✔ amacını, insan aracısız ve yalın mahiyetli anlatamayan allah, yok hükmünde 'dir. hz ibrahim'in, baltayı boynuna asıp bıraktığı put ile allah arasında farkı yok. gazve غزوة savaşları yapan siyasi peygamber ile gelen ve anlaşılamamış allah varsa bile yok hükmünde 'dir. insan ağzından çıkan kelimeler tanrı kelamı olamaz, ayetler insan kelamı, kotarılmış arap siyaseti-politikası yasaları 'dır. ortadoğu elit arapların, pers, roma, mısır hakimiyetlerinden kurtulmak için oluşturdukları islam, siyaset dini olarak kuruldu. varaka bin nevfel hz hatice nin amcaoğlu - kuzeni idi ve hanif hristiyan idi ve tevrat ve incil'i, arapçaya tercümesini yapan kişi idi. hz muhammed, incil, tevrat, yahudi kral-peygamberleri hakkında bilgi edindiği kişi varaka nevfel idi. hz muhammed 'de peygamberlik belirtilerini ilk sezen kişi hanif hristiyan varaka nevfel sonra dıhyetul kelbi ve piskopos bahira başkanlığındaki bishops of edessa teşkilatı ile yardımlaşan-ensar, siyasi gündeme uygun ayetler düzenleyerek muhammed'i peygamber yaptılar.
✔ hem atatürkçü laik, hem muhammedçi müslüman olunmaz. muhammedçi islam ülkeleri, kazandıkları savaşlardaki ganimet sayesinde ekonomilerini besliyorlardı, ne zamanki islam ülkeleri savaşları yitirmeye başladılar, ganimet girdisi olmadı ve yeniçeriler gibi paralı askerler ganimet payı alamadılar, çarşı-pazarda ganimet parası harcayamadılar böylece sivil esnaf mal satamadı, tüccar kâr edemedi vesaire, islam toplumlarında üretici zeka olmadığı için ve günümüzde ganimet ekonomisi çalışmadığı için islami argümanlar müslümanları zayıf düşürüyor ki zaten islami afganistan, norveç ve türkiye den yardım alıyor her yıl, kızılay ve kızılhaç taliban'ı besliyor.
✔ prof hasan aydın : tanrı üzerine söyleşi. ✔ prof yasin ceylan : müslüman dünyaya yanlış bakıyor.
allah ın kökeni fırtına tanrısı thyphon fırtına tanrısı. tayfun ismi belki burdan geliyor. Jüpiter, tanrıların kralı, fırtına, şimşek, gökyüzü ile ilgilenirdi ve Dii Consentes üyesidir. Yunan Zeus'a eşdeğerdir. Jüpiter Dolichenus,
tanrı adları insanların dillerine göre değişik ve farklılık gösterir çünkü insanlar, kendi kültürlerinde olan dünya bilgisi temeline göre tanrıya ad vermişler, tanrı nın kendini tanıtması ile tanrıya ad vermemişler. aynı tanrı başka başka adlar kullanmamış kendini insanlara tanıtırken, çünkü insanlar tanrıya kendileri ad vermişler panteon birikmişinde ne varsa onu kullanmışlar.
✔ list of Roman deities . ✔ nariko gökgürültüsü, ninurta boran tanrısı, sümer babil.
✔ fetüs 3 - üç karanlıkta yaratılış. ✔ kuran embriyolojisi ve galen embriyolojisi, bergamalı galen üç karanlık zar ayeti.
✔ pergamonlu galen kuran'daki embriyoloji bergamalı galen'in tezleri dir aslında. islam ansiklopedisi nin callinus makalesine göre, pergamonlu galen yoktan yaran tanrı creatio ex nihilo görüşünü eleştirmiş, üreten tanrı, mimar tanrı, demiurgos görüşünü savunmuş. galen'in 400 yazılı eseri olduğu sanılmasına karşın günümüze 100 kadarı ulaşmış.
✔ araplar Menat 'ın yağmur yağdıran, rüzgâr estiren, bulutları çağıran bir tanrı olduğuna inanmaktadır. Sunağı deniz kenarında siyah bir kaya olan Menât bu yönüyle yağmur ve rüzgârla ilişkilendirilmiş. ilahlara tapınmanın tarihçesi tarım.
✔ quran da tek yaratıcının kendisi olduğundan bahsetmesine rağmen (Yaratıcı ancak Rabbindir.) [Hicr 86], (Her şeyi yaratan Allah’tır.) [Zümer 62], Mü'minûn 14de yaratanların en güzelinin kendisi olduğunu söyler, bu da hem kendisiyle çeliştiğinin hem de tek yaratıcının kendisi olmadığını gösterir.
Bazıları burda üretmek anlamında kullanıldığını söyler ama bu söylediğim kısımda "Ahsen-ül hâlıkîn" yazar. Yaratıcıların en güzeli demek. Esma-i hüsnadan olan Hâlık yoktan yaratan anlamına gelir. Esma-i hüsna en güzel isimler anlamına gelir ve allah ın isimleri için kullanılır. Bu allah ın sıfatlarından biri olduğu ve burda da allah için kullanıldığı için üreten anlamında kullanılmaz. Allah ın sıfatı allah için kullanıldığı zaman, kendi belirlediği anlamdan dışarı çıkamaz, eğer kendi belirlediği anlam dışında kullanırsan, kafana göre allah a özellik belirlemiş olursun. Allah için kullanılmadığı zaman başka anlamlara getirebilirsin. Bu yüzden de bu din çok tanrılı bir dindir ve sahtedir.
✔ insan ağzı ile konuşan tanrılar insan ürünü. insanlığın tüm ömür sürecine, muhammedin ölüm vaktinde veda eden allah, evrensel / dünyasal olamaz. dinlere inananlar ayetleri sorgulamakta ürperiyorlar, ve çekiniyorlar, ayetlerde çelişki ve aşırma bulacaklar diye. aslında kalpleri/öngörüleri ve kulakları (bakara 7- hateme allahu qulubihim ve semğihim) mühürlü olan dinsizler değil, bağnaz dinliler dir, çünkü inançlarına eleştiriyi kabül etmeyip saldırganlaşıyorlar hamas gibi. ayetlerin mitos kökenlerini sorgulayan dinsizlerin ise, gözleri önündeki inanç perdesi kalktığı için ayetlerin mitos kökenlerini ve ayetlerin kotarılış süreçlerini ve ortadoğu siyasetini net görebiliyorlar.
✔ yusuf 76.ayette din, devletin yönetim biçimi-demokrasi anlamında kullanılmış. eski literatürde demokrasi anlamında din kelimesi var idi. quran'ın yusuf 76'da fi dini el meliki (فِي دِينِ الْمَلِكِ) ifadesi, yönetici bir kral'ın dinindeki yasalar dan bahsediyor. kral'ın dininden kasıt ise, Kral'ın hükümet programıdır. Devleti yöneten insanların siyaset vizyonları dindir. Devletleri yöneten insanların yürüttükleri siyaset tarzları ayrı ayrı dindirler. Müslüman cemaatler Yusuf 76'daki Fi dini el meliki ifadesini, ictihadındaki örnek olarak çevirmekteler ama gerçek ayette yazıldığı gibi, Kral'ın dini şeklindedir ve Kral'ın dini Allah'tan bağımsızdır. Muhammed'in getirdiği islam - esenlik dini, bugün demokrasi dediğimiz kavramın yerini dolduruyordu. Muhammed de din demekle aslında bizim demokrasi dediğimiz kavramı amaçlamıştı. Yaptığım Yusuf 76. ayetinin analizine göre Potifar ve Yusuf zamanında din sözcüğü, devletin yürüttüğü hükümet programlarının genel adı anlamında kullanılıyordu.
🙄 yusuf 76'da "Kralın dinindeki yasalara göre" anlamına gelen "fi dini el meliki" yaşam tarzının hukuk ve can güvenliğinin din ile yürütüldüğünün açıklamasıdır. İlk din kurulduğundan beri başlı başına yaşam tarzına dayalı yapılanmadır zaten. Din, yaşamın düzeni için sosyal ilişkilerin yasal düzeneklere dayanması için kurulmuştur. Bir yasal ve siyasi tahakküm aracı olması için kurulmuştur. Benim burada bahsettiğim Yusuf 76'da yazan din tabi ama genel olarak da öyle değilmi? Günümüze uyarlarsak yusuf 76. ayeti, o zaman din kominizm de olabilir, kapitalizm de veya liberalizim de olabilir. Sonuçta insanları toplum olarak yönetiyorsanız burada eylemde olan ne varsa dindir. Günümüzde din sözcüğünün arapçadan başka dillere çevirisi yapılırken, çevirilen öteki dil'e yine din olarak çevirilmesi, Arapça din sözcüğünün Türkçe'si için ''bumu dur budur'' diyebileceğimiz kavramı ortaya çıkarmıyor. Siyasal islamcılar buradan siyasi istismar malzemesi elde ediyorlar ve tepe tepe kullanıyorlar ama arapça din kavramının ortaya çıkışı yasal siyasi tahakkümdür.
