güncel allah yok, 610-630 yılları arasındaki allah bizim allahımız değil. uşşaki şeyhi ile mustafa öztürk arasında fark yok, aynı zihniyetteler, ayetleri ve hadisleri mustafa öztürk gibi siyasi islam zihniyeti yazdı. evlatlık karısına nikah basmak çağın kültürü, arabın sosyolojisi, arap töre hukuku falan filan, ama ayetler kıyamete dek geçerli, nasıl olacak mustafa öztürk? müminler evlatlıklarının boşadiği kadinlar ile evlenirken zorluk yaşamasin diye seni o kadinla evlendirdik diyor allah, hz muhammet den sonra evlatlıklarının boşadiği kadin ile evlenen kaç mümin olmuş? Kuran inerken evlatlik kurumu kaldirilmiş iken gelecekte müminlerin nasil evlatliği olacak? onun boşadiği kadin ile evlenme olasiliğina isnat ayetin hükmüne muhatab kişiler nasıl var olacak? kıyamete dek yasa hükmünde ayetlere göre insanliğin derdi bu olacağı öngörülmüş araplarda ki köleliği cariyeliği kaldirmayan kuran ayetleri evlatliği kaldirmiş, ilginç essetten.
yedinci yüzyılın islam devrimcileri arap milletini birleştirmek için ayetleri ve hadisleri yazdılar, allah beyinlerinde kurgu idi peygamberlerin, hiç kimse allah ile muhatab olmadı. yedinci yüzyıl siyaset gündeminden beslenmiş ayetler nasıl insanlığın tamamına hükmedebilir? ben oynamıyorum artık deyip sahneden inmek istediğinizden bugüne kadar, gerçekte ne yaptığınızı, ne söylediğinizi anlamak için yakından takip ettim sizi. 11 yaşındayken, babasının kurban için aldığı, dört aylık arkadaşı kuzu kesildiğinde bayılıp, ayıldığı andan itibaren de ateist olan benim için çok yavaş karar veren, ihtiyatı seven, henüz yeterince olgunlaşmamış bir kişi. allah pazarlık eder mi kullar ile, yakup deniz 'in iddialarının kaynağı olarak islam gösteriyorsunuz buna mukabil kendi iddianızı temellendirmek için islam kaynakları referans olarak gösteriyorsunuz çelişki yok mu? dinler ve tanrılar ölmedi, henüz can çekişiyor diyor Mustafa Öztürk.
muhammed'in şehveti ve tanrısı, uyum içerisinde olmuşlar, kuran ayetleri 610-630 yılları arasındaki siyasetçi insan ağızı ile konuşan allah kurgulanmış idi, şimdi ölü o allah, güncel allah yok, 610-630 yılları arasındaki allah bizim allahımız değil. uşşaki şeyhi ile mustafa öztürk arasında fark yok. ayetleri ve hadisleri aynı siyasi islam zihniyeti yazdı, her ikisi de güncel siyaset gündeminden beslenmiş, yedinci yüzyılın islam devrimcileri arap milletini birleştirmek için ayetleri ve hadisleri yazdılar, güncel allah yok.
✔ Ateizm ve Din Yalanı - Yazar : Can Bülbül. ✔ Iraz Akış - Din Bilim Felsefe: Aklın Dogmayla Savaşı
✔ ilker belek - Din Bilim Felsefe: Aklın Dogmayla Savaşı ✔ pdf, ilker belek - Din Bilim Felsefe: Aklın Dogmayla Savaşı
✔ Selina OGrady - Ve İnsan Tanrıyı Yarattı: İsa Zamanında Krallar, Kültler ve Fetihler ✔ Ahmet Seyrek - Ateizm Deizm Agnostisizm.
✔ Agnostisizm üzerine nitelikli türkçe kaynak neredeyse yok, neden? ✔ inanç Felsefesi Olarak 'Agnostisizm'i Benimseyen 34 Ünlü.
✔ Rennan Pekünlü – Din-Bilim Çatışması. ✔ Agnostik Hararetli Bir Manifesto - Lesley Hazleton. Agnostik Hararetli Bir Manifesto için ne dediler?
Nihayet ateisler ile inananlar arasındaki “ya/veya” tartışmasına özgürleştirici bir panzehir geldi. Hazleton bilmeme noktasındaki duruştan kazanılabilecek içgörüler (ve hazlar) hakkında tutkulu ve ikna edici fikirler sunuyor. Zelot ve Tanrı Yoktur Allah’tan Başka kitaplarının yazarı Reza Aslan.
Tanrı, anlam, ölümlülük ve var oluş gibi büyük meseleleri sorgulamaya teşebbüs etmek zorluklarla dolu bir uğraştır fakat Hazleton kitabında bunu saygı duyulacak bir dengeyle ve yapmacık tek bir söz bile etmeksizin başarmış. Bu manifesto benim açımdan bir sevinç kaynağı, dogmacıların baskın oldukları bir alana gereken bir keyif açısı. Dinî anlam hakkında yaptığım araştırmalar sürekli olarak şüphe ile yenilenen bir rabbi olarak Lesley Hazleton’ın kitabına hayran oldum. Çok canlı, cesur, eğlenceli ve derin. Ve gizem ile bilimin her ikisinin çelişkilerini ele alış biçimiyle son derece bilge. Snow Falling on Cedars - Sedirlerin Üzerine Kar Yağarken kitabının yazarı David Guterson.
✔ why King Mesha of Moab Sacrificed His Oldest Son. ✔ who was chemosh, mention of chemosh in the bible
✔ moloch seven door in hell. ✔ who was moloch and chemosh and shamash
✔ cehennemlikler ne yiyecek. ✔ tanrı kemoş - god chemosh כְּמוֹשׁ kemoş'a kurban edilen çocuk cesedi, gehinnom vadisine atılırdı, önemli olan kurban kanı akıtılması idi.
✔ ammonites levantine religion ✔ human sacrifice religions
✔ moloch seven door in hell. ✔ Baal, Ashtoreth and Molech, god’s testament.
✔ who was moloch and chemosh and shamash. ✔ solomon allowed worship of Chemosh in order to keep his Moabite wives happy. ✔ jordan river bethsaida.
dakika 29:40. Die bibel Das buch ruth Das alte Testament bethlehem Steingott Kemos. kutsal bibel ruth 'un kitabı o eski vasiyet bethlehem taştanrısı kemos.
✔ tanrı kemoş - god chemosh כְּמוֹשׁ kemoş'a kurban edilen çocuk cesedi, gehinnom vadisine atılırdı, önemli olan kurban kanı akıtılması idi.