✔ eski araplar, putları yaptıkları vakit, onları tanrı hâline getiren, oymacıları değil idi, onlara dua eden imanlı - dinli insanları idi. 3 tane şeytan taşlamak heykeli, taş duvar kabe, karataş hacer esved, safa merve güzergâhı, kendi başlarına put değiller ama onlara put niteliği kazandıran, müslümanların ibadetlerinde, onları aracı ediyor oluşudur.
✔ nikah نكح kelimesi arapçada "fucck, sevişmekte eylem hali" dir, türkçede evlilik sözleşmesi anlamında kullanılması, islami ve arabi anlamı değil dir. türkçe nikah anlamında evlilik sözleşmesine araplar zevac زواج derler. zevac elmutaa.زواج المتعة.muta evliliği gibi farklı çeşitleri var. evlilik dışı nikah-yani sekks yapılabiliyor, biz türkçede buna nikah diyerek yanlış anlam veriyoruz. arapça gurandaki nikahın ingilizcesi, fucck نكح dır, nikahın türkçesi sikkişmek dir, cariyenize nikah yapın demek, cariyeniz ile evlenin demek değil dir, kendi cariyenizi sikkin demek dir. nikah ile evlilik ruhsatı oluşmaz, fucck eylemi oluşur, zaten kendi cariyeniz ile yapın ifadesi var ayetlerde.
✔ türkiyede zina etmeyen müslüman erkek çok az var, nasıl zina eden kadın bulup evlencek veye bulsa, nasıl kabullenip evlencek? ama islam öyle emir ediyor nur 3.ayette : zina eden erkek ile zina eden veya ortak koşan bir kadın evlenir. zina eden bir kadın ile zina eden veya ortak koşan bir erkek evlenir. bakire kadın arayışındaki türk zihinli müslüman erkek nur 3.ayetine inanmıyor mu?
nur 3.ayet : zina eden erkek ile zina eden veya ortak koşan bir kadın evlenir. zina eden bir kadın ile zina eden veya ortak koşan bir erkek evlenir. aksisi müminlere haram dır. muhammed kadına karşı baskı, şiddet ve çok eşlilik ayetlerini Hatice'nin ölümünden sonra yazabilmiş. zina eden kadın bulması zor. her kadın ben zina ettim diyemez. nur 3 de diğer konu allahı inkar edeni nasıl bulacaksın evlenmek için kimse kalkıpta ben Allahı inkar ediyorum benim gibi allahı inkar eden ve zina eden birsini arıyorum diyebilir mi. bayan içinde geçerli bu daha zor hangi bayan zina eden erkek arayaıp sorup bulabilir beynemeyi anlaşamayı boş verdim. tanrı basit bir işi nasıl böyle çıkmaza-kadük'e sokar.
✔ ARABİSTAN IN EN ESKİ HARİTALARINDA MEKKE ŞEHRİNİN İZİNE RASTLANMAZ. ms 800 yılından önce Mekke ile ilgili hiç arkeolojik kayıt yok. Mekke adının MS 740'tan önce hiçbir yabancı kaynakta geçmez. Yani İslam'ın ortaya çıkışından 120 yıl sonrasına kadar Mekke'nin etrafındaki halklar Mekke'den haberdar değil. Yeşillik, tarım bir tarafa etrafındaki şehirlerle ticari ilişki kuran bir şehrin kayıtlarının diğer ülkelerde olmaması normal değil.
✔ ortadoğu milletleri tarihinde, sümer, akkad, babil, aşur/asurlar dan biriktirilen kültürleri, yahudiler derlemiş kutsal kitap olarak ve göksel tanrıya, herşeye güç yetiren tekil varlık atfetmişler, sonra hristiyanlık ve islamda bu ifade tekrarlanmış. taht/arş 'da oturan allah (yunus 3, taha 5 ayetleri) bu sebeple.
✔ prof hasan aydın : tanrı üzerine söyleşi. ✔ prof yasin ceylan : müslüman dünyaya yanlış bakıyor.
allah ın kökeni fırtına tanrısı thyphon fırtına tanrısı. tayfun ismi belki burdan geliyor. Jüpiter, tanrıların kralı, fırtına, şimşek, gökyüzü ile ilgilenirdi ve Dii Consentes üyesidir. Yunan Zeus'a eşdeğerdir. Jüpiter Dolichenus,
tanrı adları insanların dillerine göre değişik ve farklılık gösterir çünkü insanlar, kendi kültürlerinde olan dünya bilgisi temeline göre tanrıya ad vermişler, tanrı nın kendini tanıtması ile tanrıya ad vermemişler. aynı tanrı başka başka adlar kullanmamış kendini insanlara tanıtırken, çünkü insanlar tanrıya kendileri ad vermişler panteon birikmişinde ne varsa onu kullanmışlar.
✔ list of Roman deities . ✔ nariko gökgürültüsü, ninurta boran tanrısı, sümer babil.
✔ fetüs 3 - üç karanlıkta yaratılış. ✔ kuran embriyolojisi ve galen embriyolojisi, bergamalı galen üç karanlık zar ayeti.
✔ pergamonlu galen kuran'daki embriyoloji bergamalı galen'in tezleri dir aslında. islam ansiklopedisi nin callinus makalesine göre, pergamonlu galen yoktan yaran tanrı creatio ex nihilo görüşünü eleştirmiş, üreten tanrı, mimar tanrı, demiurgos görüşünü savunmuş. galen'in 400 yazılı eseri olduğu sanılmasına karşın günümüze 100 kadarı ulaşmış.
✔ araplar Menat 'ın yağmur yağdıran, rüzgâr estiren, bulutları çağıran bir tanrı olduğuna inanmaktadır. Sunağı deniz kenarında siyah bir kaya olan Menât bu yönüyle yağmur ve rüzgârla ilişkilendirilmiş. ilahlara tapınmanın tarihçesi tarım.
✔ din masraflarını karşılamaya din/inanç vergisi alınmalı ki inanmayan dinsizlerin, diyanet hizmetlerinden yararlanmayanların vergisi, diyanete gitmemeli ki muteber müslümanlar kirlenmesin dinsiz paraları ile. din-ayet, müslümanları ilgilendiren bir kurum olarak, müslümanlar dan gelen vergiler ile ayakta kalmalı, ayrıca bu uygulama, dinbazlara turnusol kağıdı olur. cizye ile müslüman olanların torunları, bu defa ateist olur, para vermemek uğruna. dinsizler, cenaze işlemlerini diyanet den ayırmak durumunda, inanç vergisi geldiğinde ki zaten ben, öldüğümde yıkanmak ve cenaze namazı istemiyorum.
✔ şira-isis yıldızı gibi çıplak göz ile gözlemlenen yıldızlar haricinde, yörebinde bilgi aktarılmayan yıldızlar ayetlerde anılmamış. çünkü ayetlerde anlatılan gök nesneleri hep islam dan önceki uygarlıkların anlattıkları gök nesneleri dir. yakın gök kandiller ile donatıldı ve şeytanlar için atılacak şeylerdir onlar yazıyor mülk 5.ayette. dünya seması kubbe biçiminde ve fanus dünya kubbesi 'nin tepesinde allah siyasi tahtında oturuyor ve tahtın olduğu allah katı cam fanus kubbe ile dünya'nın yöryüzü- arz arası mekanda, şeytanlar ve cinler konumlanmış biçimde betimlenmiş kuran ayetlerinde, babil evren modelindeki gibi. dünya'nın sınırları, kubbe ile birleşen sular ile çevrili ve bu gökte sınır hattı suları içilebilir, tatlı su absu, dünya denizlerindeki tuzlu su tiamat ile karışmaz. ancient universe under a dome, flat earth.
✔ islam dan önce antik evren, tanrı'nın tahtı-arşı nın olduğu gökkubbe altında, düz dünya var idi ve dünya sınırları okyanuslar ile çevrili idi, ve bu okyanuslar suları, yör çekimi bilinmediği için yukarı doğru tanrı'nın tahtı-arşı nın olduğu kubbe'ye ulaşır kurgulanmış idi. yani dünya sınırlarındaki okyanus suları, gökkubbe 'ye varır idi ve bu sınır okyanus suları dünyada tiamat tuzlu su, deniz, göl, ırmak suları idi bunlar ve içilen su bunlar değildi, tiamat içilmez, absu içilir çünkü absu gökkubbe den gelir idi, tabi tanrı gökubbe kapısını açtığında. rızık olarak içimlik su, tatlı su, absu, gökkubbe den gelir ve dünyadaki içilemez tuzlu su tiamat ile karışmazlar idi. tatlu su absu gökkubbe'de, ve tuzlu su tiamat dünya'da, karışmazlar idi mitos öykülerinde. deniz, göl, ırmak suları, içilemez tuzlu su tiamat kabul edilmiş idi mitos 'da.
ebvabu semai أَبْوَابُ السَّمَاء gökkubbe kapıları : nebe 19, araf 40 ayetlerinde, fanus dünya çevresi gökkubbe kapıları yağmur yağdığında açılır, fanus gökkubbe kapısı kapalı olduğunda yağmur yağmaz sanılır idi, babil 'de var idi bu gökkubbe kapıları ebvabu sema öyküsü nebe 19, araf 40 ayetlerine aktarılmış buradan. sonra, allah kapıyı açınca gökkubbe den yağmur yağması nuh 11.ayette var: "yursili sema midraran gökkubbe den yağmur gönderir mağfiret dileyene". evreni ve iklimi tanımlayan ayetler, mitos öyküleri nden aktarılmış. ve gökkubbe çatlaması ve kıyamet vakti gökkubbe yarıldığı zaman 8 melek, düşmesin diye allahın tahtını tutarlar, hakka 17'de. guran'ın gökkubbe kozmolojisi babil-akad-süryani mitoslarına dayanır. düz dünyada güneş, gevşek-balçık toprakta batar, ertesi sabah, dünyanın öteki ucu ndan doğar idi ki kehf 86.ayete aktarılmış yine. güneşin battığı yöre ulaştı, balçık-gevşek toprak içerisine batıyor gördü güneşi. sert toprak içerisine güneş giremez, bari toprak gevşek-balçık olsun, hem sabah-öğlen-akşam güneşin renginde değişik tonları açıklar bu gevşek toprak'a girip çıkan güneş demişler mitosu kurgulayan insanlar.
✔ al-ilah, allah öncesi kenanlıların Ay tanrısı Sin ya-sin suresi olarak islam'ın sembolünün hilal olması, İslam'ın ritüellerinin cahiliyedeki Arap paganlarınınkiyle aynı olması, ay yılı esaslı Sümer takviminin İslam'ın gelişiyle birlikte hicri takvime dönüşmesi. abdullah, Seyfullah, Beytullah, Zikrullah, Hayrullah, Kelamullah, Ubeydullah vb. Bu isimlerin hepsi Allah'la alakalıdır ve bu isimlerin hepsi İslam öncesi Araplar tarafından erkek adı olarak kullanılmaktaydı. arapça elif. ibranice alef. ibraniler Tanrı'ya Elohim, Eloah derler. Süryanice(Aramice) Alaha da denir. allahuekber'in orijinali Arapça'nın romanizasyonu allahuakbar dir, türkçesi allahuekber dir.
✔ ahlaksız uçkur düşkünü ömer gibi akranları 'nın torunlarını beceren dalle arapları, türkiye'de tv ekranlarında överek, örnek göstermeye çalışan ümmetçi şarlatanlar bu gerçek yaşam öykülerini biliyorlar. fatıma, maria, safiye, berre, ayşe, ümmügülsüm, cüveyriye gibi küçük kızların ırzları kimlere peşkeş çekildiklerini bilmiyor olamazlar. bu ahlaksız tarihi bilgileri araplar kabul ediyorlar ve halen küçük yaştaki kızlar ile evlenmeyi sürdürüyorlar, muhammedin töresi, sünneti addederek. ama bizim türkler "yok koruma amaçlı nikahladı, yok yaşı 9 değil 13 idi" gibi gevşek iddalar geveleyip köhne arap sapkınlığını örtmeye, kafirliğe kefere etmeye çalışıyorlar.
✔ 35:17 arapça'da nikah نكح fucck, sevişmek hâli dir, türkçede evlilik sözleşmesi anlamında kullanılması yanlış dır, islami ve arabi anlamı evlilik cüzdanı değil dir. türkçe nikah anlamında evlilik sözleşmesine araplar zevac زواج derler, nikah demezler. zevac elmutaa.زواج المتعة.muta evliliği gibi farklı çeşitleri var nikahın, evliliğin değil. evlilik dışı nikah-yani sekks, yani gecelik nikah yapılabiliyor zevac olmayan kadınlar ile. türkçede evliliği kastederek nikah 'a yanlış anlam veriyoruz. arapça gurandaki nikahın ingilizcesi, fucck نكاح dır, yalnızca sevişmek eylemidir, evlilik bağı olsun veya olmasın o işin eylemi, nikah نكح fucck, dır ayetlerde.nikahın türkçesi sikkişmek dir, cariyenize nikah yapın demek, cariyeniz ile evlenin demek değil dir, cariyenizi sikkin demek dir. nikah ile evlilik ruhsatı oluşmaz, fucck eylemi oluşur, zaten kendi cariyeniz ile gecelik - ihtiyaçlık seks yapın ifadesi var ayetlerde.
✔ ayetlerde نكح nikah, arapça cinsel ilişki eylemi نكح fucck anlamı ile mi, yoksa evlilik antlaşması olarak mı kullanıldığı net değil ama lügati arapça'da نكح nikah etimolojisi, yatakta çiftleşmek, sevişmek, sikkişmek, fucck cimağ, seks yapmak eylemi dir, türkçedeki evlilik antlaşması, evlilik cüzdanı değil dir نكح nikah. translate google 'da ingilizce 'ye çevirtin نكح bunu, fucck - nikah karşılığını verecek çünkü arapça nikaḥ نكح sikkişmek işlemi dir, evlilik kurumu veya töreni veya cüzdanı ile ilintisi yok.
✔ hicr 71'de lut peygamber, misafirlerine "erkek yüzü görmemiş 2 kızım var, onlar ile nikahlanın, seksyapın" diyor, evlenin demiyor. ✔ hz lut, kızlarını kimlere teklif-peşkeş etmiş?
✔ hubeyb öndeş 'e reddiye, o diyor ki; Fotosentez ışık enerjisine bağlıdır ve karanlıkta gerçekleşemez. Yani Tekvir/ 18'ayetinin ifade ettiği gibi "sabah" vaktinde ışıklar ortaya çıkınca, "nefes almanın" şartı olan oksijen, bitkiler tarafından dışarı verilmeye başlar. Böylece ayetin ifade ettiği "nefes alma" ve "sabah vakti" arasındaki bağlantının mucizeviliği ortaya çıkmaktadır.
Yanıt; Bu iddia en komiklerinden. İddia sahipleri ve Ho beybi hayatlarında hiç “mecaz” diye bir şey duymamışlar mı acaba? Burada mecazen “sabah olduğu zaman” denmek istenmiştir. Sabahın nefes almaya başlaması “günün ağarması, Güneş’in ışınlarını dünyaya göndermeye başlaması” demektir. Aslında bunun için tefsir vermeye gerek yok fakat ben yine de vereyim, Elmalılı şöyle diyor bu ayetin tefsirinde;
Teneffüs ettiği an sabaha yemin ederim. Sabahın teneffüsü de, "açtığı zaman, müddessir 34 ayetinde belirtildiği gibi açılmağa başladığı sıradır ki tatlı tatlı esen sabah rüzgarının hoşluğuna da işaret eder. Bunun gece sıkıntısını yok eden bir müjde ifade ettiğinde ise kuşku yoktur. Bu şekilde bu yeminlerde peygamber 'e ve müslümanlara "Kuşkusuz ahiret senin için dünyadan daha hayırlıdır." (Duha 4) âyetinin mânâsı üzere iyi bir son vaad ve müjde edilmektedir. Bu, dünya onlar için sabaha yönelmiş bir gece ve herkesin ne hazırlamış olduğunu bileceği o kıyamet vakti böyle gelmekte olan bir sabah demek olduğunu müjdelemekte dir.
Dileyen istediği tefsire bakabilir, hepsi böyle tefsir etmiştir, bunu anlamak için tefsire bile gerek yok. Demek ki iddiacılar “mecaz”dan bile habersizler. Vehbe Zuhaylı ise ayet hakkında şunları söyler: "Nefes almaya başladığı zaman sabaha" cümlesinde istiare vardır. Gündüzün yönelmesi ve ışığın yayılmasını hava esintisine benzetmiş, nefes alma sözünü, karanlık geceden sonra gelen gündüz için kullanılmıştır.(112) İşin aslı ayette hiç bitkilerden ve havadan bahsedilmemiş, ancak bizim hayalperestler için sınır yoktur, Kur'an da insanlar için hayati öneme sahip havadan hiç bahsedilmez.
✔ madem aynı tek tanrı var, her peygamberde tanrı adı niçin farklı idi? eloha tanrı demek ve çoğulu elohim tanrılar demek. kanan tanrısı el 'in uzatılmış şekli ortadoğu tanrılarına ad olmuş. arami - süryani elah, arabi ilah ile ayrıksı kültüre bezenmiş. eloh çoğulu elohim, hem tanrılar, hem münferit bir tanrı'yı ifade etmiş zaman sürecinde. israel'in yahve'si 2000 kez den fazla ve çoğu kez ha-elohim yani gerçek tanrı anlamında, tanındık (harf-i tarif) ile kullanılmış. bazen elohim, israel tanrısı yahve'yi ifade etmek için çoğul fiil veya sıfat ile birlikte elohim hayyi - yaşayan tanrı denilmiş, allah hayyu gibi.
✔ dinciler, doğdukları kültürdeki din hangisi ise ona inanıyor ve düzeltmeye çalışıyorlar, allah orda şöyle demek istedi mazereti ile. ne demek istediğini bize anlatamıyor mu allah, aracısız? bazı dediklerini ablayabilen canlılar (din adamı) yaratıp onlara hidayet mi verdi? sonra, din adamı olmayanlarıı, anlayışsız zekâ'da yaratmış olmalı ki mitos ayetleri anlamayıp gehinnom / cehennem 'e girmemizi istemiş. allahın dediklerini, insanca yorum katıp anlatmaya çalışmak, allahı küçük düşürmez mi? allah çocuk mu ki, hem apaçık quran demiş, hem çelişkili ayetleri mensuh / iptal etmiş. bazı ayetlere ise açıklama gerektirmesi için insanları mezheplere, hattâ farklı dinlere bölmüş, ve onlara farklı ad vererek kendi adını çeşitli kültürlere göre temellendirmiş. tabiki aslında, farklı kültürler, farklı coğrafyalarda kendi kültürlerine göre tanrı kurgulayıp, toplumu bu kurgu ile yönetmişler, ki zaten olası tanrıların var olduğu tek yer insanın beyni, tanrı, siyasetçi insan beyninde siyasi kurgu'dur, toplumu yönetmek için gereksindikleri asayiş göstertisi dir.
insan önce kendinin farkına vardı, ardından başkalarının farkına varıp kaygılandı. kendi düşüncelerini keşfettik den sonra ise başkaları hakkında da soyut ve somut bir şeyler düşünebildiğini, süreç kurguladığını fark etti. atalar dan miras kalan eser ve eşyalara bakıp, geçen zamanda, başkalarının da kendisi için bir şeyler düşündüğünü anladı. nihayetinde herkesi düşünen birinin olduğunu hayal etti ve ona tanrı dedi. finali "allah tuzak kıranların en hayırlısı" (enfal 30) ile yapacağız. kitap önerisi: beynin evrimi ve tanrıların ortaya çıkışı / E. Fuller Torrey.
✔ yusuf 76.ayette din, devletin yönetim biçimi-demokrasi anlamında kullanılmış. eski literatürde demokrasi anlamında din kelimesi var idi. quran'ın yusuf 76'da fi dini el meliki (فِي دِينِ الْمَلِكِ) ifadesi, yönetici bir kral'ın dinindeki yasalar dan bahsediyor. kral'ın dininden kasıt ise, Kral'ın hükümet programıdır. Devleti yöneten insanların siyaset vizyonları dindir. Devletleri yöneten insanların yürüttükleri siyaset tarzları ayrı ayrı dindirler. Müslüman cemaatler Yusuf 76'daki Fi dini el meliki ifadesini, ictihadındaki örnek olarak çevirmekteler ama gerçek ayette yazıldığı gibi, Kral'ın dini şeklindedir ve Kral'ın dini Allah'tan bağımsızdır. Muhammed'in getirdiği islam - esenlik dini, bugün demokrasi dediğimiz kavramın yerini dolduruyordu. Muhammed de din demekle aslında bizim demokrasi dediğimiz kavramı amaçlamıştı. Yaptığım Yusuf 76. ayetinin analizine göre Potifar ve Yusuf zamanında din sözcüğü, devletin yürüttüğü hükümet programlarının genel adı anlamında kullanılıyordu.
✔ Fatih Altaylı yorumluyor: Bunların derdi avanta!
✔ Prof Ahmet Arslan müthiş anlatmış. Biz toplum falan degiliz...Atatürk bu cemaati bilinçli bir topluma dönüştürebilmek için bildiği herşeyi yapmış ama ancak bu kadar olabilmiş. Yine çok büyük başarı. İnsanların da toplum olmayı istemesi ve anlaması lazım
✔ polonya - belarus sınırında mülteci kampında soğukta donarak ölen insanlar olmuş dün, atatürk savaşmayı örgütlemeseydi, biz de suriye gibi olacaktık. almanya yenildi diye osmanlı'da yenilmiş sayıldı zırvalığına inanan insanlar, 1 eylül 1921'de kimler, kimler ile beraber idi öğrensinler.
✔ birisi aracılığı ile aldığın din, senin değil dir. peygamber aracılığı ile edindiğin tanrı, senin değil dir. toplumun itaatini kapora yapmış peygamberlik sisteminde gerçek tanrı çevrimdışı dır çünkü kapora ihtiyacı telafi eden ayetler miktarınca tanrı-allah konuşmuş ayetlerde. muhammed'in sosyal problemlerini çözen ayetleri indirmiş allah. muhammed, halk dan aldığı soru, sadakat, biat بَيْعَة , itaat, kapora'yı karşılayacak kadar konuşturmuş allahı. muhammed ile allah arasında diyalog sona ermiş, arap toplumu muhammed'e siyasi itaat ettiğinde. bu dumunda allah'ın amacı, muhammed'e siyasi itaat sağlamak idi ki allah, başka toplumların vahim problemlerine rağmen diyalog veya ayet ile sıkıntı çözme yordamını kullanmıyor artık.
🙄 erkek siyasi karakter ile tanrı emirleri tam örtüşüyor olması tesadüf değil, tanrı aslında siyasal ürün, zaten ayet malzemeleri, konu içerikleri sümer, fenike, ugarit, akkad, babil mitoslarında var idi. muhammed'in ayetlerinde siyasi hedef, yoksa, çobanlık kariyerinden sıçrayıp, tek adamlı diktatörlük yaptığı 23 sene boyunca devlet başkanlığı olan peygamberliğe nasıl erişebilir idi
🙄 ortadoğuya deizm şart, hele de arap olmayanlara şart. kuran'ın yanıtları araplara hitaben ve araplara özgü çünkü muhammed araplara gönderildi çünkü araplar sapkın eşrake kültürlü millet, nesilleri de yelhes tetrukhu gibi yetişiyordu. her din, yetiştiği toplumu gütmek için siyaset ehli tarafından hazırlanmış. muhammed'in dedesi abdülmuttalib bin haşim, kendi döneminde tek siyasi otorite idi. tüm peygamberler ortadoğu'ya gönderilmiş çünkü ortadoğu'da siyaset dine dayalı olmuş her zaman. peygamberlerin hepsi siyasetçi, kabile emiri idi. ortadoğu din geleneğinde peygamber rasul, nebi-kudurri-usur nebukadnezar demek siyasi devrimci demek.
🙄 1450 senelik gelenek, arap töresi islam. akkad nabati kültüründen kalanlar ile arap yarımadasında, arapların istikrarlı sapkınlık (ضلل/dalle/duhâ 7, nahl 37) düzeni üzerine kurulmuş islam, devlet egemenliği amaçlı dır. 6.yüzyıl arap töre/siyaset/din devrimini ben yüklenecek veya silecek değilim, çünkü arap töresinden sorumlu değilim. benim milletimin özü türk töreli dir, temiz öksevili dir, aslında halen öyleyiz ama islam ile kirlendik. köhne akkadi-arabi dininde tutsak edildik. bilinç yetimizi bağladılar, eğitim sistemimizi değiştirdiler. yahudiler ve araplar aynı sami (akkadi/nabati) töreli ırk. aralarındaki savaş, hayber ve hubeydiye den beri dini/siyasi egemenlik savaşı dır. kendi aralarındaki savaş, niçin türk'ün derdi olsun? esir ve köle yapılarak dıhye kelbi'ye sunulan cariye kadınların akrabaları, ve hz ali'nin, kafalarını keserken yorulduğu yahudilerin torunları, bugün intikamlarını almaları bizi ilgilendirmez.
✔ muhammed "huzeyfe b.yeman, kimin için şahitlik yaparsa, onun şehadeti iki kişi yerine geçer.” (Buhari, Tefsir, Ahzab, 2) sözünden hareketle, Ebu Huzeyfe b. Yemân’nın yanında yazılı ayetleri bulan Zeyd b. Sabit, hemen Mushaf’a dahil etmiştir. Yaptığı bu hareketin dayanağını da Peygamber Efendimiz (asm)’in Huzeyfe şahitliği hakkında buyurduğu hadisten kaynaklanmaktadır. Yazılı ayetler Zeyd b. Sabit tarafından araştırılmış, nihayet ancak iki şâhit yerinde olan Huzeyfe’in yanında bulunmuştur. Yani birçoklarının ezberinde olmakla beraber, yazılısı ancak Huzeyfe’nin yanında muhafaza edilmiş idi. Çünkü Kur’ân yalnız hafızların ezberinden değil, ondan başka Rasûlullah’ın huzurunda yazılmış ve en son arzda sabit olmuş parçaların da toplanıp vesikalandırmasıyla bir Mushaf’a toplanıyordu. Yazmaya me’mûr olan Zeyd b. Sabit, bu iki âyeti de yazılı bîr vesîka bulmadan yazamıyordu. Onun için kendi ifâdesi veçhile Berâe’nin âhirinden bu iki âyeti bulamayıp iyice araştırmış ve ancak Huzeyfe’de mahfuz bulmuş ve binâenaleyh ezberlerde mahfuz olan bu âyetlerin yazılı rivayeti de bu suretle te’mîn olunmuş idi
✔ yakup'u, ibrahim'in oğlu zannetmiş muhammed, oysa yakup, ibrahim'in dedesi idi, çünkü dede ibrahim, torun yakup idi, arada baba ishak var idi. ibrahim ile yakup arasında ishak yok imiş gibi davranmış muhammed/quran. ishak, ibrahim ve sare'nin oğlu idi. ismail, ibrahim ve hacer'in oğlu idi. ismail ve ishak, kardeş idi, babaları ibrahim idi. ishak, yakup ve esav'ın babası idi. ishak, yusuf ve yehuda'da dahil israiloğullarının dedesi idi. ayrıca ibrahim'in, kurbanlık seçtiği en sevdiği oğlu ishak iken ismail olarak geçmiş quran 'a
✔ "bir kimse tevbe süresi’nin son iki ayetini okursa o gün içinde ölüm olayından kurtulur" "tevbe suresinin son 2 ayetini okumaya devam eden kişi, göçük altında kalarak veya yanarak ölmez"
✔ orada olmayan şeytan ı taşlamak, putperest töresi, putperest döneminden kalma şekliyle halen sürdürülmekte. muhammed, doğduğu kültürün putlarına 7 taş atmış. köhne putçu ritüel e uygun. patron peygambet, taş atar da, müridler seyreder mi? elbette onlar da atmış-atıyor 2bin sene boyunca. islam, putperestliğin devamı, ve zirvesi. muhammed putperest idi ki, putperest yetki ile hacerul esved putunu yerleştirmiş, kâbe putu 'nun duvarına. şeytan'ın orada olmadığını bildiğin hâlde şeytan'ı taşlamak inancı, putperest islam töresi, arap geleneği. tevbe suresinin son iki ayetini, huzeyfe b.yeman dan alıp eklemişler quran a.
✔ göktengri dini diye bir din yoktur. Gök Tengri ile ilgili kaynaklar Türklerin İslam'a geçmesi ile yazılmış kaynaklardır, Türklerin eski inancının temellerine indiğimiz zaman Rus kaynakları bu inancı Şamanizm olarak adlandırmıştır biz şuan bu inanca kapsayıcı anlamda bakmak diğer şamanist inançlardan ayırabilmek için Türk Şamanizmi diyebiliriz. Orta Asya coğrafyasındaki arkeolojik bulgular da ise eski Türk dini Kam veya Baksı olarak geçer ve tek tanrılı bir inanç sistemi değil dir.
tengrizm, Türklerin İslam'a geçmesi ile alimler tarafından uydurulmuş bir inanç sistemi, bu sistem bütün Türklerin İslami kabul etmesi için uydurulmuştur. İnancın açıklaması ilk zamanlarda şu şekildeydi, İslam'da gök Tengri inancı gibi tek tanrılı bir dindir bu yüzden Türkler İslam'a geçmiştir. Talkan ve curcan katliamını nereye koyacağız. tengrizm, ileriki yüzyıllardan geriye dönük yazılmış kurgusal bir din, tengrizm eseri yok, ve inanırı yok idi, var iddiasındaki gösterti tarihlerde.
✔ quran, tarih kitabı olarak tutarsız, ibrahim in babası tarah a, azer demiş, kadın düşkünü ve tefeci yahudi kralı davud ve süleyman a peygamber demiş vs. insan yaşamı nın tüm zamanlarına, anayasa olmak iddiasında ki quran tutarsız ve mitos içerikli, din adamları külfet. ayetlerin, dönemin siyasi amaçları gözeterek yazıldığı belli
✔ kunut duaları, hz ebubekir yani kuhafe bin kaabe el teymi 'nim şiirleri 'dir. müslümanlar quranda ayet sanıyorlar kunut dualarını, oysa quran ayetleri arasında değildir bunlar. quranda yeralan fatiha'nın 7 ayeti gibi hz muhammed den önce var idi ve araplarca biliniyordu ebubekir bin kaabe 'nin kunut duaları ve fatiha suresi ve ayetel kürsi.
✔ islam öncesinde Araplar Samiler ve Yemenliler. birisi aracılığı ile aldığın din, senin değil dir. peygamber aracılığı ile edindiğin tanrı, senin değil dir. toplumun itaatini kapora yapmış peygamberlik sisteminde gerçek tanrı çevrimdışı dır çünkü kapora ihtiyacı telafi eden ayetler miktarınca tanrı-allah konuşmuş ayetlerde. muhammed'in sosyal problemlerini çözen ayetleri indirmiş allah. muhammed, halk dan aldığı soru, sadakat, biat بَيْعَة , itaat, kapora'yı karşılayacak kadar konuşturmuş allahı. muhammed ile allah arasında diyalog sona ermiş, arap toplumu muhammed'e siyasi itaat ettiğinde. bu dumunda allah'ın amacı, muhammed'e siyasi itaat sağlamak idi ki allah, başka toplumların vahim problemlerine rağmen diyalog veya ayet ile sıkıntı çözme yordamını kullanmıyor artık.
ortadoğuya deizm şart, hele de arap olmayanlara şart. kuran'ın yanıtları araplara hitaben ve araplara özgü çünkü muhammed araplara gönderildi çünkü araplar sapkın eşrake kültürlü millet, nesilleri de yelhes tetrukhu gibi yetişiyordu. her din, yetiştiği toplumu gütmek için siyaset ehli tarafından hazırlanmış. muhammed'in dedesi abdülmuttalib bin haşim, kendi döneminde tek siyasi otorite idi. tüm peygamberler ortadoğu'ya gönderilmiş çünkü ortadoğu'da siyaset dine dayalı olmuş her zaman. peygamberlerin hepsi siyasetçi, kabile emiri idi. ortadoğu din geleneğinde peygamber rasul, nebi-kudurri-usur nebukadnezar demek siyasi devrimci demek zaten.
bariz belli, tanrı'nın evrene etkisi yok, evren kendi eylemini tanrılar dan bağımsız gerçekleştiriyor. kuran'a göre allah, meryem'i hamile bırakması için cebrail'i erkek kılığında gönderiyor. cebrailin meryem'e yetişgin erkek insan olarak görünmesine gerek var mıydı? cebrail, yetişgin insan erkek kılığında gidiyor meryem'e döl bırakmaya? yani mabedde kamusal seks var, ücreti ali imran 37de yazıyor. dıhye kelbi kılığında cebrail göstertisine benziyor senaryo. cebrail, erkek yusuf suretinde girmiş meryem'in odasına. cebrail, erkek dıhye suretinde girmiş muhammed'in odasına, ilginç tekrarlı birer olay bunlar. cebrail, meryem'in yanına kadın görünümlü insan gibi gitseydi meryem'i hamile bırakabilecek miydi? anlaşılıyor ki ayetler tanrı dan gelmedi, mitos öyküler den aktarıldı.
✔ arapça ḳbl kökünden gelen qıble قبلة namazda Mekke ye dönme, namazda dönülen yön" sözcüğünden alıntı dır. ḳabila قبل kabul etti, boyun eğdi fiili nin ismi merresi dir.
✔ insan dan insana ulaşan bilgi tanrı dan değil dir. peygamber insan dan gelen emir, tanrı dan gelmiş olamaz. tanrısal bilgi insan aracılık'ı ile gerçekleşemez. tanrıya aracılık yapamaz insan kişisi. insan aracılı ile gelen allah, insan üretimi dir. hakka 40'da muhammed "quran bir elçinin söylemi- qavlu resulun لَقَوْلُ رَسُولٍ demiş. yani kendisinin söylemi quran ayetleri. tarık 13 ve tekvir 19 ayetlerinde qavlu resulun ifadesi kullanılmış, muhammed, allahın kendisi gibi konuşmuş bu ayetlerde. olasılıkla allah ile muhammed, aynı özne idi. cubbeli demişti, hz muhammede vahiy getiren cebrail, vahyi, perde arkasındaki muhammed den almış yine. cebrail ve vahiy, gösterti 2 figür, gerçekte yok ikisi de, muhammedin kurnazlığı var, ve bu yordamı yiyen araplar var.
✔ amacını, insan/kral peygamber aracısız ve yalın anlaşılır mahiyetli derdini anlatamamış allah, yok hükmünde 'dir. hz ibrahim'in, baltayı boynuna asıp bıraktığı put ile allah arasında farkı yok. elinde kılıç ile savaşan, ganimet sahiplenen (enfal 41), köleliği kaldırmak yerine, kefaret takası (mücadele 3-4) yapan, kendisine cariye (mariye kıbtiyye) armağan edilen peygamber ile gelen ve anlaşılamamış allah varsa bile yok hükmünde.
✔ tevrat 'a göre 50 şekel gümüş verecek kızın babasına. zina eden kız, nişanlı veya evli ise taşlanarak öldürülür. sümer'de ağırlık birimi şekel, tevrat 'a girmiş sümerler den. adem'in kaburgası ndan havva/kadın yaratılmış. kaburga öyküsü sümer-babil mitosu bağlantılı. havva adı, sümer kiş krallığında 3.hanedanı 1.kraliçesi khabu dan türemiş.
✔ beraat kandili kökeni, sümer'de nanshe, adalet tanrıçası idi, senede 1 defa, şaban 15'i insanları yargılar idi. nanshe/nanşe, öküzleri bilen, dulları bilen dir. nanşe, öküzlerin annesi dir, dulları koruyan dır, sığınanlara kucak açan dır, güçsüzlere barınak bulan kraliçe dir o.
✔ çalışmak kölelik mi? ✔ islam, cariyeliği ve köleliği meşru görür.
✔ müminun 6 'da, köle sahibi rabler/patronlar, akşam dan sabaha dek, köleler (ibad-abid) ve cariyeleri ile sarılıp yattıkları için kınanmazlar. evlilik gerekmeksiz rab رُّبّ patron kişiler, ibad عبيد kişileri gece boyunca arzusuna kullanmaya ruhsat vermiş allah. arapçada nikah, evlilik anlamına gelmez. arapça 'da nikah نكح fucck anlamında dır. arapça 'da evli olmak زوج zevce kökenli متزوج mutazavic anlamda dır. arapça'da ki nikah kelimesi, anlamı dışında kullanılıyor türkçe'de. neyse ki günümüz patronları, özel yaşamımıza karışamıyor, mesai sonu kendi aile yaşantımıza sahibiz, köleliği yasaklayan modern yasalar sayesinde.
merhaba ağırlama terimi dir. selam anlamı taşımaz. quran da geçer sad 59, lâ merhaben bihim, innehum salün nari. kendi aralarında şöyle derler, sizinle beraber cehenneme tıkılacak bir grup. onlara rahat - merhaba olmasın.
✔ rab رب kolelik-abid عابد sistemi kavrami dir. ayetlerde rab, rizik veren, salary / maas veren, doyuran dir, yani isveren, boss, patron 'dur. doyurulan ise ibad, abid, koleler dir. bu koleler, rablerine ibadet-kolelik-iscilik etmek ile yukumlu 'dur. yani ibad-koleler isci dir. allahin kolelik sistemini birlesmis milletler kaldirmasa idi, müslümanlarin anlaması kolay olabilirdi. guran'da rab ve ibad, karsilikli cokkez anilma sebebi, sosyal islerin yurutulmesi, bu 2 sinif - sifat tarafindan yapilmasi idi.
rab رب lord, kole ve mulk sahibi, isci ve sirket sahibi, malik patron bi insan idi 7.yuzyıl arapcasinda, halen oyle ama kolelik sistemi, birlesmis milletler tarafindan yasaklandigi icin kaduk (obsolete) oldu rab kavrami. muslumanlar allah zannediyorlar her rab kelimesini. araplar, rab رب lord, kole patronu kavramini kullanamiyor aslina uygun. ama yusuf 23.ayetinde hz yusuf, devlet baskanı yardimcisina, kralina/ melikine "rabbim رَبِّي rabbiy" demis dir. yusuf 'un rabbi-y rabbi-m dedigi kisi, yusuf'un meliki idi yani yusuf'un lord'u / rabbi/ meliki, potifar idi o donem. yusuf suresi 23 ila 77.ayetine dek okuyun, yusuf 76.ayette din kelimesi "fi dini el meliki فِي دِينِ الْمَلِكِ : melik'in dininde olan" yasayi uygulayip kendi kardesi bunyamin'i tutukluyor yusuf, bu bahane ile babasi yakub 'un misir a gelmesini saglamis.
✔ quran 'da rab رب sifati, mulk, sirket ve kole / slave sahibi varlikli patron olan insan oznesini ifade eder. ayetlerde abd عَبْد kole, ibadi عِبَادِ koleler, abid عبيد kolelik etmek, ibadet عبودية kolelik anlaminda kullanilmis.
zumer 10 'da hz muhammed "ya ibadi يَا عِبَادِ ey kolelerim" demis konusur iken hitap ettigi araplara. yusuf 23 'de hz yusuf, patronu potifar 'a rabbim رَبِّي rabbiy demisler. sebebi, zumer suresi inene dek zaman araliginda hz muhammed, kazandigi savaslarin ardindan siyaset gelistirip melik مليك peygamber kral, toplum onderi, millet baskani olması idi. yusuf ise patronu potifar 'in emrinde memur idi. yusuf 76 ayetine bakarsaniz, din sahibi 'nin kral/ملك/melik'e ait oldugunu anlarsiniz. yani islam dini 'nin sahibi muhammed idi, allah degil ve siyasi gundem ile olusmus-yazilmis ayetler var. ayrica taninan muhammedin, bilinen 39 erkek kolesi /abidi , 22 cariye kolesi var idi, hem toplum yoneticisi idi, yani muhammed gercek rab رب idi. yusuf 23, 76 ve zumer 10 'u okuyun mutlaka.
✔ enfal 65 ayetinde 20 mumin, 200 kafir e galip gelir soyleminden sonra, savas cephesinde olerek geri cekilen muminler, tekrar savas cephesine donsunler diye bu kez enfal 66 ayetinde 100 mümin, 200 kafir e galip gelir soylemini guncelleyen ozne kisi, muhammed'in kendisi idi, allah degil. muhammed'siz allah 'in evrende tesiri yok. allah varsa bile muhammed var iken var idi. 2 günde enfal 65 i kaduk (obsolete) ederek enfal 66'yi guncelleyen muhammed, yasamini devam ettirse, nice ayetleri guncellemek zorunda kalacak idi.
@ mısır ölüler Kitabı, Mısır cenazelerinde okunan metinleri içeren bir kitaptır. Asıl adı ”Günden Dışarı Gidenler” anlamına gelen ” Ra nu pert em hru” dur. ölmekte olan kişinin huzurunda okunan metinlerin ve gömülme yöntemleriyle ilgili metinlerin derlenmesinden oluşmuş bir kitaptır. Kitabın; Heliopolis uyarlaması, Teb uyarlaması ve Sais uyarlaması olmak üzere üç ayrı kaynaktan uyarlanmış biçimleri bulunmaktadır.Mısır Ölüler Kitabı,Işığa Çıkarma Kitabı olarak da bilinir.
✔ mumyalamak 70 gün sürüyordu. Başlangıçta, ölen kişinin cesedi 3 gün bekletilirdi. Daha sonra vücut potasyuma batırılırdı ve bir hafta geçmesi beklenirdi. Bir haftadan sonra organların vücuttan çıkarılma işlemine başlanırdı. İlk olarak beyne, burun deliğinden bir metal çubuk sokuluyor ve beynin burundan akıtılması sağlanıyordu. Bağırsak, akciğer ve mide ise çıkarılan diğer organlar arasındaydı. Bunun için vücudun sol tarafında bir delik açılıyordu. Mısır’da kalbin öte dünyada yargılama işleminde kullanılacağına inanılıyordu. Bu yüzden kalp çoğu zaman çıkarılmazdı. Kalp çıkarılsa bile ayrıca mumyalanıp geri yerleştirildi. Çıkarılan iç organlar dört adet çömlek kaponik e konuluyor idi.
sarılma aşamasında kullanılan yağ ve reçineler yoğunlaşarak, neredeyse katran kıvamına geliyordu. Bu maddeye bölgede zift anlamına gelen “mumiya” adı veriliyordu. Mumya ismi de buradan gelir. Son olarak mumyanın başına, Mumyalama Tanrısı olarak bilinen Anubis’in maskesini takan bir görevli tarafından, bir maske yerleştiriliyordu. En son olarak, baş mumyacı ölünün etrafında dualar okuyordu. Mumya böylece tabuta koymaya hazır hale geliyordu.
✔ mısır kralı (yeni krallık dönemine kadar firavun olarak geçmez) tanrının vekili idi.
Eski Mısırlılar, Tanrıların tapınaklarda yaşadığına inanmakta ve tapınakları yaratılışın merkezi olarak görmekteydiler.
✔ Menfis’de firavunu ziyaret eden Tanrı PTAH , uçan bir gemi kullanırdı. Güneş Tanrısı RA için , “Yıldızlarla ay arasında dolaşırsın… gökyüzü ile yeryüzü arasında Aton’un gemisini yönetirsin…” der eski bir yazıt.
✔ allah gibi, aracı kullandığı insan ağzı ile konuşan, insanın yazı sanatı ile kitap yazdıran, edebiyat ürünseli tanrıların varlığına olasılık vermiyorum. bunun dışında olası tanrı'nın evren'e müdahile ettiğine inanmıyorum. öyle olsaydı, yöresel bir ulus a, millet e değil, tüm dünya insanlarına, hatta tüm evren canlılarına hitap etmesi gerekir idi. belli ki ortadoğuda her kavim, her ulus, kültürlerindeki ifadeler ile, malzemeler ile, kendilerine bir tanrı ve ibadet çeşidi kurgulamışlar. tek denilen tanrı nın, her kavim e, her ulus a başka başka hitap etmesi, adının ve cinsiyetinin (quranda allah erkek, kadın olsa hiye allahi kübra denir) farklı farklı olmasına, mantıklı sebep bu.
✔ musa, isa ve muhammed, ölümlerinden sonra kutsal denilen ayetler kitap haline getirilmiş, peygamber olmayan havariler, halifeler tarafından. allah böyle bir hata yapabilir mi? peygamberler ölmüşler ama mücadele ederek ortaya koydukları ayetlere, inançlı insanlar, ulaşamayacak duruma düşmüşler. bu sıkıntıyı havariler, halifeler, ayetleri kitaplaştırarak çözmüşler. bu halde havariler, halifeler, daha değerli olmalı tanrı nazarında, çünkü son sürüm tanrı nın ayetlerine, birkaç havari/halife nin emeği ile kitap halindeki ayetlerin, yaygınlaştığı coğrafya ve insan sayısı, peygamberlere muhatab olan insan sayısından fazla. havari ve halife emekleri olmasa idi, kıyamete dek yaşamda olacak insan nesilleri, kitaplaşmamış ayetlere erişemeyecek idi, çünkü 3 peygamberin 3 ü de, kendi yaşamlarında ayetler, kitaplaşmış değil idi.
✔ ortadoğuda teokrasiyi muhammed kurmuş, atatürk yıkmış, kuyruk acılarına sebep bu. mehmet boynukalın, twitter'da ataürk düşmanı olsa yeri. muhammet 35 yaşında iken hacerül esved taşını, tapınak kabe'nin köşesine yerleştirmiş. muhammet, putperestlerden birisi olmasaydı, putperestler için çok önemli bu görevi ona vermezler idi 605 yılında. Şeriat ülkelerinde şeriati eleştirmek yasaktır, Laik bir ülkede Laikliği rahatça eleştirebiliyorsun, serbesttir. Hangisinde vardır hoşgörü? arapların dinini kabul etmeden evvel, büyük millet idi türkler.
✔ ahzap 33, qarne fi büyütikünne - evlerinizde oturun. kadını evlerinde otursunlar diye yarattık. evde otursun diye kadın yaratmak. eski mısır ve babil, akkad ekincinin yazıtlarından aşırma / araklama ifade böyle. muhammed, mitos malzemeli islamı kuracağı yerde, atatürk gibi yapıp laikliği benimsemesi gerekir idi ancak muhmmed ve yoldaşları, laiklik yerine dinlerden ve ekinçlerden araklama yaparak islamı kurmakla çareyi buldular. Atatürk ile mhmmd aynı kişilkte aynı toplumlara aynı etmen eylemlerde bulunsalardı ançıp günaylarının yeri değişseydi, yani muhammed, atatürk'ün yaptığı devrimi araplarda yapar idi. Atatürk devrim ilkelerini, laikliği, bir tanrı ambalajına gereksinme olmaksızın arap toplumuna benimsetebilir idi. atatürk diyor kadın yücedir, muhammed diyor kadınlar evlerinde otursunlar.
✔ allahın arş a istiva etmesi عَرْشِ اسْتَوَى 'nin türkçesi, allahın taht a oturması dır taha 5.ayette, fakat dinayet türkçe olarak عرش arş 'a oturmak kelimesini taht 'a oturmak anlamına çevirmek istemiyor ama ingilizce çeviriler, arş عرش throne çevirisini veriyor. allah, devlet yöneten kral gibi kurgulanmış, muhammedin kuklası soyut bi varlık, biliyorlar aslında.
taht / arş عرش throne, allahın oturup dünyayı yönettiği, hükümet tahtı dır. اسْتَوَى عَلَى الْعَرْشِ esteva alel arşi, allahın yanına gidip-gelen meleklerin sınırı, allahın tahtı عرش arşı dır, sonrası-ötesi yok. tahtına oturmuş allah ifadesi, allahın / muhammedin siyasi egemenliğini belirtir. günümüzde bir arap kralı nın oturduğu taht/arş عرش ile aynı siyasi egemenlik anlamında dır. gündüz ve gece saatlerinin farklı coğrafyalarda, kışın uzun gece ve yazın kısa gece, aydınlık ve karanlık zamanları /süreleri farkları nın quran'da olmamasını anlamak isteyen kişiler, akad/babil dünya haritasına baksın. quran ayetlerine giren mitos bilgileri, akad/babil, ardından arami/süryani, sonra nabati/gassani doğrultusu yordamı ile girmiş.
quran'da yusuf'un arş a oturması (yusuf 100) var, sebe melikesi belkıs 'ın arş a oturması (neml 23, 41, 42) var. dinayet gizlemek istiyor ayetlerin türkçesini. allah taht a oturdu demek, 7.kat gök 'ün üstündeki arş / taht üzerinde allah, oturmuş / istiva etmiş olarak, hükümet işlerini yürütüyor demek dir ki, o işi muhammedin yaptığı belli dir tarihsel olarak. quran 'da evren modeli akkad / babil evren modelinden aktarım olduğu için mülk 16.ayetin "gökteki allahın, sizi yere batırmayacağından emin misiniz" ifadesi benzeri diğer ayetler ile örtüşüyor.
mülk 16 : gökteki allah, sizi yöre batırmayacağından emin misiniz : men fi semai yehsife el erde temuru : quran's flat earth, domed earth, corner of the world. anshar and kishar. anşar ve kişar, düz yeryüzü 'nün köşeleri.
✔ quran’da arş, yusuf’un ve Sebe Melikesi Belkıs’ın tahtı anlamında yûsuf 100; Neml 23, 38, 41, 42). allah’a nisbet edilmiş olarak iki şekilde kullanılmıştır. Arş, Allah’a nisbet edildiği on sekiz âyetin bir kısmında rabbü’l-arş (tevbe 129; Zuhruf 82), bir kısmında da zü’l-arş (isrâ 42; Mü’min 15) tabirleri kullanılmış, her ikisi de arş sahibi mânasında dır.
✔ mülk allah'ındır, mekan lügal'indir, mezopotam mitos figürlerinde tanrı ayaktadır ve ayakları yere basar, mülk'üne basar, lügal ise arş/taht üzerinde oturur, ve götü taht'a/arş'a değer ve ayaktaki tanrı dan buyruk/vahiy alır lugal/rasul, esin aldığı o tanrı buyrukları ile toplumu-devleti yönetir. ikametinde oturan yüce taht/arşı-ala daki allah dan tecelli-vahiy işiten bir lugal-rasul, ağız dili ile konuşmaksızın/konuşamayan dilsiz bir insanın aklından ne geçirdiğini işitemez mi? peki tanrı, ortadoğulu bi peygamberi araya sokmaksızın, tüm dünya'da, tüm zamanlarda yaşayan insanlara amacını aracısız belirtir idi olsaydı.
✔ esatirul evvelin - öncekilerin öyküleri, mitosları arap kültürüne işlenmiş. akad devlet töresi, islami yönetim biçimine etki etmiş. islamda tapınak erbabları, cemaatleri halk/bodun üzerine buyurgan olmuş, tıpkı günümüz gibi. dinci siyaset, dini kurumlara, dini dernek ve tarikatlara, para ve destek gönderirler ki, yönetilen insanlar dini kurumlarda meşgul olsunlar, ibadet ile endorfin salgılasınlar, hikayelerde teselli bulsunlar, siyasi anektodlar dan uzak dursunlar, işitseler bile yönetmelik yasa ve tüzükleri sorgulamasınlar, halk, din ile oyalansın ister siyasetçiler. devletin bütçe harcamaları, vergi ve ihale gelirleri, vesaire para konularından halkı uzaklaştırmak için din kullanışlı'dır.
✔ kabe allah'ın evi değildir. allah kişi değildir ki evi olsun. kabe, ibrahim'in Hacer ile ondan doğan İsmail için yaptığı evdir, kutsallığı yoktur. quran'da ismi geçen Mısırlı köle-cariye kadın hacer. çocuğu olmayan Sare tarafından İbrahim'e sunulduğunda henüz genç yaştaydı, İsmail'i doğurdu. Arapların devamı buradan gelir...
Hacer İslam kaynaklarına göre Mısır firavunlarından Senan bin Ulvan'ın İbrahim'in karısı Sare'ye hediye ettiği bir köledir. İbrahim, çocuğu olmayan Sare'nin izniyle Hacer'le evlenir. Sare'nin yıllar sonra İbrahim'den İshak adında çocuğu olur... Yahudilerin devamı buradan gelir. ibrahim arami olmuş sonradan. Ur şehrinde doğmuş ibrahim'in babasının adı tarah dır, muhammed azer zannetmişi. ibrahim, muhammed'den 2500 yıl önce yaşamış Yahudilerin atası, İsrail'in kök kurucusu. O dönemde İslamiyet yok ki Müslüman olsun. Putperest idi. milletin ona tapmasını istediği put el lah idi ve sünnet fikri temellendi ama abraham - ibrahim ve muhammed gerçekte sünnetsiz idiler. sünnet ne anlama gelir? ibrahim'in putuna inanıyorum demek dir ve yahudi ve müslüman erkekleri sünnet edilir yalnızca.
namaza dururken döndüm kıbleye nin anlamı döndüm kibele 'ye demek. namaz, islam dan önce pagan (putperest) dinlerinde yapılan bir tür tapınma ayini. Kibele ise Friglerin bereket tanrısının adı. Cennetten gelmiş diye ağlayarak kafanı içine soktuğun, Hacerul Esved isimli taş da, Kibele'nin vajinasını {doğurganlığı} temsil eder. cehennem ise, israil topraklarında petrol ve metan gazları çıktığı için sürekli yanan G-hinnom isimli vadinin adıdır, ve 'azap verici yer' anlamına gelir. antik dönemde ağır suçluları oraya atıp yakmışlar. sonra bu vadinin ismi Sümerlerden Tevrat'a ordan da senin inandığın kitaba kopyalanmış
Sümer, akkad, Mısır ve Yunan mitoslarından kopyalanmış ayetler. islam öncesi arapların çok tanrılı dinlerindeki en kudretli tanrısı olan El-ilah. Namıdiğer ay tanrısı allah diye inandığın şey aslında Ay tanrısı El-ilah'tan başkası değil. minarelerin tepesindeki hilal, ay tanrısı nanna - sin dir, ay ı temsilen. muhammed çok tanrılı dinlere son verdi ve kabedeki en kudretli put olan El-ilah'ı tek tanrı olarak kabul ettirdi yaşadığı topluma. allah diye bir yaratıcının olduğu Muhammed'e ayetlerle bildirilen yeni bir durum olsa babasının adı "Abdullah' olmazdı. aynı şeyi zamanında, Mısır firavunu, Akheneton da yapmak istedi. çok tanrılı dinleri ve firavunların kutsiyetini yok etmeye kalkıştı ama sarayın ileri gelen rahipleri ve yobaz halkı tarafından linç edildi. tüm firavunların ihtişamlı mezarları varken, Akheneton'un mezarı dahi yok. yahudilerden nefret ediyorsun, kullandığın isimler bile onların isimleri Josef - Yusuf Jackop - Yakup Abraham - İbrahim Tothmoses- musa Elyesa - İlyas vs Daha liste uzar gider. yahudi islam inancı cumhuriyetimizi batırıyor. dinin ayakta kalabilmesi, onun ekonomik olarak da güçlü olmasına bağlı dır. çorak bir arazide olan Mekke’nin gelir kaynağı da, kutsal olan Kâbenin tavaf edilmek için dünyanın her yerinden gelen müslümanların ziyaretiyle sağlanıyor. bu inancın başkalarının haklarına, özgürlüklerine ve yaşamına müdahale ediyor. inancını başkalarına diretme. kendin gibi düşünmeyenlerin fikirlerine ve yaşamlarına saygı duy. ahlaklı bir insan olmanın senin inandığın din kitap ile bir ilgisi olmadığını idrak et artık. sahip olduğun din yaşadığın topluma zarar vermediği sürece saygıyı hak eder.
✔ 54:34 islamı zerdüştler kurmuş olabilir. farsça آتش و آب ateş ve ab/su, arapçası نار و ماء narun ve maun. kabe 'yi ışık-nur evi yapan zerdüşti / mecusi mantık, doğadaki nizam ve denge nin sağlanması için gerekli dualite, zemzem ve kabe 'de ışık ve ışıksızlık mantalitesi ile kabullenilmiş.
DİNSEL EFSANELERİN KÖKENİ - ibrani dinlerin marksist eleştirisi - john pickard. Bu kitap değiniyor.
el hamdü li lah, tümcesinde sanki allah yazıyormuşçasına kullanmaları gibi, araplar lah tanrısını el lah yaparak, önceki lah versiyonu ile ellah versiyonunu beraber kullanmaya devan ediyorlar.
eski ahit el yazmaları, muhammed’in yaşadığı zaman dan 600 sene daha eski ve onlarda ibrahim’in mekke’ye gittiğini okumuyoruz çünkü gitmemiş. muhammed den önce hiçkimse "ibrahim mekke’ye gelip/gidip kabe’yi inşa etti" iddiasında bulunmamış. muhammed den 600 sene önce mekkeliler, arapların içerisinde bir peygamberin türeyeceğinden haberleri yoktu. akabe, medain salih, petra, yesrib/medine gibi nebati ve yahudi şehirlerinde yaşayanlar, kendilerince kutsal saydıkları kitaplarını değiştirmeye niçin gerek duymuş olsunlar ki?
✔ bakara'nın başı fatiha, bakara'nın sonu ayetel kürsi ve amenerrasulü, teşrik tekbiri gibi, muhammed'e inen/kotarılan ayetlerden önce biliniyordu/okunuyordu kabe'de araplar tarafından. fatiha, ayetel kürsi, amenerrasulü, teşrik tekbiri, kunut duaları, bunlar ayet değildir, muhammed den önce bu dualar hergün okunuyordu zaten. muhammed'in kendisi de okuyordu. muhammed, paganlık döneminde saydığım duaları ve olmayan şeytanı taşlamayı, putperest ibadeti olarak yapmış.